Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/404 E. 2018/67 K. 25.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/404 Esas
KARAR NO : 2018/67

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 25/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili; 25/10/2016 tarihinde davalıya müvekkili banka şubesindeki hesabından 15.000,00 TL ödeme yapılmak istenirken sehven 17.000,00 TL ödeme yapıldığını, fazla ödenen tutarın iadesi talebiyle ihtarname gönderilmiş olmasına rağmen olumlu sonuç alınamadığını, fazla ödenen 2.000,00 TL’nin tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı; davacı iddia ve talebinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, banka mevduat hesabından fazla ödenen tutarın iadesi amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı bankaya müzekkere yazılarak dava konusu banka hesabının niteliğinin bildirilmesi ve hesabın dayanağı olan sözleşmenin gönderilmesi talep edilmiş, cevabi yazıda hesabın vadesiz mevduat hesabı olduğu bildirilmiş ve taraflar arasında akdedilen ……… Sözleşmesi aslı gönderilmiştir.
HMK’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Bunun yanında ………. tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve ………… tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde belirtilmiştir. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır. Yine kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda, davanın açıldığı tarih itibariyle 6502 sayılı Yasa’nın yürürlükte olduğu, dava konusu vadesiz mevduat hesabının tüketici sözleşmesi niteliğindeki …….i Sözleşmesi uyarınca açılarak kullandırıldığı, davalının tacir olduğu veya mesleki amaçla bu hesabı açtığına dair bir iddiada bulunulmadığı gibi dosyada bu yönde bilgi veya belgeye de rastlanılmadığı, dolayısıyla davalının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu bireysel bankacılık işleminin de tüketici işlemi sayılması gerektiği, bu durumda bu davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemelerine ait olduğu(Emsal: Yargıtay ……..Hukuk Dairesi’nin 27/03/2017 tarihli …… E., ……….. K. sayılı kararı, 10/10/2016 tarihli …….. E., ……….. K. sayılı kararı) anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-TTK’nun 5/3. ve HMK’nun 114/1-c, 20. maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE,
2-HMK’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.