Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/236 E. 2019/1087 K. 05.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/236 Esas
KARAR NO : 2019/1087
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/02/2017
KARAR TARİHİ: 05/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya ——– yılında güvenlik hizmeti verdiğini ve bu hizmeti vermeye devam ettiğini, verilen güvenlik hizmetine ilişkin olarak borçlu şirketten çek alınmak suretiyle verilen hizmetin bedelinin müvekkili tarafından tahsil edilmek istendiğini, müvekkili tarafından alınmış olan çek sonrasında ciro edilerek kullanıldığını, çekin hamili olan son cirantanın çeki tahsil amacıyla bankaya ibraz etmişse de davalının müvekkiline verdiği çekin karşılıksız kaldığını, dava dışı alacaklının bunun üzerine çek bedeli için aldığı ihtiyati haciz kararının İstanbul 5. İcra Müdürlüğü —– E. numaralı icra dosyası ile icraya koyduğunu ve müvekkili ile davalı borçlu aleyhine icra takibine geçtiğini, müvekkilinin icra dosyasına ödemesi gereken —–TL icra dosyasına yatırıldığını ve bu tutara ilişkin olarak İstanbul 5. İcra Müdürlüğü —- E. numaralı dosyasından davalı borçlu aleyhine rücu Belgesi alındığını, —-TL tutarlı rücu belgesinin İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğü —- E. numaralı dosyası ile davalı borçlu- ——-aleyhine icraya konduğunu, gönderilen ödeme emrinin tebliği sonrasında davalının borçlu şirketin icra dairesine verdiği dilekçe ile borca dayanak olan cari hesap ekstresinin tarafına tebliğ edilmediğini ve borca, borcun tüm ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirtmiş olup, davanın kabulüne, davalının İcra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın müvekkili şirkete teklif sunduğunu ve Otağtepe’de bulunan şantiye alanında güvenlik hizmeti sunmaya başladığını, ancak teklifine ve taraflar arasındaki anlaşmaya bağlı edimlerinin hiçbirini anlaşma koşullarına ve 5188 Sayılı yasanın aradığı şartlara uygun olarak ifa etmediğini, maddi vakıaların davacının dava dilekçesinde beyan ettiklerinden tamamen farklı olduğunu, müvekkili şirketin resmi izinler ve yasal çalışma için gerekli olan davacının kendisinden talep ettiği her türlü belge ve bilgiyi davacı yana sunmasına rağmen davacı yanın yasal bir zorunluluk olan sigorta ve bildirim yükümlülüklerini yerine getirmediğini, valilik ile ilgili kolluk birimlerine bildirim yapmaktan, zaruri izinleri almaktan imtina ettiğini, davacının tüm bu süreç içerisinde basiretli tacir tavrına aykırı olarak müvekkili şirkete yasal başvurular yaptığını ve rutin yasal prosedürün ilerlediğini beyan ederek müvekkili şirketi aldattığını, davacı yanın yasal bildirimlerden imtina ederek kayıt dışı verdiği güvenlik hizmetini ticari ilişki başladıktan sonra işleyiş yönünden de tamamen ayıplı olarak sunduğunu, müvekkili şirketin kötü niyetli davacıya ayıplı hizmet verdiğini, yaptıklarının 5188 sayılı yasaya ve basiretli tacir tavrına aykırı olduğunu beyan edince davacının güvenlik şirketi yetkililerinin müvekkili şirketi oyaladığını, bu süreç içerisinde şantiyede hırsızlık olayları yaşandığını ve müvekkili şirketin mağdur olduğunu, davacının yasanın aradığı izinleri almamış olması ve yeterli güvenlik hizmetini sunmaması nedeniyle sigorta şirketinin de müvekkili şirketin maddi zararını ödemekten imtina ettiğini, davacı yanın tüm bu süreçte ileride sunacağı güvenlik hizmetine karşılık olarak müvekkili şirketten çek ile ödeme aldığını, davacıya itimadı kalmayan müvekkili şirketin kendi birimlerince bir araştırma yaptırdığını ve davacının doğru söylemediğini devam eden bir başvuru süreci olmadığını ortaya çıkardığını, müvekkili şirketin davacıya yasalara aykırı bir ticari birliktelik yapmayacağını beyan ettiğini, davacının hizmet karşılığı olarak karşılığını vermediği çekleri iade edeceğini ama kendisine süre tanınmasını istediğini, karşılığında hizmet sunmadığı çekleri başka özel işleri için ciro ederek kullandığını ifade ettiğini, davacı yanın ayıplı hizmetine, yasadışı hizmet verme ısrarına rağmen ve ticari ilişkinin akim kalmasına sebep olan taraf olarak mezkur dönem için karşılığını vermediği müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtları ile uyumsuz alacak talep ettiğini ve iade etmesi gereken çekleri üçüncü kişilere kullanarak müvekkili şirketin ikinci kez mağdur edildiğini, müvekkili şirketin davacıya borcu olmadığını belirtip haksız ve mesnetsiz davama reddine, kötü niyetli davacı yan aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; …nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu 25.İcra Müdürlüğünün —-E. sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine— TL asıl alacağın ve —TL işlemiş faiz olmak üzere toplam —- TL’nin tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
İstanbul 5. İcra Müdürlüğü’nün—– Esas sayılı dosyasının incelenmesi: Dava dışı —- tarafından — tarihinde, —– tanzim ve —-vade tarihli —- TL tutarlı çekin karşılıksız çıkması sonucu alacağına ilişkin borçlular ——–aleyhine İstanbul 5. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyasından ömek No:10 kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılacak takipte ödeme emri ile icra takibi başlatmış ve haciz ihbarnameleri gönderilmiş olup, dosyada kapak hesabı yapılarak toplam —- TL’nin borçlu … tarafından ödendiği görülmüştür.
İstanbul 5. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyasından verilen —-tarihli rücu belgesinin incelenmesinde; Alacaklı—-, borçlu——. olduğu, borç miktarının —- TL olduğu görülmüştür.
Çek İncelemesi: Davalı —- tarafından, davacı …’a verilen —- vade tarihli — TL tutarlı, —- no.lu çekin davacı tarafından dava dışı ——– verildiği çekin vadesinde karşılığının olmadığı görülmüştür.
Taraflar tacir olup ticari defterlere dayanıldığından ticari defterler üzerinde inceleme yaptırılmak üzere rapor alınmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi heyeti raporu ile; davacı şirketin——– yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, 2017 yılına ilişkin ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde yapılmış olduğu, kapanış tasdiklerinin bulunmadığı, davacı şirketin kendi defterlerinde —-tarihi itibariyle —- TL alacaklı gözüktüğü, bu alacağın içinde dava konusu — vade tarihli —no.lu— TL tutarlı çekin de bulunduğu, davalı vekilinin cevap dilekçesinde davacının sözleşme gereği taahhüt ettiği hizmetin gereği gibi ifa edilmediğini işbu nedenle çekin karşılığının ödenmediğini, çekin kendilerine iade edilmesi için anlaştıkları beyanı dışında dosyaya sunulan ayıp ihbarı-ihtarı vs. somut belge bulunmadığı, davacının davalı çekinin karşılıksız çıkması sonucu dava dışı ——– ödemiş olduğu bedeli talep edebileceği değerlendirilmiştir.
Davalı vekili rapora karşı itiraz dilekçesinde; davacının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, dolayısıyla müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu olmadığını, bilirkişilerin raporu hazırlarken cevap dilekçesini ve diğer beyanlarını dikkate almadan, salt davacının iddiaları doğrultusunda rapor hazırladıklarını, raporu kabul etmediklerini ve davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamına göre; davanın, davalı tarafından davacı şirkete verilen — Şubesi — vade tarihli —TL tutarlı,— no.lu çekin davacı tarafından dava dışı ———- verildiği, çekin vadesinde karşılığının olmaması nedeniyle, çekin hamili —- tarafından davacı ve davalı aleyhine İstanbul 5. icra Müdürlüğünün —– Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takip borcunun davacı … tarafından ödenerek —— tarihli rücu belgesinin alındığı, davacının rücu belgesi doğrultusunda alacağının tahsiline ilişkin davalı aleyhine başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davalı vekilinin taraflar arasındaki ticari ilişki doğrultusunda müvekkilinin edimlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davacı tarafça taahhüt edilen hizmetin gereği gibi ifa edilmediğini, çek nedeniyle borçlu olunmadığını belirterek davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin —— tarihli Sosyal Hizmet Sözleşmesi ile kurulduğu ve ihtilafsız olduğu, davacı şirketinin incelenen ticari defterlerine göre davalıdan —- TL alacaklı gözüktüğü, sözleşme doğrultusunda davacı tarafından ifa edilen hizmet karşılığı davalı tarafından davacı şirkete —- Şubesi —- vade tarihli —- TL tutarlı,—- no.lu çekin verildiği bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Rücuya konu çekin taraflar arasında imzalanan sözleşmeye dayanarak, davalı tarafça davacıya verildiği ve bedelinin ödenmediği hususlarında bir ihtilafın olmadığı sabittir. Taraflar arasındaki ihtilaf sözleşmenin taraflara yüklediği yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği noktasındadır.
Mahkememizce taraf defterlerinin incelenmesine karar verildiği, davalının defterlerini incelemeye sunmadığı, taraflar arasında yazılı hizmet sözleşmesi imzalandığı, davalı davacının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini beyan etmiş ise de iddialarını ispata yönelik delil sunmadığı, çekin sözleşme kapsamında düzenlenerek davacıya verildiği hususunun sabit olduğu, davacının edimlerini yerine getirmediğini hususunu ispat yükümlülüğünün davalı tarafa düştüğü, davalının iddiasını ispata yönelik, çekin kendilerine iade edilmesi için davacı tarafla anlaştıkları beyanı dışında dosyaya sunulan ayıp ihbarı-ihtarı vs. somut belge bulunmadığı, mahkememizce alınan bilirkişi raporunun anlaşılabilir ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı, davacı tarafın takip ve dava konusu rücu belgesine dayanarak davalıdan alacaklı olduğu, davacının davalı çekinin karşılıksız çıkması sonucu dava dışı —– şirketine ödemiş olduğu bedeli davalıdan talep edebileceği, her ne kadar davacı tarafından takip öncesi faiz talep edilmişse de davacı vekilinin—- tarihli beyan dilekçesinde işlemiş faiz taleplerinin olmadığını beyan ettiği anlaşıldığından takip öncesi faiz talebine ilişkin değerlendirmenin yapılmadığı, alacak likit olmakla davacının icra inkar tazminatında haklı olduğu, davalının İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğünün —– E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptaline, takibin ——-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz işletilmesine, dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğünün—– E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin —- TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan 40.729,46 TL alacağın %20 si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 2.782,23 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 492,64 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.289,59 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 492,64 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL ilk masraf, 132,50 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.363,90 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.830,24 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/11/2019