Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1385 E. 2018/212 K. 09.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1385 Esas
KARAR NO : 2018/212

DAVA : İtirazın İptali (Tellallık Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 09/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Tellallık Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili; taraflar arasında akdedilen ……uyarınca müvekkilinin bütün yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen, davalının müvekkilini egale ederek sözleşmeye aykırı olarak taşınmazı sattığını, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili; davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :Dava, tellâllık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin tensip 9 nolu ara kararı uyarınca davacı vekilinin sunmuş olduğu 24/01/2018 tarihli dilekçede, davalının tacir olmadığı, ancak dava konusu alacağın müvekkilinin ticari işletmesine ait bir alacak olduğu bildirilmiştir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün yazı cevabında, davalının tacir kaydının bulunmadığı belirtilmiştir.
HMK’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Bunun yanında 28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde belirtilmiştir. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır. Yine kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda, davanın, 6098 sayılı TBK’nun 520.maddesinde düzenlenen tellâllık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davacının tacir olduğu şüphesiz ise de davalının tacir olduğu yönünde bir iddiada bulunulmadığı gibi bu yönde bilgi veya belgeye de rastlanılmadığı, davalının ticari veya mesleki bir amaçla hareket ettiğine dair bilgi bulunmadığından tüketici vasfını haiz olduğunun kabulünün gerektiği, dolayısıyla bu davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemelerine ait olduğu(Emsal: Yargıtay…….Hukuk Dairesi’nin 07/02/2017 tarihli………., 2017/1466 K. sayılı kararı; İstanbul BAM ……… Hukuk Dairesi’nin 15/12/2017 tarihli ……….2017/2399 K. sayılı kararı ve 07/04/2017 tarihli 2017/641 E., 2017/641 K. sayılı kararı) anlaşılmakla, mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde süresinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. .