Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/459 E. 2021/980 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/459 Esas
KARAR NO : 2021/980

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2017
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı —— 5015 Sayılı Kanun ve ilgili mevzuat kapsamında—– kapsamında —sektöründe faaliyet göstermekte olup, bu faaliyeti çerçevesinde bizzat belirlediği noktalarda, kendi marka ve —- —- standartlarında kurulacak/kurulu —— satış faaliyetini gerçekleştirdiğini, davacı şirket ile davalı yan arasında, —– kurulu taşınmaz üzerinde bulunan —-altında işletilmesi amacıyla 6yıl süreli —- ile aynı tarihli —— akdedildiğini, davalılarca —– imzalandığını, anılan taahhütname uyarınca, —- Sözleşmesi süresince, her yıl için —— şirketten alıp satmayı kabul ve taahhüt ettiğini, —– yenilendiğini, sözleşmenin yenilenmesinin davalının 14.02.2017 tarihinden önceki dönem yönünden bayilik sözleşmesi ve taahhütlerinden kaynaklanan yükümlülüklerini ortadan kaldırmadığını, 14.02.2017 tarihli karşılıklı Fesih Anlaşması uyarınca da feshedilen sözleşme sebebiyle taraflar arasında doğabilecek hukuki ihtilaflarda davacı şirketin münfesih bayilik sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart, kar mahrumiyeti, tazminat, cari hesap, ariyet sözleşmesinden kaynaklanan alacaklar vb. doğmuş ve doğacak tüm hak ve alacaklarının saklı tutulduğunu, işbu fesih sözleşmesinin ibra anlamına gelmediğinin kabul edildiğini, bu durumun aynı zamanda —- taahhütname uyarınca —-tarafından sözleşme süresi içinde —- ürününün şirketimizden satın alınacağı taahhüt edildiğini, ayrıca taahhütname hükmüne göre “Bu taahhüdün yerine getirilmemesi durumunda her bir yılda eksik alınan ürün bedelinin son cari fiyatı üzerinden hesaplanacak tutarın %5 (yüzde beşinin şirkete cezai şart olarak ödeneceğini belirtilerek —- taahhüt dönemi yönünden hesaplanacak şimdilik 42.000,00 TL cezai şart alacağının taraflar arasındaki bayilik sözleşmesine ve eki niteliğindeki taahhütnameye bağlı olarak aylık %7 akdi faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılara usulüne uygun tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, bayilik sözleşmesi ve eki alım taahhütnameleri uyarınca —- taahhütlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle oluşan cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilmiş, deliller toplanmıştır.
Taraflar arasında—— Protokolü başlıklı 5 yıl süreli sözleşmelerin imzalandığı, davalı —— taahhütname uyarınca sözleşme süresi içinde anılan——– yapmayı taahhüt ettiği, —- ayrıca sözleşmeye aykırı hareket etmesi halinde sözleşme süresi sonuna kadar eksik alınan ürün bedelinin son cari hesap üzerinden hesaplanacak tutarın % 5’i oranında cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 14.02.2017 tarihinde karşılıklı olarak feshedildiği ve — tarihli, 5 yıl süreli yeni bir sözleşme imzalandığı, davacının iş bu dava ile —- taahhüt dönemi yönünden alım taahhütlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle oluşan cezai şart alacağının tahsili talep ettiği görülmüştür.
Davacı Şirket ile davalılar arasındaki uyuşmazlığın 17.09.2015 tarihinde—ve ek protokol gereğince —— taahhüdünün davalılar tarafından yerine getirilip getirilmediği, davalı şirket ile davacı şirket arasında 17.09.2015 tarihinde imzalanan ve 14.02.2017 tarihinde sonlandırılan sözleşme uyarınca 14.02.2016-14.02.2017 tarihleri arasında satın alınan —- miktarı ve satın alınan bu miktara göre davacı şirketin sözleşmeden kaynaklanan cezai şart alacağına hak kazanıp, kazanmadığı ve kazandıysa miktarının tespiti hususlarında olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce talimat yoluyla ayrı ayrı davacı ve davalı şirket ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak suretiyle bilirkişi raporu hazırlanması istenmiş ise de davalı şirket ticari defterlerini incelemeye sunmamış olup, davacı tarafın defterlerinin incelenmesi ile hazırlanan bilirkişi raporları ile —alımı-satımı yapılan—miktarları tespit edilmiştir.
Cezai şart alacağı bakımından yapılan değerlendirme; Taraflar arasında 17.09.2015 tarihinde aynı tarihli bayilik sözleşmesinin ayrılmaz parçası olarak akdedilen/taahhüt edilen Asgari Mal Alım Taahhütnamesine göre, davalı şirketin—-içerisinde anılan —– taahhüt eder. — taahhüt ettiği satış miktarını gerçekleştiremez ise, eksik alınan ürün bedelinin son cari hesap üzerinden hesaplanacak tutarın % 5’i oranında cezai şartı her yılın sonunda başkaca ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın ödemeyi kabul ve taahhüt etmektedir.” şeklinde olduğu görülmüştür.
TBK.’nun 179/2. maddesine göre, iki halde alacaklı, ceza koşulunu isteyemez. Eğer alacaklı, ceza koşulunu isteme hakkından açıkça vazgeçmişse artık bu yönde bir talepte bulunamaz. Diğer yandan alacaklı, çekince koymadan ifayı kabul etmiş veya sözleşmeden doğan edimlerini ifa etmeye devam etmişse bu takdirde de ceza koşulunu isteyemez.
Buna göre yapılan değerlendirmede; taraflar arasında —- imzalanan ve 14.02.2017 tarihinde sonlandırılan sözleşme uyarınca davacı—- miktarı üzerinden sözleşmeden kaynaklanan cezai şart alacağını talep etmiş ise de 17.09.2015 tarihinde imzalanan sözleşmenin ilk taahhüt döneminin —-arasında, —-tarihleri arasında olduğu, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere davacının birinci taahhüt döneminin sonunda yada ikinci taahhüt döneminin başında henüz satış yapmadan yada ilk satış ile birlikte birinci dönemde ki eksik alıma ilişkin herhangi bir ihtiraz-i kayıt olmadan davalıya ürün satışına devam ettiği, dolayısıyla bu dönemdeki eksik alımından dolayı cezai şart talep edemeyeceği, yine 17.09.2016 tarihinden sözleşmenin bitim tarihi olan 14.02.2017 tarihi arasındaki dönem için cezai şart alacağı talep edilebileceği düşünülebilir ise de, taraflar arasındaki sözleşmenin 14.02.2017 tarihinde sona erdiği, dolayısıyla sözleşme bir yıllık süre dolmadan sona erdiği, buna göre cezai şart alacağının koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından koşulları oluşmayan cezai şart alacağına yönelik davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE
1-Karar harcı 59,30 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 717,26 TL harçtan mahsubu ile bakiye 657,96 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı —- kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- esaslara göre belirlenen 6.260,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.