Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1387 E. 2022/846 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1387 Esas
KARAR NO : 2022/846
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/12/2017
KARAR TARİHİ : 17/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili —- tarihinde —ile arkada oğlu —- araç geçişine açık ——- üzerinde —— istikametine seyir halinde iken kendi şeridinde normal hızla giderken ara sokaktan araç sahibi —– poliçe numaralı —–altında bulunan ——-marka aracın aşırı hızlı kullanımdan kaynaklı müvekkilinin kullanmış olduğu motosikletin sağ arka tekerine çarpması sonucu motosiklet devrilerek kaza geçirdiğini ve müvekkillerinin ağır yaralanmasına sebep olduğunu, kazaya neden olan ——— asli kusurlu olduğu gerekçesiyle cezalandırılmasına karar verildiğini, müvekkilleri meydana gelen kaza nedeniyle bugüne kadar büyük masraflar yaptığını beyan ederek öncelikle KTK 85/2 Maddesi ve HMK 389 ve müteakip maddeleri uyarınca müvekkilleri haklarında bilfiil kavuşmasını temin etmek, telafisi imkansız veya zor olan zararlarının artmasına mahal bırakmamak amacıyla kazaya neden olan ve davalılardan ———- plaka sayılı araç üzerine veya kayıtlı başkaca araçlarla, keza uyap üzerinden inceleme yapılarak adlarına kayıtlı taşınmaz bulunması halinde taşınmaz kayıtları üzerine, başkalarının devir ve temlikinin ve üzerinde ayni hak tesisinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konmasını, tedbir kararının müvekkillerimizin geçirmiş olduğu feci kaza nedeniyle ağır maddi ve manevi zararlara uğramaması ve teminat bulmada ki imkansızlıkları nedeniyle teminatsız olarak verilmesini TBK m. 76 gereğince müvekkillerimizin uğramış olunan ağır maddi zararlar nedeniyle miktarı mahkemenizce belirlenecek olan ön ödemeninin/geçici ödemenin müvekkillerine yapılmasına, belirsiz olan alacak nedeniyle maddi tazminata ilişkin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilmek koşulu ile; —— maddi tazminata (iş göremezlik nedeniyle oluşan maddi zararlar, refakatçi, yol, yakıt giderleri vs. giderler vs.) hükmedilmesine; gerçek kişi davalılar —–yönünden kaza tarihi —- tarihinden, tüzel kişi Davalı —-yönünde——– temerrüt tarihi olan hasar dosya numarası oluşturulan tarih itibariyle artan oranlarda Ticari Faiz Uygulanmasına ——maddi tazminata (iş göremezlik nedeniyle oluşan maddi zararlar, refakatçi, yol, yakıt giderleri vs. giderler vs.) hükmedilmesine; gerçek kişi davalılar —— tarihinden, Tüzel kişi Davalı —– yönünden ——- ise temerrüt tarihi olan hasar dosya numarası oluşturulan tarih itibariyle artan oranlarda Ticari Faiz Uygulanmasına manevi tazminata ilişkin sadece gerçek kişi davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilmek koşulu ile; (tüzel kişi sigorta şirketi hariç) —- manevi tazminata hükmedilmesine, Gerçek kişi Davalılar —–tarihinden, itibaren artan oranlarda yasal faiz uygulanmasına, —- manevi tazminata hükmedilmesine, Gerçek kişi Davalılar —— tarihinden, itibaren artan oranlarda yasal faiz uygulanmasına, yargılama giderleriyle ücreti vekâletin müştereken ve müteselsilen davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı—– vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen —– poliçe nolu ———- sigortalanmış bulunduğunu, mütevekkil şirketin, ancak sigortaladığı araç işletenin sorumluluğu nispetinde zarardan sorumlu tutulabileceğini, beyan ederek dava konusu kazanın çok araçlı olması sebebiyle, kazanın meydana gelmesinde ve maluliyet sonucunun ortaya çıkmasında; tarafların kusur oranı ile davacının müterafik kusurunun tespitini; müterafik kusur nedeniyle, hesaplanacak tazminattan uygun oranda indirim yapılmasını, yalnız kaza ile illiyeti bulunan fiziki ve sürekli maluliyet oranının tespiti için kazazede ——- sevkedilmek suretiyle——— nezdinde bilirkişi incelemesi yapılmasına, kaza tarihinden ticari faiz taleplerinin reddine, kusur durumu ve maluliyet belirlendiğinde aktüerya hesabı için aktüer siciline kayıtlı uzman bilirkişiye verilmesini, her halde haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil —— tali yolda seyir halinde iken ; —–istikametine doğru anayola çıktığı esnada , Davacı — sürmekte olduğu , Davacı —– konumunda olduğu —– arasından birden çıktığını,, Müvekkili ——- hızla gelen——- görememiş ve istemsiz bir şekilde —— çarpmış olduğunu, davacılar ———– trafik kazası esnasında kask takmadıklarını, davacıların kendi kusurlu hareketleri ile işbu trafik kazasına sebebiyet verdiklerini, talep edilen tazminat tutarlarının fahiş olduğunu beyan ederek fazlaya ilişkin tüm hukuki ve cezai hakları saklı kalmak kaydıyla ; davacı tarafın haksız ve mesnetsiz davasının reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava; trafik kazası sonucu meydana gelen yaralanma nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararlara yönelik tazminat davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Davaya ilişkin yargılama devam ederken davacı vekili tarafından sunulan —— dilekçe ile davalıya karşı açılmış olan davadan feragat ettiklerini beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin vekaletname uyarınca, açılan davadan feragat etmeye yetkilerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı —– tarihinde ve davalı —- vekili tarafından sunulun ——– tarihinde sunulan dilekçe ile davacı taraf ile sulh olduklarını ve davacı taradın söz konusu davadan feragati sonucu yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmişlerdir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. Maddesinde “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” şeklinde belirtilmiştir. Yine aynı kanunun 309. Maddesi feragat iradesinin “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır
Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir.
Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. ” şeklinde açıklanabileceği ve bunun sonucunda verilen kararın kesin hüküm teşkil edeceğine dair 311. Maddesi de ” Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. ” hükümlerini içermektedir
Ayrıca davadan feragat edilmesi halinde yargılama giderlerine dair 312. maddede şu düzenleme mevcuttur; “Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.”.
Sonuç olarak, 6100 sayılı HMK 307 ve devamı maddeleri gereğince feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup, hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Dilekçe ile veyahut yargılama sırasında sözlü olarak yapılabilir. Feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Hüküm kesinleşinceye kadar her aşamada yapılabilen feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu gibi feragat beyanında bulunan taraf davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir.
Somut olayda, davacı vekili tarafından sunulan —- havale tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiklerini bildirmiş ve davacı vekilinin vekaletnamesinde yapılan incelemede davadan feragate yetkisi olduğu anlaşılmıştır. Davalı —– vekili tarafından — tarihinde ve davalı —— tarihinde sunulan dilekçe ile feragat beyanı sebebiyle davacıdan vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinde bulunmadıklarını beyan etmişlerdir.
Davadan feragat HMK’nın 307. ve 311. maddeleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. HMK 307. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
492 sayılı Harçlar Kanununun “Davadan feragat, davayı kabul veya sulh” başlıklı 22. Maddesinde “Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.” hükmü gereği eldeki davada ilk celsenin yapıldığı ve daha sonra feragat edildiği anlaşıldığından alınması gerekli harcın 2/3’ünün alınmasına karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2- 492 Sayılı Harçlar Yasası’nın 22. Maddesine göre ön inceleme duruşmasının yapıldığı dikkate alınarak; davanın feragat nedeniyle reddi halinde alınması gerekli maktu harcın (80,70 TL) üçte ikisi (2/3) olduğu anlaşılmakla, 53,80 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan ‭280,08 TL peşin harçtan mahsubu ile fazla yatırılan‭ ‭226,28‬ TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine, kalan miktarın (53,8‬0 TL) hazineye irad kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Tarafların talepleri doğrultusunda vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yokluğunda karar verildi.
17/11/2022