Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/490 E. 2018/399 K. 08.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2017/490 Esas
KARAR NO : 2018/399

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 08/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı dava dilekçesinde; 17/08/2005 tarihinde davalı … ile birlikte kurmuş oldukları davacı …. şirketinin davalı tarafından kasten batırıldığını, davalıya karşı dava dilekçesinde belirttiği 7 ayrı davayı açtığını, davaların birleştirildiğini, adli yardım talebinin bulunduğunu, davalının sahte senet tanzim etmek, yargı yerlerinin kasten yanıltmak, hizmet nedeniyle güvenin kötüye kullanmak olduğunu, sahte senete dayalı haciz ve icra işlemleri ifa ve icra etmek olduğunu, davalı hakkında Savcılığa şikayette bulunduğunu, birçok soruşturma dosyasının olduğunu, dava nedeninin ise davalı …’in 2007 yılında şirketlerinin ve kendisinin haberi olmaksızın…… bir güzellik merkezi ile bayilik sözleşmesi imzalandığını sonradan öğrendiğini, ilgili sözleşmenin 22/02/2007 tanzim ve 22/02/2008 bitim süreli ve sözleşmenin tamamen şirket zararına olduğunu, ilgili sözleşmeden kaynaklı zararlarının telafisizliği karşısında sözleşmenin bitimine 40 gün kala sözleşmeyi tek taraflı feshettiklerini, davacı şirketin davalı tarafından kasten batırılması nedeniyle maddi ve manevi zararının bulunduğunu, Mahkememiz iş bu dosyasının İstanbul Anadolu ……..Asliye ticaret Mahkemesi’nin 2015/139 E. Sayılı dava dosyasi ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı şahıs ile müvekkilin arasında 2 yılı aşkın sürede sürekli olarak kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu, davacı tarafından sunulan belgelerde ödemeye dair herhangi bir belge bulunulmadığını ve davacı tarafın haksız fiil hükümlerine danaydığından henüz kesinleşmiş bir yargı kararı ve dolayısıyla ödeme bulunmaması nedeniyle haksız fiil şartlarından zarar şartı gerçekleşmediğinden de öncelikle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar evrilmesini, yine davacının davasını belirleme imkanı varken belirsiz alacak davası açamayacağını, müvekkilinin davacı şirketin % 90 hisse ile kurucu ortağı olduğunu, davacıyı ortak etme sebebinin o dönem limited şirketlerin en az 2 oratklı kurulma zorunluluğundan geldiğini, müvekkilinin o dönem Almanya’da yaşaması nedeniyle şirket kurulışı için davacıya vekalet verdiğini, ancak davacının kötüniyetli davranarak müvekkiline imza yetkisi vermediğini, bu durumu birkaç yıl geçtikten sonra ticaret sicil kayıtlarından öğrendiğini, bu nedenle 2007 yılına ait sözleşme yaparken kendisini yetkili müdür zannettiğinden haksız fiil koşullarından kusur şartının gerçekleşmediğini, davacı şahıs sözleşmeyi imzalamasa da fiilen uygulayan yetkili müdür olması nedeniyle hakkın kötüye kullanılması olduğunu, davacının şirkete ait banka hesaplarından yakınlarına para gönderdiğini, 20 yaşındaki üniversite öğrencisi kızı ……. 3. Kişilerden mal ve para kaçırmak için ….. isimli bir yer işletmeye başladığını, davacının müvekkilinden mal ve para kaçırdığını, davacının şirketin gayri faal olduğu dönemlerde bankalardan kredi çektiğini, bu çekilen kredilerin bir kısmının nerede kullanıldığının bilinmediğini, davanın reddinin gerektiğini ve sonuç istemin ise yetkisizlik taleplerinin kabulüne, adli yardım ve ön ödeme talepleri ile dava dilekçesinin reddini, dava şartı nedeniyle davanın reddini, zaman aşımı nedeniyle davanın reddini, davanın esastan reddi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı taraflar üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Davacı mahkememiz dosyasının İstanbul Anadolu ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/139 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep etmiştir.
İstanbul Anadolu …….Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/139 esas sayılı dosyası getirtilerek incelenmiştir.
HMK’nın 166/1 maddesi uyarınca; ” Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.
Aynı maddenin 4.fıkrasına göre; “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.”
Mahkememiz iş bu dosyası ile dava tarihi daha önce olan İstanbul Anadolu…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/139 esas sayılı dosyasında da davacıların ve davalısının aynı olduğu, dava konusunun davalı …’in kasten davacı şirketi zarara uğratması nedeniyle zarar talebine ilişkin olduğu ve Mahkememiz dava konusu ile aynı olduğu, her iki dosyada da aynı incelemenin yapılması ve aynı delillerin değerlendirilmesi gerektiği, her iki dosya arasında fiili ve hukuki irtibat olması nedeni ile her iki dosyanın birleştirilmesine, yargılamanın İstanbul Anadolu …… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/139 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Aralarındaki fiili ve hukuki irtibat nedeniyle Mahkememiz dava dosyasının, İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/139 Esas sayılı dava dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE, esasın bu şekilde kapatılmasına,
2-Yargılamaya birleştirilen İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/139 Esas sayılı dosyası üzerinden devam edilmesine,
3-Yargılama harç ve giderlerinin birleştirilen dosyada değerlendirilmesine,
Dair, davacının yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, işbu kararın esasla birlikte istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.