Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/362 E. 2018/175 K. 27.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/362 Esas
KARAR NO : 2018/175

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 27/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı firma arasında ticari ilişki olduğunu, davalı borçlunun…… tarihi itibariyle 7.250,42 TL borç bakiyesi bulunduğunu, müvekkili tarafından söz konusu bakiye bedelin defalarca istenildiğini, borçlu tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı aleyhine İstanbul Anadolu ……İcra Müdürlüğü’nün……. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, başlatılan icra takibine davalı tarafça itiraz edildiğini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun iş bu itirazın iptalini, müvekkilinin faturaya dayalı cari hesap alacağı toplamı olan 7.250,42 TL’nin takip tarihinden itibaren işlemiş ticari avans faizi ile birlikte tahsilini, asıl alacak yönünden takibin devamını, davalı aleyhine alacağın % 20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı şirkete dava dilekçesi usulü uygun tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Davalı şirket yetkilisi ön inceleme duruşmasında; davacıya takipteki tutar kadar borçlarının bulunmadığını, davalıya 3.250,00 TL kadar borçlarının bulunduğunu, davacıya 3.000,00 TL ödeme yaptıklarını, kendisine makbuz vereceklerini söylediklerini ancak vermediklerini beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Davacının tacir araştırması yapılmış, davacının esnaf kaydının olmadığı, vergi dairesinden gelen yazı cevabında davacının bilanço esasına göre defter tuttuğu, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gelen yazı cevabında davacının “…….” unvanlı ticaret sicil kaydının bulunduğu ve davacının tacir olduğu anlaşıldığından yargılamaya devam edilmiştir.
İstanbul Anadolu ……İcra Müdürlüğünün 2017/647 sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine 7.250,42 TL asıl alacak ve 1.543,69 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.794,11 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
…… Vergi Dairesinden davalı şirkete ait BA-BS formları celbedilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; davacı ve davalı tarafın defterlerinin usule uygun olduğu, davacı tarafın defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan 5.646,87 TL alacaklı olduğu, davalının defterlerine göre ise davacıdan 29.413,13 TL alacaklı olduğu, taraflar arasında 36.663,55 TL mutabakatsızlık bulunduğu, davacı şirketin davalı şirketten 2013 yılından 2014 yılına devir gelen alacağının 2.070,82 TL olduğu, davalı şirketin ise davacı şirketten 32.929,18 TL alacaklı olduğu ve bu miktarların toplamı olan 35.000,00 TL mutabakatsızlığın oluştuğu, davacı şirketin davalı şirketten 2013 yılından 2014 yılına devir gelen alacağının 2.070,82 TL olduğu, davalı şirketin ise davacı şirketten 32.929,18 TL alacaklı bulunduğu ve (2.070,82 tl +32.929,18 tl=) 35.000 TL mutabakatsızlık oluştuğu, taraflarla haricen yapılan görüşmede, bu mutabakatsızlığın 2013 yılında davalı şirket kayıtlarında yer alan ancak davacı şirket kayıtlarında yer almadığı tespit edilen ve raporda dökümü yapılan toplam tutarı 36.800,00 TL olan davalı şirket kayıtları ve yine davacı şirkette 25.12.2013 tarihinde 2.000 TL olarak yer alan ……….nolu makbuz mukabili nakit tahsilatın davalı şirket kayıtlarına sehven 1.800,00 TL eksik olarak 200,00 TL (bir sıfır eksik kaydedilmiş) olarak kaydedilmesinden kaynaklandığı, raporda listelenen 36.800,00 TL tutarlı davalı şirket ödeme kayıtlarının dayanağı belgelerin (dekontlar) tarafına sunulmadığı ve aynı zamanda davalı şirket yetkilisince de bu ödemelerin gerçeği yansıtmadığı bilgisi tarafına beyan edildiği, davacı şirket defterlerinde de tespit edildiği üzere, 2013 yılından 2014 yılına devir gelen bakiyenin davacı şirketin davalı şirketten 2.070,82 TL alacaklı şeklinde olacağı, tarafların 2014 yılı ticari defterinde davacı şirketçe davalı şirket adına KDV’ den muaf olarak ihraç kaydıyla düzenlenmiş bulunan bir kısım satış faturalarının davacı şirketçe davalı şirketin aksine KDV dâhil tutarlarla davalı aleyhine borç kayıtlarının yapılmış bulunduğu, bu kayıtlardan dolayı davalı şirket aleyhine 4.648,91 TL fazladan borç kaydı yapıldığı, fazladan yapılan 4.648,91 TL’ nin 4.045,36 TL’ lik kısmının 02.01.2014 tarihinde makbuz mukabili denmek suretiyle davalı şirkete iade mahsubunun gerçekleştirildiği, 603,55 TL’lik kısmının ise gerçekleştirilmediği, bir diğer farklılığın ise davalı kayıtlarında yer alan, ancak davacı kayıtlarında yer almadığı tespit edilen 23.05.2014 tarihli, kredi kart ödemesi açıklamalı 1.000,00 TL ödemeden kaynaklandığı, davalı şirketçe inceleme esnasında tarafıma sunulan ve rapor ekinde dosyaya sunulan garanti bankası dudullu şb. onaylı……. nolu kredi kart hesap ekstresinden tespit edildiği üzere 23.05.2014 tarihinde 1.000,00 TL’lik ödemenin davalı şirket tarafından ………” açıklamasıyla davacı yana kredi kartı vasıtasıyla ödemesinin gerçekleştirilmiş bulunduğu, ticari defter kayıtlarında bunların dışında taraflar arasında tahsilat ve tediye kayıtları yönünden herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı KDV’den kaynaklanan 603,55 TL ve 23.05.2014 tarihinde kredi kartı vasıtasıyla gerçekleştirildiği tespit edilen 1.000,00 TL’lik ödemenin davacı alacağından indirilmesi gerektiği, buna göre yapılan hesaplama sonucunda davacının davalı şirketten; (7.250,42 TL – 603,55 TL KDV mahsubu – 1.000,00 TL kredi kart ödemesi=) 5.646.87 TL asıl alacağı bulunduğu, davacı firmanın takip tarihi itibarıyla davalı şirketten, faturalara dayalı açık cari hesap bakiyesinden kaynaklı 5.646,87 TL asıl alacağı bulunduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili rapora karşı beyan dilekçesinde; bilirkişinin tespitine bir itirazları olmadığını, rapor doğrultusunda takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket yetkilisi son celse beyanında; bilirkişi raporuna itiraz etmediğini, raporda geçen beyanların doğru olduğunu, bilirkişi raporunun 5. Sayfasında belirtilen ve 2013 yılındaki toplam 36.800 TL bedelli ödemeleri davacı tarafa yapmadıklarını, bunların muhasebe hesaplarını birbirlerine denkleştirmek için taraflarınca deftere kaydedildiğini, faturaların kendilerine tebliğ edildiğini ancak silik olması nedeniyle okunamadığını, davacıya son faturadan sonra kendi iş yerinde 3.000,00 TL’lik ödeme yaptığını ancak bu ödemeye karşılık makbuz vs. Almadığını davacıya bu ödemeyi almadığına ilişkin yemin teklif ettiğini, davanın reddine talep ettiğini beyan etmiştir.
Davacı vekili ise; davalı tarafın rapora karşı süresinde itiraz etmediğini bu nedenle beyanlarını kabul etmediğini ayrıca davalı tarafın delil listesinde yemin teklifine dayanmadığından yemin teklifini kabul etmediklerini beyan etmiştir.
Mahkememizce davalı taraf süresinde cevap dilekçesi sunmadığından ve davacı vekilinin davalı şirket yetkilisinin ileri sürmüş olduğu yemin teklifini kabul etmediğinden dolayısıyla davalının yemin teklifi hakkının bulunmadığından yemin teklif talebinin reddine karar vermiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın her ne kadar davacı taraf icra takibinde vade tarihi olarak belirtilen kısımda bir adet fatura yazmış olsa da takibe ekli muavin defter ekstresinde birden fazla fatura bulunduğu yine sunulan irsaliyeli faturalarda takip tutarlı herhangi bir fatura bulunmadığı ve birden fazla fatura sunulduğu dikkate alındığında davanın cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, takip konusu faturaların mal satışına ilişkin olduğu, davalı tarafın davaya cevap vermemiş olması nedeniyle davayı inkar etmiş sayıldığı, tarafların usulüne uygun ticari defterlerinin incelendiği, davacı tarafın defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan 5.646,87 TL alacaklı olduğu, davalının defterlerine göre ise davacıdan 29.413,13 TL alacaklı olduğu, taraflar arasında 36.663,55 TL mutabakatsızlık bulunduğu, davacı şirketin davalı şirketten 2013 yılından 2014 yılına devir gelen alacağının 2.070,82 TL olduğu, davalı şirketin ise davacı şirketten 32.929,18 TL alacaklı olduğu ve bu miktarların toplamı olan 35.000,00 TL (2.070,82 TL +32.929,18 TL= 35.000,00 TL) mutabakatsızlığın oluştuğu, raporda dökümü yapılan toplam tutarı 36.800,00 TL olan davalı şirket kayıtları ve yine davacı şirkette 25.12.2013 tarihinde 2.000 TL olarak yer alan 577 nolu makbuz mukabili nakit tahsilatın davalı şirket kayıtlarına sehven 1.800,00 TL olarak kaydedilip 200,00 TL (bir sıfır eksik kaydedilmiş) olarak kaydedilmesinden kaynaklandığı, raporda listelenen 36.800,00 TL tutarlı davalı şirket ödeme kayıtlarının dayanağı belgelerin (dekontlar) bilirkişiye ve Mahkememize sunulmadığı, davacı şirket defterlerinde de tespit edildiği üzere, 2013 yılından 2014 yılına devir gelen bakiyenin davacı şirketin davalı şirketten 2.070,82 TL alacaklı şeklinde olacağı, tarafların 2014 yılı ticari defterinde davacı şirketçe davalı şirket adına KDV’ den muaf olarak ihraç kaydıyla düzenlenmiş bulunan bir kısım satış faturalarının davacı şirketçe davalı şirketin aksine KDV dâhil tutarlarla davalı aleyhine borç kayıtlarının yapılmış bulunduğu, bu kayıtlardan dolayı davalı şirket aleyhine 4.648,91 TL fazladan borç kaydı yapıldığı, fazladan yapılan 4.648,91 TL’ nin 4.045,36 TL’ lik kısmının 02.01.2014 tarihinde makbuz mukabili denmek suretiyle davalı şirkete iade mahsubunun gerçekleştirildiği, 603,55 TL’lik kısmının ise gerçekleştirilmediği, bir diğer farklılığın ise davalı kayıtlarında yer alan, ancak davacı kayıtlarında yer almadığı tespit edilen 23.05.2014 tarihli, kredi kart ödemesi açıklamalı 1.000,00 TL ödemeden kaynaklandığı, rapor ekinde dosyaya sunulan ……. şb. onaylı ………. nolu kredi kart hesap ekstresinden tespit edildiği üzere 23.05.2014 tarihinde 1.000,00 TL’lik ödemenin davalı şirket tarafından ……. açıklamasıyla davacı yana kredi kartı vasıtasıyla ödemesinin gerçekleştirilmiş bulunduğu, ticari defter kayıtlarında bunların dışında taraflar arasında tahsilat ve tediye kayıtları yönünden herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı KDV’den kaynaklanan 603,55 TL ve 23.05.2014 tarihinde kredi kartı vasıtasıyla gerçekleştirildiği tespit edilen 1.000,00 TL’lik ödemenin davacı alacağından indirilmesi gerektiği, buna göre yapılan hesaplama sonucunda davacının davalı şirketten; (7.250,42 TL – 603,55 TL KDV mahsubu – 1.000,00 TL kredi kart ödemesi=) 5.646.87 TL asıl alacağı bulunduğu, davalı şirket yetkilisinin duruşmadaki beyanın da davacıya 36.800,00 TL ödeme yapmadıklarını belirttiği, ayrıca 3.000,00 TL ödemeyi nakit olarak ödediğini, ancak karşılığında herhangi bir makbuz vs almadığını beyan ettiği, bu hususta davacı tarafa yemin teklif ettiği, davacı vekilinin vekaletnamesindeki açık yetki uyarınca yemin teklifini kabul etmediği, davalı tarafında da süresinde cevap dilekçesi verilip yemin deliline dayanılmadığından Mahkememizce yemin teklifinin reddine karar verildiği ve davalı tarafın 3.000,00 TL ödemeye yönelik savunmasına itibar edilmeyerek usul ve yasaya uygun, denetlenebilir bilirkişi raporu doğrultusunda davacının takip tarihi itibarıyla davalı şirketten, faturalara dayalı açık cari hesap bakiyesinden kaynaklı 5.646,87 TL asıl alacağı, alacak likit olmakla davacının icra inkar tazminatında haklı olduğu, davacı taraf takipten önce davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin herhangi bir ihtarname vs olmadığından işlemiş faize ilişkin talebin reddine, davalının İstanbul Anadolu…….. İcra Müdürlüğünün 2017/647 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 5.646,87 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin ve işlemiş faize ilişkin talebin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10,5 ve değişen oranlarda avans faiz işletilmesine, işletilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul Anadolu ……… İcra Müdürlüğünün 2017/647 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 5.646,87 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin ve işlemiş faize ilişkin talebin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10,5 ve değişen oranlarda avans faiz işletilmesine,
2-Hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-a)Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 385,73 TL nisbi harçtan başlangıçta davacı tarafça yatırılan 79,85 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 305,88 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
b)Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 79,85 TL peşin harç ve 31,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 111,25 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 111.50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi raporu olmak üzere toplam 711,50 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları gözetilerek kabul edilen kısma isabet eden 554,14 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı şirket yetkilisinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.