Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/388 E. 2019/278 K. 19.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/388
KARAR NO : 2019/278
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 31/03/2017
KARAR TARİHİ: 19/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı…vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı…bankadan kullandığı krediye istinaden teminat amaçlı olarak 150.000,00 TL.bedelli senet düzenlendiğini, bu senedin davalı…tarafça İstanbul Anadolu 20.İcra Müdürlüğü ————- sayılı dosya ile takibe konu edildiğini, müvekkilinin davalı…bankaya yalnızca 23.000,00 TL.borcu olmasına rağmen senedin tamamının takip konusu edildiğini, bu durumun müvekkilinin mağduruyetine yol açtığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitiyle davalı…aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı…vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının senedin mücerretliği ilkesine aykırı olarak dava açtığını, iddiasının aksine senedin 500.000,00 TL.bedelli olup, müvekkili tarafından fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 150.000,00 TL.için takip yapıldığını, davacının hem borcunu kabul edip hem de müvekkili bankanın kötü niyetli olduğunu ileri sürdüğünü savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile İİK 72 maddesinde düzenlenen menfi tespit davasıdır.
Davacı, davalı…bankadan kullandığı kredi nedeniyle teminat olarak verdiği 150.000,00 TL bedelli senedin davalı…tarafça İstanbul Anadolu 20. İcra Müdürlüğü ——— sayılı takip dosyası ile takibe konu edildiğini, davalıya yalnızca 23.000,00 TL borcu olduğunu belirterek borçlu olmadığının tespiti ile davalının %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini taleple dava açmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin 12/09/2017 günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
İstanbul Anadolu 20. İcra Müdürlüğü’nün ——–sayılı takip dosyası getirtilmiş, davalının davacı…ile birlikte dava dışı ———– aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlattığı, 150.000,00 TL asıl alacak, 2.034,25 TL işlemiş yasal faiz olmak üzere 152.034,25 TL’nin tahsilini talep ettiği, takip konusu bononun 08/02/2016 düzenleme, 01/11/2016 ödeme tarihli, 500.000,00 TL bedelli olup davalı…banka lehine düzenlendiği, keşidecinin dava dışı ———–olup, davcının kefil kısmında imzasının olduğu görülmüştür.
Davalı…vekili, sunduğu 19/10/2017 tarihli dilekçesi ekinde davacının müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı genel kredi sözleşmesi ile ödeme dekontlarını ibraz etmiş, davalı…banka ile dava dışı takip borçlusu şirket arasında imzalandığı, davacının bu sözleşmeyi de müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı anlaşılmıştır.
Davacı…vekili 18/12/2018 günlü duruşmada takibe konu edilen asıl alacak tutarı yanı sıra, işlemiş faiz yönünden de müvekkilinin borçlu olmadığının belirlenmesini istediklerini beyan ve eksik peşin harcı tamamlamıştır.
Davalı…bankanın krediyi kullandıran şubesine ait kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, 12/04/2018 tarihli kök rapor ve itirazların karşılanması bakımından 03/11/2018 tarihli ek rapor alınmıştır.
Alınan bilirkişi raporlarında, davalı…ile dava dışı şirket arasında 500.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davacının da bu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, sözleşme uyarınca dava dışı şirkete 4 adet iskonto kredisi kullandırıldığı, kullandırılan iskonto kredileri nedeniyle verilen 01/06/2016 tarih 25.000,00 TL bedelli, 26/07/2016 tarih, 33.750,00 TL bedelli ve 23/09/2016 tarih, 20.000,00 TL bedelli çeklerin ibraz süresi içinde tahsil edildiği, iş bu çeklerin karşılığında kullandırılan kredinin iskonto kredisi olup davalı…bankanın çeklerin tahsil edildiği güne kadar işlemiş faiz ve fer’ilerini kredi işlemi sırasında baştan peşin olarak tahsil ettiği, çekler ibraz süresi içinde tahsil edilmiş olmakla risk nötr hale geldiğinden kredi borcununda kapatılıp ödenmiş olduğu, dolayısıyla davalı…bankanın bu 3 çekten ötürü herhangi bir alacağının kalmadığı, dördüncü çekin karşılıksız çıkması üzerine ihtilaf doğduğu açıklanmıştır. Bilirkişi, davalının ———- Noterliğinin ait——— tarihli ihtarnamesini kök rapor aşamasında sunmadığını, kök rapor sonrasında dosyaya ibraz edildiğini, söz konusu ihtarnamenin henüz vadesi gelmeyen kredi borçları ( çek bedelleri)ni de içerdiğini, davalının karşılıksız çek bedeli ile birlikte, ileri tarihli oldukları için henüz ödeme vadesi gelmeyen çekleri de ihtarnameye konu ettiğini, oysa ileri vadeli 3 adet çek karşılığı kullandırılan iskonto kredilerinin muaccel olmadığını, vadeli ödemeye bağlanan iskonto kredilerinin ödeme günü gelmeden ihtarnameye konu edilmesinin borcu muaccel kılmayacağını, geriye karşılıksız kalan 25.000,00 TL bedelli iskonto kredisinin kaldığını, davalının takip tarihi itibariyle davacıdan talep edebileceği, tutarın 25.000,00 TL asıl alacak, 634,37 TL işlemiş temerrüd faizi ve %5 BSMV karşılığı 31,71 TL toplamı 25.666,08 TL’den ibaret olup, kalan kısımdan borçlu olmayacağını belirtmiş, dava tarihi ve 29/05/2017 tahsilat tarihi itibariyle de ayrıca hesaplama yapmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu ile davalı…ve dava dışı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi uyarınca dava dışı şirkete 4 adet iskonto kredisi kullandırıldığı, dava ve takip konusu senedin de bu yüzden verildiği, gerek kredi sözleşmesinde gerekse senette davacının imzalarının bulunduğu, banka kayıtlarında yapılan inceleme ile kullandırılan kredilerden sadece 1 tanesi için verilen çekin karşılıksız işlemi gördüğü ve takip tarihi itibariyle davalının 25.000,00 TL asıl alacak ve 634,37 TL işlemiş temerrüd faizi için talepte bulunabileceği, kalan tutardan davacının sorumlu tutulamayacağı anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile takipte talep edilen 125.000,00 TL asıl alacak ve 1.399,88 TL işlemiş faiz toplamı 126.399,88 TL yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davadan sonra 29/05/2017 tarihinde yapılan 28.241,22 TL ödemenin icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına, davalının takipte haksız ve kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE, Davacının İstanbul Anadolu 20.İcra Müdürlüğü ——- sayılı takip dosyasında takip tarihi itibariyle davalıya 125.000,00 TL.asıl alacak ve 1.399,88 TL.işlemiş faiz olmak üzere toplam 126.399,88 TL.borçlu olmadığının tespitine,
Fazla talebin reddine,
Davadan sonra 29/05/2017 tarihinde yapılan 28.241,22 TL.ödemenin icra müdürlüğünce nazara alınmasına,
2-Kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Davalı…banka harçtan muaf olduğundan karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı…tarafından peşin olarak yatırılan 2.203,85 TL.harcın karar kesinleştiğinde davacı…tarafa iadesine,
5-Davacı…tarafından yapılan 36,00 TL ilk masraf, 194,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 830,00 TL’den davadaki haklılık oranına göre(%83) 688,90 TL. yargılama giderinin davalı…taraftan tahsili ile davacı…tarafa ödenmesine, kalanın davacı…üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı…taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.062,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı…taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.076,12 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davalı…tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı…tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı…tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı…vekili ile davalı…vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/03/2019