Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1381 E. 2018/611 K. 17.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2017/1381
KARAR NO : 2018/611
DAVA : İtirazın İptali (Hisse Devrinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 17/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hisse Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 04/06/2013 tarihli hisse devir vaadi sözleşmesi uyarınca …….. ……………’deki tüm hisselerinin toplam ……… bedel ile davalılara satışı konusunda anlaştığını, müvekkilinin sözleşme sebebi ile üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini, davalıların ödeme yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalılara edimlerini yerine getirmeleri için ihtarname gönderildiğini, ancak sonuçsuz kaldığını, İstanbul Anadolu …………. İcra Müdürlüğü’nün 2015/25019 sayılı dosyası ile davalılar hakkında takibe geçilerek sözleşmeden doğan ödemelerin talep edildiğini, davalıların takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek davalıların itirazının iptaline ve takibin devamına, %20’den az olmamak üzere davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : … ve ………. aleyhine açılan davada, davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, taraflar arasında imzalanan hisse devir vaadi sözleşmesinin 12.maddesiyle sözleşmeden doğacak ihtilaflarda yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunun kararlaştırıldığını, HMK 17.maddesi uyarınca tacir sıfatına haiz tarafların aralarında çıkacak uyuşmazlıklar için yetki sözleşmesi yapmaya ehil olduklarını, bu nedenle davaya bakmaya yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, hisse devir sözleşmesine konu ……..lik kısmının noterde hisse devrinin yapıldığı tarihte ödenmesinin kararlaştırıldığını, hisse devir işleminin yapıldığı 04/06/2013 tarihinde müvekkillerinden …’in …….ye talimat vererek saat 14:51’de davacının………Bankasındaki hesabına …………karşılığı ……..nin EFT yoluyla yatırılmasını sağladığını, buna rağmen davacının 11/07/2013 tarihinde ihtarname göndererek ödeme yapılmadığını iddia ile sözleşmeyi feshettiklerini bildirdiğini, ödeme yapılmış olmasına rağmen davacının sözleşmeyi feshetmesinin açıkça kötü niyetli olduğunu, sözleşme feshedilmeseydi müvekkilleri tarafından diğer ödemelerin vadesinde yapılacağını, ancak davacının sözleşmeye aykırılık iddiasıyla sözleşmeyi feshetmesinden ötürü bakiye tutarın ödenme imkanının da kalmadığını, gönderilen 17/07/2013 tarihli ihtarnameyle bu durumun davacıya bildirilip bundan sonrasına davacı tarafça sözleşmenin aynen uygulanmaya devam edileceğine ilişkin yeni bir beyan göndermemesi halinde ödeme yapılmayacağının ancak ödeme yapılmamasının muhatabın sözleşmeyi feshi ve sözleşme uyarınca üstlenilen edimleri yerine getirmemesinden kaynaklı olup taahhütlerinin ihlali anlamına gelmediğinin de ihtaren bildirildiğini, davacının bu ihtarnameden sonra sözleşmenin aynen uygulanacağına ilişkin herhangi bir beyanda bulunmadığını, öte yandan ……….tarihlerinde ödenecek hisse devir bedelleri davacı tarafça ihtarnameyle talep edilmiş olmakla birlikte bu tarihler itibariyle kendilerinin de davacıdan alacaklı olduklarını, davacının borç miktarının …….yi bulduğunu, bu nedenle kendi alacaklarından mahsup edilerek davacıya hisse devir sözleşmesinden kaynaklı borçları bulunmadığının da kabulü gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile;İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Davacı, davalılar hakkında hisse devir bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle icra takibi başlatmış, davalıların itirazı üzerine mahkememizin 2017/619 esasında kayıtlı olarak itirazın iptali davası açmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin 28/11/2017 tarihli ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir.
İstanbul Anadolu …………İcra Müdürlüğünün 2015/25019 sayılı takip dosyası getirtilmiş, takip dosyasında ödeme emrinin tebliğiyle davalıların takibe süresinde itiraz ettikleri, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu belirlenmiştir.
Davalı yanca mahkememizin yetkisine itiraz ile yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu ileri sürülmüş ise de yetki itirazının davalılardan ………….. yönünden süresinde olduğu, diğer davalı yönünden ise yetki ilk itirazının süresinde ileri sürülmediği tespit edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan hisse devir vaadi sözleşmesinin 12.maddesiyle bu sözleşmeden doğan tüm uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemelerinin yetkili kabul edildiği belirlenmiştir. Uyuşmazlık limited şirket hisse devrinden kaynaklanmakta olup, davacı ve davalı tacirdir. HMK 17.maddesinde tacirler arasındaki uyuşmazlıklarda tarafların bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeye yetkili kılabilecekleri, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça davanın sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılabileceği kabul edilmiştir. Sözleşmede aksi bir düzenleme bulunmadığı görüldüğünden davalılardan …… yönünden süresinde yapılan yetki itirazının kabulü ile bu davalı yönünden mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın reddine, diğer davalı yönünden süresinde yapılmayan yetki itirazının reddini, hakkındaki davanın dosyadan tefrikine karar verilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan 04/06/2013 tarihli hisse devir vaadi sözleşmesi uyarınca davacı dava dışı şirketteki hisselerini davalı … ve ……. sözleşmenin 4.2 maddesinde kararlaştırılan bedel karşılığı devrini üstlenmiştir. Devir bedeli …… olarak kararlaştırılmış ve …..nin noterde yapılacak hisse devri tarihinde ödeneceği kabul edilmiştir. Diğer ödemelerin 2013 yılının Ağustos ve Eylül aylarında yapılması öngörülmüştür.
Davacı tarafça satış vaadi sözleşmesine konu hisseler 04/06/2013 tarihli noter hisse devir sözleşmesi uyarınca davalılara devredilmiştir. Davacı, noter hisse devri tarihi itibariyle ödenmesi gereken ………….nin ödenmediği ve sözleşmedeki diğer edimlerin yerine getirilmediğinden bahisle davalılara 26/06/2013 tarihinde ihtarname göndererek sözleşme gereği edimlerin yerine getirilmesi için 7 iş günü süre vermiş, aksi halde sözleşmeden doğan hakların kullanılacağını bildirmiştir.
Davalı taraf bu ihtara cevaben 03/07/2013 tarihli ihtarnameyi göndermiş ve 04/06/2013 tarihli hisse devri itibariyle ödenmesi gereken ……nin ödendiğini, bakiye tutarın vadelerinin gelmediğini ifade etmiştir. Davacı, bundan sonra 11/07/2013 tarihli ihtarnameyi göndererek sözleşmeyi feshettiğini beyan ve cezai şartın ödenmesini davalılara ihtar etmiştir. Davalı tarafça bu ihtara karşı da 17/07/2013 tarihli ihtarnameyle cevap verilmiş, hisselerin devir tarihinde ………nin ödendiğini, kalan miktarın vadesinin gelmediğini, ancak sözleşmenin feshi karşısında ilerleyen dönemde muaccel olacak ödemeleri yapma imkanlarının kalmadığını, muhatabın sözleşmenin aynen uygulanmaya devam edileceğine ilişkin yeni bir beyan göndermemesi durumunda devam eden ödemelerin yapılmayacağını bildirmiştir.
Davacı taraf, bu ihtarlardan sonra 15/12/2015 tarihinde başlattığı ilamsız icra takibiyle davalılara devrettiği hisselerin bedelinin tahsilini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme karşılıklı edimler içeren sözleşmedir. Davacı, davalı tarafa gönderdiği ihtarnameyle sözleşmenin feshedildiğini bildirmiş ve cezai şart talebinde bulunmuştur. Davalının bu ihtara cevabından sonra fesih iradesinden vazgeçtiğine ve sözleşmeyi ayakta tuttuğuna dair davalı tarafa yaptığı bir bildirim yoktur. Sözleşmenin feshine ilişkin irade beyanı tek taraflı bozucu, yenilik doğuran haklardan olup karşı tarafa ulaşmasıyla hüküm doğurur. Sözleşmenin feshi iradesi karşı tarafa ulaştıktan sonra bu iradeden tek yanlı olarak dönülmesi mümkün değildir. Nitekim davalı tarafta cevap dilekçesinde bu hususu dile getirerek davacının sözleşmeyi feshettiğini, bu nedenle fesihten sonra vadesi gelen tutarların ödenmediğini, davacının sözleşmeye devam etme iradesini de kendilerine bildirmediğini beyan etmiştir.
Sözleşmenin davacı tarafça feshi karşısında fesihten sonra hisse devir bedelinin icra takibi yoluyla talep edilmesi mahkememizce yerinde görülmemiş, davanın bu nedenle reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar harcı 35,90 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.452,06 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.416,16 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ……….deki esaslara göre belirlenen 12.396,87 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. .