Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/209 E. 2020/437 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/209 Esas
KARAR NO : 2020/437
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/01/2017
KARAR TARİHİ : 24/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —– tarihinde —– geçirdiği trafik kazası neticesinde bacaklarında ciddi yaralanma oluştuğundan mağdur olduğunu, davalı şahsın çarpan aracın maliki ve sürücüsü olduğu, şirketin ise sigortacısı olduğunu, —- sayılı ilamı ile davalı————– manevi tazminata mahkum edildiğini, davacının haricen yazdırmış olduğu dava dilekçesinde faiz talebinin sehven yazılmadığından bu konuda bir karar verilemediğini, asıl alacağın ferileri niteliğinde olan faiz alacağının kaza tarihinden yasal faiz cinsinden hesaplanarak tahsilini istemenin asıl alacağın tahsil tarihine kadar her zaman mümkün olduğunu, bu nedenle hükmedilen maddi ve manevi zarar tutarına kaza tarihinden fiili ödeme tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizin hesaplanarak tahsiline karar verilmesini istemek gerektiğini, yukarıda kısaca arz edildiği üzere hükmedilen maddi ve manevi zarar tutarına kaza tarihinden fiili ödeme tarihine kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizin hesaplanarak tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı ——-cevap dilekçesinde özetle; davaya konu olayda zamanaşımı süresinin geçirilmiş oluşu ve ilgili kanun maddeleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; ilk davada istenmeyen faiz alacağının tahsili istemine ilişkin alacak davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
.————sayılı dosyasının bir örneği dosyamız içine alınmış olup incelenmesinde, —– kürsüsünden seçilen bilirkişilerin kusur raporunda davacının %30 oranında tali kusurlu olduğu, davalı — %70 oranında asli kusurlu olduğunu belirttiği, tarafların maddi ve sosyal durumları tespit edilerek dosyanın kusur durumuna göre maddi tazminatın tespiti için bilirkişiye tevdi edildiği,—- tarihli raporda davacı —-geçirdiği kazaya ilişkin kazanç kaybının—- olarak hesapladığı, mahkemenin hesaplanan bu tutarın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiş, ayrıca davacı için —- manevi tazminata hükmedildiği, davacı tarafın davasında faiz talep etmemiş olması ve —– gereğince faize hükmedilmemiştir.
—-dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısının ———sayılı ilamına dayanarak takip borçlusu davalı —– tarihinde — ilam vekalet ücreti —maddi tazminat,– manevi tazminat,—- yargılama gideri ve ——faiz olmak üzere toplam—–alacağı için takibe geçtiği, fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğu, icra takibinde asıl alacağına takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranında yasal faiz yürütülmesini talep ettiği, İcra dairesi tarafından —– tarihinde kapak hesabı yapıldığı ve bakiye borcun —-olduğunun hesaplandığı, takip borçlusu tarafından aynı tarihte yani —- tarihinde dosyaya hesaplanan —– kredi kartı ile ödendiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu uyarınca; Davanın, trafik kazasına bağlı yaralanma nedeniyle hüküm altına alınan maddi manevi zarar tutarına, kaza tarihinden fiili ödeme gününe kadar işlemiş ve işleyecek yasal faizin tahsili istemine ilişkin alacak davası olduğu, ———— sayılı dosyasında davacının dava dilekçesinde hüküm altına alınmasını istediği tazminata faiz yürütülmesi isteminde bulunmadığı, mahkemece de taleple bağlılık ilkesi gereğince faize hükmedilmediği, davacının dava sırasında faiz istenememiş olmasının sonradan faiz için dava açılmasına engel olmadığını ve önceki davada hüküm altına alınan alacağın henüz tahsil edilmediğini ileri sürerek kaza tarihi ile fiili ödeme günü arasındaki faizin tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır. Genel olarak faiz, konusu para olan borçlarda alacaklının parayı kullanmaktan mahrum kaldığı süre için borçludan almaya hak kazandığı bir karşılıktır. Faiz asıl alacağa bağlıdır fakat bir kez doğmakla bir yan edim olarak varlık kazanır. Asıl alacak tamamen sona erdiğinde faiz borcu da sona erer —- Faiz alacağı doğduktan sonra, açıkça vazgeçilmedikçe ayrı dava ve takip konusu edilebilir. ——- İlk davanın davacı yararına sonuçlanması üzerine davacı yanca —–sayılı dosyası ile ilamlı takibe girişilmiş, davalı borçlu tarafından icra dairesinin banka hesabına—– günü ödeme yapılmış; davacı eldeki davayı bu ödemeden önce —— günü açmıştır. Davacının ilk davanın dava tarihi ile alacağından açıkça vazgeçmediği ve asıl alacağın da tam ödenmek suretiyle sona ermediği bir dönemde eldeki davayı açtığı, bu durumda davacının anılan dönem faizine hak kazandığı ve asıl davaya konu alacağın haksız fiilden kaynaklanan maddi manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, işleten ve sürücü yönünden temerrütün kaza tarihi itibariyle başladığı, davacının faiz talebinin de kaza tarihi ile fiili ödeme tarihi arasında kalan zamana ilişkin olduğu anlaşıldığından mahkememizce hesap bilirkişisinden rapor alınmış, raporda —- olan olay tarihinden— fiili ödeme tarihine kadar yasal faiz oranının yıllık —– olduğu anlaşıldığından davacının bu süreç içinde ———–asıl tazminat alacağına talep edebileceği faiz; ———- olarak hesaplanmıştır. Mahkememizce hüküm kurmaya elverişli ve denetlenebilir rapor doğrultusunda davacının davasının davalı —–yönelik kısmının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacının davalı ———- karşı olan davasının ise asıl mahkemede sigorta şirketine karşı açılmış bir dava ve aleyhine verilmiş bir karar olmadığından ve asıl davada hükmedilen alacağın feriisi niteliğinde olan faiz alacağı bu davalıya karşı ileri sürülemeyeceğinden davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1——yasal faiz alacağının davalı—- alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının davalı—— yönelik talebinin reddine,
3-Karar harcı 224,55 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 108,74 TL harcın mahsubu ile bakiye 115,81 TL harcın davalı—- tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 31,40 TL başvuru, 108,74 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 140,14 TL’nin davalı—– tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davalı —–adına yapılan 11,00 TL tebligat masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 771,10 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 398,05 TL’sinin davalı ——tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre hükmedilen tutarı geçmemek üzere 3.287,27 TL vekalet ücretinin davalı—– alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı—– vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre reddedilen tutarı geçmemek üzere 3.080,73 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
10-Davalı ——- kendini vekille temsil ettirmiş olması dolayısıyla 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
11-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/09/2020