Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1410 E. 2019/351 K. 03.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/477
KARAR NO : 2019/358
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/04/2017
KARAR TARİHİ: 09/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalıya satılan ürünlerin karşılığı tutarın davalı tarafça ödenmemesi üzerine 2.319,06 TL tutarındaki alacağın tahsili için İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğü ———— esas sayılı dosyası ile davalı hakkında takibe geçildiğini, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durduğunu, davalının fatura içeriği ve faturaya yasal süre içinde itiraz etmediğini ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı cevap dilekçesinde özetle;davacıya borçlu olmadığını, davacının iddialarının asılsız olduğunu, malların ——— isimli şahsın ticarethanesine teslim edildiğini, davacının defterlerinin incelenmesi ile borçlu olmadığının tespit edilebileceğini, icra takibine haklı olarak itiraz ettiğini, davacıya karşı borçlu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile İİK 67 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Davacı, davalıya satıp teslim ettiği ürün bedellerinin ödenmediğini belirterek davalı hakkında başlattığı takibe itirazın iptali ve takibin devamı ile davalının tazminata mahkum edilmesi istemiyle dava açmıştır. Davalı takibe itirazında davacı ile hiç bir ticari ilişkisi olmadığını, alışverişin ——— isimli iş yerini çalıştıran —– ile davacı arasında olduğunu, takibin bu kişiye karşı yapılması gerektiğini bildirmiş, aynı hususları cevabında da tekrarlamıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin 19/09/2017 tarihli ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanarak bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğü’nün ———- sayılı takip dosyası getirtilmiş, davacının davalı hakkında faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin tebliği ile davalının takibe süresinde itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Davacının takibe dayanak yaptığı —— TL bedelli mal satış fatura içeriğinin incelenmesinden gönderiyi taşıyanın —– olduğu, faturanın … ——- adına düzenlendiği görülmüş bu konuda———- yazılan yazıya gelen cevapta davacı tarafından davalıya gönderilen herhangi bir kargo kaydı bulunmadığı bildirilmiştir. Davacı vekiline, bu cevaba karşı beyanda bulunması için 2 kez süre verilmiş olmasına rağmen herhangi bir açıklamada bulunmamıştır.
——- Vergi Dairesi’nden gelen 14/12/2017 tarihli cevabi yazı da ise davalının ticari faaliyetine 31/12/2015 tarihinde son verdiği, ———- isminde bir firma bulunmadığı bildirilmiştir.
İki tarafın ticari defter ve dayanak kayıtlarında inceleme yapılarak davacının takip tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceği bir alacağının bulunup bulunmadığının tespiti yoluna gidilmiş, davalının ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması için Çorlu Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılmış, davalı yan sunduğu dilekçe ile iş yerini kapattığına dair Vergi Dairesi’ne ait tutanağı sunmuştur. Aynı incelemenin davacı taraf ticari defterlerinde de yapılmasına karar verilmiş davacı istenen tüm defter kayıtlarını sunmamıştır. Sunulan 2016 yılı yevmiye ve defteri kebir üzerinde yapılan inceleme ile davacının takip konusu fatura nedeniyle davalıdan 2.319,60 TL alacaklı olduğu belirlenmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu ile davacının dava ve takibe konu ettiği fatura içeriği malın davalıya teslim edildiği, faturanın tebliğ edildiği hususlarının yasal delillerle ispatlanamadığı, esasen davalının taraflar arasındaki ticari ilişkiyi de inkar ederek davacıdan mal satın almadığını ileri sürdüğü ve aksinin dosya kapsamında toplanan delillerle ispatlanamamış olduğu anlaşılmakla tek yanlı düzenlenip davacının defterine kaydettiği fatura nedeniyle davalıdan alacaklı olduğunun ispatlanması mümkün olmadığından davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar harcı 44,40 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, kesin olarak verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/04/2019