Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/425 E. 2020/147 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/425 Esas
KARAR NO : 2020/147

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2017
KARAR TARİHİ : 18/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil davacı şirket ile davalı şirket arasında ————– İşlerinin yapımı konusunda sözleşme akdedildiğini, müvekkil şirket tarafından sözleşmede yer alan tüm işlerin ve hatta ilave işlerin eksiksiz ve de kusursuz yapılarak teslim edildiğini, bu teslimatlara ilişkin olarak müvekkil şirketin davalı ——— nolu faturadan ——– tarih— nolu faturadan doğan ——— cari hesap alacağı bulunduğunu,— talep edilmiş olmasına karşın davalı borçlunun herhangi bir ödeme yapmadığını, davalı aleyhine asıl alacak ve işlemiş faizin tahsili amacıyla İstanbul Anadolu—-. İcra Müdürlüğünün —– sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlunun haksız itiraz nedeniyle takibin durduğunu iddia ederek, davalı borçlu şirketin haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, takibin devamına, %20′ den az olmamak üzere icra inkâr tazminatı mahkûmiyetine hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretlerinin davalı şirket üzerine yüklenmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davacı şirket arasında ——————-işleri konusunda bir sözleşme mevcut olduğunu, davalı ——- hakedişlerden kaynaklanan Bakiye alacak olduğu beyan edilmekte olup,— hakedişten kaynaklanan bedellerin ödendiğinin cari hesap kayıtları ile sabit olduğunu ve davacı yana cari hesabında bir borcun bulunmadığını, asla kabul anlamına gelmemek kaydıyla. davacı şirketin müvekkil davalı şirkette teminat hesabında yalnızca ——— sözleşmeden kaynaklanan teminat kesintisi alacağı mevcut olup, davacı yanca talep edilen ——— teminat hesabındaki bu rakamla örtüşmediğini, davacı şirket ile müvekkil şirket arasında var olan sözleşmenin 16.Maddesinde teminatların nasıl ödeneceğinin açıkça yazmakta olduğunu, buna göre davacı yanın müvekkil davalı şirketten henüz doğmuş bir teminat alacağının söz konusu olmadığını, sözleşmenin— ihtiyat kesintisi başlıklı hükmü gereğince teminat kesintilerinin kesin kabul sonrası ödenecek bir bedel olduğunu, henüz dava dışı idare ile tarafları arasında yapılan bir kesin kabul olmaması nedeniyle davacı yanın doğmuş bir alacağı olmadığından işbu davanın reddinin gerektiğini savunarak, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerine bırakılmalına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Davacı vekili tarafından işbu davadan feragat edildiğine ilişkin 18/02/2020 tarihli duruşma zaptında beyanda bulunduğu, davacı vekilinin vekaletname uyarınca açılan davadan feragat etme yetkilerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Yine davalı vekili de —– tarihli duruşmadaki beyanında; davacı tarafla sulh olduklarını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davadan feragat HMK’nın 307. ve 311. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. HMK 307. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Açıklanan nedenlerle davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeni ile REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 36,27 TL harcın davacı tarafça başlangıçta yatırılan 320,26 TL harçtan mahsubu ile bakiye 283,99 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların yargılama gideri masrafı ve vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı karar verildi.