Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/457 E. 2019/250 K. 12.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2018/15
KARAR NO : 2019/346

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 04/01/2018
KARAR TARİHİ : 02/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile————. Kooperatifi arasında araç değer kaybı ve kazanç kaybı hususunda temlik sözleşmesi imzalandığını, temliğe konu —– plakalı araç ile davalı şirkete ait davalı … yönetimindeki ——– plakalı aracın 12/11/2015 tarihinde meydana gelen kazada çarpışması ile temliğe konu aracın hasar gördüğünü, kazada davalı araç sürücüsünün %50 oranında kusurlu olduğunu, kaza nedeniyle aracın 2 gün onarımda kaldığını ve kazanç kaybına uğradığını, 2 günlük kazanç kaybının tahsili amacıyla İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü’nün 2017/22362 sayılı dosyası ile davalı hakkında takibe geçildiğini, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek temlik alacaklısı oldukları araçta sonradan mağdur olmaması adına davalı yan üzerine araç var ise trafik tescil kaydına teminatsız olarak ihtiyati tedbir şerhi işlenmesine, İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün 2017/22362 sayılı dosyasında davalıların itirazının iptaline ve takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı ———. vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmaya görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin aracın işleteni olmadığını, maddi zararlardan araç işleteninin sorumlu olduğunu, kooperatiflerin tacir olarak kabulünün mümkün olmadığını, bu nedenle kooperatifin ticari kazanç kaybı talebinde bulunamayacağını, kazada davalı …’in bir kusurunun olmadığını, davacı tarafa ait aracın %100 kusurlu olduğunu, davacı tarafça ileri sürülen kazanç kaybı bedelinin fahiş olduğunu, likit bir alacağın söz konusu olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuş, %20’den aşağı olmamak üzere davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı … cevap dilekçesi sunmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; trafik kazası nedeniyle oluşan kazanç kaybı istemine ilişkin olarak açılan İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Davacı,——————. Kooperatifi’ne ait ——— plaka sayılı aracın karıştığı trafik kazaları nedeniyle doğmuş ve doğacak kazanç kaybı alacaklarını temlik aldıklarını, 08/11/2016 tarihinde —— plaka sayılı araç ile temlike konu—— plaka sayılı araç arasında meydana gelen trafik kazası neticesinde araçta oluşan hasar nedeniyle kazanç kaybı meydana geldiğini ileri sürerek dava açmıştır.
HMK.nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır.
HMK.nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. —– tarihli—- sayılı Yasanın 2.maddesiyle değiştirilen TTK.5.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
Ticari davalar TTK.4.maddesinde sayılmıştır. Buna göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde davanın konusuna bakılmaksızın dava nispi ticari dava olarak mahkememizin görevi alanında olacaktır. Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanununda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde ise mutlak ticari dava söz konusu olup mahkememizin görev alanı içinde kalacaktır. Somut olayda uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmakta olup, dava her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmadığından 6102 sayılı TTK.nun 4 ve 5.maddelerinde öngörülen ticari davalardan olmadığı açıktır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —–.Hukuk Dairesinin 2017/458 esas 449 karar sayılı olup, benzer nitelikte bir uyuşmazlıkta da Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret mahkemesi arasında ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi neticesinde yargı yeri belirlemesi yönünden verilen kararda bu uyuşmazlıklara bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu belirtilmiştir. Bu itibarla davaya bakmaya mahkememizin görevli olmadığı, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği anlaşıldığından, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, dosyanın karar kesinleştiğinde süresinde talep halinde görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, dair aşağıdaki karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İstanbul BAM ——–.Hukuk Dairesinin 2017/458 esas 2017/449 karar sayılı kararı uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Dosyanın karar kesinleştiğinde süresinde talep halinde görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren süresinde talepte bulunulmadığı takdirde dosyanın ele alınarak açılmamış sayılması kararı verileceği hususunun ihtarına,
4-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece karara bağlanmasına
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.