Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/44 E. 2019/388 K. 09.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/44 Esas
KARAR NO : 2019/388

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/01/2017
KARAR TARİHİ : 09/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın — şubesi ile kredi borçlusu ——. arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerine istinaden borçlulara kredi kullandırıldığını, davalı — anılan kredi sözleşmelerini müşterek müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, borcun tümünden kefil sıfatı ile sorumlu olduğunu, kredi borçlusu lehine kullandırılan kredilerin vadesi gelmesine rağmen borç ödenmediğini, bu sebeple borçlunun kredi hesapları Beyoğlu —–. Noterliği’nin— tarih ve —– yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kat edilmiş ve vadesi gelen borçların ödenmesinin talep edildiğini, ihtarnamede verilen süreye rağmen söz konusu meblağların ödenmemesi üzerine davalı borçlular hakkında İstanbul Anadolu —– İcra Müdürlüğü —- Esas sayılı dosyasıyla icra takibine geçildiğini, Davalı-borçlular borcun tamamına, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, alacağın varlığı ve davalının haksızlığı yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkacağını, asıl amacı alacağın tahsilini geciktirmek olan davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerekli olduğunu beyan etmiş, davalı- borçluların İstanbul Anadolu ——- İcra Müdürlüğü —- Esas sayılı dosyasına vaki itirazlarının iptaline ve takibin takip talebindeki şartlarla devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı —– vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davalı müvekkilinin anılan takipten ötürü borcu bulunmadığını, müvekkili ile yapılan kefalet sözleşmesi Yasa’ da belirtilen şekil şartlarına uygun olmaması sebebiyle müvekkili aleyhine açılan iş bu davanın evvela bu yönden reddi gerektiğini, kefil olacak kişinin kefilliğini, içinde Yasa hükmünün zorunlu kıldığı unsurları da ihtiva edecek şekilde el yazısı ile taahhüt etmesi gerektiğini, davacı tarafından dava dışı ————– gönderilen ihtarname ile ihtarnamede belirtilen borçların tebliğden itibaren 24 saat içinde ödenmesinin talep edildiğini, bu ihtarnamede “Kredi borçlusuna, Beyoğlu ——-. Noterliğinden keşide edilen —- tarihli, —— sayılı hesap kat ihtarnamesiyle borcun ödenmesi ihtar edilmiş ise de ihbarın sonuçsuz kaldığı ve kalacağı anlaşıldığından…” ibaresine yer verildiğini ve ihtarnamede belirtilen borcun tebliğden 24 saat içinde ödenmesi talep edildiğini, müvekkilinin anılan genel kredi sözleşmesinden doğan sorumluluğu/borcu olmadığı için asıl borca bağlı olan temerrüt faizinden, anılan genel kredi sözleşmesinin dışında kalan ve ortaklıktan ayrılmış olması sebebiyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, 1.290,00 TL çek yaprak bedelinden, ihtarname giderlerinden, BSMV’den ve takip sonrası işleyecek faiz ve diğer tüm ferilerinden dolayı da müvekkilinin borcu bulunmadığını, anılan icra takip dosyası ile talep edilen faizler ve faiz oranları aşırı fahiş olup bu faizlerin ve faiz miktarlarının kabulünün mümkün olmadığını, müvekkilinin ortaklıktan ayrılmış olması sebebiyle davacının alacağının gerçek miktarının, bu miktarın belirlenebilmesi için gerekli unsurları bilmekte ve bilebilecek durumu da bulunmadığını, öncelikle dava şartı yokluğu sebebiyle davacının davasının usulden reddine, icra takibinin davalı müvekkil yönünden iptaline karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
İstanbul Anadolu ——- İcra Müdürlüğünün ——— sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalılar aleyhine kredi sözleşmesine dayalı toplam 44.380,77 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalıların süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdikleri, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Davacı, davalı şirket ile aralarında kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer davalılarında müteselsil kefil olarak sözleşmeye imza attığını, borcun ödenmemesi, ihtarında sonuçsuz kalması üzerine davalılar hakkında başlattığı takibe davalıların haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek davalıların itirazının iptali ile takibin devamı ve davalıların inkar tazminatına mahkum edilmesi talebiyle dava açmıştır. Davalılar ise kefalet sözleşmesinin usule uygun yapılmadığını, kat ihtarıyla talep edilen alacağın doğru hesaplanmadığını, alacağın likit olmadığını, faiz oranlarının çok yüksek olduğunu beyan etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanarak bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir. Yargılama sırasında davacı ——– temlik etmiştir.
Bilirkişi raporu usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiş, tarafların bilirkişi raporuna itirazları değerlendirilerek ek rapor alınmıştır.
Tüm dosya kapsamından, davacı —–. ile davalı asıl borçlu ——–. arasında 30.04.2014 tarihinde 750.000,00 (yediyüzellibin) TL. tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı şirkete ait Ticaret Sicil ———- firma sicil bilgilerine göre, davalı şirketin ortakları olduğu anlaşılan davalı ——- söz konusu sözleşmede müteselsil kefil olarak imzalarının mevcut bulunduğu ve her birinin kefalet miktarının ayrı ayrı 750.000,00 TL olduğu, bahse konu Sözleşmenin Kefalet Sözleşmesi bölümünün, —– tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK’nun 583. Maddesinde yer alan, “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır…” hükmüne göre düzenlendiği, davalıya bu sözleşme kapsamında kredi kullandırıldığı, davacı ———–. tarafından, Beyoğlu —— Noterliği’nin —– tarih ve ———- yevmiye numarasıyla davalı ——– ihtar gönderildiği borcun ödenmemesi üzerine Beyoğlu ——. Noterliği’nin ———- tarih ve —- yevmiye numarası ile davalı müteselsil kefiller ————– ihtarname keşide edilerek, 31.08.2016 tarihi itibariyle davalı borçlu şirketin kredi hesabının kat edildiği, kat tarihi itibariyle toplam 41,815,36 TL borcunu olduğu, işbu ihtarnamenin tebliğini İzleyen 24 saat içinde asıl alacağın, asıl alacağa işletilecek faizin, faizin BSMV, fonu, ve sair fer’ileri ile birlikte müştereken ve müteselsilen ödenmesi, belirtilen borçların verilen süre içinde ödenmemesi halinde, banka alacağının kredi sözleşmelerinden ve mevzuattan doğan hakları çerçevesinde tahsili için muhataplar aleyhine yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiği, ihtarnamenin davalılara tebliği ile davalıların 05.09.2016 tarihinde temerrüde düştüğü, her ne kadar taraflar arasında imzalanan Sözleşmenin Gecikme ve Temerrüt Faizi başlıklı 3.7.1 maddesinde, özetle; “… alacağın muaccel hale geldiği tarihten Müşteriye yapılacak ihtarda belirtilen sürenin hitamına kadar geçecek süreye kadar gecikme faizi uygulanabilecektir. Müşteri, temerrüdün doğduğu tarihten itibaren fiili ödemeyi gerçekleştirdiği güne kadar geçecek günler içinse, temerrüt tarihinde aynı tür krediler ve hesaplar için cari olan en yüksek oranları geçmemek kaydıyla, Bankaca belirlenmiş olan cari faiz oranının yıllık %50 fazlası olarak hesaplanacak oranda temerrüt faizi ödeyecektir.” Hükmü dikkate alınarak kredi nevine göre tespit edilmiş yıllık %44 Diğer Krediler faiz oranına % 50 ilave edilerek bulunan yıllık %66 faiz oranı üzerinden temerrüt faizi hesaplanacağı hükmüne yer verilmiş olsa da, davacı banka takip talebinde yıllık %40 talep etmesi ve talebe bağlılık ilkesi gözetilerek, takip hesabına yıllık % 40 faiz oranı üzerinden faiz uygulandığının tespit edildiği ve hesaplamanın davacı bankanın fiilen uyguladığı faiz miktarı uyarınca hesaplama yapılması gerektiğinden mahkememizce bilirkişi tarafından muhasebe kayıtlarında tutulan faiz oranı üzerinden yapılan hesaplamanın dikkate alındığı ve bu orana göre yapılan hesaplamanın denetlenebilir ve gerekçeli olması nedeniyle hükme esas alındığı, davacı bankanın 1.290,00 TL çek depo talebinin haklılığı hususunda delil sunamadığı görülmekle sonuç olarak davacı bankanın davalı asıl borçlu ve kefillerden 39.648,94 TL asıl alacak, 356,26 TL ihtar gideri, 660,80 TL işlemiş faiz, 660,80 TL işlemiş faizin % 5’i 33,04 TL BSMV olmak üzere; toplam 40.699,04 TL alacaklı olduğunun anlaşılarak davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul Anadolu——.İcra Müdürlüğü’nün 2016/19626 esas sayılı dosyasına yapılan itirazının; 39.648,94 TL asıl alacak, 356,26 TL ihtar gideri, 660,80 TL işlemiş faiz, 660,80 TL işlemiş faizin % 5’i 33,04 TL BSMV olmak üzere; toplam 40.699,04 TL üzerinden iptali ile takibin belirtilen bedeller üzerinden devamına, 40.342,78 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 40 oranında temerrüt fazi ve %5 BSMV yürütülmesine, 356,26 TL ihtar gideri için takip tarihinden itibaren % 9 oranında yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olmakla, hüküm altına alınan toplam 40.699,04 TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalıların İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğünün —– Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının;
——————-numaralı ——kredi için,
-39.648,94 TL asıl alacak,
-356,26 TL ihtar gideri
-660,80 TL kat öncesi işlemiş faiz,
+33,04 TL kat öncesi işlemiş faizin %5 BSMV olmak üzere,
Toplam 40.699,04 TL üzerinden itirazın iptali ile, takibin belirtilen bedeller üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
40.342,78 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %40 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV işletilmesine,
2-356,26 TL ihtar gideri için takip tarihinden itibaren %9 oranında yasal faiz işletilmesine,
3-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan alacak olan 40.699,04 TL’nin %20 si oranında inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar harcı 2.780,15 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 536,02 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.244,13 TL harcın davalılardan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 36,00 TL başvuru, 536,02 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 572,02 TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 309,40 TL tebligat ve müzekkere gideri, 654,80 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 964,20 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 884,21 TL’sinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı———- avansından sehven kullanılan 145,20 TL bilirkişi ücretinin davacıdan alınarak davalı—– verilmesine,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —–. deki esaslara göre belirlenen 4.826,89 TL vekalet ücretinin müşterek ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı —— kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 441,72 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı ——vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.