Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1356 E. 2021/255 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1356 Esas
KARAR NO: 2021/255
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2017
KARAR TARİHİ: 06/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket tarafından, davalıya ait —–plakalı araç için —- düzenlendiği, davalı tarafından söz konusu poliçe için kısmi ödeme yapıldığı, —- tutarındaki kalan bakiyenin ise ödenmediği, bu sebeple ——- dosyası ile icra takibi yapıldığı, davalının süresi içerisinde itiraz etmesiyle icra takibinin durdurulduğu, ancak davalının bahse konu sigorta poliçesini ödediğine ilişkin dosyaya herhangi bir belge ibraz etmediğini, itirazın iptali ve takibin devamıyla davalının %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi vekâleten talep edilmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının tacir olduğu ve sigorta poliçesinde belirtilen aracın sahibi olduğu, sigortalanan aracın ticari nitelikte olup, plakası çalındığından emniyete yeniden başvuru yapılarak —- plakanın alındığı, davalının, temlik veren —– belirtilen aracın sigortasını yaptırdığı, fakat borcunun bulunmadığı, davalının belirtilen aracın sigortasını elden, peşin ve nakit olarak ödediğini, açık hesap sigorta poliçesi yapılamayacağı ve vadeli poliçe yapılması söz konusu olmayacağı için verilen sigorta poliçesinin bir nevi makbuz niteliğinde olduğu, poliçenin bedeli ödenmeden sigorta yapılamayacağı ve poliçenin sigorta ettirene verilemeyeceği, huzurdaki davanın ve söz konusu icra takibinin haksız ve kötü niyetli başlatıldığını davanın reddini, davacının icra takibinin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep edilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, dava dışı——temlik alınan —– alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla,mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Davaya konu poliçenin düzenlendiği —– plakalı aracın tescil kaydı celbedilmiştir.
Davacı vekilinin —-tarihinde dosyaya sunduğu —- incelendiğinde; —-,temlik alanın davacı —- olduğu, sözleşmenin ekli listede yer alan takip borçluları ile ilgili olarak yapılan;takip bilgileri verilen her türlü icra takiplerini ,leh ve aleyhinde açılmış veya açılacak dava dosyalarındaki hak ve alacaklarını ana para toplamı —– olarak her türlü fek yetkisi ile ——— birlikte tamamını —— devir ve temlik sözleşmesi olduğu, devir edilen alacakları talep,tahsil ve ahzu kabza münhasıran ve kesin surette ——yetkili olduğu ve ekteki listede davaya konu takip dosyasının bulunduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu —– dosyaya celp edilmiş olup incelenmesinde; — —- sigortalısının dosyamız davalısı —– poliçeyi düzenleyen aracı acentenin dava dışı temlik veren—- konusu davalıya ait —- nolu araç olup poliçe prim tutarı — olarak yazılı olup,— peşin ödenecek olup, bakiye tutar —— olarak ödeneceği ve prim ve peşinat ödenmediği taktirde poliçe teslim edilmiş olsa dahi sigortacının sorumluluğunun başlamayacağı ibaresinin yazılı olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu—— takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; Dava dışı temlik eden şirketçe davalı aleyhine başlatılan takipte — işlemiş faiz olmak üzere toplam —- alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Davacının ve dava ——incelenmesi için mahkememizce resen seçilen mali müşavir bilirkişisinden alınan raporda özetle; Dava dışı şirketin incelemeye ibraz edilen—- yıllarına ait —— maddeleri hükümlerine göre yasal süresi içinde noter açılış tasdiklerinin yapıldığı, Dava dışı şirketin —– süresi içerisinde—– tasdikinin yapıldığı, Dava dışı sigorta acente şirketin usulüne uygun olarak yasal süresi içinde noter açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırdığını, Dava dışı şirketin incelemeye ibraz edilen ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde; davalı ile arasındaki ticari ilişkiye ait kayıtların —— kaydedilmiş olduğu,Dava dışı şirket, davalıya ait —– yaptığı, davalının hesabı borç kaydı yaptığı ve yine davalıya ait —- plaka sayılı aracına —– yaptığı ve hesabın borç kaydı yaptığı, davalının—– yapılan tahsilatları da yine hesabına alacak kaydı yaptığı, borç/alacak mahsubu sonucunda davacının, davalıdan—– alacağı kaldığı belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; Dava, dava dışı —–temlik alınan —- prim alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Davaya konu ihtilafın, davacı yanın alacağı temlik aldığı —- davalı arasında, davalıya ait bir adet aracın —- bakiye alacağının olup olmadığı varsa miktarı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte görülen bilirkişi raporunda, dava dışı sigorta acente şirketin usulüne uygun olarak yasal süresi içinde noter açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırdığını, dava dışı şirketin incelemeye ibraz edilen ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde; davalı ile arasındaki ticari ilişkiye ait kayıtların —– kaydedilmiş olduğu, dava dışı şirket, davalıya ait — sayılı aracına ait — poliçe yaptığı, davalının hesabı borç kaydı yaptığı ve yine davalıya ait — plaka sayılı aracına ——- yaptığını ve hesabın borç kaydı yaptığı, davalının kredi kartından yapılan tahsilatları da yine hesabına alacak kaydı yaptığı, borç/alacak mahsubu sonucunda davacının, davalıdan —— icra takip tarihi itibariyle — alacağı kaldığı belirtilmiştir.
Davalı tanığı —-tarihli celsede dinlenmiş olup beyanında ”Davalı taraf, kardeşimin oğludur, ben davacı — tanırım, davalı olan —– davacı ile aracının sigortasını yaptırması için ben tanıştırdım, sigorta poliçesini düzenlendiği an davacının bürosunda değildim, davalı olan —– eksik olması sebebiyle poliçenin düzenlenemeyeceği için benden —- istedi bende —- çıkarıp verdim ve poliçesini aldı, ödeme yaptığı —– ye ilişkin makbuz almadı ben bu esnada kendisiyle beraber davacının —- davalıyla birlikte davacının işyerinin bulunduğu binaya girdiğimizde davalı benden —- isteyinceye kadar ben büroda değildim iş hanının alt katında araba bakıyordum dolayısıyla —– dışındaki poliçe bedelini davacıya ne şekilde ödendiğine dair bilgim yoktur.” demiştir.
Davalı tanığı —tarihli celsede ” Davalı … benim oğlum olur, poliçe düzenlenen ve dava konusu yapılan —- plaka sayılı aracın sahibi benim, fakat ruhsat sahibi oğlumdur, oğlum ilgili araca ilişkin —- karşı taraf ile yaptı, aracım — dolduğu için sigortasını yaptırması için oğluma elden —- para verdim, oğlumun ödemeyi yaptığı an yanında değildim, oğlum poliçeyi bana getirdi gösterdi, poliçe bedelinin ödendiğini düşünüyorum çünkü ödeme yapılmadan poliçenin düzenlenmeyeceğini biliyorum” diyerek beyanda bulunmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının—-plaka sayılı aracının sigortasını peşin ve nakit olarak yaptırdığını, sigorta acentelerinde vadeli poliçe yapılmasının söz konusu olamayacağını, peşin ve nakit olarak elden ödeme yaptığını ve kendisine bu ödeme ile ilgili herhangi bir makbuz verilmediğini, makbuz verilmesine de gerek olmadığını, verilen poliçenin bir nev’i makbuz olduğunu, poliçenin bedeli ödenmeden sigorta yapılmayacağını ve poliçenin sigorta ettirene teslim edilmeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı taraf — tarihli celsede —-konusu yapılan poliçe bedelinide ödedim, ben poliçe bedelini poliçe düzenlenirken bir kısmını elden verdim, bir kısmınıda kredi kartından çektirdim her iki ödemeyi aynı gün yaptım, nakit olarak ödediğim meblağdan bir kısmını da tanık olarak dinlenen amcamdan almıştım dava konusu yapılan poliçe bedelini tamamını ödedim” diyerek beyanda bulunmuştur.Davalı vekili her ne kadar davalının —- sayılı aracının sigortasını peşin ve nakit olarak yaptırdığını, peşin ve nakit olarak elden ödeme yaptığını, davalı asil ise poliçe bedelini poliçe düzenlenirken bir kısmını elden verdiğini, bir kısmını da kredi kartından çektirerek poliçe bedelinin hepsini ödediğini söylese de davaya konu sigorta poliçesi incelendiğinde , konusu davalıya ait —- plaka nolu araç olup poliçe prim tutarı —olarak yazılı olup, — peşin ödenecek olup, bakiye tutar ——-ödeneceği ve prim ve peşinat ödenmediği taktirde poliçe teslim edilmiş olsa dahi sigortacının sorumluluğunun başlamayacağı ibaresinin yazılı olması karşısında poliçenin peşin düzenlenmediği anlaşılmış olup davalının poliçe bedelini ödediğine dair delil olarak gösterdiği tanıkların beyanlarının çelişkili olması karşısında mahkememizce beyanlarına itibar edilmemiş olup davalının poliçe bakiye bedeli ödediğine dair dosyada delil bulunmadığından ve dava dışı şirketin kanuna ve usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerine göre davalıdan — icra takip tarihi itibariyle —–alacağının kayıtlı olması karşısında gerekçeli ve denetlenir olan bilirkişi raporu da hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının —– sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin —- asıl alacak üzerinden devamına,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan —– alacağın %20 ‘ si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
3-Karar harcı 77,35 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 45,95 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL ilk masraf, 156,80 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 882,20 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.132,32 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/04/2021