Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/557 E. 2019/339 K. 02.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/557 Esas
KARAR NO : 2019/339
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/05/2017
KARAR TARİHİ: 02/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı/borçlu tarafın 233.882,22 TL asıl alacağı mevcut olduğunu, yazılım bilişim sektöründe iştigal ettiğini, davalı ile 21/12/2016 ve 23/01/2017 tarihli Hizmet Temini Sözleşmelerini akdetmiş olduklarını, müvekkili mezkur sözleşmelere uygun olarak hizmet vermiş ve sözleşmelerdeki prosedüre uygun olarak da faturalar kestiğini, davalı tarafa tebliğ ettiğini, ilgili faturalar vadelerinde ödenmediğini, müvekkilinin ticari münasebeti sebebiyle davalıdan olan alacağının tahsili maksadıyla davalı müvekkiline olan borcunu ödememek ve vakit kazanmak maksadıyla haksız ve mesnetsiz olarak itirazda bulunulmuş olduğunu, alacakları faturalara dayandığını, likit ve muayyen olduğunu, beyan ettiğini itirazın iptalini takibin devamını, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili şirket aleyhine Beykoz İcra Müdürlüğü———– esas sayılı ilamsız icra takibi ikame edildiğini, müvekkili şirketin 29 Temmuz 2016 tarihinde 2015 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı yapılmış olduğunu, bu toplantıda pay sahipleri arasındaki görüş birliğinin sağlanamadığını, yönetim kurulu seçilemediğini, şirket hissedarlarından ——— tarafından İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi——- esas sayılı ve İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi ——— esas sayılı dava ikame edildiğini, kendisine ait payların şirket ya da diğer ortakları tarafından satın alınarak ortaklık ilişkisinin tasfiyesini, bunun mümkün olmaması halinde şirketin feshine karar verilmesini, davaya şirketin diğer hissedarları fer’i müdahil sıfatıyla katıldıklarını, ————tarafından kayyum tayini talepli İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi ——– esas sayılı davadan feragat edildiğini, şirketin hissedarlarından——– tarafından müvekkil şirket aleyhine İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi ——— esas sayılı dava ikame edilmiş olduğunu, 15.02.2017 tarihli kararla söz konusu mahkeme tarafından “davanın kabulüne, şirketin genel kurulunun toplantıya çağrılmasına, toplantı gündeminin düzenlenmesi ve toplantı çağrısı yapmak üzere davacıya yetki verilmesine karar verildiğini, şirketin diğer hissedarları tarafından İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde yönetici kayyumu atanması talebiyle dava ikame edilmiş olduğunu, ——— Esas sayılı dava dosyasında verilen 05.05.2017 tarihli kararla, yeni yönetim kurulu oluşup göreve başlayıncaya kadar beş kişilik yönetim kayyum heyeti atanmasına karar verildiğini, sözleşme bedeli 682.012,00 USD’olduğunu, müvekkil şirketin ilgili sözleşmelerden kaynaklanan herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı icra takibinde ve huzurdaki davayı ikame etmekte haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacının dava konusu edilen tutarın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; …nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Beykoz İcra Müdürlüğünün 2017/2759 sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine 233.882,22 TL asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce taraf defterlerinin incelenmesi amacıyla bilirkişi raporu alınmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle; davacı ve davalı defterlerinin HMK 222 uyarınca sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı ve davalının defterlerinde takibe konu faturaların aynen kayıtlı olduğu, davalının söz konusu faturalar ile ilgili herhangi bir ödemesinin bulunmadığı, taraf defterlerine göre davacının 23.03.2017 takip tarihi itibari ile 233.882,22 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Taraf vekilleri bilirkişi raporuna karşı itiraz ve beyan dilekçesi sunmuşlardır.
Tüm dosya kapsamından; davanın 5 adet fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, davacı şirketin faturalara konu hizmetin davalıya verildiğini ispat etmesi gerektiği, mahkememizce taraf defterleri üzerinde inceleme yapıldığı ve taraf defterlerinin alacak borç hususunda mutabık oldukları ve her iki tarafın defterine göre de takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 233.882,22 TL alacaklı olduğu, davalının bu borca karşılık herhangi bir ödeme yapmadığının anlaşıldığı, kaldı ki ödeme savunmasının da bulunmadığı, davalı vekilinin, taraflar arasındaki ticari ilişkinin dayanağı olarak gösterilen sözleşmelerin şirketi temsil ve ilzama yetkili organlar tarafından akdedilmediğini ileri sürdüğü, şirketin——— tarihinde 2015 yılı Olağan Genel Kurul toplantısında yönetim kurulunun seçilemediği, şirket hissedarlarından ——- tarafından İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi —– E. Sayılı dosyasında yönetim kurulu seçilememiş olması sebebiyle şirketin organsız kaldığı iddiasıyla TMK 427/4 gereği şirkete kayyum atanmasının talep edildiği, yine ——– tarafından İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi ——– E. Sayılı dosyasında, fesih istemli dava açıldığı ve İleri Akıncı’nın temsil kayyumu olarak atanmasına karar verildiği, İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——- Esas sayılı dosyasında 05/05/2017 tarih ve ——– Kararı ile beş kişinin yönetici kayyumu olarak davacı şirkete atanmalarına ve kayyumlardan en az ikisinin müşterek imzası ile temsile yetkili olmalarına karar verildiği, faturaların dayandığı sözleşmelerin 21/12/2016 ve 23/01/2017 tarihli oldukları dikkate alındığında; yönetici kayyumların, iş bu davaya konu faturalar ve sözleşmelerden sonra atandıkları, dosyaya sunulan 21/10/2015 tarihli davalı şirkete ait imza sirkülerinde; “Şirketin temsil ve ilzamı B, C ve G bendinde yer alan hususlar dışında kural olarak yukarıda belirtilen iki farklı gruptan iki imza yetkilisinin müşterek imzaları ile gerçekleştirilir. Aynı gruptan iki imza ile şirket temsil edilmeyecektir.” ifadesinin yer aldığı, davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşmelerin bedellerinin 682.012,00 USD ve 627.450,00 USD olduğu, sözleşmelerin ikisinin de CEO ———- tarafından imzalandıkları, imza sirkülerinde B bendinde CEO’ nun münferit imzasıyla gerçekleştirilecek işlemler başlığı altında;
“b) Meblağı 3.000.000,00 TL’ nin altında kalan müşteri, tedarikçi, alt taşeron, yüklenici, acente vb ticari amaçlı her türlü iş veya işlemin yapılması,
c) Şirket üst düzey yöneticilerin, ve yıllık ücreti brüt 350.000,00 TL’ nin altında kalan her nevi danışmanın onaylanması, belirlenmesi, atanması ve bunlarla ilgili sözleşmelerin imzalanması, değiştirilmesi, azledilmesi, uzatılması, sona erdirilmesi ve bunların ücret ve ek ödemelerinin (ikramiye, prim, emekli aylığı planı veya başka diğer sosyal hak planları yapılması) belirlenmesi veya var olan ücret ve ek ödenekleri üzerinde değişiklik yapılması,” şeklinde ifadelerin yer aldığı,
taraflar arasındaki——– tarihli Hizmet Temini Sözleşmesi başlıklı sözleşme incelendiğinde, sözleşme konusunun; ——–Kargo Taşımacılık Platformu projesinin mimarı tasarım ve analiz çalışması danışmanlık hizmet işlerinin ilgili mevzuat, sözleşme ve eklerinde yer alan hüküm ve şartlarla yüklenici (davalı) tarafından yerine getirilmesi şeklinde düzenlendiği, yine aynı başlıklı 23/01/2017 tarihli sözleşmenin konusunun ise ——— ————projesinin kargo iş süreçleri çatısının geliştirmesi danışmanlık hizmet işlerinin ilgili mevzuat, sözleşme ve eklerinde yer alan hüküm ve şartlarla yüklenici (davalı) tarafından yerine getirilmesi şeklinde düzenlendiği,
Söz konusu taraflar arasındaki sözleşmelerin konusu itibariyle davalı vekilinin iddia ettiği şekilde imza sirkülerindeki ———- müferit imza yetkisi veren ve az yukarıda bahsedilen “c” bendinde bahsedilen yetki kısmına girmeyeceği, zira “c” bendi incelendiğinde hem düzenleniş şekli hemde şirket üst düzey yöneticilerin ve yıllık ücreti brüt 350.000,00 TL’nin altında kalan her nevi danışmanın onaylanması…. İle ilgili sözleşmelerin imzalanmasından bahsedilirken burada belirtilen “danışman”ın şirkette çalışacağı şeklinde anlaşıldığı ve bir şahıstan bahsedildiği, çalışacak kişinin brüt ücretinin olabileceği, dolayısıyla davalı ile yapılan sözleşmenin bu hüküm kapsamında olmadığı, davalı ile yapılan sözleşmelerin “b” bendinde belirtilen sözleşme kapsamında olduğu, zira davacı tarafın sözleşme konusu gözetildiğinde verdiği hizmetin “b” bendinde düzenlenen yüklenici ve ticari amaçlı her tür iş ve işlemlerin yapılması şeklinde olduğu, her bir sözleşmede düzenlendiği tarih itibariyle ———TL’nin altında olması nedeniyle o dönem—– olan————- söz konusu sözleşmeleri münferit olarak imzalama yetkisinin bulunduğu, sözleşmelerin geçerli olduğu, takibe konu faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olması ve ödemeye yönelik bir kaydın ve savunmanın bulunmaması nedeniyle davacının faturalara konu hizmeti davalıya karşı yerine getirmiş olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, davalı vekilinin İstanbul Anadolu 3 Asliye Ticaret Mahkemesinin———- Esas sayılı dosyasının beklenmesine yönelik talebinin söz konusu dosyada alınan ek raporun incelenmesiyle dosyamızın etkileyecek bir husus olmadığı anlaşılmakla beklenmesine gerek görülmeyerek davalının Beykoz İcra Müdürlüğünün ———- esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 233.882,22 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 9,75 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 233.882,22 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı taraf takip başlatmakta haksız olmadığından davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının Beykoz İcra Müdürlüğünün ——- esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 233.882,22 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 9,75 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 233.882,22 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
2-Karar harcı 15.976,49 TL ‘de davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.824,72 TL harcın mahsubu ile bakiye 13.151,77 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL başvurma ve 2.824,72 TL harç olmak üzere toplam 2.856,12 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 10,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, olmak üzere toplam 1.010,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 150,00 TL yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 19.982,93 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/04/2019