Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/550 E. 2018/408 K. 10.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
.

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/550 Esas
KARAR NO : 2018/408
.

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/05/2017
KARAR TARİHİ : 10/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili; taraflar arasında akdedilen……Sözleşmesi uyarınca müvekkilinin davalıya özel güvenlik hizmeti sunduğunu, sözleşmede hizmet bedelinin kararlaştırıldığını, ancak davalının verilen hizmete karşılık düzenlenen fatura bedellerini eksiksiz bir şekilde ödemediğini, bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ön inceleme duruşmasında dosya borcunun ödendiği, bu dava nedeniyle icra inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin devam ettiği yönünde beyanda bulunmuştur.
8.490,00 TL asıl alacak ve 7,33 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.497,33 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalının borcun tamamına itiraz ettiği, dava dilekçesinde itirazın iptalinin talep edildiği ancak harca esas değer olarak asıl alacak tutarının gösterildiği görülmekle davacı vekilinden takibe kadar işlemiş faiz talepleri olup olmadığı sorulmuş, davacı vekili takibe kadar işlemiş faiz talepleri olmadığını beyan etmiştir.
SAVUNMA:Davalı yasal sürede davaya cevap vermemiştir. Davalı vekili duruşmada icra tehdidi altında borcun ödendiğini, borcu kabul etmediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, cari hesaptan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında 31/08/2016 tarihinde, cari hesaba dayalı olarak 8.490,00 TL asıl alacak ve 7,33 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.497,33 TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalının yasal sürede borca itiraz ettiği, iş bu davanın yasal 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defter kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, ancak bilirkişi ücretinin yatırılmaması nedeniyle inceleme yapılamamıştır.
Dava konusu sözleşme isticvap davetiyesi ekinde davalıya gönderilmiş, ancak davete icabet edilmemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, cari hesabı oluşturan faturaların taraflar arasında akdedilen hizmet sözleşmesi uyarınca düzenlenen faturalar olduğunun anlaşıldığı, davalı tarafın borcu kabul etmediği, bu durumda davacı tarafın faturalara konu hizmeti davalıya verdiğini ispat etmesi gerektiği, yargılama sırasında dava konusu borcun ödenmiş olması nedeniyle davanın konusuz kaldığı, ancak dava açıldığı tarihteki haklılık durumunun tespiti için tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, davacı tarafın ücreti yatırmaması nedeniyle inceleme yapılamadığı, bunun yanında sözleşmenin 3.maddesi uyarınca davacının 07/12/2015-07/12/2016 tarihleri arasında hizmet vereceği(sözleşme taraflarca bozulmadığı takdirde), aynı maddede hizmet bedelinin açıkça düzenlenmiş olduğu, sözleşme isticvap davetiyesi ile davalı şirkete tebliğ edilmiş olmasına rağmen duruşmaya gelen olmadığı ve herhangi bir beyanda bulunulmadığı, dolayısıyla sözleşme altındaki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olduğunun ve sözleşme içeriğinin doğru olduğunun kabul edilmiş sayıldığı, bu şekilde ispat yükünü üzerine alan davalının belirtilen tarih aralığında söz konusu hizmeti almadığını(veya sözleşmenin takipten önce feshedildiğini) ve tüm borcunu ödediğini ispat etmesi gerektiği, ancak ispata yönelik delil sunmadığı, bu durumda dava tarihi itibariyle davacının davasında haklı olduğu kanısına varıldığı, alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin de haklı görüldüğü(Emsal: Yargıtay …..Hukuk Dairesi’nin 17/01/2013 tarihli 2012/16708 E.,2013/761 K. sayılı kararı) anlaşılmakla konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konusu kalmayan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alacak likit olmakla, 8.490,00 TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3- Alınması gereken 35,90 TL karar harcının başlangıçta yatırılan 119,27 TL harçtan mahsubu ile 83,37 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
4- Davacı tarafça yatırılan 35,90 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 36,00 TL ilk dava masrafı, 89,00 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 125,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan……… uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.