Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/501 E. 2020/546 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2017/501 Esas
KARAR NO : 2020/546

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/04/2017
KARAR TARİHİ : 20/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında ticari alışveriş gerçekleştiğini, bu alışveriş neticesinde müvekkili şirketin gerekli faturalandırmaları yaptığını, davalı tarafın üzerine düşen borç ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, müvekkili şirketin davalı tarafla arasında olan bu ilişkiyi cari hesap kayıtlarına işlediğini, davalı şirkete cari hesap açığı şifahi olarak birden fazla kez bildirildiğini, müvekkili şirkete herhangi bir ödemede bulunmadığını, borçlu şirket aleyhine —– tarihinde İzmir — İcra Müdürlüğü’nün —-Esas sayılı dosyasıyla icra takibine geçildiğini, takibe davalı şirketçe hem yetki yönünden hem de borç yönünden takibe itiraz edildiğini, bu itiraz üzerine takibin devamını sağlayabilmek için takibi yetkili icra müdürlüğü olan İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğünün —–Esas Numaralı dosyasıyla tekrar ödeme emri gönderildiğini, davalı tarafça bu ödeme emrine de haksız ve kötü niyetli bir şekilde itiraz edildiğini, müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla davalı tarafın yapmış olduğu itirazın iptal edilerek takibin devamı amacıyla iş bu davayı açtıklarını, müvekkilin alacağının tahsili amacıyla davalı tarafın yapmış olduğu itirazın iptal edilerek takibin devamı amacıyla işbu davayı açtıklarını, davalı şirketin gerçekleştirdiği itirazın iptaline karar verilerek takibin devamını, itirazın haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle davalı şirketin icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacıya hiçbir borcunun bulunmadığını, müvekkili ile ticari ilişki içerisinde olduklarını, davacı tarafın hesap ekstresinden bahisle müvekkiline karşı iş bu dayanaksız ve hukuki mesnetten yoksun davayı açtığını, müvekkilinin neden ötürü borçlu olduğunu dahi bilmediğini, sırf kendi cari hesap ekstresine dayalı davanın kabulünün mümkün olmadığını, bu durumda davacının dava konusu cari hesabın oluştuğunu yani emtiaların satışının yapıldığını, emtiaların teslim edildiğini delillerle kanıtlamasının gerektiğini, dosyada mübrez faturanın bulunmadığını, müvekkili ile davacı arasında bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, müvekkili ile davacı yan arasında bu şekilde bir cari hesap sözleşmesi dahi olmadığını, müvekkilinin kendisine yönlendirilen borca ilişkin oluşturulan cari hesap ekstresinden hiçbir borcunun bulunmadığını, davanın öncelikle usulden reddini, dava değerinin % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Davacı şirket tarafından başlangıçta 14/11/2016 tarihinde İzmir —— İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyası ile davalı şirkete icra takibi başlattığı, davalının borca ve yetkiye itirazı sonucunda dosyanın yetkisizlikle—- İcra Müdürlüğüne gönderilerek, İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün —- Esas sırasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün — sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap alacağına dayalı 4.322,89 TL asıl alacak, 602,24 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.925,13 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Davacı şirketin —-olduğundan davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi ve davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarının belirlenmesi açısından mali müşavir bilirkişiden rapor alınması amacıyla– Mahkemelerine talimat yazılmıştır.
İzmir—.Asliye Ticaret Mahkemesi—- talimat dosyasında alınan ——- bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketin defter kayıtlarında yapılan inceleme sonucu; Taraflar arasında — sona eren, cari hesap şeklinde yürütüldüğü anlaşılan ticari ilişki olduğu, dava dosyasında taraflar arasında düzenlenmiş yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, davacı şirketin davalı şirkete 2013 yılında toplam 6.687,56 TL bedelli 10 adet fatura düzenlediği, 2013 yılında bu faturalar karşılığında davalıdan 2.166,70 TL çek, 1.889,25 TL nakit olmak üzere toplam 4.055,95 TL tahsilat kaydının olduğu, bu işlemler sonucunda davacının davalıdan (6.687,56 – 4.055,95=) 2.631,61 TL tutarındaki cari hesap alacağının 2014 yılına devrettiği, 2013 yılından devreden 2.631,61 TL cari hesap alacağına ilave davacının davalıya 2014 yılında 1.889,60 TL bedelli 1 adet fatura düzenlediği, 2014 yılında davacının davalıdan tahsilat kaydının olmadığı ve davalıdan (2.631,61 + 1.889,60=) 4.521,21 TL cari hesap alacağının 2015 yılına devrettiği, 2015 yılında 2014 yılından devreden 4.521,21 TL cari hesap alacağı ve davalıdan 30/04/2015 tarih ve —- tutarlı tahsilat kaydı dışında başka bir işlem bulunmadığı, bu tahsilat kaydından sonra 14/11/2016 tarihi ve incelemeye ibraz edilen defterlerin son kayıt tarihi olan 31/12/2016 tarihi itibariyle davacı defterlerinde davacının davalıdan 4.322,90 TL cari hesap alacağının bulunduğu, bu tutarın icra takibine konu 4.322,89 TL asıl alacak tutarından 0,01 TL fazla olduğu, belirtilmiştir.
Taraf vekilleri rapora karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunmuşlardır.
Mahkememizce davalı tarafın defterlerinin incelenmesi için davalı tarafa muhtıra tebliğ edilmişse de davalı taraf defterlerini ibraz etmediğinden defterleri incelenememiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, cari hesap ekstresine dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, her ne kadar davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, müvekkili ile davacı yan arasında bu şekilde bir cari hesap sözleşmesi dahi olmadığını ileri sürmüş olsa da yanlar arsında yazılı bir cari hesap sözleşmesi olmasa da açık cari hesap şeklinde çalışılan durumda bakiye bir alacak varsa bunun her zaman talep edilebileceği, dolayısıyla davalı vekilinin bu yöndeki itirazına itibar edilmediği, davalı şirkete ait —–bildirim formlarının celbedildiği, yapılan incelenmesi sonucu icra takibine konu cari hesaba dayanak—- yıllarında davacı yanca düzenlenen faturaların davalı tarafından — formlarında bildirilmediği, 396 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirlenen esaslara göre bilanço esasına tabi olup, bildirim yükümlülüğü bulunan mükelleflerin bir aylık dönem içinde alış/satışlarının (KDV hariç) 5.000 TL haddin altında kalan alış ve satışları söz konusu formlara dahil edilmediğinden icra takibine dayanak faturaların bir aylık toplamı 5.000,00 TL’nin altında olması nedeniyle — bildirim formuna konu olmadığı, davacı tarafın defterleri üzerinde yapılan incelemede davacının defterlerinde faturaların kayıtlı olduğu ve takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 4.322,89 TL alacaklı olduğu, davacının cari hesap kaydının incelenmesinde düzenlediği —– nolu faturaların davalı şirket tarafından ödenmediğinin anlaşıldığı, dolayısıyla davacı şirketin bu faturalara konu malları davalı şirkete teslim ettiğini ispatlaması gerektiği, davacı şirketin İzmir’de bulunması nedeniyle malları davalı şirkete kargo vasıtasıyla gönderdiğini belirttiği, söz konusu faturaların —- yıllarına ait olması nedeniyle davacı vekilinin talebi üzerine —– müzekkere yazıldığı, gelen müzekkere cevabında araştırdığımız 4 adet fatura tarihleriyle 1-2 gün farkla davacı şirket tarafından davalı şirkete kargo gönderildiği ve kargo içeriklerinde davalıya koli gönderildiğinin anlaşıldığı, cari hesap kaydından davaya konu olduğu anlaşılan faturalar davalının — formunda bulunmaması bu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olmadığının anlaşıldığı ve icra takibine konu cari hesaba dayanak fatura ve irsaliyeler üzerinde teslim bilgileri bulunmasa da söz konusu 4 adet faturaya konu malların davacı tarafından kargo yolu ile davalıya teslim edildiğinin anlaşıldığı, dolayısıyla davacının 4 adet fatura borcundan 4.322,90 TL cari hesap alacağının bulunduğu, bu tutarın icra takibine konu 4.322,89 TL asıl alacak tutarından 0,01 TL fazla olduğu anlaşılmakla davacının davasında haklı olduğu, davanın kabulünün gerektiği, alacak likit olmakla davacının icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği, davalının İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğünün — sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 4.322,89 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren talebi gibi yıllık % 9 oranında ve değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine davacı tarafın harçlandırmak suretiyle işlemiş faiz talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine gerek görülmediği, kaldı ki takipten önce davalının temerrüde düşürülmemesi nedeniyle davacı tarafın zaten işlemiş faize hak kazanamayacağı, hükmedilen alacak likit olduğundan hüküm altına alınan 4.322,89 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş, davalı taraf kötüniyet tazminat talebinde bulunmuş olsa da davacı takip başlatmakta haklı olduğundan davalının bu yöndeki talebinin reddine karar vermek gerekmiş davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmişti
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğünün — esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 4.322,89 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 9 oranında ve değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 4.322,89 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine,
4-Karar harcı 295,30 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 73,83 TL harcın mahsubu ile bakiye 221,47 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 73,83 TL peşin/nispi harç olmak üzere toplam 105,23 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 382,20 TL, tebligat, talimat ve müzekkere masrafı 350,00 TL talimat bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 732,20 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — esaslara göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.