Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/330 E. 2019/589 K. 28.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/330 Esas
KARAR NO : 2019/589
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/03/2017
KARAR TARİHİ: 28/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 1.İcra Müdürlüğünün ——— esas sayılı icra dosyası üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, ———- vade tarihli, ———TL bedelli bono bu takibe dayanak edildiğini, bonunun müvekkili ile davalı arasında yıllardır süregelen ticaretin teminatı olarak bir süre önce boş olarak imzalanıp davalıya teslim edilen 4-5 ayrı bonodan biri olduunu, takip konusu bono nedeniyle müvekkilinin davalı/takip alacaklısına hiçbir borcunun bulunmadığını, bono bedeli davalı yana ödendiğini, fazla ödeme yapıldığını, müvekkilinin alacaklı konumuna geldiğini, müvekkilinin davalı ile aralarındaki ticari ilişki nedeniyle taraflar arasında zaman zaman para trafiği olduğunu, bir süre önce müvekkilinin taraflar arasındaki ticari ilişkinin teminatı olarak davalı yana boş halde imzalanmış 5 adet bono verdiğini, bu bonalardan bir tanesi davanın açılmasına sebebiyet veren İstanbul Anadolu 1.İcra Müdürlüğünün ———- esas sayılı dosyası kapsamında 20/12/2016 tarihinde düzenlenmiş gibi doldurulduğunu, takibe konu edildiğini, müvekkilinin davalı yana ——–tarihinde ——— tarihinde ———– TL ve son 7 ay içerisinde toplamda 14.300,00 TL ödeme yaptığını, müvekkilinin bu ödemeler haricinde de ödemeler yaptığını, takibe konu edilen bono bedelinin fazlasıyla ödenmiş olması nedeniyle müvekkilinin davalı/takip alacaklısına herhangi bir borcu olmadığını, icra dosyasına yatan paranın davalı alacaklıya ödenmemesi hususunda tedbir kararı verilmesini, davanın kabulünü, müvekkilinin davalıya icra dosyasına konu edilen bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitini, İstanbul Anadolu 8.İcra Müdürlüğünün ———— esas sayılı takibin iptalini, haksız takip nedeniyle davalı aleyhine İİK 72/5 hükmü uyarınca talep edilen alacağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Dava dilekçesinin davalıya tebliğ edildiği, cevap dilekçesinin sunulmadığı anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, İcra İflas Kanunu’nun 72. maddesine yönelik olarak açılan menfi tespit davasıdır.
Davacı taraf, 4-5 adet bononun taraflar arasında süregelen ticari ilişkinin teminatı olarak boş olarak imzalanıp davalıya teslim edildiğini, bu bonolarda dava konusu bononun sanki ———– tarihli düzenlenmiş gibi doldurularak takibe konu edildiğini, davalıya ————- tarihinde——— tarihinde———- tarihinde 7.300,00 TL olmak üzere toplam 14.300,00 TL ödeme yapıldığını, bu ödemeler haricinde de yapılan ödemeler olduğunu, davacının borçlu konumunda değil 4.300,00 TL fazla ödeme nedeniyle alacaklı konumunda olduğunu, dava konusu bono nedeniyle dava takip alacaklısının herhangi bir borcu olmadığını iddia etmiş, davalı tarafın cevap dilekçesi sunmamıştır.
İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğünün ———Esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 20/12/2016 tanzim tarihli 20/01/2017 vade tarihli 10.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, takibin kesinleştiği, görülmüştür.
Mahkememizce taraf defterlerinin incelenmesine yönelik ara karar kurulduğu, davacı vekilinin bila tarihli dilekçesinde; dava konusu ödemelerin davalıya ticari ilişki kapsamında yapılmadığını, dava konusu bononun davalıya ticari ilişkinin teminatı olarak boş şekilde imzalanıp verilen 5 adet bonodan biri olduğunu, bononun ticari ilişki kapsamında değil şahsen düzenlendiği, bu nedenle defterlerin incelenmesine gerek olmadığını, borcu kabul manasına gelmemek kaydıyla davalıya yapılan ödemeler incelendiğinde davacının davalıya borcu olmadığının anlaşılacağını beyan etmesi üzerine defterlerin incelenmesine yönelik ara karardan rücu edildiği, ilgili bankalardan davacı tarafından davalıya yapılan ödemelerin dekontlarının celp edildiği, ayrıca davacı vekilinin dava konusu bonoya ilişkin yapılan ödemeleri gösterir makbuz ve dekontları sunmak üzere süre verildiği, her ne kadar davacı taraf söz konusu bononun davalıya teminat amacıyla verildiğini ileri sürmüş olsa da bononun üzerinde teminat amaçlı verildiğine ilişkin herhangi bir ibare bulunmadığı, ayrıca taraflar arasında bononun teminat amaçlı verildiğine ilişkin bir sözleşme vs. Olmadığı, söz konusu bononun teminat amacıyla davalıya verildiği hususunun davacı tarafça ispatlanamadığı, bononun kambiyo senedi olup sebepten mücerret olduğu, davacı tarafın ödeme iddiasının ise bankalardan gelen ve davacı tarafından davalı hesabına gönderilen ödeme dekontlarının açıklama kısmında herhangi bir açıklama bulunmadığı, dolayısıyla davacı tarafın bu bonoya ilişkin ödeme yapıldığı iddiasının da ispatlanamadığı, davacı vekilinin bono üzerinde tarihlerde tahrifat yapılması nedeniyle buna yönelik bilirkişi incelemesi yapılmasına ilişkin talepte bulunmuş olsa da bu hususun sonucu değiştiremeyecek olması nedeniyle talebin reddine karar verildiği, dava dilekçesinde yemin deliline dayanıldığı görülmekle davacı vekiline, davalı tarafa yemin teklifi etmek isteyip istemedikleri hususunun sorulduğu, davacı vekilinin karşı tarafa yemin teklifinde bulunduğu, davalı duruşmaya katılarak davacı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, ancak bononun kendisine olan borcu nedeniyle davacı tarafından üzerinin doldurulup verildiğini, davacının senede ilişkin herhangi bir ödeme yapmadığını, senedin taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında teminat olarak verilmediğine yönelik mahkememiz huzurunda yemin ettiği, davacının dava konusu bonoyu davalı tarafa teminat amaçlı olarak verildiği ve bononun bedelinin ödendiği iddiasını, kesin delillerle ispatlayamağı anlaşılmakla davanın reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Davacı taraf tazminat talebinde bulunmuş olsa da davacının haklılığı kanıtlanamadığından şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafın tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 173,51 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 129,11 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili, davalı … ve vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/05/2019