Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/55 E. 2018/140 K. 15.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/55 Esas
KARAR NO : 2018/140

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 15/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili; taraflar arasında mal alım satımına dayalı ticari ilişki bulunduğunu, müvekilinin en son 19/06/2012 tarihinde olmak üzere 2012 yılında davalıya çeşitli ürünler satıp teslim ettiğini, ancak davalının 29.665,88 TL bakiye borcunu ödemediğini, davalıya gönderilen ihtara rağmen ödeme yapılmadığını, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek 29.665,88 TL’nin 19/06/2012 tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili bila tarihli dilekçesinde ise, 29.665,88 TL’nin 19/06/2012 tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle davalıdan tahsilini talep ettiklerini, dava dilekçesinde sehven faiz isteminin unutulduğunu bildirmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili; davacıdan satın alınan malların bedellerinin ödendiğini, bir kısım ayıplı malların ise iade edildiğini, davacının öncelikle dava konusu ettiği malları müvekkiline teslim ettiğini ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, çeşitli faturalardan doğan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Dava konusu edilmeyen icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında 4 adet faturaya dayalı olarak 33.000,00 TL asıl alacak ve 5.256,04 TL işlemiş faiz üzerinden icra takibi başlattığı, davalının yasal sürede borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça delil olarak ihtarnamelere dayanılmış ise de dosyaya herhangi bir ihtarname sunulmamıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; davacının yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin bulunmaması nedeniyle lehe delil vasfını haiz olmadığı, davacı defterlerinde muhtelif tarih ve tutarlardaki faturaların tamamının davalıdan tahsil edilmiş şekilde kayıtlı olduğu, buna göre davacının alacaklı görünmediği, lehe delil vasfını haiz olan davalı defterlerine göre ise davalının 29.665,27 TL borçlu olduğu, taraf kayıtları arasındaki farkın davalı kayıtlarında yer alıp davacı kayıtlarında yer almayan 10.000,00 TL avans ödemesi, davacı kayıtlarındaki bir tahsilatın davalı kayıtlarında 2.000,00 TL düşük olarak kayıtlı olması, davacı kayıtlarında yer alan 15.665,06 TL ve 22.000,00 TL bedelli tahsilat kayıtlarının davalı kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı, davacı defterlerindeki tahsilat kayıtlarının dayanaklarının sunulmadığı, dayanak belgelere göre davalının 29.665,27 TL borçlu olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili yasal sürede rapora karşı beyan dilekçesi sunmamıştır.
Davalı vekili, rapora karşı beyan dilekçesinde önceki itirazlarını tekrarlamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, faturalara dayalı alacağın tahsili istemine ilişkin olduğu, davacının faturalara konu malları davalıya teslim ettiğini ispat etmesi gerektiği, davacı tarafından düzenlenen tüm faturaların davalının lehe delil vasfını haiz ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, dolayısıyla davacının malları teslim ettiğini ispat etmiş sayıldığı, ancak davacının lehe delil vasfını haiz olmayan ticari defterlerinde tüm faturaların tahsil edilmiş olarak kayıtlı olduğu, her ne kadar söz konusu tahsilat kayıtlarının dayanağı olan belgeler sunulmamış ve bir kısım tahsilatların davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı görülmüş ise de lehe delil vasfını haiz olmayan davacı ticari defter kayıtlarının aleyhine delil teşkil edeceği, davalının bu şekilde ödeme savunmasını ispat etmiş olduğu, davacı yemin deliline dayanmış ise de son durumda ispat yükü davacıda olmadığından ve ispat yükü kendisinde olan davalı savunmasını ispat etmiş olduğundan davacı tarafa yemin teklif hakkının hatırlatılmadığı (Emsal: Yargıtay …… Dairesi’nin 06/02/2012 tarihli, 2011/5836 E., 2012/1588 K. sayılı kararı; 12/11/2014 tarihli 2014/13722 E., 2014/16120 K. sayılı kararı) , dolayısıyla davacı yanın alacak iddiasını ispat edemediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL karar harcının başlangıçta yatırılan 506,62 TL harçtan mahsubu ile 470,72 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 3.559,90 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.