Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/521 E. 2022/278 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/521
KARAR NO : 2022/278

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi-Manevi Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/05/2017
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi-Manevi Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; ——tarihinde müvekkillerinin——— ——– yaptığı ——— plakalı araç ile seyir halinde iken davalılardan ——– sevk ve idaresindeki ——- aracın arkadan çarptığını ve devam ettiğini, ———-her iki araç dururken ——— aracından inip davalı ———- ikaz etmeye ve durdurmaya çalıştığını, bu esnada davalının hareket ederek —— ——— arasında sıkışmasına neden olduğunu, ———vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı ———- tam kusurlu olduğunu, müteveffa ———– aracından ——- tedbirleri aldığını, ——–vefatı nedeniyle bakmakla yükümlü olduğu müvekkillerinin onun desteğinden yoksun kaldıklarını ve tarifsiz acı yaşadıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL destekten yoksun kalmaktan kaynaklanan maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalılardan tahsiline, her bir müvekkili için 50.000,00’er TL olmak üzere toplam 200.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, — meydana gelen hasar nedeniyle müvekkillerine rücu edilebilecek miktarın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı —- dilekçesinde özetle; davacıların müvekkiline başvuru yapmadan doğrudan dava açtıklarını, dava şartını yerine getirmediklerini, kazaya karışan — aracın müvekkili tarafından — olduğunu, poliçede teminatın kişi başı ——– olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçede belirtilen limitler ve sigortalısının kusuru oranında olduğunu, dosyada kusur tespiti yapılması gerektiğini, davacıların destekten yoksun kalıp kalmadığının belirlenmesi gerekeceğini, kazaya karışan aracın ticari olmadığını, bu nedenle ticari faiz talep edilemeyeceğini, müvekkili aleyhine hüküm kurulmasına kanaat getirilmesi halinde faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olarak dikkate alınması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı —Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; dava açılmadan önce davacıların müvekkiline başvuru yapmadıklarını, dava konusu kazaya karışan — plakalı aracın müvekkili tarafından —— olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçedeki limitler ve sigortalısının kusuru ile sınırlı olduğunu, davacıların maddi tazminat taleplerini öncelikli olarak —-Sigortasından talep etmesi gerektiğini, — mümkün olmadığından müvekkili şirketten talep hakkı bulunmayacağını, davacıların destekten yoksun kaldıklarının ispatlanması gerektiğini, kusur durumunun da tespit edilmesi gerekeceğini, davaya konu kazanın iş kazası olduğunu, iş kazalarında—- tarafından yapılacak ödemelerin peşin sermaye değeri hesaplanarak düşürülmesi gerektiğini, temerrüt süresinin başlamadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar— özetle; davaya bakmaya görevli mahkemenin —Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davaya konu kazada müvekkillerinin hiçbir kusuru ve dahli olmadığını, müteveffanın olayda kusurlu olduğunu, tazminat talep edilen davacılardan anne ve babaya müteveffanın bakmakta olduğunun ispatlanması gerekeceğini, manevi tazminat istemlerinin fahiş olduğunu, sigorta şirketlerince ve— tarafından davacılara yapılan bir ödeme var ise bunların mahsup edilmesi gerekeceğini, dava konusu kaza ile ilgili olarak ceza davası bulunduğunu, ceza davasının neticesinin beklenmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile trafik kazasından doğan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. 13/04/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde — vefat ettiğinden, eşi, çocuğu, anne ve babası tarafından maddi ve manevi tazminat istemiyle dava açılmış olup davalı — esnasında — plakalı aracı kullanan, davalı — aynı aracın maliki, davalı — sigortasını düzenleyen sigorta şirketi ve davalı — aynı aracın ihtiyari mali mesuliyet sigorta poliçesini — şirkettir. Davacı yan müteveffanın— götürürken davalı — sonucu meydana gelen kaza neticesinde —- vefat ettiğini, kendisinin — olarak çalıştığını, vefatı ile davacıların onun desteğinden yoksun kaldıklarını, kaza sonrasında — aracında hasar gördüğünü, olayın davacılar yönünden büyük bir yıkım olduğunu, olayın meydana gelmesinde karşı araç sürücüsünün kusuru aşan ağır bir ihmali bulunduğunu belirterek destekten yoksun kalma ve manevi tazminatın tüm davalılardan tahsilini talep ettiği gibi, — meydana gelen hasar nedeniyle mirasçılara rücu edebilecek miktarında davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin — günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktalarının tespiti ile tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanarak bilirkişi raporu alınıp sonuca gidilmiştir.
Davalılar —vekili tarafından sunulan cevap dilekçesi ile mahkememizin görevine itiraz edilerek — Mahkemesinin görevli olduğu ileri sürülmüş ise de haksız fiilden doğan tazminat davalarında araç işleteni ve sürücüsü yanında sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyen —— taraf olması nedeniyle mahkememizin görevli olduğu anlaşıldığından davalıların görev itirazı reddedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı ——cevap dilekçesi de davacı yanın dava öncesinde —– başvurmadığını bu yüzden davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini ileri sürmüşlerdir. 2918 sayılı Kanunun 97.maddesine göre trafik kazasından doğan tazminat taleplerinin dava açılmadan ————— olarak iletilmesi, başvurudan itibaren engeç 15 gün içinde cevap ——- cevap talebi karşılamaz ise dava açılabileceği kabul edilmiş, dava öncesinde —– başvuru dava şartı olarak getirilmiştir. HMK 114/2 ve 115/2 maddeleri kapsamında değerlendirme yapılarak bu dava şartının eksik olduğu ancak dava açıldıktan sonrada bu eksikliğin giderilebileceği yargı kararları ile sabit olduğundan davacı yana dava şartına ilişkin başvuruyu yapması için kesin süre verilmiş davacılar vekili davalı——- şirketlerine başvuru şartını verilen kesin süre içinde yerine getirmiştir.
Kazaya karışan araçlara ——- kayıtları dosya içine alınmış müteveffanın kullanımındaki— plakalı aracın ——–adına kayıtlı olduğu, —- aracın —— olduğu ve davalı —kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. — ihtiyari — poliçesinin de davalı — tarafından düzenlendiği, trafik kazasının poliçe teminat süreleri içinde meydana geldiği ve ihtiyari — limitinin kombine tek limit olarak 100.000 TL. tutarında belirlendiği içinde manevi tazminat klozunda bulunduğu poliçelerden görülmüştür.
— vefatı nedeniyle geride eşi — önceki eş — olma kızı — ile annesi — babası —– kaldığı nüfus kayıtlarından anlaşılmış, — velayeten annesinin dava açtığı, yargılama sırasında reşit olması nedeniyle adına düzenlenmiş vekaletname sunulduğu, yine davacılardan — vesayet altında olduğu vasisinin —olup — esas sayılı dosyadan alınan yetki uyarınca düzenlenen vekaletname ile adına dava açıldığı anlaşılmıştır. Yargılamanın devamında davacı —tarihinde vefat etmiş, davaya mirasçıları olarak eşi — çocukları —- müteveffadan olma torunu — adına devam edilmiş, dosyaya ——- 17/03/2018 tarihinde vefat ettiği belirlenmiş,— mirasçılık belgesi uyarınca mirasçıların davaya katılımı sağlanmıştır.
13/04/2017 tarihli trafik kazası nedeniyle——yürütülen yargılama neticesinde taksir ile bir kişinin ölümüne sebebiyet vermek suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, kararın istinaf denetiminden geçerek 02/02/2021 tarihinde kesinleştiği, dosya kapsamında alınan kusur bilirkişi raporları,— davalı —asli, müteveffanın ise tali kusurlu olduğu sonucuna varılarak karar verildiği anlaşılmıştır.
Tarafların ekonomik ve sosyal durumları araştırılmış dosya içine alınmıştır. Ayrıca müteveffanın taksi şoförlüğü yaptığı belirtildiğinden emsal ücret araştırması da yapılmış — taksi şoförleri için bir ücret tarifesi olmadığını, kayıt bulunmadığını, —herhangi bir kayıt olmadığını, — — bildirmiştir. Davacı —doğumlu olup dava açıldıktan sonra reşit olmuş ve—– olduğu %50 burslu olarak eğitimine devam ettiği belirlenmiştir.
Meydana gelen trafik kazası nedeniyle hak sahiplerine ölüm aylığı bağlandığı ancak herhangi bir tazminat ödemesi yapılmadığı gelen -anlaşılmıştır.
Olaydaki kusur durumunun belirlenmesi ve davacıların talep edebileceği tazminat olup olmadığı ve varsa miktarlarının tespiti yönünden bilirkişi heyetinden 13/03/2020 tarihli rapor alınmış bu raporda kusur bilirkişisi; kaza tespit tutanağı, ceza mahkemesi dosyasında alınan raporlar, dinlenen tanık beyanları ve mahkemenin maddi vakıayı saptayan kabulünü de değerlendirerek meydana gelen trafik kazasında davalı — %75 oranında asli kusurlu ve müteveffanın da %25 oranında tali kusurlu olduğunu belirlemiş, kusur bilirkişi raporu, dosyada toplanan deliller, olayın oluş şekli ve ceza mahkemesi dosyasının içeriği ile de uyumlu olduğundan mahkememizce hükme esas alınmıştır. —- raporda hesaplama—- bilirkişinin raporuna yönelik itirazlar —-tarihli duruşma ara kararı uyarınca yeni bir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş ve 23/08/2021 tarihli rapor alınmıştır.
Davacılar vekili daha önce sunduğu —- dilekçesiyle dava dilekçesinde 10.000 TL.olarak istediği maddi tazminatı her bir davacı yönünden bu tutarı geçmemek üzere açıklamış olup davacı —için —-, — için 6000 TL., — için 1000 TL.ve —-1000 TL.maddi tazminat talep ettiğini bildirmiş, sunduğu —- tarihli ıslah ve talep arttırım dilekçesinde arttırılan haliyle davacı— için 34.424,82 TL., — için 84.809,74 TL.———-.maddi tazminat olmak üzere toplam 473.290,48 TL.nin davalılar — mirasçıları yönünden kaza tarihi olan 13/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle, davalılar —yönünden başvuru sonucu temerrüt tarihi olan 05/01/2018 tarihinden itibaren (poliçeler gereği sorumlu oldukları tutarlarla sınırlı olmak üzere)işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan tahsili ve —.manevi tazminat alacağının da —mirasçıları yönünden kaza tarihinden itibaren davalı — ise 05/01/2018 tarihinden itibaren(poliçe sorumluluk tutarı ile sınırlı olmak üzere)işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini istediğini bildirmiştir.
Davacılar vekilinin sunduğu ıslah dilekçesine karşı— vekili tarafından zamanaşımı itirazında bulunulmuştur. Davaya konu kaza —– tarihinde meydana gelmiş, kısmi dava —— tarihinde açılmış ıslah ise 20/10/2021 tarihinde yapılmıştır. Dava trafik kazasından doğan tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı Yasanın 109 maddesinde motorlu araç kazalarında doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler zarar görenin zararı ve zarar yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde kaza tarihinden itibaren 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava cezayı gerektiren bir fiilden doğan ve ceza kanunu bu fiil için dava uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunursa bu süre maddi tazminat talepleri içinde geçerlidir düzenlemesi yapılmıştır. Somut olayda bir kişinin vefatı ile sonuçlanmış olup trafik kazası TCK 85/1 maddesi kapsamında bir fiil niteliğindedir. 5237 sayılı TCK.nın 85/1 ve 66/1-d maddeleri uyarınca öngörülen ceza zamanaşımı süresi 15 yıl olup ıslah tarihi itibariyle zamanaşımı süreleri dolmadığından davalı yanın bu itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan maddi tazminat talebi açısından ölen davacının mirasçılarının davacının ölüm tarihine kadar ki sürelerde hak edeceği tazminat miktarını miras payları oranında talep edebilecekleri, yine manevi tazminat isteme hakkı kural olarak zarar görene ait bir hak olmakla birlikte zarar gören ölmeden önce dava açmış ise manevi tazminat isteme hakkının mirasçılarına intikal edeceği ve mirasçıların davaya devam edebilecekleri gözetilerek davalı şahıslar vekilinin aksi yöndeki itirazları da yerinde görülmemiştir.
Davalı— tarihli rapora yönelik itirazlar arasında ileri sürülen müterafık kusur hatır taşıması savunmaları daha önce cevap dilekçesinde de ileri sürülmeyen savunmanın genişletilmesi mahiyetindeki iddialar olmakla birlikte olayda müteveffanın %25 oranında kusurlu olduğu belirlenmiş, bunun dışında müterafık kusurlu olduğuna dair bir iddia ve delil sunulmadığından ve yine olayda hatır taşıması da sözkonusu olmadığından davalının bu itirazları yerinde görülmediği gibi ceza soruşturması ve yargılaması aşamalarında uzlaştırma bulunmadığı gibi esasen eylem uzlaşmaya tabi bir suç da olmadığından davalının bu itirazı da yerinde bulunmamıştır.
Davacı eş — neticesinde eşini kaybetmiş olup kendisi ev hanımıdır. Olay sonucunda eşinin desteğinden yoksun kalmıştır. Davacı — müteveffanın kızı olup —– tarihinde okula kaydı yapılmış olup 4 yıllık bir okulda okumaktadır. Bu nedenle üniversite eğitimini tamamlayacağı 25 yaşına kadar babasının desteğinden yararlanabileceği kabul edilmiştir. Davacı—-müteveffanın babası olup kendisi engelli olduğundan eşi tarafından bakıldığı belirlenmiştir. Davacı —-müteveffanın annesi olup bakım parası aldığı, oturdukları evin kira olduğu, dosya kapsamında toplanan deliller ile saptanmıştır. Çocukların sağlıklarında anne ve babalarına destek oldukları karine olarak kabul edilmiş olup yargı kararları da bu yöndedir. Öte yandan davacı —yargılama sırasında 18/04/2019 tarihinde vefat ettiğinden destek tazminatı hesabının bu tarihe kadar yapılması gereklidir. Bu değerlendirmeler doğrultusunda davacıların olay nedeniyle destek tazminatı talep edebileceği sonucuna varılmıştır.
Davalı — kazaya karışan — sürücüsü ve — ise işletenidir. Olayda davalı araç sürücüsünün %75 oranında asli kusurlu olduğu belirlenmiştir. Davalı——– poliçesini düzenleyen olarak sürücü ve işleten ile birlikte poliçe limitleriyle sınırlı sorumludur. Davalı — sorumluluğu ise ihtiyari mali sorumluluk sigorta poliçesine dayanmakta olup manevi tazminat dahil kombine tek teminat limitinin 100.000 TL.ile sınırlı olduğu, bu teminat limitiyle sınırlı olmak kaydıyla zorunlu trafik sigortası limitini aşan bir tutar olması halinde sorumlu tutulabileceği anlaşılmıştır.
23/08/2021 tarihli aktüer bilirkişi raporunda tüm bu hususlar değerlendirilip, Yargıtay ve– uygulamalarında kabul edilen hesaplama yöntemleri kullanılarak müteveffanın ölmeden önce malülen emekli olduğu ve taksi şoförü olarak kazanç sağladığı gözönünde bulundurulmak suretiyle hesaplama yapılmış ve davacıların gerçek zararı raporun– poliçe limiti 330.000 TL.olduğundan raporun aynı sayfasında yer alan tabloda —– paylaştırma yapılarak bu —- olduğu tutarlar tespit edilmiştir. ——-sorumlu olduğu tutarı aşan miktarlar tespit edilerek bu kez —– sorumluluk sigortasının teminat limiti dahilinde aşan—olduğu miktarlarda tespit edilmiştir. Yapılan bu tespitler gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olduğundan mahkememizce hükme esas alınmış, bilirkişinin raporun—sayfasında (b)bendinde davacı — dışlayarak yaptığı hesaplamaya itibar edilmemiştir.
Davacılar vekili sunduğu 22/12/2021 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporunda davalı —.olarak hesaplandığını bu miktarın — tarafından ödendiğini, poliçe limiti üzerindeki 146.713,83 TL.maddi tazminat talebine ve manevi tazminata ilişkin olarak diğer davalılara karşı açtıkları davaya devam ettiklerini,– açtıkları davadan feragat ettiklerini beyan etmiş, tüm davacıların vekaletnamelerinde avukatın feragat yetkisinin bulunduğu belirlenmiştir. Davalı — dilekçe ile yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğini beyan etmiştir. Davacılar vekili bu dilekçesinde bilirkişi raporunun —– alan davacı — bırakıldığı hesaplama sonucu bulanan rakama göre beyanda bulunmuştur.— kalan kısım —– Bu husus mahkememizce —— olsa bile bu davalı yönünden yapılan feragatin — diğer davalılara sirayet etmesi gerektiği mahkememizce kabul edilmiş ve raporun — rakamlar hükme esas alınmıştır. Davalıların temerrüd durumu ve faiz konusunda yapılan değerlendirme ile de araç işleteni ve sürücüsü yönünden haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren olmak üzere ve araçların niteliği gözönünde bulundurularak ticari faiz ile sorumlu oldukları, —yönünden ise temerrütün davacının talebi uyarınca 05/01/2018 tarihinden başlaması gerektiği sonucuna varılmıştır
Davacıların dava dilekçesinde ileri sürdüğü taleplerden biri de –plakalı araca ilişkin olup araçta meydana gelen hasar nedeniyle kendilerine rücu edilebilecek tutarın tahsiline ilişkindir. Ortada davacılara rücu edilmiş bir alacağın sözkonusu olmadığı dosya kapsamı ile belli olup gelecekte talep edilip edilmeyeceği belli olmayan bir tutarın önceden karara bağlanması mümkün olmadığından davacıların bu talebi reddedilmiştir.
Davacılar aynı zamanda olay nedeniyle manevi tazminat da talep etmişlerdir. Manevi tazminat TBK 56.maddesinde düzenlenmekte olup bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özellikleri göz önünde bulundurularak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verilebilir. Duyulan üzüntünün parasal bir değer ile ifade edilmesi mümkün olmadığı için manevi zararın bir miktar para ile giderilebileceğini söylemek de mümkün değildir. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. Manevi tazminat takdir edilirken tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olaydaki kusur durumu, olay tarihi itibariyle paranın alım gücü dikkate alınarak zarar gören için hak ve nesafet kuralları, duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesini sağlayıcı şekilde manevi tazminata hükmedilmelidir. Somut olayda davacıların, murislerinin geçirdiği trafik kazası neticesinde vefatı üzerine üzüntü ve acı duyduğu açıktır. Yargılama devam ederken davacı baba —- vefat etmiş olmakla birlikte manevi tazminat isteme hakkı mirasçılarına intikal edeceğinden ve mirasçıları tarafından davaya devam edildiğinden müteveffanın babası — takdir edilen manevi tazminatın mirasçılarına miras payları oranında ödenmesi uygun bulunmuş, dava konusu olayda eylemin meydana geldiği tarih, kazanın meydana geliş şekli, kusur durumu, paranın alım gücü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları bir arada değerlendirilmiş, davacıların manevi tazminat isteminin de kısmen kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır. Her ne kadar davalı —– tarafından düzenlenen sigorta poliçesinde manevi tazminat ——bulunduğu gözetilerek manevi tazminatın poliçeden karşılanması yönünde talepte bulunulmuş ise de söz konusu sigorta şirketi tarafından düzenlenen poliçenin limiti manevi tazminat dahil 100.000 TL.ile sınırlı olduğundan ve bu tutar hükmedilen maddi tazminatı karşıladığından manevi tazminat için teminat limiti kalmadığından davalılar vekilinin bu talebi yerinde görülmeyerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı — yönünden açılan davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Diğer davalılara yönelik olan açılan maddi tazminat istemli davanın arttırılan haliyle KISMEN KABULÜNE,
a-Davacı— yönünden —- Maddi tazminatın (davalı — Şirketi’nin sorumluluğu 73.769,94 TL.ile sınırlı olmak kaydıyla) davalılar — yargılama sırasında 17/03/2018 tarihinde vefat ettiği— mirasçılık belgesinden anlaşılan — müşterek ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya ödenmesine, hükmedilen tutara davalı — yönünden kaza tarihi olan—- tarihinden itibaren, — tarihinden itibaren ticari faiz yürütülmesine,
b-Davacı —. Maddi tazminatın (davalı—sorumluluğu —- —- sınırlı olmak kaydıyla)davalılar — sırasında 17/03/2018 tarihinde vefat ettiği — mirasçılık belgesinden anlaşılan — müşterek ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya ödenmesine, hükmedilen tutara davalı — kaza tarihi olan — tarihinden itibaren ticari faiz yürütülmesine,
c-Davacı — Maddi tazminatın (davalı —-.ile sınırlı olmak kaydıyla)davalılar — yargılama sırasında 17/03/2018 tarihinde vefat ettiği — belgesinden anlaşılan —-müşterek ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya ödenmesine, hükmedilen tutara davalı — tarihinden itibaren, — tarihinden itibaren ticari faiz yürütülmesine,
d-Davacı — yönünden 1.486,47 TL. Maddi tazminatın (davalı ————– ile sınırlı olmak kaydıyla)davalılar — yargılama sırasında 17/03/2018 tarihinde vefat ettiği ——- mirasçılık belgesinden anlaşılan — Mirasçıları — Şirketinden müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacı — yargılama sırasında 18/04/2019 tarihinde vefat ettiğinden dosyada mevcut — belgesinde adı geçen mirasçılar — —– ilamında belirtilen payları oranında ödenmesine, hükmedilen tutara davalı— — yönünden kaza tarihi — tarihinden itibaren,—yönünden ——- tarihinden itibaren ticari faiz yürütülmesine,
3-Davacı yanın — plaka sayılı araçta meydana gelen hasar nedeniyle kendilerine rücu edilebilecek miktarın tahsili yönündeki talebinin reddine,
4-Davacıların manevi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜNE,
Davacı—— müşterek ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya ödenmesine, hükmedilen tutara davalı — yönünden kaza tarihi olan 13/04/2017 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,
Davacı —- manevi tazminatın davalılar —— müşterek ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya ödenmesine, hükmedilen tutara davalı —– yönünden kaza tarihi olan 13/04/2017 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,
Davacı — manevi tazminatın davalılar — müşterek ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya ödenmesine, hükmedilen tutara davalı — yönünden kaza tarihi olan 13/04/2017 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine
Davacı –. manevi tazminatın davalılar —müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacı — sırasında —vefat ettiğinden dosyada mevcut— geçen mirasçılar — payları oranında ödenmesine, hükmedilen tutara davalı– tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,
Davalı—– yönelik manevi tazminat talebinin reddine,
5- Davacı — yevmiye no.lu mirasçılık belgesinin karar eki sayılmasına,
6-Davalı — yevmiye no.lu mirasçılık belgesinin karar eki sayılmasına,
7-Fazla taleplerin reddine,
KARAR HARCI
8-Hükmedilen maddi tazminat talebi yönünden karar harcı 9.788,17 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan toplam 8.926,28 TL harcın mahsubu ile bakiye 861,89 TL harcın davalılar — ile yargılama sırasında 17/03/2018 tarihinde vefat ettiği —– mirasçılık belgesinden anlaşılan— müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
9-Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan toplam 8.926,28 TL harcın (davalı —- ile sınırlı olmak kaydıyla)davalılar — sırasında — tarihinde vefat ettiği — mirasçılık belgesinden anlaşılan — müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
10-Hükmedilen manevi tazminat talebi yönünden karar harcı 3.278,88 TLnin davalılar –ile yargılama sırasında —- tarihinde vefat ettiği — Mirasçıları: —– müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
YARGILAMA GİDERLERİ
11-Davacı tarafça yapılan 36,00 TL ilk masraf, 654,60 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.592,60 TL yargılama giderinden davadaki haklılık oranı gözönünde bulundurularak (%30) 777,78 TL.nin davalılar —– ile yargılama sırasında 17/03/2018 tarihinde vefat ettiği —— belgesinden anlaşılan— müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
12-Davalı taraflarca yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
VEKALET ÜCRETİ
13-Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden hükmedilen maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde geçerli— esaslara göre belirlenen 17.562,59 TL vekalet ücretinin (davalı — sorumluluğu 13.450,00 TL.ile sınırlı olmak kaydıyla)davalılar — yargılama sırasında 17/03/2018 tarihinde vefat ettiği ——–mirasçılık belgesinden anlaşılan——- müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
14-Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden hükmedilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde geçerli —- esaslara göre belirlenen 7.040,00 TL vekalet ücretinin davalılar — sırasında 17/03/2018 tarihinde vefat ettiği— mirasçılık belgesinden anlaşılan —– müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
15-Davalılar — sırasında 17/03/2018 tarihinde vefat ettiği —- belgesinden anlaşılan — kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen maddi tazminat gözönünde bulundurularak karar tarihinde geçerli —-. 13/3 maddesindeki esaslara göre belirlenen 17.562,59 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalılara verilmesine,
16-Davalı —— yönünden davacı ——– sınırlı olarak maddi ve manevi tazminat isteminde bulunulmuş olup, sigorta teminat tutarı kadar maddi ve manevi tazminata hükmedildiğinden bu davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
17-Davalı –tarafından vekalet ücreti talep edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
18-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacılar vekili ile davalı — mirasçıları vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.