Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/385 E. 2019/83 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/385 Esas
KARAR NO : 2019/8
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 31/03/2017
KARAR TARİHİ: 17/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin yurt dışında mukim ihtaracatçı olduğunu, davalı şirketin siparişi üzerine ———–nolu —- tarihli —– bedelli—— nolu ——— bedelli emtea bedelleri ile —- nolu —– tarihli—– bedelli faiz faturasından kaynaklanan———alacağın tahsili amacıyla İstanbul Anadolu 24 İcra Müdürlüğü’nün ———- sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla takip başlatılarak borçlu şirkete 7 örnek ödeme emri tebliğ edildiğini, bu ödeme emrine karşı süresinde yetkiye ve borca itiraz edilmişse de ileri sürülen itiraz sebeplerinin yerinde olmadığını beyan etmiş, davalı şirketin haksız ve kötüniyetli itirazlarının iptali ile duran takibin devamına, haksız ve kötüniyetli davalı yanın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın çelik hammadde ithalat, imalat ve satışı işi yapmakta olduğunu, faaliyette bulunduğu süre boyunca çelik hammadde piyasasında kendisine oldukça seçkin bir yer edindiğini, halen aralarında, —————– Fabrikaları gibi çok ciddi boyutlarda üretim yapan firmalara hammadde sağladıklarını, Türkiye sanayisine; 15 kişilik mühendis ve teknik ekibi, 100’ü aşkın çalışanı ile istihdam sağlayan, 10 bin metrekareyi geçen fabrikasında özel çelik stokuyla hizmet verdiğini, firma, bu özellikleriyle ———— en büyük özel takım çelikleri stokuna sahip olduğunu, müvekkili firmanın, üretici-davacı firmadan, kendi müşterilerinin yurtiçi siparişlerini karşılamak üzere hammadde siparişi verdiğini, ancak bu siparişlerin, süreli teslim şartı olmasına rağmen, müvekkiline geç teslim edildiğini, geç teslimden kaynaklı olarak da sipariş iptalleri veya gecikme cezasına muhatap olduğunu, bu hususları tahkikat aşamasında delilleri ile kanıtlayacaklarını, aynı şekilde, müvekkilinin siparişi üzerine gelen hammaddelerin içeriğinin bir kısmı da beklenen vasıflarda olmadığını, bu durumda, müvekkilinin kendi müşterilerinin şikayeti üzereine sipariş iptalleri veya ayıplı mal cezasına muhatap olduklarını, hatta bir müşterisi tarafından, davacıdan gelen hammaddeler üzerinde yapılan üniversite labaratuarında yapılan inceleme sonucuna göre; ————-içeriğine sahip alaşımlı bir çelik olan kalıp malzemesinin ısıl işleme uygun kimyasal içeriğe sahip olmadığı, buna bağlı olarak tane sınırlarında ikincil fazların oluştuğu, bunun da malzemeyi taneler arası kırılmaya karşı hassaslaştırdığı tespit edilmiştir.” şeklinde bir değerlendirmeye yer veren rapor dahi alındığını ve zarureten sipariş iadesi (kazanç kaybı) yaşandığını beyan ederek, davacının davasının tümüyle reddini, davanın tümüyle veya kısmen reddi halinde, reddedilen kısma tekabül eden %20 kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya ödenmesini, davanın kısmen kabulü halinde bile, asıl alacak likit olmayıp yargılamaya muhtaç olduğundan davacının %20 inkar tazminat talebinin reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul Anadolu 24.İcra Müdürlüğünün————- esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
İcra dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine ——–asıl alacağın tahsili amacıyla ——— tarihinde icra takibi başlatıldığı, davalı borçluya 12/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 16/01/2017 tarihinde yasal süresinde yetkiye, borca, faizine ve ferilerine yönelik itiraz ettiği ve davacının da İİK nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesi sunmasına rağmen cevap dilekçesinde yetki ilk itirazında bulunmadığı, icra takibine itirazında yetki itirazında bulunduğu ve ———- icra dairelerinin yetkili olduğunu beyan ettiği, mahkememizce TBK 89. maddesi HMK 10.Maddesi uyarınca yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Tarafların tacir ve işin ticari iş olması sebebiyle taraflara ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizce alınan mali müşavir bilirkişi raporunda özetle; Tarafların tacir olduğu, davacının yurt dışında mukim olduğu, taraflar arasında dosyaya yansıyan bir yazılı sözleşme bulunmadığı, davacının 31.05.2018 tarihli dilekçe ekindeki ticari defter ve dayanağı belgelerin apostil şerhli fotokopilerinin incelenmesinde; Davacının Açık Hesap Kalemlerinin Listesi başlıklı hesabında davalıya toplam ————- tutarında emtia satışı ve — tutarında faiz faturası olmak üzere toplam ————- Euro fatura düzenlediği, buna karşılık davalının —– Euro ödeme yaptığı bakiye———- Euro alacağın kaldığı,—– tarihli duruşmada ticari defter ve kayıtların incelenmesine karar verildiği, duruşma tutanağının 26.04.2018 tarihinde davalıya tebliğ edildiği ancak davalının defterlerini sunmadığı,——— Müdürlüğüne müzekkere yazılarak tarafların ithalat kayıtlarının istendiği, yapılan ithalata ilişkin olarak belge numaraları ile fatura tutarlarının davacının 31.05.2018 tarihli dilekçe ekinde sunduğu Açık Hesap Kalemlerinin Listesi başlıklı hesap dökümündeki fatura ve tutarları ile bire bir aynı olup, toplamda davalıya 201.434,66 Euro tutarında emtia satışı gerçekleştiği, faiz faturasının ise Bakanlık rapor dökümünde yer almadığını, davacının davalıyı temerrüte düşürdüğüne ilişkin dosyada herhangi bir belgenin bulunmadığı tespitini yapmıştır.
Davalı vekili rapora yönelik itiraz dilekçesinde; dava açan davasını ispatla mükelleftir, diyerek müvekkilinin borçlu olmadığını, herhangi bir şeyi ispat etmek zorunda olmadığını, ayrıca faiz faturasının hukuki bir değerinin olmadığını, müvekkilinin öncesinde temerrüte düşürülmediğini beyan ederek bilirkişi raporuna itiraz etmiş ve davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, fatura alacağından bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, Mahkememizce taraf defterlerinin incelenmesine karar verildiği, taraflar arasında yazılı bir hizmet sözleşmesi olmadığı, dolayısıyla taraflar arasındaki hizmete ilişkin sözleşme koşullarının belli olmadığı, kaldı ki davalı tarafından bu yönde yaptırılmış bir tespitin de bulunmadığı, davacı tarafın da talebi ile —————– Kontrol Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılarak tarafların ithalat kayıtları istendiği, davalı taraf defterlerini sunmadığından mahkememizce yalnız davacı taraf defterlerinin incelendiği, bu hususta alınan bilirkişi raporunun anlaşılabilir ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı, davacı tarafın takip ve dava konusu hizmet faturalarından dolayı takip tarihi itibariyle davalı taraftan —- Euro ve —— Euro faiz fatura alacağı bulunduğu, davacı tarafın defterlerinde kayıtlı bulunan fatura ve tutarlarının—— Müdürlüğünden gelen belgelerle, faiz faturası dışında bire bir aynı olduğunun tespit edildiği, bu hususta davacı defterlerine itibar edildiği, davacı tarafın davalı tarafa 1.990,36 Euro faiz alacağına ilişkin fatura tanzim etmesinin yerinde olmadığı, zira buna ilişkin taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı gibi daha önce davacı tarafa gönderilmiş bir ihtarname, şikayet vs bulunmadığı, bu nedenle düzenlenen faize ilişkin faturaya mahkememizce itibar edilmediği, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan —– Euro alacağı bulunduğu kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulü ile; davalının İstanbul Anadolu 24.İcra Müdürlüğünün—– esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin — Euro asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4a maddesi uyarınca takip talebinde belirtilen faizin yürütülmesine, alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 10.717,43 Euro’nun dava tarihindeki TL karşılığı üzerinden % 20’si oranında 8.130,88 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalının kötüniyet tazminat talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğü’nün———— Esas sayılı takip dosyasına yapılan davalı itirazının ———- Euro asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu tutar üzerinden devamına,
2-Asıl alacağı takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4a maddesi uyarınca takip talebinde belirtilen faizin yürütülmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Hükmedilen tutarın %20’si oranında 8.130,88 TL icra inkar tazminatının davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-Davalı tarafın kötüniyet tazminatına ilişkin talebinin reddine,
4-Alınması gerekli 2.869,86 TL karar harıncından peşin olarak yatırılan 582,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.287,66 TL harcın davalıdan alınarak hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 582,20 TL peşin harç, olmak üzere toplam 616,60 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 128,60 TL tebligat ve müzekkere gideri ve 800,00 TL bilirkişi ücreti, masrafı olmak üzere toplam 928,60 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 783,16 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 4.971,36 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Reddedilen miktar yönünden 936,27 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/01/2019