Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/371 E. 2019/547 K. 21.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/371 Esas
KARAR NO : 2019/547
DAVA : Tazminat (Kasko Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/03/2017
KARAR TARİHİ: 21/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Kasko Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait———- plaka nolu aracın 15.08.2015 tarihinde———-mevkiinde seyir halinde bulunduğu sırada alev aldığını ve bunun sonucunda aracın büyük bir kısmının yandığını, yangın sonucunda aracın kullanılamaz hale geldiğini, meydana gelen yangın olayında müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, söz konusu aracın kasko poliçesinin davalı ..——— ait olduğunu, müvekkil şirkete ait aracın 1 ay boyunca hasar gören parçaların değiştirilmesi, tamir edilecek ve boyanacak işlemler dolayısıyla serviste kaldığını ve bu süre boyunca kullanılmadığını, müvekkilinin uluslararası nakliyat firması olduğunu, bilirkişi tarafından müvekkilinin bu sürede uğradığı zararın tespiti gerektiğini, davalı … şirketine yazılı olarak başvurduklarını ancak davalı şirket tarafından herhangi bir dönüş olmadığını, yazılı olarak tekrar başvurduklarında hasar dosyası oluştuğunu ancak müvekkili şirkete herhangi bir dönüş yapılmadığını, bütün bu nedenlerle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve bilirkişi incelemesi sonucunda artırılmak kaydıyla, müvekkile ait aracın onarım bedeline ilişkin 100,00TL zarar ile aracın tamir süresince kullanılmaması nedeniyle 100,00TL zararın karşılığı olarak şimdilik 200,00 TL zarar bedelinin davalı ..——–kaza tarihinden itibaren ticari faizi, olmaması durumunda yasal faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı ..—— cevap dilekçesi sunmamış olduğu anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Davanın, davacıya ait —- plakalı aracın 15/08/2015 tarihinde seyir halinde iken yanması sonucu onarım bedeli ve tamirde kaldığı süre boyunca aracın kullanılamamısından kaynaklı zarar nedeniyle davalı kasko şirketinden zararın tazmini talebine ilişkin olduğu,
dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, delillerin toplandığı,
davacı tarafa ait ——-plaka nolu çekicinin,—–. tarafından —————– numaralı poliçe ile———– tarihleri arasında kasko sigortası yapıldığı, sigortanın olayı kapsadığı, poliçenin dosyada mevcut olduğu,
dosyada çekicinin motor kısmında meydana geldiği iddia edilen yangın ile ilgili herhangi bir resmi trafik ekipleri ve itfaiye raporu ve belgesinin mevcut olmadığı, yalnızca beyanların, eksper raporunun ve faturaların bulunduğu,
Mahkememizce makine mühendisi bilirkişiden yangının çıkış nedeni ve davacının zarar taleplerinin değerlendirilmesi amacıyla rapor alındığı,
Bilirkişi raporunda özetle; olayın tek yönlü yolda seyreden sürücünün aracının motorunda yangın çıkması biçiminde meydana geldiği, dosyada çekicinin motor kısmında meydana geldiği iddia edilen yangın ile ilgili herhangi bir resmi trafik ekipleri ve itfaiye raporu ve belgesinin mevcut olmaması, yalnızca beyanların, eksper raporunun ve faturaların bulunması nedeniyle yangının çıkış nedeninin tespit edilemediği, dosyada bulunan ——– tarihli yazısının ekindeki, davacı tarafa ait —- plaka nolu, —model,———- marka çekicinin yangın olayından önce 2015 yılında bakım, kontroller ve yağ ve lastik değişiminin yapıldığının belirtildiği, sürekli bakıma göre, dava konusu aracın yangından önce bakım ve kontrollerinin yapıldığını gösterdiği, aracının motor kısmında ilk önce duman şeklinde ve sonra da yanma şeklinde yangın meydana gelmesi ve sürücünün imkanlarıyla söndürülmesi olayında, sürücünün alabileceği bir tedbir olmadığından kusursuz olduğu, davacı tarafa ait ——plaka nolu, —- model, ———marka çekicinin motorundaki hasar bedeli 78.200,00-TL olup çekicinin piyasa rayiç bedeli dikkate alındığında, çekicinin motorunun tamir edilmesinin ekonomik olamayacağı, pert edilmesinin uygun olacağı, çekicinin motorunun hasarının, işlemler dahil 15 işgününde giderilebileceği, aynı marka ve model çekicinin olay tarihinde günlük kira bedelinin net 400,00-TL olduğu, davacı firmanın 15 gün * 400,00-TL/gün = 6.000,00-TL kazanç kaybı olacağı hususlarının tespit edildiği,
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı, ekspertiz raporu incelendiğinden araçtaki hasarın bakımsızlık nedeniyle oluştuğunu, bakımsızlık nedeniyle meydana gelen zararların poliçe teminat kapsamı dışında olduğunu, davacının TTK’nın 1293. Maddesi kapsamında önlem almadığını, kazanç kaybından dolaylı zarar olması nedeniyle sorumlu olmadıklarını, bilirkişinin hasar bedelinde maddi hata yaptığını, zarar bedelinin 66.258,10 TL olması gerektiğini, aracın perte ayrılması daha ekonomikse aracın kaza tarihindeki rayiç değerinin hesaplanarak hurda değerinin mahsup edilmesiyle gerçek zarar miktarının belirlenmesi gerektiğini beyan etmesi üzerine bilirkişiden ek rapor alındığı,
Bilirkişi ek raporunda; çekicinin olay tarihindeki hasarsız piyasa değerinin 98.000,00 TL, hasarlı değerinin ise 40.000,00 TL olup davacının 58.000,00 TL zararının bulunduğu, 6.000,00 TL kazanç kaybı olduğunun belirtildiği,
Davacı vekilinin hasar bedeli taleplerini 58.000,00 TL’ye yükselttiklerini beyan ettiği, davalı vekilinin ıslaha karşı beyan dilekçesinde; davanın kısmi dava olarak açıldığını, taleplerin HMK’nın 107. Maddesi uyarınca artırılamayacağını, ıslah yoluyla artırılan miktar yönünden zamanaşımı itirazları olduğunu beyan ettiği,
Söz konusu yangın olayınca makine mühendisi bilirkişi tarafından yangının çıkış nedeni tespit edilemese de davacının çekicinin bakımlarını zamanında yaptırdığı, yangının bakımsızlıktan kaynaklandığını iddia eden davalı tarafın buna ilişkin delil sunmadığı, yangının bakımsızlıktan meydana geldiği hususunun ispatlanmadığı, davalı kasko sigorta şirketinin araçta meydana gelen zararı karşılamakla yükümlü olduğu, çekicinin motorunun tamir edilmesinin ekonomik olmadığı durumlarda aracın kaza tarihindeki rayiç değerinin hesaplanarak hurda değerinin mahsup edilmesiyle gerçek zarar miktarının belirlenmesi gerekti, bilirkişi tarafından ek raporda bu şekilde hesaplama yapıldığı ve zarar bedelinin 58.000,00 TL olarak hesaplandığı, davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı, ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı itirazında bulunduğu ————-
TTK.nun 1268. maddesi, genel kural olarak, sigorta sözleşmelerinden doğan bütün taleplerin iki yılda zamanaşımına uğrayacağı hükmünü getirdiği, İşbu iki yılın başlangıç tarihi ise, Borçlar Kanunu’nun, zamanaşımının alacağın muaccel olduğu tarihten başlayacağını belirten 128/1. maddesindeki genel hüküm karşısında ve TTK.nun 1299 ve 1292. maddeleri gözönüne alındığında, rizikonun gerçekleştiğinin sigortalı tarafından haber alınmasından itibaren, ihbar yapılması gereken beşinci günün sonu olduğu, davacı tarafın davalı … şirketine hasarı ihbar ettiği tarih bulunmasa da ekspertiz raporunun 28/08/2015 tarihinde hazırlandığı, bunun 5 gün sonrası zamanaşımı başlangıç süresinin 02/09/2015 tarihi olması gerektiği, iş bu davanın 29/03/2017 tarihinde 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı, (Emsal karar; Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/6274 Esas 2016/5477 Karar sayılı kararı) davacıya ait, davalıya kasko sigortalı araçta meydana gelen gerçek zarar miktarının, aracın onarımının olanaklı olup olmadığı taraflar arasında tartışmasız ve açıkça belirli olmadığı, esasen araçta oluşan hasar tutarının tespitinin, yapılacak yargılama sırasında bilirkişi incelemesi sonunda belli olacağı, bilirkişinin davacıya ait aracın hasar sonrası durumunu inceleyerek aracın onarımının mı yoksa pertinin mi olanaklı olup olmadığı belirleyip, yapacağı değerlendirme üzerine davalıdan talep edilebilecek alacak miktarını saptayacağı, kaldı ki somut olayda da aracın pertinin uygun olduğunun saptandığı, bu durumda araç hasarına dair davaya konu talep miktarının taraflar arasında tartışmasız ve açıkça belirli olmadığı anlaşılması karşısında, davanın belirsiz alacak davası olduğu (belirsiz alacak davası olarak değerlendirilmesine ilişkin emsal karar; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 16/03/2016 tarihli 2015/4486 Esas 2016/3363 Karar sayılı kararı), iş bu davanın belirsiz alacak davası olması nedeniyle zamanaşımı süresinin davanın tüm değeri üzerinden dava açılmasıyla kesilmiş sayıldığı, davacı vekilinin HMK’nın 107. Maddesi kapsamında sunduğu bedel artırım dilekçesinin ıslah olarak kabul edileyemeyeceği, dolayısıyla davalı vekilinin zamanaşımı itirazının reddine karar verildiği, ek raporun denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olması nedeniyle hükme esas alındığı, sigorta poliçesinde kazanç kaybı teminatı olduğu takdirde kazanç kaybına hükmedilebileceği, davacı tarafından kazanç kaybına ilişkin talep değerinin artırılmadığı ve bilirkişi tarafından kazanç kaybının 6.000,00 TL olarak hesaplandığı, davacının talebi doğrultusunda taleple bağlı kalınmak suretiyle 100,00 TL kazanç kaybı alacağına hükmetmek gerektiği, davacı tarafın sigorta şirketine ilk başvuru tarihinin 28/08/2015 olduğu, 8 iş günü sonrası sigorta şirketinin 19/09/2015 tarihinde temerrüde düştüğü, sigortalı aracın ticari araç olması nedeniyle avans faize hükmedilmesi gerektiği anlaşılarak davanın artırılan haliyle kabulü ile 58.000,00 TL hasar bedeli, 100,00 TL aracın kullanılamaması nedeniyle zarar bedeli olmak üzere 58.100,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 13/09/2015 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
1-58.000,00 TL hasar bedeli, 100,00 TL aracın kullanılamaması nedeniyle zarar bedeli olmak üzere 58.100,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 13/09/2015 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 3.968,82 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 990,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam harcın mahsubu ile bakiye 2.947,42 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL başvurma, 31,40 TL peşin harç, 990,00 TL olmak üzere toplam 1.052,80 TL harcın davalıdan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan 142,70 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 742,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 6.741,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep etmesi halinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/05/2019