Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/289 E. 2020/113 K. 04.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/289
KARAR NO: 2020/113
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ: 09/03/2017
KARAR TARİHİ: 04/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ———- ile birlikte davalı şirketin ortağı olduğunu, müvekkilinin bu şahısla arasında uzun yıllardır devam eden uyuşmazlıklar bulunduğunu, şirket ve hesaplara ilişkin bilgilerin müvekkiline verilmediğini, bu nedenle ortağına güveninin kalmadığını, ticari defter ve kayıtları inceleyemediğini, diğer ortağın şirket ve şirket elemanlarını kendi menfaatlerine kullandığını, şirket hesaplarından müvekkilinin bilgisi dışında şirket elemanlarına yüklü ödemeler yapıldığını belirterek davalı şirketin tüm mal varlığının tespitiyle müvekkilinin sermaye payının ve şirkette mevcut alacaklarının belirlenerek ödenmesine, şirketten haklı nedenle çıkmasına karar verilmesini talep ve dava ettmiştir.
SAVUNMA: Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; davalı limited şirket ortaklığından haklı sebeble çıkma ve sermaye payı ile mevcut alacakların ödenmesi istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK.nun 638/2 maddesinde her ortağın haklı sebeblerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabileceği ve ayrıca ayrılırken esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini de isteyebileceği (TTK 641 m.)kabul edilmiştir.
Davacı açtığı davada dava dışı ——- birlikte davalı şirketin ortağı oludğunu, bu şahıs ile aralarında uzun yıllırdır devam eden uyuşmazlıkların bulunduğunu, şirket ve hesaplarına ilişkin olarak kendisine bilgi verilmediğini, bu nedenle dava dışı ortağa güveninin kalmadığını, diğer ortağın şirket ve şirket elemanlarını kendi menfaatlerinde kullandığını, kendisinin bilgisi dışında şirket elemanlarına yüklü ödemeler yapıldığını ileri sürmektedir. Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ————- günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanıp, tanıklar dinlendikten sonra alınan bilirkişi raporu ile sonuca gidilmiştir.
DAvalı şirkete ait sicil dosyası getirtilmiş, davalı şirket merkezinin mahkememiz yetki sınırları içinde olduğu, davalı şirketin ———- tarihinde ——– tescil ile kurulduğu, şirketin en son tescilinin —- tarihinde yapıldığı davacı ile birlikte şirketin — ortağının bulunduğu, davalı şirket yetkilisinin———-olduğu belirlenmiştir.
Dinlenen davacı taraf tanıklarından …, davalı şirketten ———–yılında emekli olduğunu, şirket yetkilisi ——– tanıdığını, davacının da kayınbiraderi olduğunu,———— yılı ve çalıştığı son dönemde davacı ile ——— arasında gözle görülen bir soğukluk olduğunu, tarafların konuşmadıklarını, ancak sebebini bilmediğini beyan etmiş, diğer tanık ——– davacı ile davalı şirket yetkilisini —- yıldır tanıdığını, davacının ——— önce bir silahlı saldırıya uğradığını, bu süreçte aralarının bozulduğunu, ancak sebebini bilmediğini, aralarını düzeltmek için konuştuğunu ancak ikisini bir araya getiremediğini beyan etmiştir.
Davalı şirketin ticari defter ve dayanak kayıtlları ile mal varlığı üzerinde inceleme yapılıp mal varlığının rayiç değerinin saptanması, davacının ortaklıktan çıkmak istemesine haklı sebep olarak gösterdiği hususların kayıtlarla tetkiki ve ————- çıkma kararı verilmesi halinde karar tarihine en yakın güncel değer itibariyle davacının ayrılma payının belirlenmesi yönünden bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, alınan kök raporda davacının ortaklıktan çıkmak istemesine haklı neden olarak gösterdiği hususların tespitine dayanak belgelerin dosya kapsamında bulunmadığı belirtildikten sonra davacının çıkma payının tespitinin yapıldığı görülmüştür. İtiraz üzerine alınan ———– tarihli raporda bilirkişi heyeti bu kez dosyaya gelen banka dökümanları, kurum yazıları ve eklerini de inceleyerek davacının somutlaştırdığı kayıtların diğer ortak aleyhine olan kısımlarının şirket hesaplarına yansıtılmadığı hususunda ——– bankalar şirket muavininde bankadan gelen — içeriğinde mevcut diğer ortak ———-açıklamalı hesaptan çıkartılan tutarların bir kısmının yer almadığını, bu durumun dosya kapsamında izahının da yapılmadığını, kayıtların eksik ve yanlı tutulması, doğruyu yansıtır şekilde tutulmaması karşısında davacı yönünden haklı sebeb oluşturabileceğini belirtmiştir. Ancak bu ek raporun kök rapordan farklı olarak ——— tarihli bilanço esas alınmak suretiyle hazırlandığı ve farklı aktif ve borç rakamlarının belirlenmiş olmasına rağmen çıkma payı hesabının bu oluşan rakamlara göre yapılmadığı ayrıca çıkma payının şirketin karar tarihine en yakın öz varlığının rayiç değeri baz alınarak hesaplanması gerektiği gözetilerek bilirkişi heyetinden tekrar ek rapor alınmasına karar verilmiş, alınan ———- tarihli 2. ek raporda —– tarihi itibariyle çıkma payının ———- TL.olduğu açıklanmıştır. Alınan bu rapor ve hesaplama mahkememizce yeterli görülmüş, davacının yeniden rapor alınması talebi kabul edilmemiştir. Davacı vekili ———— günlü dilekçe ile davasını ıslah etmiş, dava değerini bilirkişi raporuyla belirlenen ——— TL.ye yükseltmiş, aynı zamanda dava tarihinden itibaren ticari faize hükmedilmesini istemiştir. Davalı taraf ıslah dilekçesine karşı zaman aşımı def’ini ileri sürmüş ayrıca davacının ayrılma akçesi talebinde bulunmadığını, bu nedenle sermaye payı alacağına hükmedilemeyeceğini, yine faiz talebinin de yerinde olmadığını bildirmiştir.
Davacı açtığı davada limited şirket ortaklığından haklı sebeblere dayalı olarak çıkma ve sermaye payı ile şirkette mevcut alacaklarının kendisine ödenmesi talebinde bulunmuştur. Bu konuda haklı sebep olarak diğer ortak/şirket yetkilisi ile arasında devam eden uyuşmazlıklar olduğunu ileri sürmüş ise de bu husus dosyada toplanan deliller ve dinlenen davacı tanıklarının beyanları ile ispat edilememiş ortaklar arasında ciddi bir husumet olduğu ortaya konulamamıştır. Davacının diğer iddiaları ise şirket işleyişi hakkında bilgi verilmediği, defter kayıtlarının incelenemediği, şirket hesaplarının yönetici tarafından kendi menfaatlerine kullanıldığı konularıdır. Bilirkişi heyeti tarafından yapılan inceleme ile davalı şirket yetkilisi adına yapılan banka ödemelerinin şirket kayıtlarında mevcut olmadığı, bunun dosya kapsamında izahının da yapılmadığı, dolayısıyla kayıtların eksik ve yanlı tutulduğu belirlenmiş olup bu durum mahkememizce haklı sebeb sayılarak davacı yönünden çıkma koşullarının oluştuğu kabul edilmiştir. Davacı aynı zamanda sermaye payının ödenmesini de talep etmiş olup, bilirkişi tarafından belirlenen ————— TL.üzerinden harç yatırarak davasını ıslah etmiştir. DAvalı tarafça zaman aşımı def’i ileri sürülmüş ise de bu def’i yerinde olmadığından reddedilmiş, —- TL.çıkma payı bedelinin davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Davacı bu miktara dava tarihinden itibaren faiz işletilmesini istemiş ise de çıkma payı hüküm tarihine en yakın tarihi itibariyle belirlendiğinden dava tarihi itibariyle muaccel olmuş bir alacak söz konusu olmadığından davacının faiz talebi reddedilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın ıslah edilen haliyle KABULÜNE, Davacının davalı şirket ortaklığından çıkarılmasına,
———— TL.çıkma payının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
Davacı tarafın faiz talebinin reddine,
2-Karar harcı 2.875,36 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40 TL ile tamamlama harcı olarak yatırılan 548,07 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.295,89 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 579,47 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 36,00 TL ilk masraf, 246,40 TL tebligat ve müzekkere gideri, 4.950,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.232,40 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 6.272,07 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/02/2020