Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/440 E. 2018/236 K. 15.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/440 Esas
KARAR NO : 2018/236

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 15/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili; müvekkilinin davalıya satıp teslim etmiş olduğu mallara ilişkin olarak irsaliyeli faturalar düzenlendiğini, ancak davalının bu faturalara ilişkin borcunu ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı; usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, muhtelif faturalardan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında …. tarihinde, çeşitli fatuaralara dayalı olarak 23.932,36 TL asıl alacak ve 2.304,53 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.236,89 TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalının yasal sürede borca itiraz ettiği, iş bu davanın yasal 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; dava konusu faturaların davacı işletme defterinde kayıtlı olduğu, buna göre davacının 23.932,36 TL alacaklı olduğu, ancak davalının ticari defterlerini sunmadığı belirtilmiştir.
Davacı tarafça dava konusu irsaliyeli faturalar sunulmuştur. Söz konusu irsaliyeli faturalardaki teslim alan imzaları yönünden davalı şirketin isticvabına karar verilmiş ve davalı şirket yetkilisi adına isticvap davetiyesi düzenlenerek davalı şirket adresine gönderilmiş, ancak davalı şirket adına duruşmaya katılan olmamıştır.
Yine davacı tarafın talebi üzerine davalının…. yılı Mart-Nisan-Mayıs aylarına ait BA formları celp edilerek incelendiğinde, davalının davacıdan aldığı mallarla ilgili olarak Mart ayında 6 adet belgeye ilişkin 12.687,00 TL bildirimde bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, muhtelif faturalara dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, faturaların mal satış faturaları olduğu, davalının davaya cevap vermemiş olması nedeniyle davayı inkar etmiş sayıldığı, bu durumda davacı satıcının faturalara konu malları davalıya teslim ettiğini ispat etmesi gerektiği, davacı kendi ticari deftelerine göre 23.932,36 TL alacaklı görünmekte ise de davalının ticari defterlerini sunmamış olması nedeniyle faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığının tespit edilemediği, bunun yanında davacı tarafça sunulan irsaliyeli faturaların teslim alan kısımlarında isim ve imza bulunduğu, irsaliyeli faturaların isticvap davetiyesi ile davalı şirkete tebliğ edilmiş olmasına rağmen duruşmaya gelen olmadığı ve herhangi bir beyanda bulunulmadığı, dolayısıyla irsaliyeli faturalardaki teslim alan imzalarının davalı şirketin mal teslim almaya yetkili çalışanlarına ait olduğunun ve faturalara konu malların davalıya teslim edilmiş olduğunun kabul edilmiş sayıldığı(Emsal: Yüksek Yargıtay ….Hukuk Dairesi’nin … tarihli …. E., …. K. sayılı kararı), ayrıca davalının dava konusu …. tarihli 6 adet faturaya ilişkin vergi bildiriminde de bulunmuş olduğu, buna göre davacının iddiasını ispat etmiş olduğu, bunun yanında takip öncesinde davalının temerrüde düşürüldüğüne dair delil sunulmamış olması nedeniyle işlemiş faiz talebinin haklı görülmediği, alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin ise haklı görüldüğü, yine takibin toplam 26.236,89 TL üzerinden başlatılmış olmasına rağmen bu davada harca esas değerin 30.634,95 TL olarak gösterilmiş olduğu, aradaki fark kadar tutarın da reddinin gerektiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında asıl alacağa yönelik yapmış olduğu itirazın İPTALİNE, takibin 23.932,36 TL asıl alacak ve buna takip tarihinden değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 23.932,36 TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.634,81 TL karar harcından başlangıçta yatırılan 523,17 TL harcın mahsubu ile 1.111,64 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 523,17 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 36,00 TL ilk dava masrafı, 153,50 TL tebligat ve müzekkere gideri ve 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 889,50 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 694,89 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 2.871,88 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.