Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/220 E. 2018/963 K. 25.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/220 Esas
KARAR NO : 2018/963

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/02/2017
KARAR TARİHİ : 25/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16/05/2007 günü ——- sevk ve idaresindeki————— plakalı hususi otomobili ile ——istikametine seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek şarampole uçması ile maddi hasarlı, ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kazada yolcu konumunda bulunan ———————- —– olay yerinde hayatını kaybettiğini, müteveffa geride yasal ve tek eşi ———– 25 yaşını doldurmamış üniversite öğrencisi kızı — ile 18 yaşından küçük ——————-mirasçı olarak bıraktığını, davalı sigorta şirketi davaya konu kazaya sebebiyet veren —- plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ——nolu poliçe kapsamında temin ettiğini, davalı şirketten müvekkillerinin uğramış oldukları zararların karşılanması talep edildiğini, davalı sigorta şirketi tarafından————– nolu hasar dosyası oluşturarak 01/12/2008 tarihli cevabı ile reddettiklerini, davalı temerrüde düşürüldüğünü, hükmedilecek faizin, kaza tarihinden itibaren aksi halde sigortaya ilk başvuru tarihinden itibaren avans faizi üzerinden tahsiline karar verilmesini, müvekkillerinin iş bu davayı ikame etmeden önce bir kez daha 01/02/2015 tarihinde başvurduğunu, davalı 16/03/2015 tarihli EFT ile ödemeler yaptığını, müvekkilleri ———— herhangi bir ödeme yapmadığını, müvekkillerinin destekçisi ve babalarının kaybetmesi sonucu uğradıkları zararın karşılamaya yetmediğini, davanın kabulünü, müteveffanın ölüm olayı gerçekleşmeseydi muhtemelen yaşama süresi, çalışma süresi ve kazanç miktarı ile müvekkillerinin destek alacağı sürelerinin bilirkişi tarafından tespitini, davalıdan talep edebilecek tazminatların tam miktarının ayrı ayrı belirlenmesini, HMK maddesi 107/1 gereğince şimdilik 1.000,00 TL olmak üzere müvekkilleri için tam olarak belirlenen tazminatların kaza tarihi olan 17/05/2007 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte ayrı ayrı tahsiline, 42.511,00 TL ve 1.579, 00 TL ödemelerin ——————- ayrı ayrı mahsubunu, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —————-plaka sayılı araç müvekkili şirketin —————–nolu, 29.12.2006- 29.12.2007 vadeli Mecburi Mali Mesuliyet (——–) sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin poliçe sebebiyle sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, yaralanma ve ölümlerde poliçe kişi başına azami teminatı : 60.000,00 TL olduğunu, ava konusu ölüm sebebiyle davadan önce davacılara 44.090,00 TL ödendiğini, bakiye teminat limitinin 15.910,00TL olduğunu, müvekkili şirket poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirdiğini, dava konusu kazanın meydana gelmesinin ardından davacıların destek zararının tazmini için müvekkili şirkete başvurusu üzerine davacıların destek zararı 44.090,00 TL olarak tespit edildiğini, belirlenen zarar miktarının 16/03/2015 tarihinde davacılara ödenmek suretiyle davacıların destekten yoksun kalmasına ilişkin zararı tazmin edildiğini, müvekkili şirket poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirdiğini, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığı, var ise kusur oranı Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince belirlenmesini, “hatır taşıması” gözetilerek müterafık kusur indirimi yapılmasını, tarafların kazanın meydana gelmesindeki kusur oranlarının uzman bilirkişilerce tetkik ve tespiti gerektiğini, poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirmiş olan müvekkili şirket bakımından davanın reddini, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazasına bağlı ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespitiyle uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği deliller toplanmıştır. Davacıların davadan önce davalı sigorta şirketine başvuru yaptıkları, davacılara davadan önce 44.090,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Kazaya sebep olan aracın trafik sigorta poliçesinin kaza tarihini de kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından düzenlendiği görülmüştür.
Kaza tespit tutanağı incelendiğinde; kazanın tek taraflı olduğu görülmüştür.
Kazaya sebebiyet veren aracın hususi otomobil olduğu anlaşılmıştır.
Hasar dosyası, davacıların ve müteveffanın ekonomik sosyal durum araştırma sonucu, müteveffanın aile nüfus kayıt örneği dosyamız arasındadır.
Kaza tek taraflı trafik kazası olması nedeniyle kusur raporu alınmasına gerek görülmemiş dosya doğrudan hesap raporuna gönderilmiştir.
Talimat vasıtasıyla davacı tanıkları dinlenilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile getirtilen hasar dosyası kapsamı, birarada değerlendirilerek davacı tarafın talep edebileceği bir tazminat olup olmadığı ve varsa miktarının tespiti bakımından aktüer bilirkişilerinden rapor alınmıştır.
Bilirkişi raporunda; kaza tarihi itibariyle ———– tablosuna göre hesaplama yapıldığı, müteveffanın emekli olduğu, hesabın asgari ücret üzerinden yapıldığı, davacı çocuklara ait dosyadaki Lisans ve Ön Lisans diplomalarından, davacı —–Hukuk Fakültesindeki 4 yıllık eğitimini —— tarihinde, davacı —– Hukuk Fakültesindeki 4 yıllık eğitimini 09.07.2013 tarihinde ve davacı ———–‘ daki 2 yıllık eğitimini 27.08.2007 tarihinde tamamladığ, davacı çocukların destek sürelerinin eğitimlerini tamamlayıp iş bulabilecekleri tarihe kadar tespit edildiği, olayın meydana gelmesinde müteveffanın kusuru olmadığından hesaplanan maddi zarar tutarından kusur tenziline yer bulunmadığı, davacı eşin kaza tarihi itibarı ile 56 yaşında olduğu, AYİM tarafından yapılan araştırmada (56) yaşında dul bir kadın için yeniden evlenme şansının bulunmadığı belirlendiğinden davacı eş yönünden hesaplanan tazminat tutarından yeniden evlenme şansı indirimine yer bulunmadığı, müteveffanın emekli olması nedeniyle bağlanan ölüm aylığının rücuya tabi olmadığı, dosyada mevcut ödeme dekontu ile hesap raporundan 16.03.2015 tarihinde davacı——– için 42.511,00 TL ve davacı ——— için 1.579,00 TL maddi tazminat ödemesi yapıldığı, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin yasal faiziyle birlikte güncellenerek tazminattan indirildiği, buna göre hesaplanan davacıların maddi zararları toplamı 25.991,36 TL olup, kaza tarihi itibarı ile zeyilnameye bakılmaksızın geçerli olan teminat limitinin 60.000,00 TL olup, davacı hak sahiplerine yapılan toplam 44.090,00 TL ödeme sonrası bakiye teminat limiti 15.910,00 TL olduğu, buna göre, bakiye teminat limitiyle sınırlı olarak davacıların maddi zararlarının garameten hesaplandığı, davacılara yapılan ödeme ile ödeme tarihindeki verilere göre maddi zarar arasında açık nispetsizlik olduğu, davacı —————ın bakiye teminat limiti ile sınırlı ve garameten talep edebileceği maddi zararının 6.904,22 TL olduğu, ———-bakiye teminat limiti ile sınırlı ve garameten talep edebileceği maddi zararının 4.883,38 TL olduğu, ———– maddi zararının 3.904,60 TL, ——- 217,81 TL olduğu, cenaze ve defin giderleri talep edilmiş ise de destekten yoksun kalma maddi zarar tutarı bakiye teminat limitini aştığından, cenaze ve defin giderleri için teminat kalmadığı belirtilmiştir.
Davacılar vekili rapora yönelik itiraz dilekçesinde; temerrüt tarihinin 12/02/2008 olduğunu, BK 100. Maddesi gereği davalının yaptığı ödemenin öncelikle birikmiş faiz alacağından, artan ödemenin ise ana paradan düşülmesi gerektiğini beyan etmiştir.
Davalı vekili rapora ve davacı vekilinin beyanlarına karşı beyan ve itiraz dilekçesinde; hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, gerekli tüm evraklar sunulmadan müvekkilinin temerrüde düşmeyeceğini beyan etmiştir.
Aktüer bilirkişisinden ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi —————- 04/06/2018 tarihli ek raporunda; davacı tarafın tazminat talebine ilişkin yapılan başvuru davalı sigorta şirketince sunulan belgelerin incelenmesi neticesinde davacıların destekten yoksun kalma tazminatının reddedildiği, buna göre temerrüt tarihinin 01.12.2008 tarihi olduğu, temerrüt tarihinin değiştirilmesi dışında kök rapordaki görüşünde bir değişiklik olmadığı, davacılara yapılan ödeme ile ödeme tarihindeki verilere göre maddi zarar arasında açık nispetsizlik olduğu, davacıların zararlarının garameten hesaplandığı belirtilmiştir.
Davalı vekili ek rapora yönelik itiraz dilekçesinde; önceki itirazlarını tekrar etmiştir.
Davacılar vekili taleplerini 2 nolu celsedeki beyanlarında rapora karşı itirazlarında belirttiği şekilde artırmış ve bu artırdığı bedeller üzerinden eksik harç tamamlanmıştır. Davacı vekili 2 nolu celsede; “….bilirkişi tarafından davalı şirkete başvurumuz gözardı edilerek temerrüd tarihi 16.03.2015 olarak belirtilmiştir, ancak davalı şirket tarafından sunulan hasar dosyasında 12.02.2008 tarihinde davalının sigorta şirketine ihbarda bulunduğumuz belirtilmiştir, davalı sigorta şirketi bizim başvurumuzu 01.12.2008 tarihinde ret etmiştir, teminat miktarının tamamı olan 60.000,00 TL’ye başvuru tarihi olan 12.02.2008 tarihinden davalı sigorta şirketinin ödeme yaptığı tarih olan 16.03.2015 tarihleri arası yasal faiz üzerinden faiz hesaplaması yapılmalı ve bu faiz bilirkişi raporundaki bakiye alacağa eklenmelidir, bu husus ek rapor alınmasını gerektirmemektedir, mahkemece resen hesaplanabilir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı vekili bu dilekçeye karşı itirazlarını yeniden tekrar ederek faize faiz yürütülemeyeceğini beyan etmiştir.
Davacılar vekili talep artırım dilekçesi sunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; davanın 16/05/2007 tarihinde dava dışı —————–sevk ve idaresindeki —— plakalı araçla tek taraflı trafik kazası yapması sonucu aracın içerisinde yolcu olarak bulunan müteveffa ————vefatı sonucu davacıların destekten yoksun kalma tazminat talebine ilişkin olduğu, kazanın tek taraflı olması nedeniyle kusur raporu alınmasına gerek görülmediği, zira araç şoförünün %100 kusurlu olduğunun iki tarafında kabulünde olduğu, davacıların davadan önce sigorta şirketinden bir kısım ödeme aldıkları, mahkememizce davacıların ödeme sonucu bakiye alacaklarının bulunup bulunmadığı varsa zarar miktarlarının hesaplanması açısından aktüer bilirkişisinden rapor alındığı, her ne kadar davacılar vekili poliçede teminat miktarının tamamı olan 60.000,00 TL’ye sigorta şirketine başvuru tarihi olan 12.02.2008 tarihinden davalı sigorta şirketinin ödeme yaptığı tarihi 16.03.2015 tarihleri arası yasal faiz üzerinden faiz hesaplaması yapılması ve hesaplanan bu faizin bilirkişi raporundaki bakiye alacağa eklenmesi gerektiğini ileri sürmüşse de Yüksek Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.03.201Z tarih ve ———- Esas ve 2012/134 Karar sayılı içtihatlarında, “Sigorta Şirketi tarafından ödemenin yapıldığı tarihten itibaren hesap raporunun düzenlendiği tarihe kadar geçen dönem içinde, Yasal faiziyle birlikte güncelleştirilerek hesaplanan maddi tazminat miktarından tenzili gerektiği” belirtildiğinden; davacılar vekilinin açıklanan yargıtay ilamı sonucu hesaplama yöntemine yönelik itirazlarının dikkate alınmadığı, dosyada mevcut ödeme dekontu ile hesap raporundan 16.03.2015 tarihinde davacı —————— için 42.511,00 TL ve davacı———————— için 1.579,00 TL maddi tazminat ödemesi yapıldığı, yapılan bu ödemelerin rapor tarihine kadar yasal faizi ile birlikte güncellenerek tazminattan indirilmesi gerektiği, bu yönteme göre hesaplama yapılan kök raporun denetlenebilir ve gerekçeli olması nedeniyle hesaplama yöntemi ve zarar miktarı bakımından hükme esas alınması gerektiği, buna göre yapılan hesaplama sonucu davacıların maddi zararları toplamının 25.991,36 TL olup, kaza tarihi itibarı ile zeyilnameye bakılmaksızın geçerli olan teminat limitinin 60.000,00 TL olduğu, davacı hak sahiplerine yapılan toplam 44.090,00 TL ödeme sonrası bakiye teminat limitinin 15.910,00 TL olduğu, buna göre, bakiye teminat limitiyle sınırlı olarak davacıların maddi zararlarının garameten hesaplandığı, davacılara yapılan ödeme ile ödeme tarihindeki verilere göre maddi zarar arasında açık nispetsizlik olduğu ve davacıların zararlarının tam olarak karşılanmamış olduğu, davacı ——- bakiye teminat limiti ile sınırlı ve garameten talep edebileceği maddi zararının 6.904,22 TL olduğu, ———————— ın bakiye teminat limiti ile sınırlı ve garameten talep edebileceği maddi zararının 4.883,38 TL olduğu,—————- maddi zararının 3.904,60 TL, ——————– 217,81 TL olduğunun anlaşıldığı, davanın belirtilen bu bedeller yönünden kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği, dava dilekçesinde cenaze ve defin giderleri talep edilmiş ise de destekten yoksun kalma maddi zarar tutarı bakiye teminat limitini aştığından, cenaze ve defin giderleri için teminat kalmadığı, davacılar vekilinde 25/12/2018 tarihli 4 nolu celsede cenaze ve defin giderlerine ilişkin hesaplama yapılmamasına yönelik bir itirazlarının olmadığını beyan ettiğinden cenaze ve defin giderleri talebinin reddine karar verildiği, her ne kadar davalı vekili hatır taşıması iddiasında bulunmuş olsa da talimat vasıtası ile dinlenen tanık beyanı, davacılar vekilinin beyanından müteveffanın, araç soförünün felçli olan babası————- hastaneye götürülmesine yardımcı olmak için araçta bulunduğu, araçta bulunmasının müteveffanın kendi yararına olmadığı, aksine araç şoförünün babasını yardıma ihtiyacı olma ihtimaline karşı araçta bulunduğu anlaşıldığından hatır taşıması indirimi yapılmasına gerek görülmediği, yine müteveffanın yolcu olması nedeniyle kazanın meydana gelmesinde herhangi bir müterafik kusurunun olmadığı anlaşıldığından bu yönde de bir indirim yapılmadığı, sonuç olarak davacıların kök ve ek raporda belirtilen miktarlarda destekten yoksun kalma zararlarının olduğu, bakiye talebin reddine karar vermek gerektiği, davacıların davadan önce ilk olarak 12/02/2008 tarihinde sigorta şirketine başvuruda bulundukları, bu başvuru davalı sigorta şirketince sunulan belgelerin incelenmesi sonucu davacıların destekten yoksun kalmadıkları tespiti ile reddedildiği, davalı sigorta şirketinin red tarihinin 01/12/2008 tarihi olsa da sigorta şirketlerinin başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonrasında temerüde düşmeleri nedeniyle başvuru tarihi olan 12/02/2008 tarihinden itibaren 8 iş günü eklenmek suretiyle sigorta şirketinin 25/02/2008 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmakla alacağa 25/02/2008 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, davanın artırılan halinin kısmen kabulü ile, davacı eş ———–için 6.904,22 TL, davacı çocuk —— için 4.883,38 TL, davacı çocuk ——– için 3.904,60 TL, davacı çocuk ————— için 217,81 TL’nin temerrüt tarihi olan 25/02/2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye talebin reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-a)Davacı eş —————– için 6.904,22 TL,
b)Davacı çocuk —————- için 4.883,38 TL,
c)Davacı çocuk —————– için 3.904,60 TL,
d)Davacı çocuk ———- için 217,81 TL’nin temerrüt tarihi olan 25/02/2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye talebin reddine
2-Alınması gereken 1.086,81 TL karar harcından başlangıçta yatırılan 31,40 TL peşin harç ve 792,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 823,40 TL harçtan mahsubu ile 263,41 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacılar yatırılan 31,40 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı ve 792,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 854,80 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacılara ödenmesine,
5-Davacılar tarafından yapılan 289,60 TL tebligat ve müzekkere gideri ve 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 889,60 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 259,11 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacılara tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacılar kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan ————————-uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan ————- uyarınca reddedilen miktarı geçmemek üzere 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacılar tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacılar vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.