Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/359 E. 2019/509 K. 14.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/346 Esas
KARAR NO : 2019/386
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 23/03/2017
KARAR TARİHİ: 11/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile borçlu şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkil şirket tarafından borçlu davalıdan ——— Makinası almış fakat müvekkil şirket tarafından borçlu firma hesabına fazladan 13.500,00 euro (48.941,55 TL) yatırdığını, borçlu firmanın müvekkilin tüm ihtarlarına rağmen fazladan yatırmış oldukları ödemeyi müvekkile iade etmeyi kabul etmediğini, borçlu borcunu ödemediğinden kendilerince 01.12.2016 tarihinde Anadolu 4. İcra Müdürlüğü ———— E.Sayılı dosyasından takip başlatıldığını, borçlu davalının süresi içerisinde borcun aslına, işlemiş faize ve yetkiye itiraz ettiğini, davalının kötü niyetli olarak sadece takibi durdurmak için Anadolu 4. İcra Müdürlüğünün ——— E.Sayılı üzerinden açmış oldukları takibi durdurmak için itiraz ettiğini, davalı borçlunun 16.12.2016 tarihli itirazında takibe kötü niyetli davranarak itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, davalının 16.12.2016 tarihli itiraz dilekçesinde yetkiye de itiraz ettiğini, davalının bu yöndeki itirazlarının da kabul görmediğini, izah edilen ve yargılama esnasında resen gözönünde bulundurulacak nedenler tahtında; İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğü ——– E. sayılı dosyasına yapılan haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptalini, davalı yanın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın taraflarının tacir olduğunu, İstanbul Anadolu 5. İcra Müdürlüğünün ——- esas sayılı dosyasına ilişkin ödeme emri taraflarına tebliğ edilmiş olduğunu, ilgili ödeme emri tarafımızca incelendiğini, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi değil, hizmet sözleşmesi akdedildiğinin anlaşıldığını, taraflar arasında cari hesap sözleşmesinin mevcut olmadığını, cari hesap sözleşmesinin iki tarafın herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin düzenlendikleri sözleşme olarak tanımlanmakta olduğunu, hizmet sözleşmesinde belirlenen hizmet müvekkiline karşı ifa edilmediğini, hizmetin karşılığının müvekkilinden haksız olarak talep edildiğini, davanın reddinin gerektiğini, usulüne uygun bir fatura tebliğ işleminin yapılmadığını, haksız kazanç elde etmek amacıyla icra takibi başlatıldığını, davanın haksız, kötüniyetli ve dayanaksız olduğundan reddine karar verilmesini, davacı tarafa dava konusu bedelin %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ———— Vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde davacı tarafça herhangi bir dava değerinin belirtilmediğini, davacının hangi değer üzerinden itirazın iptali davası açmış olduğunu belirtmediğini, dava değerinin belirtilmesini ve bu değer üzerinden gerekli harcın yatırılması için davacı tarafa kesin süre verilmesini, müvekkilinin borca itirazında ileri sürdüğü üzere davacı tarafından yapılan icra takibi konusunda müvekkilinin faaliyet gösterdiği yer olan ———– İcra Daireleri ve mahkemelinin yetkili olduğunu, dolayısıyla söz konusu icra takibi ve işbu dava yetkili yer olan ——– İcra Daireleri ve Mahkemelerinde açılmadığını, bu bakımdan yetki itirazları kapsamında davanın reddini, takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığının tespitini talep ettiklerini, dava dilekçesinde ileri sürülen fazladan para yatırılma iddiası bakımından Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğundan görev itirazını ileri sürdüklerini, davacının ileri sürdüğü tüm iddialarını muteber delillerle ispatlaması gerektiğini, davacının fazladan ödeme iddiasını ileri sürerek haksız menfaat sağlamaya çalıştığını, davacının kendi iddiası bir sebepsiz zenginleşme iddiası olduğunu, belirtilen nedenlerle davanın reddini, kötüniyetli davacı aleyhine dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, davacının davalıdan aldığı makinenin ücretini öderken sehven fazladan yaptığı ödemenin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasına ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ön inceleme duruşmasında dava şartları incelenmiş, davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş, müvekkilinin yasal ve ticari ikametgah adresinin ——– olduğu için HMK 6.maddesi uyarınca yetkili mahkemenin “Karaman Mahkemeleri” olduğunu, davacının BK 89. Maddesi uyarınca alacaklının ikametgahının da yetkili olduğu beyanını ilgili maddenin davamız konusu ile ilgili olmadığından kabul edilemeyeceğini, davacıya para borcunun da bulunmaması sebebiyle mahkememizin yetkisine itirazda bulunmuştur.
HMK 6.maddesinde “genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir”.Davalının dava açıldığı tarihteki yerleşim yeri de Karaman olup genel yetkili mahkeme Karaman Mahkemeleridir.
Davacı vekili davalının yetki itirazını kabul ederek dosyanın yetkisizlik kararı verilerek Karaman Mahkemelerine gönderilmesi talebinde bulunmuştur.
Genel yetkili mahkeme ———- Mahkemeleri olup mahkememizin davaya bakmasını gerektirecek herhangi bir kesin yetki kuralı da bulunmadığından Karaman Mahkemelerinin yetkili olduğu sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Yetkili mahkemenin Karaman Nöbetçi Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi Sıfatı ile) Mahkemesi olduğuna,
3-HMK 20.madde uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili Karaman Nöbetçi Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi Sıfatı ile) Mahkemesine gönderilmesine, belirtilen süre içerisinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
4-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemesinde değerlendirilmesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/04/2019