Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1378 E. 2022/158 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1378
KARAR NO: 2022/158
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/12/2017
KARAR TARİHİ: 02/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkide davalı tarafından teslim alınan ve bedeli ödenmeyen ürünlerden kaynaklanan müvekkilinin toplam —- alacağı bulunduğunu, taraflar arasında kararlaştırılan satım şeklinin— teslim olduğunu, davalının malları müvekkilinin fabrikasında teslim almış kabul edildiğini, ödenmeyen bedellerin tahsiline ilişkin müvekkili tarafından davalı aleyhine— dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının ödeme emrinin iptali talebiyle şikayet yoluna başvurduğunu ve sonrasında borca itiraz ettiğini, takibin durduğunu, ödeme emrinin iptali talebinin — esas sayılı dosyasında reddedildiğini, alacaklarının likit olduğunu belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı ile —– olduğunu, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmamakla birlikte mailleşmeler ve işin devamında yapılan işlemler ile müvekkilinin tek yetkili olduğunun açıkça anlaşıldığını, davacının müvekkili dışında müşterilerine bir satış yapması halinde müşterilerine fatura ettiği her satışın — müvekkiline ödemesi gerektiğini, davacının bu komisyon miktarının —–düşürülmesi yönündeki talebinin müvekkili tarafından hiçbir zaman kabul edilmediğini, müvekkilinin yarattığı iş hacmi ve başarı yüksek bir seviyeye ulaşınca davacının müvekkilini sistem dışı bırakmaya çalıştığını, davacı firma yetkililerinin müvekkilinden — müşterilerle kendilerini tanıştırması yönünde talepte bulunduğunu, bu şekilde müşteri sırlarını, müşteri listesini öğrenen davacının kendi yakınlarına aynı işi kurdurmak suretiyle haksız rekabete yol açtığını, izni ve bilgisi dışında direk satış yapıp haksız kazanç elde ederek fatura bedellerinin—- oranında komisyonu da ödemediğini, müvekkilinin elinde büyüyen ve gelişen işler ile müşterilerini müvekkilinden aldığını, müşterilerini elde etmek için her türlü karalama yöntemini kullandıklarını, müvekkili hakkında başlatılan icra takibinde takibin iptali davası açıldığını ve davada verilen kararın henüz kesinleşmediğini belirterek davanın reddi ile davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Davacı, davalının —–şahıs şirketi ile kendisinden farklı cins ve miktarlarda tütün aroması satın aldığını, ürünlerin tesliminden sonra davalının bir kısım ödeme yaptığını, bu kapsamda davalı tarafça teslim alınan ve ödenmeyen ürünlerden kaynaklı olarak—- olduğunu, ürünlerin teslim edildiğinin —- ile sabit olduğunu, taraflar arasında uluslararası satım ilişkisi olup,—- — göre kararlaştırılan satım şeklinin—- teslim olup, bu şekliyle davalının davacı fabrikasında malı teslim almış kabul edildiğini, ödenmeyen borcun tahsili için başlatılan takibe davalının haksız yere itiraz ettiğini, ödeme emrinin iptali —— Mahkemesinde açtığı davanın reddine karar verildiğini, belirterek davalının itirazının iptaliyle takibin devamına ve davalının %20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı cevap dilekçesinde davacı ile —-ayından beri çalıştığını ve davacı firmanın —- olduğunu, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmamakla birlikte mailleşmeler ve işin devamında yapılan işlemler ile tek yetkili olduğunun açıkça anlaşıldığını, davacının kendisi dışında müşterilerine bir satış yapması halinde müşterilerine fatura ettiği her satışın — kendisine ödemesi gerektiğini, davacının —- düşürülmesi yönündeki talebinin kendisi tarafından hiçbir zaman kabul edilmediğini, yarattığı iş hacmi ve başarı yüksek bir seviyeye ulaşınca davacının kendisini sistem dışı bırakmaya çalıştığını, davacı firma yetkililerinin kendisinden —- müşterilerle tanıştırması yönünde talepte bulunduğunu, bu şekilde müşteri sırlarını, müşteri listesini öğrenen davacının kendi yakınlarına aynı işi kurdurmak suretiyle haksız rekabete yol açtığını, izni ve bilgisi dışında direk satış yapıp haksız kazanç elde ederek fatura bedellerinin —–oranında komisyonu da ödemediğini, elinde büyüyen ve gelişen işler ile müşterileri kendisinden aldıklarını, müşterilerini elde etmek için her türlü karalama yöntemini kullandıklarını, hakkında başlatılan icra takibinde takibin iptali davası açıldığını ve davada verilen kararın henüz kesinleşmediğini belirterek davanın reddi ile davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini savunmuştur.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin—-günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazların incelenmesine geçilmiştir.
—–takip dosyasında davacının davalı hakkında ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin tebliği ile davalının takibe süresinde itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır. Davalının— sayılı dosyada ödeme emrinin iptali talebiyle dava açtığı mahkemenin şikayetin reddine karar verdiği ancak kararın henüz kesinleşmediği görülmüştür. İtirazın iptali davasının kendisine has dava şartlarından biri de usulüne uygun şekilde düzenlenip gönderilmiş ödeme emrinin varlığı olduğundan, icra mahkemesince verilen kararın kesinleşmesi beklenmiş, icra mahkemesi kararı — geçerek kesinleştikten sonra — tarihli duruşmada ön incelemeye devam edilip uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Davacı şirket—- teminat göstermesi gerekip gerekmediği de mahkememizce değerlendirilmiş, —- kararında da belirtildiği üzere —–verildiğinden teminattan muaf olduğu kabul edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı, — adet faturaya dayalı olarak alacak talebinde bulunmuş, davalı ise —- davacının distribütörü olduğunu, yazılı anlaşma bulunmadığını ancak davacının anlaşmaya aykırı davrandığını, haksız rekabet yarattığını, komisyon alacakları bulunduğunu, bu konuda dava açacaklarını savunmuş, müşteri kayıtlarına, mail yazışmalarına, davacının başkalarına sattığı malların gümrük kayıtlarına, davacı yetkililerinin akrabalık bağlarına ve farklı ülkelerdeki uygulamalarına ilişkin hususlarda inceleme yapılıp tanıklarının dinlenmesi yönünde talepte bulunmuştur. Davalının ileri sürdüğü alacak kalemleri yönünden dosyada takas mahsup talebi olmayıp aksine bu hususlarda ayrıca dava açacaklarını beyan etmesi karşısında sözkonusu delillerin toplanması ve tanık dinletme yönündeki talebi yerinde görülmemiş iki tarafın ticari defter ve dayanak kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili müvekkilinin yurt dışında mukim olması nedeniyle ticari defter ve kayıtları üzerinde fiziken incelemenin mümkün görünmediğini, ancak davacı şirketin mizan kayıtları, fatura suretleri ve banka dökümanlarını sunduklarını, faturaya konu ürünlerin teslim şeklinin— olduğunu; davalıya müvekkilinin fabrikasında teslim edildiğini, bunun —- yazı ile de tespit edilebileceğini beyan etmiştir.
Davacı vekilinin talebi doğrultusunda yazılan yazıya —- gelen cevap ve ekleri incelendiğinde — faturanın beyannamesinin — tarihinde kapatılıp vergileri tahsil edilerek eşyanın sahibine teslim edildiği,— faturanın beyannamesininde—tarihinde kapanıp vergileri tahsil edilerek eşyanın sahibine teslim edildiğinin —- tarafından bildirildiği; — içeriğinin alıcısı olan——- yapıldığı hususlarının bildirdiği görülmüştür.
Bilirkişi mahkemesinin yapıldığı gün davalı yan ihtara rağmen ticari defter ve belgelerini incelemeye sunmamış, ibrazdan kaçınmıştır. Dosyaya sunulan delil ve belgeler üzerinde yapılan inceleme neticesi alınan bilirkişi raporunda, davaya konu fatura içeriklerinin —- düzenlenen beyannamelere kayden —- tamamlanarak davalıya tesliminin yapıldığı, faturalarda ödeme süresinin ——olarak kayıtlı ve mal mukabili ödeme olarak yazılı olduğu, ürünlerin teslim alındığı gümrük kayıtlarıyla sabit olmakla birlikte ve fatura bedellerinin ödendiğine dair davalı tarafça bir iddia ve delil sunulmadığı bu durumda davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olduğu belirtilmiştir. Rapor gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olup dosyada toplanan deliller ile de uyumlu olduğundan mahkememizce hükme esas alınmış, davacının davalıya satıp teslim ettiği — adet fatura bedelinden bakiye —–alacaklı olduğu, davacının takip talebinde bu rakamın davalıdan tahsilini talep ettiği, esasen davalının borcun ödendiği yönünde bir savunmasının bulunmadığı, bu yönde herhangi bir delil sunmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne, davalının —– dosyasında itirazının iptali ile takibin aynen devamına, davalı itirazında haksız ve alacak likit olduğundan hükmedilen tutarın %20’si oranında —inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜNE,
Davalının—– sayılı takip dosyasında itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
Davalı itirazında haksız ve alacak likit olduğundan hükmedilen tutarın %20’si oranında —– inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
2-Karar harcı 57.127,40 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 10.294,13 TL.ile icra dosyasına yatırılan 3.987,73 TL harcın mahsubu ile bakiye 42.845,54 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 10.294,13 TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 36,00 TL ilk masraf, 234,60 TL tebligat ve müzekkere gideri, 4.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.770,60 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 58,864,81 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı ve davalı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/03/2022