Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/545 E. 2018/233 K. 14.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2017/545
KARAR NO : 2018/233

DAVA : Kayıt Kabul
KARAR TARİHİ : 14/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin müflis şirkete iskele kiraladığını, müflis şirketin iflasının açıldığı tarih olan 27/04/2016 tarihi itibariyle müvekkili şirkete 329.061,03 TL.borcu bulunduğunu, davanın açıldığı tarih itibariyle kira borcunun 969.331,37 TL.olduğunu, iskelelerin halen müflis şirketin şantiyelerinde olup aylık kiraların işlemeye devam ettiğini, iflas idaresine iflas öncesi borcun ve iskelelerin teslimine kadar işleyecek kira alacaklarının iflas masasına kaydıyla iskeleler yönünden istihkak iddiasının kabulü ve iskelelerin teslimi talebinde bulunulduğunu, İflas İdaresinin 03/01/2017 tarihli kararıyla iskelelerin müvekkiline teslimini kabul ettiğini, aynı tarihli karar ile belgelerin alacak miktarını net olarak ispata yeterli görülmediği gerekçesiyle, alacağın iflas masasına kaydı talebinin reddine karar verildiğini, kararın müvekiline 17/01/2017 günü tebliğ edildiğini iddia ederek iflasın açıldığı 27/04/2016 tarihi itibariyle doğan 329.061,03 TL.alacağın sıra cetveline kayıt ve kabulüne, iflasın açıldığı tarihten davanın açıldığı tarihe kadar işlemiş 640.270,34 TL.nin ve iskelelerin kendilerine teslim edildiği tarihe kadar işleyecek kira alacaklarının masa alacağı olduğunun kabulüyle sıra cetveline kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının istihkak iddiasının kabul edilmiş olmasının alacak talebinin doğruluğu anlamını taşımadığı gibi alacak miktarının da fahiş olduğunu, müflis şirketin iflasıyla birlikte faaliyetinin sona ermiş olduğunu, müvekkili ile davacı arasında kurulmuş herhangi bir sözleşme bulunmadığını, iflas tarihi itibariyle kira sözleşmesinin fiilen sona erdiğini, davacı yan ile iflas idaresi arasında herhangi bir kira ilişkisinin de kurulmadığını, davacının alacak talebinin adi alacak niteliğini haiz olup, aksi yöndeki iddialarının doğru olmadığını, ispat külfetinin davacı tarafa ait olduğunu, davacının alacağını inandırıcı ve birbirini doğrulayan belgeler ile ispatlaması gerektiğini savunarak iflas idaresi kararının hukuka ve kanuna uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE : Davacı mahkememizde açtığı davada, müflis şirkete iskele kiraladıklarını, iflasın açıldığı tarih itibariyle müflisin 329.061,03 TL.borcu bulunduğunu, davanın açıldığı tarih itibariyle kira borcunun 969.331,37 TL.olduğunu, iskelelerin halen müflisin şantiyelerinde olup, aylık kiraların işlemeye devam ettiğini, iflas idaresine iflas öncesi borcun ve iskeleler teslim edilinceye kadar işleyecek kira alacaklarının masaya kaydı için yapılan başvurunun reddedildiğini, buna karşılık iskelelerin teslimi talebinin kabul edildiğini ileri sürmüştür. Davalı ise iskelelerin tesliminin kabul edilmesinin borcun varlığını göstermediğini, iflasla bilikte müflisin faaliyetlerinin sonlandığını, kira sözleşmesinin devam etmediğini iflas idaresiyle yapılmış bir kira sözleşmesi de bulunmadığını savunmuştur.
İflas Müdürlüğünden gelen cevapta ……Ltd.Şti.nin 27/04/2016 tarihinde iflasına karar verildiği, iflas tasfiyesinin adi tasfiye olarak devam ettiği, iflas idaresinin oluşturulduğu anlaşılmış iflas idare memuruna dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edilip yargılamaya devam olunarak mahkememizin 10/05/2017 günlü ön inceleme duruşmasında dava şartlarının incelemesine geçilmiştir.
HMK 114/1-c m.kapsamında davacının talepleri bakımından mahkememizin görevi değerlendirilmiş, davacının mahkememizde açtığı davada iki ayrı alacak talebinde bulunduğu, dava dilekçesindeki ilk talebinin İİK 235 maddesi uyarınca iflastan önce doğan borca ilişkin kayıt kabul davası olduğu, ikinci talebinin ise iflastan sonra doğan davanın açıldığı tarihe kadar oluşan kira borcu ile kira ilişkisine konu iskelenin teslimine kadar işleyecek kira alacağının masa alacağı olduğunun tespiti, sıra cetveline kaydı ve alacağın kabulü yönünde olduğu görülmekle davacının İİK 235 maddesi uyarınca iflastan önce doğan borca ilişkin kayıt kabul davasının bu dosyadan tefriki ile mahkememizin ayrı bir esasına kaydedilmesine karar verilmiştir.
Davacının diğer talebi yönünden mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan reddine dosyanın karar kesinleştiğinde süresinde talep halinde görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Tefrik edilerek oluşturulan iş bu davanın konusu İİK.nun 235.maddesine dayalı kayıt kabul davası olup, diğer dava şartlarının mevcut olduğu, ilk itiraz ileri sürülmediği belirlenmiş, sulh ve arabuluculuk yönünde tarafların talebi olmadığının uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilerek taraf delilleri toplanıp bilirkişi raporu alınarak sonuca gidilmiştir.
İflas Müdürlüğü cevabi yazısında sıra cetvelinin 20/01/2017 tarihli …… Gazetesinde ve 23/01/2017 tarihli sicil gazetesinde ilan olunduğu, davacının masaya başvurusu sırasında tebliğ gideri verdiği, davacı vekiline masa kararının 17/01/2017 tarihinde tebliğ olduğu bildirilmiş olup, bu itibarla mahkememizde 30/01/2017 tarihinde açılan davanın İİK 235.maddesi uyarınca hak düşürücü süre içinde açıldığı belirlenmiştir.
Davacı ile müflisin ticari defter ve dayanak kayıtları üzerinde yapılan mali inceleme neticesi alınan kök ve ek raporda, davacının kendi defter kayıtlarına göre iflas tarihi itibariyle müflisten 291.562,07 TL.alacaklı olduğu, davacının iflas öncesi müflis firma adına 429.062,07 TL.tutarlı 6 adet fatura düzenlediği, müflisin iflas tarihine kadar 137.500,00 TL.ödeme yaptığı, müflisin BA formları ile davacının tüm faturalarını kayıt altına alıp vergi dairesine bildirdiği, müflisin kendi ticari defter kayıtlarına göre de iflas tarihi itibariyle davacıya aynı tutarda borçlu göründüğü, bu itibarla taraf defterlerinin birbiriyle mutabık oldukları belirlenmiştir.
Davacı vekili, müvekkilinin iflas tarihi itibariyle kendi defter kayıtlarına göre 291.562,07 TL.alacaklı görünmekle birlikte, iflas öncesi alacağın 329.061,03 TL olduğunu, aradaki farkın davalı firmanın iflas etmesi nedeniyle firmaya ulaşılamamasından ötürü fatura edilmemesinden kaynaklandığını, alacağın iskele kira alacağı olduğunu ileri sürmüş, sözleşmelere dayanmış ise de dosyaya, verilen kesin süreler içinde hiçbir sözleşme sunmadığı gibi, dayanak faturaların incelenmesinden aylık düzenli bir kira ilişkisinin olmayıp faturaların kiralanan iskele adedi, m2 vs. unsurlarına göre düzenlendiği, aydan aya farklılık gösterdiği, dolayısıyla defterlerde yer almayan, davacının faturalandırmadıklarını bildirdiği kiralananın neye göre hesaplandığının da tespit edilmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından davacı alacağının defterlerinde kayıtlı olan 291.562,07 TL.ile sınırlı olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
Davalı vekili, davacı şirkete olan borçlara istinaden ileri tarihli çekler verildiğini ancak davacının bunları kayıtlarına işlemediğini ileri sürmüş ise de buna dair verilen kesin süre içinde hiçbir delil ve belge sunmamış bu savunmasını ispatlayamamıştır.
Tarafların birbirini doğrulayan ticari defterlerindeki kayıtlar ve alınan bilirkişi raporu, dosya kapsamında toplanan delillerle uyumlu olduğundan hükme esas alınmış, davanın kısmen kabulüne, davacının iflas tarihi itibariyle oluşan 291.562,07 TL alacağının davalı iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazla talebin reddine dair, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE, davacının iflas tarihi itibariyle oluşan 291.562,07 TL alacağının davalı iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazla talebin reddine,
2-Karar harcı 35,90 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL ilk masraf, 150,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 781,40 TL yargılama giderinden davadaki haklılık oranına göre (%89) 695,44 TL.nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansı kalmadığından iade yönünde karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.