Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/400 E. 2020/283 K. 01.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2017/400
KARAR NO : 2020/283

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/04/2017
KARAR TARİHİ : 01/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;———tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde müvekkillerinin ——vefat ettiğini, davalı … şirketi tarafından sigortalanan ——- plaka sayılı aracı ———-olarak kullanan davalı ….—— müvekkillerinin murisi … kullanımındaki ———- plaka sayılı araca arkadan çarpması sonucu kazanın meydana geldiğini, olay neticesinde davacılar … ve …——– desteğinden yoksun kaldıklarını, olayın meydana gelmesinde —— hiç bir kusurunun olmadığını, bu olay nedeniyle eş, anne ve çocuklarını kaybeden müvekkillerinin büyük üzüntü yaşadıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla destekten yoksun kalan davacı ——- destekten yoksun kalan davacı ——- tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte (sigorta yönünden poliçe limitiyle sınırlı)tüm davalılardan tahsiline karar verilmesini, yine müvekkillerinden …——.manevi tazminat ile müvekkilleri ————-.manevi tazminatın da sigorta dışında kalan diğer davalılardan olay tarihinden itibaren işletilecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalılar … ve ——vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kaza nedeniyle ——- esas sayılı dosyada yargılamanın sürdüğünü, karşı araç sürücüsünün kim olduğu hususunun ihtilaflı olduğunu, müteveffanın bulunduğu araçta kendisi hariç herkesin alkollü olduğunun ceza dosyası ile sabit olduğunu, davalı … şirketi tarafından ödeme yapıldığını, bu nedenle sigorta yönünden pasif husumet yokluğu bulunduğunu, bu davalı yönünden davanın reddi gerektiğini, olaydaki kusur oranlarının belirlenmesini istediklerini, manevi tazminat talebinin fahiş olup hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. Davacılardan —– ———– tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde hayatını yitirdiğinden, davacı eş ve çocuk tarafından maddi ve manevi tazminat, davacı anne ve baba tarafından da manevi tazminat talebiyle kazaya karışan —– plakalı aracın sürücüsü, işleteni ve —-.poliçesini düzenleyen sigorta şirketine karşı dava açılmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin 20/09/2017 günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanarak, bilirkişiden rapor alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Davalılar ….———-.tarafından mahkememizin görev ve yetkisine itiraz edilmiştir. Dava bu davalılar yanısıra ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketine karşı da dava açıldığından, sorumluluk sigortaları TTK’da düzenlenmekte olup davaya bakmaya mahkememiz görevli olduğundan görev itirazı reddedilmiş, davanın açıldığı tarih itibariyle HMK 7 m.uyarınca mahkememizin yetkili olduğu kabul edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davacılar vekili tarafından dosyaya sunulan —- tarihli dilekçe ile davalı … şirketi yönünden açılan davadan feragat edildiği, diğer davalılara yönelik taleplerin sürdüğü beyan edildiğinden sigorta şirketine yönelik dava tefrik edilerek mahkememizin ——-sayılı dosyasından feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kazaya karışan araçların trafik tescil kayıtları, davalı … şirketi tarafından düzenlenen sigorta poliçesi ve hasar dosyası getirtilmiş, olay nedeniyle davacılara gelir bağlanıp bağlanmadığı, bağlanmış ise rücuya tabi olup olmadığı, peşin sermaye değerinin bildirilmesi hususları—- sorulmuş, herhangi bir gelir bağlanmadığı belirlenmiş, tarafların ekonomik ve sosyal durumları araştırılarak yazı cevapları dosya içine alınmıştır. Olayın oluşu ve kaza sonrasına ilişkin olarak davalı taraf tanıkları dinlenmiştir.
Dava konusu kaza nedeniyle —–sayılı dosyasında davalı … hakkında yargılama yapılmış ve neticede davalının taksirle bir kişinin ölümüne ve 3 kişinin yaralanmasına sebebiyet vermekten “……..sanığın taksire dayalı kusurunun derecesi(tali kusur)dikkate alınarak”cezalandırılmasına karar verildiği, kararın —- tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Ağır Ceza Mahkemesi dosyasında birbirinden farklı kusur raporları bulunduğundan bu dosya maddi vakıanın tespiti bakımından mahkememizce bekletici mesele yapılmış, —— alınan raporun hükme esas alındığı görülmüştür. Kararda ” İddia, savunma, katılan ve tanık anlatımları, kolluk görevlileirnce düzenlenen tutanaklar, trafik kaza tespit tutanağı, olay yeri inceleme raporları, otopsi raporu, —– Şubesince düzenlenen rapor,—-Dairesince düzenlenen rapor,—- Dairesince düzenlenen rapor, yapılan keşif, keşif neticesi düzenlenen bilirkişi kurulu raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde:
01/01/2015 tarihinde —— alkollü olduğu halde sevk ve idaresinde bulunan —– karayolu —— doğru sol şeritte seyir halindeyken müteveffa …’ın sevk ve idaresinde bulunan — —–karayoluna çıkması sonrası sol şeride girmesi ile birbirlerine çarpmaları sonucu meydana gelen trafik kazasında, —– plaka sayılı araç sürücüsü —- ölümüne, katılanların yaralanmasına sebebiyet verdiği, yapılan keşif neticesi —– —— tarafından düzenlenen ve oluşa, dosya kapsamına uygun değerlendirilen—- tarihli bilirkişi kurulu raporuna göre sanığın olay yeri şartlarına göre yüksek hızla seyrederek, aldığı alkolün etkisi ile karine olarak dağınık dikkat halinde bulunduğu da gözetilerek müteveffanın şerit değiştirdiğini fark etmekte ve tedbir almakta geç kaldığı, tedbirsiz ve dikkatsiz davranarak Karayolları Trafik Kanununun 52(b) maddesine aykırı sevk ve idaresi nedeniyle tali kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
——- Dairesince düzenlenen— tarihli raporda sanık … —- sırf müteveffanın kullandığı araca arkadan çarpması nedeniyle asli kusurlu olduğu değerlendirilmiş ise de; müteveffa …’ın —– karayoluna girdikten sonra sol şeride geçerek sanık …—– sevk ve idaresindeki aracın önüne aniden çıkması sonucu trafik kazası meydana geldiğinden olayda sanık ….—- tali kusurlu olduğu kanaatine varılarak —- raporuna itibar edilmemiştir.
—– tarihli raporundaki araç direksiyonundaki hava yastığı üzerinden tespit edilen bir numaralı bulgu üzerinde yapılan incelemede bulgunun yoğun miktarda müteveffa ….— profilini içerdiği, çok daha az miktarda başka şahsa ait olabilecek karışık —— —- profilini içermediğine ilişkin tespit dikkate alındığında ——– plaka sayılı aracın müteveffanın sevk ve idaresinde olmadığı yönünde savunmalara itibar edilmemiştir.
Sanık müdafisinin, sanığın alkollü olmasının kazanın oluşumuna etkisinin bulunmadığına ilişkin savunmasına; bilirkişi kurulu raporunda belirtildiği üzere sanığın alkollü olmasının dikkat dağınıklığına yol açtığı, müteveffanın şerit değiştirmekte olduğunu fark etmekte ve tedbir almakta geç kalmasına yol açtığı, alkollü araç kullanımının trafik güvenliği açısından risk oluşturabileceğinin ve güvenli gürüş yeteneğinin ortadan kalkmasına/azalmasına yol açabileceğinin açık olduğu ve bunun somut olayda bariz bir şekilde gerçekleşmiş olması nedeniyle itibar edilmemiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun—–Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere failin somut olayda tam ya da tali kusurlu olmasının ya da nedensellik bağını kesmediği sürece sonucun gerçekleşmesinde mağdurun/müteveffanın taksirli davranışının da etkisinin bulunmasının suçun “bilinçli taksirle” işlendiğinin belirlenmesi açısından belirleyici bir önemi bulunmamaktadır. Failin taksire dayalı kusurunun ağırlığı ya da hafifliği ancak TCK’nın 61/1-f maddesi uyarınca temel cezanın tayininde dikkate alınabilir.
Sanığın —— almasına ve bu bağlamda güvenli sürüş yeteneğinin azaldığı bir durumda trafiğe çıkması ve neticede aldığı alkolün etkisi ile karine olarak dağınık dikkat halinde bulunduğu da gözetilerek müteveffanın şerit değiştirdiğini fark etmekte ve tedbir almakta geç kaldığı ve buna tali düzeyde kalsa da taksirinin bilinçli taksir (TCK. m.22/4) düzeyinde bir kusurluluk hali olduğu kabul edilmiştir.
Sanığın sabit olan taksirle bir kişinin ölümüne ve üç kişinin yaralanmasına neden olmak suçundan eylemine uyan Türk Ceza Kanunu’nun 85/2 maddesi uyarınca suçun işleniş biçimi, meydana gelen zararın ağırlığı, sanığın taksire dayalı kusurunun derecesi (tali kusur) dikkate alınarak, takdiren aşağıd belirtilen şekilde alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle cezalandırılmasına; sanığın suçu bilinçli taksirle işlediği sabit olduğundan TCK’nın 22/3 maddesi gereğince sanığa verilen cezanın takdiren 1/3 oranında arttırılmasına; sanığın sabıkasız oluşu, yargılama aşamasındaki tutum ve davranışları, verilen cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri lehine indirim nedeni olarak kabul edilerek, verilen cezadan TCK’nın 62. maddesi gereğince takdiren 1/6 oranında indirim yapılmasına; sanığın geçerli bir sürücü belgesine sahip olduğu anlaşıldığından sanığa—- numaralı sürücü belgesinin Türk Ceza Kanunu’nun 53/6 maddesi gereğince takdiren 1 yıl süreyle geri alınmasına; yargılama giderlerine ve sair hususlara dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması netice ve kanaatine varılmıştır. ” denilmiştir.
Ağır Ceza Mahkemesince verilen kararın kesinleşme süresinden sonra dosya, davaya konu trafik kazası nedeniyle davalı … şirketi tarafından yapılan ödemeler tespit edilerek kusur durumu ve davacıların talep edebileceği maddi tazminat olup olmadığının belirlenmesi açısından bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Alınan —- tarihli kök raporda, kusur bilirkişisi, davacıların murisi …’ın 2918 sayılı Kanunun asli kusur sayılan hallerden 84/g maddesine göre “şeride tecavüz etme hallerinde asli kusurlu sayılırlar”hükmünü ihlal ettiğini ve bu nedenle olayın meydana gelmesinde %75 oranında kusurlu olduğunu, diğer araç sürücüsünün ise hızını kullandığı aracın yük ve teknik özelliklerine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak, alkol, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin etkisi altında araç sürme yasağı kurallarını ihlal etmesi nedeniyle %25 oranında kusurlu olduğunu bildirmiştir. Kusur raporu olayın oluş biçimi, —– dosyasında hükme esas alınan kusur raporu ile uyumlu olduğundan mahkememizce de hükme esas alınmıştır. Aktüer bilirkişi ise gerek 30/11/2019 tarihli raporda gerekse 2020 yılı asgari ücret seviyelerinde meydana gelen değişiklikten ötürü tekrar düzenlediği 27/02/2020 tarihli raporda sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeler neticesinde davacılar … ve … yönünden bakiye maddi zarar kalmadığını belirlemiştir. Düzenlenen bu raporlar da gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olduğundan mahkememizce hükme esas alınmış, netice olarak meydana gelen trafik kazası neticesinde davacıların murisinin vefat ettiği, olay esnasında—- plakalı aracın muris tarafından kullanıldığı ve olayın meydana gelmesinde %75 oranında asli kusurlu olduğu, davalı araç sürücüsünün ise %25 oranında tali kusurlu olduğu, davalı … şirketi tarafından gerek dava öncesinde gerekse yargılama sırasında davacı … ve … için ödemeler yaptığı ve bu ödemeler nedeniyle davacıların sigorta şirketi aleyhine açtığı davadan feragat ederek diğer davalılara karşı maddi ve manevi tazminat taleplerini sürdürdüğü, sigorta şirketinin yaptığı ödemeler gözetildiğinde maddi tazminat talep eden bu davacılar yönünden bakiye zarar kalmadığı anlaşılmakla davacılar——– yönünden maddi tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm davacılar, davacılar——— aynı zamanda manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır. Yukarıda da ifade edildiği üzere olay neticesinde davacı … eşini, davacı … annesini, diğer davacılar da çocuklarını kaybetmiştir. Manevi tazminat TBK 56.maddesinde düzenlenmekte olup ölenin yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir tazminat verilmesi mümkündür. Duyulan üzüntünün parasal bir değer ile ifade edilmesi mümkün olmadığı için manevi zararın bir miktar para ile giderilebileceğini söylemek de mümkün değildir. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. Manevi tazminat takdir edilirken tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olaydaki kusur durumu, olay tarihi itibariyle paranın alım gücü dikkate alınarak zarar gören için hak ve — kuralları, duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesini sağlayıcı şekilde manevi tazminata hükmedilmelidir. Somut olayda davacı … eşini, davacı … annesini, diğer davacılar da çocuklarını kaybettiklerinden ötürü büyük bir üzüntü ve acı duydukları açıktır. Dava konusu olayda eylemin meydana geldiği tarih, kazanın meydana geliş şekli, kusur durumu, paranın alım gücü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları bir arada değerlendirilmiş, davacıların manevi tazminat istemi de kısmen kabul edilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar … ve … yönünden açılan maddi tazminat talepli davanın reddine,
2- Davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı ….—–, davacı … için 7.500,00 TL, davacılar —— manevi tazminatın olay tarihi olan 01/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazla talebin reddine,
3- İstanbul BAM —–. Hukuk Dairesi’nin—esas— karar sayılı kararı ile konulan ihtiyati haciz mahkememiz kararıyla hükmedilen tutarla sınırlı olarak devamına, aşan kısım yönünden ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına,
4-Karar harcı 1.195,42 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.031,49 TL harcın mahsubu ile bakiye 163,93 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.031,49 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 49,80 TL ilk masraf, 616,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.965,80 TL yargılama giderinden davadaki haklılık oranı göz önünde bulundurularak (% 6) 177,94 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat tutarı yönünden karar tarihinde geçerli —– esaslara göre belirlenen —– vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde geçerli —– deki esaslara göre belirlenen 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde geçerli —–esaslara göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
8-Davalı tarafça yapılan 100 TL.yargılama giderinden davanın reddedilen kısmı göz önünde bulundurularak 94,00 TL.nin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, kalanın davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacılar vekili ile davalılar vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.