Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/482 E. 2021/472 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/482 Esas
KARAR NO: 2021/472
DAVA: Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/04/2017
KARAR TARİHİ: 24/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; olay günü —– tarihinde sürücü —- sevk ve idaresindeki —— plakalı araç, sol şeritte seyir halinde iken —— ayrıma gelmeden direksiyon hakimiyetini kaybettiğini, sağ şeride doğru savrulmasıyla aracının sol yan kısımlarıyla sağ şeritte seyir halinde olan sürücü —- sevk ve idaresindeki—— aracın arka kısımlarına çarpması sonucu davalı —- sevk ve idaresindeki —— plakalı araç, çarpmanın etkisiyle savrulup takla atarak su kanalına ters vaziyette durması sonucu iki araçlı yaralanmalı-maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu kazanın oluşumunda —- plakalı araç sürücüsüdavalı——- yer alan sürücülere ait kusurlardan şerit izleme ve değiştirme kurallarına uymamak suretiyle tam alan sürücülere ait kusurlardan şerit izleme ve değiştirme kurallarına uymamak suretiyle tam kusuru bulunduğunu, olay anında davalı —— olduğu alkör raporu ile ortaya konulduğunu, iş bu trafik kazasında —- plakalı araç sürücüsü ——aracında yolcu olarak bulunduğunu, kaza sonucu yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiğini, davacılardan —— meydana gelen trafik kazasında yaralı olarak kaldırıldığını, hastanede hayatını kaybeden müteveffa—– anne ve babası olduğunu, kaza neticesinde kızlarını kaybeden ve maddi ve manevi zarara uğrayan anne baba olduğunu, davacılardan —— kaza neticesinde hayatını —- manevi zarara uğrayan kardeşleri olduğunu, müvekkilleri —– diğer davacılar ise bu trafik kazasında kardeşlerini kaybettiklerini, müvekkilleri müteveffa—— kaybetmeleri nedeniyle destekten yoksun kaldıklarını, dava konusu trafik kazası ile ilgili davalı —- hakkında ceza davası açıldığını, ——- dosya kapsamında ceza yargılamasına devam ettiğini, kazaya sebebiyet veren —- plaka sayılı ——– poliçesiyle kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, sigorta şirketine sigorta limiti dahilinde başvuru yapıldığını, uzlaşılamadığını, iş bu davayı açma zorunluluğunda bulunduklarını, müteveffa ——- ölümü sebebiyle yapılan defin giderlerine ölüm öncesi tedavi giderlerine yoksun kalanına desteğe ilişkin olarak fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; davacı—– olmak üzere toplamda —– maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ——- gereğince —— kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğradığını, dava konusu kaza —— tarihinde meydana geldiğini, bu tarih itibari ile de davacı tarafından zararın bilinmediğini, bu nedenle davacının tazminat talebi zamanaşımına uğradığını, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, davacının taleplerinin sigorta teminatı dışında olduğunu, davacılar dava dilekçesi ile meydana gelen kazada müvekkili şirket sigortalısı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, kaza sonucunda —— vefat ettiğini, müteveffanın ölümü nedeniyle anne, baba ve kardeşlerinin destekten yoksun kalacağını belirterek şimdilik —— tazminat talebinde bulunduklarını belirttiklerini, davacıların iddiaları tamamen haksız ve mesnetsiz olduğunu, taleplerinin sigorta teminatı dışında olduğunu, bu nedenle haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini gerektiğini, dava dışı — müvekkili şirket arasında——– imzalandığını, müvekkili şirket sigortalının kusuru oranında ve sigorta teminatı limiti ile sorumlu olduğunu, ———- ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğunu şu şekilde düzenlemiştir: “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” müvekkili sigorta şirketi; işletenin ilgili kanun gereğince sorumlu olduğu hallerde sigortalının kusuru oranında ve teminat limiti dâhilinde sorumlu olacağını, —— tarife ve poliçelerde gösterilen ve sigortacının sorumlu olduğu azami limiti gösteren meblağların zarar görene ancak uğradığı gerçek zarar miktarı kadar ödenmesi gerektiğini, zira işletene halef olarak sorumlu tutulan sigortacı da —— uyarınca zarar görenin ancak gerçek zararını gidermekle yükümlü olduğunu, her ne kadar sigortalı araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu, davacı tarafa ait araç sürücüsünün ise meydana gelen kazada kusurunun bulunmadığını belirtilmişse de davacı tarafın beyanları asılsız olduğunu, kabulünün taraflarınca mümkün olmadığını, bilirkişiden rapor alınarak sigortalının meydana gelen kazadaki kusur oranının tespitini talep ettiklerini, müteveffanın ölümü ile dava konusu kaza arasında illiyet bağı olup olmadığının tespite muhtaç olduğunu, davacılar öncelikle müteveffanın fiili desteğini ispat etmekle mükellef olduğunu, müteveffanın ne iş yaptığını, ne kadar ücret aldığını, kazadan önce çalışıp çalışmadığını, çalışmış ise ne kadar gelir elde ettiğini belgelerle ispata muhtaç olduğunu, fazlaya ilişkin her türlü dava ve haklarının saklı kalmak kaydı ile davanın reddini, yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekâletin davacılar üzerine tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, — tarihinde davalı —- dava dışı alkollü sürücü —sevk ve idaresindeki— plakalı aracı ile — sevk ve idaresindeki —- plakalı aracın çarpışması sonucu, —- plakalı araçta yolcu olarak bulunan——- vefatı sonucu, davacı anne, baba ve kardeşlerin destekten yoksun kalma, def’in gideri, ölüm öncesi tedavi giderine ilişkin tazminat talebine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenmiştir. Her ne kadar davalı —- zamanaşımı defini ileri sürmüşse de kazanın — tarihinde meydana geldiği, davanın —- tarihinde açıldığı, ölümlü trafik kazalarında zamanaşımı süresinin —— olduğu, dolayısıyla zaman aşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından zaman aşımı itirazının reddine karar verilmiştir. Tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
——- arasındadır.
Davalı vekilinin — tarihli dilekçesinde; davacılar ——yönünden davanın reddini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacılar —- üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar—— adı geçen davacılar yönünden davadan feragat ettiklerini, davalıdan vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını talep etmiştir.
Mahkememizce —– tarihli ara kararla bilirkişi incelemesine yönelik ara karar kurulduğu, bilirkişi ücretinin yatırılması için davacılar vekiline kesin süre verildiği, ancak dosyada davacılar — davacılar —— vekiller tarafından temsil edildiği, davacıların farklı vekilleri olduğundan bilirkişi ücretinin paylaştırılmasına yönelik herhangi bir ara karar kurulmadığı ve dolayısıyla ara kararın usulüne uygun olmadığı anlaşıldığından —— celsede bilirkişi incelemesi için ara karar kurulduğu ve bilirkişi delil avansı olan —- yatırması için davacılardan—- vekiline süre verildiği,
davacı—– ilişkin dilekçesini sunduğu, davacılar ——–bilirkişi ücreti hakkında beyanda bulunduğu, bunun üzerine mahkememizce bilirkişi raporu alınmasına ve bilirkişi ücretinin davacılar —— yatırılmasına yönelik ara karar kurulduğu, davacı —– usulüne uygun tebligat yapıldığı, davacı—– cezaevi aracılığı ile tebligat yapıldığı, davalı vekilinin —- celsede; “davacılar—— anlaştık, bu davacılar yönünden feragatı kabul ediyoruz, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebimiz yoktur,—– başka vekili yoksa ve mazeret göndermediyse—— yönünden davayı takip etmiyoruz, diğer davacılar yönünden de kendilerine verilen kesin süre içinde bilirkişi ücretini yatırmadılarsa bu delilden vazgeçmiş sayılmasına karar verilerek ispatlanamayan davanın reddine karar verilsin” şeklinde beyanda bulunduğu, bunun üzerine davacı —- yönünden dosyanın —- tarihinde işlemden kaldırıldığı, adı geçen davacının —- içerisinde davacı yenileme talebinde bulunmadığı,
Davacı ——– kendisini vekillikten azilnameyi sunduğu, davacıya duruşma gününün tebliğ edilmesine rağmen kendisini vekille temsil ettirmediği ve mazeretsiz olarak duruşmaya katılmaması nedeniyle dosyanın davacı — yönünden—– tarihinde işlemden kaldırıldığı, adı geçen davacının —– aylık süre içerisinde davacı yenileme talebinde bulunmadığı,
Davacı —– hükümlü olarak cezaevinde bulunduğu, —- kararına göre; davacı — ——— veli/vasi olarak —- atandığının anlaşıldığı, mahkememizce davacı—- veli/vasisi—- davacı —— yönünden davayı ve duruşmaları takip etmedikleri taktirde dosyanın işlemden kaldırılacağı ihtarıyla birlikte muhtıranın ve iş bu duruşma zaptının tebliği edildiği, davacı —— duruşma gününün tebliğ edilmesine rağmen kendisini vekille temsil ettirmediği ve mazeretsiz olarak duruşmaya katılmaması nedeniyle dosyanın davacı—- tarihinde işlemden kaldırıldığı, adı geçen davacının —— içerisinde davacı yenileme talebinde bulunmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda; davacılar—– üzerinden alınan dilekçesi ile davadan feragat ettiğini beyan ettiği, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda davacılar vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat etme yetkisinin olduğu anlaşılmakla, davayı sona erdiren taraf işlemleri olduğundan davanın davacılar —— yönünden feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği,
Diğer davacılar —— yönünden her biri açısından dosyanın ayrı ayrı tarihlerde işlemden kaldırıldığı, her biri yönünden aradan üç aydan fazla zaman geçtiği halde dosyanın yenilenmediği anlaşıldığından HMK 150/1. Madde hükmü gereğince davanın davacılar —– yönünden açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dosyanın —tarihinde davacı ——- işlemden kaldırıldığı, aradan üç aydan fazla zaman geçtiği halde yenilenmediği anlaşıldığından HMK 150/1. Madde hükmü gereğince davanın davacı—- yönünden AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Dosyanın —- tarihinde davacı —— işlemden kaldırıldığı, aradan üç aydan fazla zaman geçtiği halde yenilenmediği anlaşıldığından HMK 150/1. Madde hükmü gereğince davanın davacı —– yönünden AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
3-Dosyanın —- tarihinde davacı —— yönünden işlemden kaldırıldığı, aradan üç aydan fazla zaman geçtiği halde yenilenmediği anlaşıldığından HMK 150/1. Madde hükmü gereğince davanın davacı —– yönünden AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
4-Davacılar—— yönünden davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
4-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile eksik 27,90 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 24,50 TL yargılama giderinin davacılardan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen ve dava değerini geçmemek üzere 300,00 TL vekalet ücretinin davacılar——–alınarak davalıya verilmesine,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 24/06/2021