Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/432 E. 2019/713 K. 02.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/370
KARAR NO: 2019/736
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/03/2017
KARAR TARİHİ : 09/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya makine satılıp 3 adet fatura düzenlendiğini, fatura bedellerinin vadesinde ödenmemesi nedeniyle 07/09/2016 tarihli 1 adet vade farkı faturası da düzenlendiğini, 4 adet faturanın davalı tarafa tebliğ edilip itiraz edilmemiş olmasına rağmen borcun ödenmediğini, bu nedenle davalı hakkında İstanbul Anadolu 12. İcra Müdürlüğü’nün ——— sayılı dosyası ile başlatılan takibe davalının haksız yere itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptaliyle takibin devamına ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça takipte cari hesap ilişkisine dayanılmasına rağmen, açılan davada fatura ilişkisine dayanıldığının ileri sürüldüğünü, taraflar arasındaki temel ilişkinin ne olduğunun açıklanmadığını, düzenlenen faturalardaki mal ve hizmetlerin müvekkiline teslim edildiğinin davacı tarafça ispatı gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte taraflar arasında ticari ilişkiden kaynaklanan bir borcun mevcudiyeti halinde ise borcun muaccel olmadığını, borçlunun temerrüdü için alacaklının ihtarda bulunması gerekirken böyle bir bildirimde bulunulmadığını, vade farkı faturasını kabul etmediklerini belirterek açılan davanın reddini savunmuş, davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Davacı, davalıya makine satılıp 3 adet fatura düzenlendiğini, fatura bedellerinin vadesinde ödenmemesi nedeniyle 07/09/2016 tarihli 1 adet vade farkı faturası da düzenlendiğini, 4 adet faturanın davalı tarafa tebliğ edilip itiraz edilmemiş olmasına rağmen borcun ödenmediğini, bu nedenle davalı hakkında başlatılan takibe davalının haksız yere itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptaliyle takibin devamına ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davacı tarafça takipte cari hesap ilişkisine dayanıldığını, açılan davada ise fatura ilişkisine dayandığını ileri sürdüğünü, taraflar arasındaki temel ilişkinin ne olduğunun açıklanmadığını, düzenlenen faturalardaki mal ve hizmetlerin kendisine teslim edildiğini, davacı tarafça ispatı gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte taraflar arasında ticari ilişkiden kaynaklanan bir borcun mevcudiyeti halinde ise borcun muaccel olmadığını, borçlunun temerrüdü için alacaklının ihtarda bulunması gerekirken böyle bir bildirimde bulunulmadığını, vade farkı faturasını kabul etmediklerini belirterek açılan davanın reddiyle davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini savunmuştur. Davacı icra takibinde borç sebebinin cari hesap olarak değil 4 adet faturaya dayalı alacak olarak gösterildiğini, faturaların ödeme emri ile birlikte davalıya tebliğ edildiğini, aksi yöndeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, faturalara konu ürünlerin davalı şirket adresine yurt içi kargo vasıtasıyla teslim edildiğini, mail ortamında yapılan yazışmalarla takip konusu tutarın ödeneceğinin taahhüt edildiğini, ancak ödeme yapılmadığını, davalı şirket tarafından alacak ödenmediğinden vade farkı faturası kesildiğini ileri sürmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin 12/09/2017 günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplandıktan sonra bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
İstanbul Anadolu 12. İcra Müdürlüğü’nün ——– sayılı takip dosyası getirtilmiş, davacının davalı hakkında 4 adet faturaya dayalı alacağın tahsili istemiyle ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin tebliği ile davalının takibe süresinde itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle, davacının takipte cari hesap ilişkisine dayandığını, davada ise faturaya dayalı alacaktan bahsettiğini ileri sürmüş ise de takip ve davanın dayanağının fatura alacağı olduğu görülmüştür.
Davacının icra takibine konu ettiği faturalardan 3’ü ürün satışına ilişkin 1 tanesi de vade farkı faturasıdır. Satış faturaları ve dayanak sevk irsaliyeleri dosyaya alınmış, sevk irsaliyelerinden 2 tanesinde davalı adına teslim alan imzasının bulunmadığı görülmüştür. Vade farkı faturası ise bu 3 faturaya ilişkin olarak düzenlenmiştir.
Davacı vekilinin beyanları doğrultusunda ———- yazı yazılmış gelen cevabi yazılardan dava ve takibe konu edilen —— nolu faturaya ait ———– nolu sevk irsaliyesi içeriğinin ———— vasıtasıyla davalı adına ————- teslim edildiği görülmüştür.
Davacı vekili ——– nolu faturaya ait ———– nolu sevk irsaliyesi içeriğininde ——– vasıtasıyla davalı çalışanı ———— teslim edildiğini ileri sürmüş ise de gelen ——— kayıtlarında ———— tarihinde ——— teslimi yapılan ürün içeriği konusunda gönderici bilgiler kısmında herhangi bir açıklama bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili takip ve davaya konu————– nolu faturaya ait ———-tarih ————— nolu sevk irsaliyesi içeriğinin davalı çalışanı ———– elden teslim edildiğini, sevk irsaliyesindeki imzanın bu şahsa ait olduğunu bildirmiş, davalı şirket adına bu şahısla yapılan e-mail yazışmalarını dosyaya sunmuştur.
Takip konusu———- nolu fatura ise vade farkı faturası olup davacı taraf bu faturanın davalı tarafa ulaştığını, tebliğ edildiğini ispata yarar herhangi bir delil sunmamıştır.
Tarafların ticari defter ve dayanak kayıtlarında bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, belirlenen inceleme gün ve saatinde davalı taraf ticari defter ve dayanak kayıtlarını sunmamış, ibrazdan kaçınmıştır. İncelenen davacı şirket ticari defter kayıtlarında davacının takip tarihi itibariyle 4 adet faturadan kaynaklı olarak davalıdan 9.045,26 TL alacaklı göründüğü belirlenmiştir.
Takibe konu edilen ————– nolu sevk irsaliyesi ve dayanağı fatura ile ——-formu, ———— nolu sevk irsaliyesi ve dayanağı fatura davalıya isticvap davetiyesi ekinde gönderilmiş, davalıya duruşmaya gelip fatura içeriklerinin adı geçen şahıslara davalı adına teslim edilip edilmediği konusunda beyanda bulunması aksi taktirde teslimi kabul etmiş sayılacağı bildirilmiş olmasına rağmen davalı taraf çağrıldığı duruşmaya gelmemiş, bu iki fatura içeriği ürünün davalıya teslimi sabit hale gelmiştir. Buna karşılık davacı taraf takip ve davaya konu ———— nolu fatura içeriği malın ve ———tarih———– nolu faturanın davalıya teslim edildiğini bu nedenle davalıdan bu fatura tutarları kadar alacaklı olduğunu dosyaya sunulan deliller itibariyle ispatlayamamıştır. Davacı tarafın delil listesinde yemin deliline dayandığı görülmekle davacı vekiline davalı tarafa karşı yemin teklif etme hakkını kullanıp kullanmayacakları sorulmuş, davacı vekili yemin teklif etme hakkını kullanmıştır. Davalı asile yemin davetiyesi tebliğ edilmiş, davalı yemin için çağrıldığı duruşmaya gelmeyerek her iki fatura ve içeriklerinin teslim ve bu faturalardan ötürü davacıya borcu olduğunu kabul etmiştir.
Dosya kapsamında yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu ile davacının düzenlediği ve takibe dayanak yaptığı faturalardan ötürü davalıdan alacaklı olduğu davalının borcu ödediğine dair bir delil sunmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne, davalının İstanbul Anadolu 12.İcra Müdürlüğü ———-sayılı takip dosyasında itirazının iptaliyle takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %10,50 ve değişen oranlarda avans faizi yürütülmesine, davalının takibe itirazında haksız ve alacağın likid olması göz önünde bulundurularak hükmedilen tutarın %20’si oranında inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜNE, davalının İstanbul Anadolu 12.İcra Müdürlüğü ——– sayılı takip dosyasında itirazının iptaliyle takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %10,50 ve değişen oranlarda avans faizi yürütülmesine,
Hükmedilen tutarın %20’si oranında 1.809,05 TL.inkar tazminatının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
2-Karar harcı 617,88 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 154,48 TL harcın mahsubu ile bakiye 463,40 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 154,48 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 36,00 TL ilk masraf, 165,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 801,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.750,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı ve davalı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/07/2019