Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/284 E. 2018/411 K. 10.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/284 Esas
KARAR NO : 2018/411

DAVA : Menfi Tespit(Kambiyo Senedinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2017
KARAR TARİHİ : 10/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit(Kambiyo Senedinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili; müvekkilinin davalının akrabası olan şahıslardan bir araç kiraladığını ve karşılığında müvekkilinden bir teminat senedi alındığını, müvekkilinin aracı hasarsız olarak teslim ettiğini ancak teminat senedini almayı unuttuğunu, daha sonra kendisine senedin yırtılarak atılacağının söylendiğini, müvekkilinin bu beyana güvenerek arkadaşı…….. abisine de araç kiralamaları için davalıyı önerdiğini, ancak………. kiraladığı araçla bir kazaya karıştığını, bunun üzerine hem müvekkilinden hem de …. alınan senetlerin davalı tarafça ayrı ayrı icra takibine konu edildiğini, müvekkilinin davalıya borcunun olmadığını ileri sürerek müvekkilinin hakkında başlatılan icra takibi nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili; müvekkilinin eşine ait evin tadilat ve tamirati için bu işlerle uğraşan davacı ve yakını …… ile anlaştığını ve müvekkilinin toplam 15.000,00 TL nakit ödeme yaptığını, ancak davalının işi yerine getirememesi üzerine işin yapılmasından vazgeçildiğini, davalı tarafın ödenen tutarı nakit olarak iade edemeyeceğini belirterek senet vermeyi teklif ettiğini ve teklifin kabul edildiğini, ancak davacı ve……….senet bedellerini ödemeyince icra takiplerinin başlatıldığını savunarak davanın reddini ve tazminata hükmedilmesini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, teminat olarak verildiği ileri sürülen bonoya dayalı icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, davacının bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Dava konusu bono incelendiğinde, keşidecisi davacı, lehdarı davalı olan 25/11/2015 keşide, ………vade tarihli, …… bedelli olduğu bono görülmüştür.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davalının davacı hakkında ……. tarihinde yukarıda sözü edilen bonoya dayalı olarak toplam 7.696,34 üzerinden kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatmış olduğu, davacının bonodaki imzaya itiraz ettiği, İstanbul Anadolu ……….İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2016/262 E., 2017/448 K. sayılı kararı ile imza itirazı haklı görülmeyerek reddine karar verilmiştir.
Dava konusu bononun davalının ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, kayıtlı ise ne şekilde kayıtlı olduğunun tespiti için davalı defterleri üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiş, raporda özetle bononun davalıya ait işletme defter kayıtları üzerinden tespiti mümkün olmayıp taraflar arasındaki ticari ilişkiye dair bir kayıt da bulunmadığı belirtilmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; davanın teminat olarak verildiği ileri sürülen bonoya dayalı icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, davacı tarafın bononun davalının akrabaları ile yapılan araç kiralama sözleşmesi uyarınca teminat olarak verildiğini, araç hasarsız olarak teslim edilmiş olmasına rağmen senedin iade edilmediğini ve takibe konu edildiğini ileri sürdüğü, davalı tarafın ise ev tadilatı işi için davacı ve yakınına nakit ödeme yapıldığını, ancak işi yapılmayınca ödenen tutarın iadesi yerine dava konusu bononun verildiğini savunduğu, kural olarak bono sebepten bağımsız kambiyo senedi olup ispat yükünün borçlu davacıda olduğu, davacının iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiği(Emsal:Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2016/2300 E., 2016/14142 K. sayılı 01/11/2016 tarihli kararı, 2014/19921 E. 2015/13035 K. sayılı 19/10/2015 tarihli kararı), tanıkla ispatın mümkün olmadığı, davacı tarafa süre verilmesine rağmen kira sözleşmesinin sunulmadığı, davacı taraf …’in kiraladığı aracın kazasına ilişkin tutanakların, davacıya ait …… kaydının, kazaya ilişkin telefon görüşmesi ses kayıtlarının celbini istemiş ise de davanın esasına etkisinin olmayacağı düşünüldüğünden talebin yerinde görülmediği, davalı işletme defteri tuttuğundan bono kaydının tespitinin mümkün olmadığı, kaldı ki davacının icra hukuk mahkemesinde bonodaki imza inkarına dayalı olarak dava açmış olduğu, her iki savunmasının birbiriyle çeliştiği, dolayısıyla davacının iddiasını ispat edemediği, bunun yanında mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararı olmadığından İİK 72/4 madddesi uyarınca davacı aleyhine tazminat koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla davanın reddine, davalı tarafın tazminat talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Mahkememizce herhangi bir ihtiyati tedbir kararı verilmediğinden davalı tarafın tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 35,90 TL harcın, yatırılan toplam 128,09 TL peşin harçtan mahsubu ile 92,19 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan masraf olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan …… hükümleri uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.