Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/299 E. 2021/871 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2017/299 Esas
KARAR NO : 2021/871

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2017
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili —- tarihinde dönem şartlarına uygun olarak —” imzalandığını ve bu Sözleşmeye istinaden davalı şirkete düzenli olarak —edilmeye devam edildiğini, davalı borçlu şirketin — aylık fatura ödemelerini kendisine imzalatılan sözleşme hükümlerine aykırı şekilde geciktirmekte olup, ilgili faturaların ödenmesi konusunda ——- aksi takdirde sözleşme hükümlerinin uygulanarak sözleşmenin tek taraflı fesih edileceği ve yasal yollara başvurulacağı ihtarında bulunulduğunu, ancak tüm başvuruların sonuçsuz kaldığını, davalı şirketin—ait faturalarının bir kısmını gecikmeli olarak yatırdığını, bir kısmını ise yatırmadığını, bunun üzerine davalı şirketin sözleşmeyi ihlali nedeniyle sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih ettiğini ve sözleşme gereğince davalıya sağlanan — faturasına yansıttığını, davalı şirketin yukarıda bilgileri verilen fatura kendisine tebliğ edilmesine ve yapılan tüm uyarılara rağmen ödememesi üzerine, davalı şirket aleyhine—- başlattıklarını, ancak davalının haksız ve kötü niyetli İtirazı sonucunda takibin durduğunu, bununla birlikte aynı döneme ait bir başka fatura olan —-takibe konu edilmediğini ve buna ilişkin haklarını saklı tuttuklarını, hukuki ihtilafın sadece takibe konu edilen faturanın ödenip ödenmediği noktasında toplandığını, takip konusu fatura gereği müvekkil şirketin davalıdan alacaklı olduğunu, yapılacak inceleme sonucunda alacaklarının sübut bulacağını iddia ederek, takibe yapılan vaki itirazın iptaline ve takibin devamına, % 20’den az olmamak üzere icra tazminatı mahkümiyetine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretlerinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında 12.07.2016 tarihinde —- imzalandığını, müvekkili şirketin ödemelerini yaparken davalı tarafından hiçbir ihtara lüzum görmeden 1-2 günlük Fatura ödeme gecikmesi sebebiyle “—- adı altında faturaya ek yapılan bir ücretin olduğunun fark edildiğini, — işlemleri doğrultusunda hizmet alan müvekkil şirketin, davacının bu hukuk dışı eylemini düzeltmesini talep etmiş olmasına rağmen sonuç alamadığını, davacı — faturada — haksız ve hukuksuz olduğunu — belirlenenden fazla olarak istendiğini, sözleşmenin tek taraflı ve haksız feshi nedeniyle kabul etmediklerini ve faturayı ihtarname ekinde iade ettiklerini, sadece asıl alacakları kabul ettiklerini ve bunu da ödediklerini, haksız fesihten dolayı dava ve tazminat talep haklarını ihbar ve ihtar ettiklerini, müvekkilin asıl alacak olarak görünen ———davacı kuruma ödediğini, — asıl alacağa istinaden yazdırıldığını,— ise müvekkil şirketçe kabul edilmediğini, müvekkil Şirketin yaklaşık 6 yıldır davacı şirketle çalıştığını ve bir kere dahi temerrüde düşmediğini, — isteneceğinin açıklanmış olduğunu, bu sebeplerden — istendiğinden davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretlerinin davacı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince açılmış faturaya dayalı yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
—-dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine fatura alacağının tahsili amacıyla 162.621,00 TL asıl alacak, 14.093,82 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 176.714,82 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Taraflar arasındaki —, dava konusu fatura dosyamız arasındadır.
Mahkememizce taraf ticari defterlerinin incelenmesi ve davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarının belirlenmesi açısından mali müşavir ve elektrik mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır.
Mali müşavir —- —–raporda özetle; davacının defterlerinin usule uygun olduğu, davalı şirketin defterlerini ibraz etmediği, dava konusu faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı defterlerine göre davacının davalıdan 182.902,38 TL alacağının bulunduğu, davalı şirketin adına tahakkuk ettirilen tüketim— belirlenmiş ödeme sürelerine aykırı olarak gecikmeli olarak ödediği, sözleşmenin davacı tarafından haklı olarak feshedilip edilmediği, davacının cayma bedeli talep edip edemeyeceği hususlarının mahkemenin takdirinde olduğu, fatura içeriğindeki— aykırı bir durum olmadığı, — ödemenin mahsubunun gerektiği ve bu şekilde faiz hesabının yapılması gerektiği, aylık % 5 faiz oranının mahkemenin takdirinde olduğu belirtilmiştir.
— tarihli kök raporda özetle; “Davacı şirket, davalının fatura ödemelerini geciktirmesi ve bir kısmını da hiç ödememesi nedeniyle taraflar arasında yapılan elektrik sözleşmesinin 5.11. Maddesi gereğince sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetmiştir. Bu nedenle, davalı şirketin,— göre — sağlanan indirim bedellerini davacı şirkete iade etmesi gerekmektedir. Davalı şirket, — değildir. Bundan dolayı, davacı şirketin cayma bedeli olarak hesapladığı——-davalı şirketten talep edilmesi söz konusu değildir. Davacı— süresince sağlanan indirimlerle, birlikte alacağı 55.541,79 TL olup, icra takip tarihi itibariyle gecikme zammı,——-” şeklindedir.
Elektrik mühendisi—- davacının — talep edemeyeceği, davalı şirketin, —-göre— bedellerini davacı şirkete iade etmesi gerekmektiği, bu kısım da dahil edilerek yapılan hesaplama ile davacı — sağlanan indirimlerle, birlikte alacağı 55.541,79 TL olup, icra takip tarihi itibariyle gecikme zammı,– edildiğinde toplam alacağı 60.455,93 TL alacağının olduğu belirtilmiştir.
——— tarafından hazırlanan 26/04/2020 tarihli 2. ek raporda özetle; aynı tespitleri içermektedir.
Mahkememizce mali müşavir tarafından düzenlenen raporda talep edilen cayma bedelinin davalı şirketin ekonomik mahvına sebep olup olmayacağı değerlendirilmediğinden bu konuda mali müşavir bilirkişiden ek rapor alınmıştır.
Mali müşavir—- davalı şirketin bilanço değerleri ve değerleri üzerinde yapılan inceleme sonucu talep edilen 99.068,24 TL cezai şartın davalı şirketin—olmayacağı bildirilmiştir.
Her iki tarafta tacir sıfatına sahip olup, aralarında düzenledikleri —- arasında sözleşme düzenlenirken davalının —yükümlülüğü söz konusu olup, (TTK ınd. 18/2), tedbirli, öngörülü bir tacirden beklenen özeni göstermesini gerekmektedir.
Diğer yandan hukuk sistemimizde sözleşmeye bağlılık—kabul edilmiştir. Bu ilkelere göre sözleşme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmalıdır— sözleşme koşulları borçlu için sonradan ağırlaşmış — değişmiş olsa bile borçlu sözleşmedeki edimini aynen ifa etmek zorundadır ki somut olayda böyle bir durum dahi söz konusu değildir.
Tüm dosya kapsamından; davanın taraflar arasındaki — alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, davacı vekilinin, davalı tarafça fatura ödemeleri geciktirildiğinden sözleşmenin tek taraflı olarak davacı tarafından feshedildiğini, akabinde — faturasına yansıtıldığını beyan ettiği, davalı taraf ise ödemelerdeki bir iki günlük gecikme dolayısıyla — edildiğini, sadece faturadaki 63.000 TL asıl alacağı kabul ettiklerini—ödendiğini, davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri, taraflar arasındaki ihtilafın taraflar arasında davacı tarafından feshedilen— nedenle feshedilip feshedilmediği, fesih sebebinin — fesih sebeplerinden olup olmadığı, cayma bedelinin davacı tarafça talep edilip edilmeyeceği, cayma bedelinin miktarına ilişkin olduğu,
taraflar arasında düzenlenen — bulunduğu, davalının tedarikçi olan davacıdan — bu hususta taraflar arasında ihtilaf olmadığı, davacı şirketin, davalının, fatura ödemelerini sürekli geciktirmesi ve bir kısmını dahi ödememesi nedeniyle sözleşmenin 5.11. Maddesine göre, sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiği, akabinde, sağlanan—- yansıtarak fatura bedelini — olarak düzenlediği,
her ne kadar davalı taraf faturalarını zamanında ve eksiksiz ödediğini ileri sürmüşse de davalı şirketin, aylık fatura ödemelerini sürekli geciktirdiği ve bir kısmını da hiç ödemediği, bu nedenle davacı şirketin, sözleşmenin 5.11 .Maddesindeki;— tanzim edilmiş bir faturada belirtilen son ödeme tarihine kadar, fatura bedelinin eksiksiz olarak ödenmemiş olması halinde, abone hiçbir ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşmüş sayılır ve bu durumda — sözleşme’yi herhangi bir ihbara veya ihtara hacet kalmaksızın derhal feshetme ve abone aleyhine tüm alacak, hak ve talebi için gider ve— her türlü yasal yollara başvurma hakkına sahiptir ” hükme göre sözleşmeyi tek taraflı feshetmesinin taraflar arasında yapılan sözleşme hükümlerine uygun olduğu, bu kapsamda davacı şirketin davalıya sağlanan indirimleri faturaya yansıtmasının da sözleşmeye — tarafından feshedilmesi durumunda veya ilgili mevzuat uyarınca serbest tüketici kapsamından çıkmam, herhangi bir faturamı ödememiş olmam nedeniyle —- değişmesi dahil —kaynaklanmayan herhangi bir nedenle tarife paketi süresinden önce —, (i) Tedarik başlangıç tarihinden — kadar ki süreçte yaptığım elektrik tüketimimin ilgili mevzuat uyarınca işbu tarih itibarı ile tabi olduğum — üzerinden hesaplanacak bedel ile, işbu—ödediğim bedel arasındaki farkı ve — tabi olmam durumunda bu bedele ek olarak abone olduğum süre boyunca ödediğim en yüksek faturanın —” şeklinde olduğu,
—– — ödeyeceğimi taahhüt ederim” şeklinde madde olduğu, bu sözleşmede;— davalı,– Şartlarında; —- ifade olduğundan ve her bir şart arasında “veya” — tarafından feshedilmesi durumunda veya herhangi bir faturamı ödememiş olmam nedeniyle — — çıkış tarihine kadarki süreçte yaptığım — üzerinden hesaplanacak — farkını ödeyeceğimi taahhüt ederim” hükmüne göre indirimleri davalıdan talep edebileceği, bu kapsamda sözleşmenin davalı tarafından feshedilmemesi nedeniyle davacının — edemeyeceğine ilişkin — tarafından hazırlanan raporun — kısmına iştirak edilmediği,— bedelinin davalı adına düzenlenen —- davacının bu bedeli talep etmekte haklı olduğu,
dava konusu fatura içeriğinin;— iletilecek bedel —— olmak üzere toplam —- rağmen dava konusu fatura içeriğinde —gösterilmiş olması nedeniyle bu hususun davacı vekilinden sorulduğu, davacı vekili—-; davalının indirimli hizmetten yararlanması nedeniyle önceki faturalardaki indirim bedeli olan —- bedelinin içinde talep ettiklerini beyan ettiği, bilirkişi — davacının tedarik başlangıç tarihinden çıkış tarihine kadar —alacağı kısmında — olarak hesaplandığı, — olduğu anlaşılmakla — dahil edilen bu tutarın kabulünün gerektiği az yukarıda mahkememizce açıklanmış olup, —– olmakla bu bedelin de faturaya dahil edilmesi gerektiği,
Fatura alacağı kısmına gelince; mahkememizce — tarafından ilan edilen tarifelere aykırı bir durum olmadığı belirtilmişse de raporda herhangi bir hesaplama — fatura içeriği hakkında inceleme ve hesaplama — hesaplamanın gerekçeli ve denetlenebilir olduğu, davacının — takip tarihi itibariyle toplam 55.541,79 TL olarak belirlendiği, mahkememizce de bu tutarın dikkate alındığ— ancak bilirkişi davacının — talep edemeyeceği kanaatiyle hesaplama yaptığından bu hesaplamanın içinde — indirimlere ilişkin bedel olan 8.323,90 TL’yi de dahil ettiği, ancak mahkememizce bu indirimlere ilişkin tutar — bedeli içinde değerlendirildiğinden mükerrer hesaplama olmaması açısından indirimlere ilişkin —–ve davacının kullanımdan kaynaklı 45.719,59 TL alacağının tespit edildiği,
sonuç olarak; davacının % 18 KDV dahil 45.719,59 TL kullanımdan kaynaklı alacak, — bedeli, bu bedelin % 18’i oranında KDV tutarı 17.832,28 TL olmak üzere takip tarihi itibariyle toplam 162.620,11 TL asıl alacağının olduğu,
Cezai şartı düzenleyen BK.nun 158/1 (TBK.nun 179/1) maddesi; “Akdin icra edilmemesi veya natamam olarak icrası halinde tediye edilmek üzere cezai şart kabul edilmiş ise,—- olmadıkça, alacaklı ancak— —.” hükmünü içermektedir. Esasen TTK’nun 22. maddesi gereğince tacir sıfatını haiz borçlu cezai şartın indirilmesini isteyemez ise de, kararlaştırılan ceza tutarı borçlunun iktisaden sarsılmasını, —- isteyebileceği hususunun uygulamada kabul edildiği——
Davalı tarafın dava konusu faturanın cayma bedeli dışındaki asıl alacak kısmına yönelik 63.000,00 TL ödeme yaptığını ileri sürdüğü, davacı—- konusu ödemenin diğer 2 faturadan mahsup edildiğini beyan ettiği, faturalar incelendiğinde; davacı tarafından ——— bedelli faturalar olduğu, söz konusu faturaların tamamının düzenleme ve ödeme tarihlerinin aynı olduğu, TBK’nın 102. Maddesine göre; “Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya—- muaccel borç için yapılmış sayılır. Birden çok borç muaccel ise ödemenin, borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir. Takip yapılmamış ise ödeme, vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış olur. Birden çok borcun vadesi aynı zamanda gelmişse, mahsup orantılı olarak; borçlardan hiçbirinin vadesi gelmemişse ——, davalı tarafından yapılan ödemede ayrıntı belirtilmediği, dolayısıyla ödemenin hangi fatura için yapıldığının anlaşılamadığı,—- olduğu, alacaklar için takip başlatılmadığı, dolayısıyla TBK’nın 102. Maddesi uyarınca davalı —- orantılı şekilde yapılması gerektiği, —-ödeme yapıldıysa —ödeme yapılmış sayıldığı, söz konusu 43.470,07 TL’nin fatura bedeli olan 162.621,00 TL’den mahsubunun gerektiği, böylece davacının –alacağının kaldığının anlaşıldığı,
Fatura içeriği —— indirimlerin iadesine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki — uygulamadaki güncel gecikme faizi oranlarının — gönderilen faturalarda bildirileceğinin yazılı olduğu, dava konusu faturada faiz oranının aylık % 5 olarak bildirildiği, faturanın son ödeme tarihinin — alacağına son ödeme tarihi olan 17/10/2016 tarihinden itibaren takip tarihi olan 08/12/2016 tarihi arası aylık % 5 oranında faiz işletilmesi gerektiği, —– işlemiş faiz olmak üzere toplamda 129.335,88 TL alacağı olduğu anlaşılmakla takibe yönelik itirazların belirtilen bedeller üzerinden iptalinin gerektiği, bakiye talebin reddine karar verildiği, alacak likit olduğundan hükmedilen 129.335,88 TL’nin takdiren % 20 si oranında davacı lehine inkar tazminatına hükmetmek gerektiği, davacı kısmen takip yapmakta haklı olsa da reddedilen kısım yönünden; TBK’nın 102. Maddesi açık olup davalı şirketin yaptığı kısmi ödemeyi, aynı tarihte muaccel olan alacaklar yönünden oranlama yapıp dava konusu faturadan mahsup etmesi gerekirken dava konusu olmayan diğer 2 adet faturadan mahsup etmekle kötüniyetli olduğu kanaatine varılarak reddedilen — davalı lehine takdiren % 20 oranında kötüniyet tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının —- Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 119.150,92 TL asıl alacak, 10.184,96 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 129.335,88 TL alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren aylık % 5 oranında faizi işletilmesine, bakiye talebin reddine,
2-İnkar tazminat talebi yönünden; hüküm altına alınan 129.335,88 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kötüniyet tazminat talebi yönünden; reddedilen kısım olan 47.378,94 TL’nin % 20’si oranında kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Karar harcı 8.834,93 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.017,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.817,08 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL ve 3.017,85 TL peşin harç olmak üzere 3.049,25 TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 225,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.750,00 TL bilirkişi ücreti (3 farklı bilirkişi) olmak üzere toplam 1.975,00TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 1.445,48 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — davalıya verilmesine,
10-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.