Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1329 E. 2022/161 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1329 Esas
KARAR NO: 2022/161
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 23/09/2016
BİRLEŞEN —-SAYILI DOSYASI;
DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 03/11/2016
KARAR TARİHİ: 03/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:—- tarihinde davalı — işleteni olduğu ve davalı — sevk ve idaresinde olan——- aracın yaya konumunda bulunan müvekkiline çarpması sonucu ağır yaralandığını ve malul kaldığını, müvekkilinin kaza tarihinde —— işlettiğini, yaralanması nedeni ile dükkanda çalıştırılan kişiye ödeme yapmak zorunda kaldığını, iyileşme dönemi nedeni ile gelir kaybına uğradığını —– oranında tespit edilen maluliyet durumu nedeni ile daimi efor kaybına — iyileşme döneminde ise—– yeğenini çağırdığını ve kendisine refakat edebilmesi için ücret ödediğini, kazanın davalı araç sürücüsünün kusuru ile meydana gelmiş olması nedeni ile davacının maddi ve manevi zararlardan araç işleteninin ve sürücüsünün ve aracın —– sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik— geçici iş göremezlik, — sürekli maluliyet, — refakatçi/ bakıcı giderleri ve———— bakmakla görevlendirdiği kişiye ödemiş olduğu ücretler için toplam şimdilik —- maddi ve —– manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle:
Davalı—- vekilinin dava dilekçesine cevabında, özetle; —— firmasına uzun süreli kiralandığını ve işleten sıfatının değiştiğini, bu nedenle müvekkil şirketin sorumluluğundan söz edilemeyeceğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile kusur durumunun tespitinin gerektiğini ve davacının maluliyetinin —– tarafından düzenlenecek raporla değerlendirilebileceğini, davanın —- şirketine ve — alınan —- ihbarını talep ettiklerini, aracın —- numaralı——– teminat altında olduğunu, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Asıl dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup birleşen dava maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce davaya konu aracın trafik kayıtları, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, davacının kaza nedeniyle gördüğü tedavi evrakları, davalı —-döneme ilişkin—- soruşturma sayılı dosyası celbedilmiş; —– müzekkere yazılarak davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş; kolluk vasıtasıyla davacının ve davalı——— sosyal ve ekonomik durumları araştırılmıştır.
Davacının kalıcı sakatlık oranı ile geçici iş göremezlik süresinin tespiti, ayrıca sakatlığı veya geçici iş göremediği sürede bakıcıya ihtiyacı olup olmadığı hususunda rapor alınmak üzere —— yürürlüğe giren yönetmelik hükümleri uyarınca —– sevki ile maluliyet raporu alınmasına karar verilmiş olup dosyanın tevdi ile hazırlanan —- tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası yaralanmasının;—— hesaplandığında;olay tarihindeki yaşı olan—–yaşına göre halihazırda —– kazanma gücü kayıp oranına sahip olduğu,geçici işgöremezlik süresinin ——olarak kabulü gerektiği belirtilmiştir.
Trafik kusur ———– kazanın oluşumu ve kusur durumunun tespiti amacı ile rapor hazırlanmak üzere dosyanın tevdi ile hazırlanan ——– tarihli raporda özetle; Olaya karışan davalı sürücü sevk ve idaresindeki maliki davalı şirkete ait, davalı sigorta şirketince sigortalı araçla meskun mahal içerisinde trafik işaret levhaları ve yatay yer işaret çizgileri belirlenmiş yaya geçitli yol yaklaşımında işaretleri dikkate alıp,hızını azaltması,seyir alanı ile yolun yakın civarını kontrol altında bulundurması, yaya geçidinde geçen ya da geçmek üzere bulunan yayaların geçiş önceliğini bekledikten sonra,kontrolü şekilde seyrini sürdürmesi gerekirken, ön trafik akışını yeteri derecede kontrolü altında bulundurmadan ———- araç sürücülerin uyması gereken trafik kural ve kaidelere aykırı bir durumda görevli bir kişi veya ışıklı trafik işareti bulunmayan, ancak başka bir trafik işareti ile belirlenmiş yaya veya okul geçitlerine yaklaşırken bütün sürücüler, araçlarını yavaşlatmak ve bu geçitlerden geçen veya geçmek üzere bulunan kişilere ve öğrencilere ilk geçiş hakkını vermek zorundadırlar hususuna aykırı, meskün mahal içerisinde olduğu bilinciyle aracın hızını, yol, trafik ve görüş şartları nazara alarak trafik şartlarına göre ayarlamadan dikkatsiz ve tedbirsiz özen yükümlüğüne aykırı araç kullanarak etkin fren tedbirine başvurmadan davalı yayanın can güvenliğini tehlikeye düşürecek durumda yaralanmasına sebep vermekten davalı —– asli etken kusurlu olduğu,
——- son fıkrasında trafik kazalarına karışan ve sürücüler dışında kalan kişilerin kusur durumları trafik kurallarına, kısıtlama, yasaklama ve talimatlara uymamadaki tutum ve davranışlar belirler denmiş olup, davacı yaya olay sırasında her ne kadar yaya geçidini kullanarak geçiş öncelikle yola giriş yaptığı anlaşılsa da,taşıt yolunun içerisinde olduğunu ve seyir halinde gelen araç olabileceğini dikkate alıp, yola gereken ve yol içerisinde bulunduğu sürede,trafik akımı beklenen istikameti kontrol etmesi,tehlikeli şekilde yaklaşan araçta korunma tedbiri alarak,can güvenliğini sağlaması gerekirken belirtilen hususlulara uymamış olup, ——–yayaların uyması gereken trafik kural ve kaidelere aykırı ışıklı işaret veya yetkili kişilerin bulunmadığı yaya geçidi üzerinden geçerken, solunda; gelen araç trafiğin hız ve mesafe yaklaşım durumunu göz önüne alarak uygun zamanda geçmek zorundadır hususuna uymayarak kendi can güvenlik emniyetli ortamın oluşmasını beklemesi iktiza ettiği halde bahsedilen bu hususlara riayet etmeyerek dalgın tehlikeli bir şekilde dikkatsiz ve tedbirsiz hareket etmekte davacının kusurlu olduğu,
Sonuç olarak kazanın oluşumunda,
A)- Davalı sürücü—— kaza olayın meydana gelmesinden Asli ( % 87,5) Oranda Kusurlu Olduğu.
B)-Davacı yaya ——- kaza olayın meydana gelmesinde Tali ( %12,5 ) Oranda Kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamının, dosyadaki mevcut kusur raporuun ve davalı —– vekilinin itirazlaının değerlendirilerek tarafların kusur oranlarını tespit edilmek üzere rapor hazırlanması için dosyanın —- tevdi ile hazırlanan —- sıralarında davalı sürücü —-plakalı ——istikametine seyir halinde iken olay mahalli yaya geçidine geldiğinde yaya geçidi üzerinde geçmekte olan davacı yaya —– çarpmasıyla neticelenen dava konusu kaza meydana geldiği,
Tüm dosya kapsamı, mahkeme dosyası ve ekli gönderilen belgeler, dava ve cevap dilekçeleri, tüm beyanlar,—- kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı, —- bilirkişi raporu ve fotoğraflı krokisi, dosya tümüyle incelendiğinde kazanın yukarda “OLAY” kısmında açıklandığı biçimde gerçekleştiği,
Mevcut verilere göre;
A)Davalı sürücü ——- sevk ve idaresindeki araçla olay mahalli yaya geçidine yaklaşırken —- seyretmesi, yaya geçidi üzerinden geçiş yapmakta olan davacı yaya’ya ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği anlaşılmakla kazanın oluşumunda kusurludur.
B)Davacı yaya ——- olay mahallinde yaya geçidi üzerinden geçiş yaptığı sırada davalı sürücü yönetimindeki vasıtanın sadmesine maruz kaldığı anlaşılmakla kazanın oluşumunda atfı kabil kusuru bulunmamaktadır.
SONUÇ :
Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda;
A)Davalı sürücü—- %100 (yüzde yüz)oranında kusurlu olduğu,
B)Davacı yaya —- kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Mahkememiz dosyası aktüerya uzmanı ve uzman doktor bilirkişisinden oluşan iki kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilerek hazırlanan — tarihli raporda özetle—-kararları dikkate alındığında, —— kullanılarak ve prograsif rant yöntemi olarak adlandırılan hesaplama yöntemi ile hazırlanmış olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesinde, müvekkilinin eğitim durumu, , geliri konusunda herhangi bir beyanda bulunmadığı, dilekçe ekinde belge sunmadığı, bakkal işlettiği iddiasında bulunduğu, —– araştırmasında; davacının lise mezunu olduğu, ev hanımı olan davacının iş bulduğunda ev işlerine gittiği, — yaşında – bekar olan davacının —-aşında oğlunun olduğu, —-kira karşılığında ikamet ettiği, üzerine kayıtlı mal varlığının olmadığının tutanak altına alındığı, ——- cevabında; davacıya kaza ile ilgili olarak geçici iş göremezlik ödemesi yapılmadığı, kurum kayıtlarına göre herhangi bir tahkikat yapılması, rücuya tabi peşin sermaye değerli gelir aylık bağlanmadığı, peşin sermaye değeri hesaplanmadığının bildirildiği, davacının adına kayıtlı —- beyan olunan matrah —tahakkuk eden vergi—-yılında — olduğu- Ana faaliyet konusunun bakkal olduğu ve — tarihinde işe başladığı, dava dosyasında mübrez belgeler dikkate alındığında; — doğumlu davacının —— yaşında- bekar olduğu, davacının sürekli ve düzenli olarak asgari cüretin üzerinde gelir elde ettiğini ispatlar herhangi bir belge dava dosyasına sunulmadığının tespiti ile —–doğrultusunda muhtemel gelirlerinin —- aktif dönem sonuna kadar asgari ücrett — olacağı, elbette—– sonrası pasif döneminde net asgari ücret düzeyinde gelir elde edeceğinin kabulü ile hesaplama yapıldığı, yürürlükteki emeklilik mevzuatına paralel olarak kişinin emeklilik yaşı — ———– olarak değerlendirildiği, bu itibarla kalan ömründe zarar———-yaşından —kadar —-aktif dönem—– göre ise muhtemel bakiye ömrü — olacağı görüldüğü, —- geçici iş göremezlik zararının kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile —- olduğu, —arafından davacıya herhangi bir geçici iş göremezlik ödenmediği,—— dikkate alındığında davalı sigorta şirketinin geçici iş göremezlik zararından sorumlu olduğundan söz edilebileceği, —— maluliyet oranı ve kazada kusurunun bulunmadığının kabulü ile davalı araç sürücüsü ve sigortacısından talep edebileceği, sürekli/ daimi iş göremezlik zararının ise —- olabileceği, poliçe limiti ——- içinde bulunduğu, bakıcı desteğine ihtiyacı olup olmadığı ve süresi geçici iş göremezlik süresince değil kazada yaralanmasından dolayı kişinin tıbbi durumuna göre yaşamsal temel ve sosyal ihtiyaçlarını——- gidermek için başkasının desteğine ihtiyacı olup olmadığı göre ve varsa süresi hekim tarafından değerlendirildiği, belgelendirilmesinin zorunlu olmadığı, ——- olmadığı, kazada sol klavikula kemiği kırılmış, —– tedavi edilmiş, tedavisi sürecinde ——, bu değerlendirmeye göre; kazada yaralanmasından dolayı temel insani ihtiyaçlarını gidermek için başkasının desteğine ihtiyacı olmadığı için bakıcı giderinin olmayacağı belirtilmiştir.
Davacı vekilinin —— tarihli talep arttırım dilekçesinde özetle;
Fazlaya ilişkin talep ve dava hakların saklı kalmak üzere bilirkişi raporu doğrultusunda;
— geçici işgöremezlik tazminatı talebi ——– tazminatı—- sürekli işgöremezlik tazminatı talebinin——– Tazminatı—– davacının bakkalının işletilmesi için personel gideri——bakkalının işletilmesi için personel gideri; Müvekkilinin kazadaki yaralanması nedeniyle ameliyat geçirmiş olup evde bakım hizmeti alması zorunlu olduğunu, bu nedenle, ——- bakıcı gideri olmak üzere toplam —maddi tazminat talebinin HMK 107/2 maddesi gereğince — artırarak toplam —maddi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine;
Müvekkilinin kaza sırasında yaşadığı şok, —– omuzunda oluşan kırıkların tedavisi için hastanelere gidip gelmesi, bu süreçte bakıma muhtaç olması ve yardıma başkalarını çağırmak zorunda kalması, müvekkilinde oluşan zararın ömür boyu sürecek olması ve müvekkilinin ——– olması, bekar bir kadın olarak müvekkilinin omuzundaki kırık nedeniyle oluşan lezyonun dışardan görülebiliyor olması ve bu hususun estetik görünümünü bozması nedenleriyle müvekkilin duyduğu elem ve ızdırabı biraz olsun giderebilmek için —- manevi tazminatın davalılar—- alınarak müvekkiline verilmesine,
Maddi ve manevi tazminat alacaklarına kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamından;—- sıralarında davalı sürücü —– plakalı ——- istikametine seyir halinde iken olay mahalli yaya geçidine geldiğinde yaya geçidi üzerinde geçmekte olan davacı yaya —— çarpmasıyla neticelenen dava konusu kazanın meydana geldiği, alınan ——- da belirtildiği ve mahkememizce de olayın oluşuna uygun gerekçeli ve denetlenebilir kusur raporuna göre; davalı sürücü— %100 (yüzde yüz)oranında kusurlu olduğu, davacı yaya— kusursuz olduğunun anlaşıldığı,
—– kaza tarihi itibariyle geçerli olan yönetmelik uyarınca maluliyet raporu alınması gerektiğinin belirtildiği, kaza tarihinin —- olduğu, kaza tarihinde —- Yönetmeliğinin geçerli olması nedeniyle —– raporunda belirtilen oranların dikkate alındığı,——-ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda.” ibaresi; 2. Cümlesinde yer alan: “.ve genel şartlarda.” ibaresinin—- aykırı olduğundan iptaline karar verilmiştir.
Yukarıda belirtilen —–iptal kararının 27 – 42 paragraflarındaki gerekçesinde özetle; haksız fiil sorumlusu ——- olduğu genel hükümler çerçevesinde sorumlu olması sebebiyle, işleten veya araç sürücüsünün maddi tazminat bakımından hukuki sorumluluğunu üstlenen ilgili trafik sigortacısı şirketinden de aynı sorumluluk ilkelerine göre sorumlu olduğu; aynı hesaplama yönteminin uygulanması gerektiği belirtilmektedir.
Mahkememiz dosyasının aktüerya uzmanı ve uzman doktor bilirkişisinden oluşan iki kişilik bilirkişi heyetine tevdi ile hazırlanan—— —-kullanılarak ve ——–olarak adlandırılan hesaplama yöntemi ile hazırlanmış olup, raporda — geçici iş göremezlik zararının kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile — olduğu, —- tarafından davacıya herhangi bir geçici iş göremezlik ödenmediği, ——– kararı dikkate alındığında davalı sigorta şirketinin geçici iş göremezlik zararından sorumlu olduğundan söz edilebileceği, — maluliyet oranı ve kazada kusurunun bulunmadığının kabulü ile davalı araç sürücüsü ve sigortacısından talep edebileceği, sürekli/ daimi iş göremezlik zararının ise — olabileceği, poliçe limiti —–içinde bulunduğu, bakıcı desteğine ihtiyacı olup olmadığı ve süresi geçici iş göremezlik süresince değil kazada yaralanmasından dolayı kişinin tıbbi durumuna göre yaşamsal temel ve ———– gidermek için başkasının desteğine ihtiyacı olup olmadığı göre ve varsa süresi hekim tarafından değerlendirildiği, belgelendirilmesinin zorunlu olmadığı, tüm eksremite hareketleri normal olup ——- olmadığı, kazada ———— tedavi edilmiş, tedavisi sürecinde —– karşılaşmadığı, bu değerlendirmeye göre; kazada yaralanmasından dolayı temel insani ihtiyaçlarını gidermek için başkasının desteğine ihtiyacı olmadığı için bakıcı giderinin olmayacağı belirtilmiş olup hüküm ve denetime elverişli olması sebebiyle hükme esas alındığı,
——yaptırma zorunluluğu işletene yüklenmiştir. İşleten tanımı ——Bu tanıma göre işleten, araç sahibi olan ya da mülkiyeti muhafaza kaydı ile satışta, alıcı sıfatı ile sicilde kayıtlı görünen ya da aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet ya da rehin alan kişidir. Ancak, ilgili kişi tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu olduğu ispatlanırsa bu kişi işleten sayılır. Kanuna göre işleten, şekli ve maddi ölçüye göre belirlenir. Şekli ölçüden motorlu araç ile ilgili belgede kişinin o aracın sahibi olduğuna dair bir tabirin bulunması, maddi ölçüden ise aracı fiili hâkimiyeti altında bulunduran araçtan ekonomik olarak yararlanan, aracı kendi hesabına işleten ve onun masraf ve rizikolarına katlanan kişi anlaşılmaktadır.
————- altında sigortalının tanımı yapılmıştır. Bu tanıma göre sigortalı; ——– işletilme halindeki bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazası içinde meydana gelen zarardan, işleten ya da işletenin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi sorumludur. Bunun dışında kanunda işleten gibi sorumlu tutulan kişiler de vardır; bu kişiler motorlu aracı çalan ya da gasp edenler, motorlu araç ile ilgili mesleki faaliyette bulunanlar ve yarış düzenleyicilerdir. Bir motorlu taşıtı kullanan, motorlu taşıt üzerinde hâkimiyeti ve tasarruf gücü olan kişi işletendir. Bu noktadan hareketle işleten; aracın sahibi olan kişi, mülkiyeti muhafaza kaydı ile satışta alıcı sıfatı ile sicilde kayıtlı görünen kişi ya da aracın emin sıfatı ile zilyedi olan kişidir. İşleten sıfatı ile sigorta ettiren olarak anlaşılması gereken ilk kişi araç sahibidir. Araç sahipliğine karine olarak, trafik sicilinde o araç adına malik sıfatı ile kayıt açılan kişinin anlaşılması gerekmektedir. Araç üzerindeki mülkiyet noter aracılığıyla yapılan satış sözleşmesi ve zilyetliğin devri ile geçebildiğinden keyfiyet trafik siciline aksettirilmemiş olsa dahi, bu andan itibaren araç sahipliği sıfatı aracı devralan kişiye geçer. Dolayısıyla devralan kişinin bu andan itibaren —— kendi adına ve sigorta ettiren sıfatı ile yaptırması mümkün hale gelir.
Davalı—–imzalandığı, sözleşmenin başlangıç ve bitiş tarihinin —- plakalı aracın ihbar olunan —-itibarıyla teslim edilmiş olduğu, kazanın — tarihinde meydana geldiği ve davalı şirketin aracı ——- uzun süreli olarak kiralaması nedeniyle artık araç üzerinde fiili hakimiyetinin kalmadığının anlaşıldığı, dolayısıyla araç üzerinden işletenlik sıfatının devam etmeyeceği,işleten sıfatına ihbar olunan —- haiz olduğu anlaşılmakla, davanın davalı—– pasif husumeti bulunmadığından husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde talep ettiği ve talep arttırım dilekçesiyle arttırarak——kadar müvekkilinin bakkalının işletilmesi için personel gideri talebinde bulunmuş olsa da davalı sigorta şirketi yönünden istenen zarar yansıma(dolaylı) zarar olup —- dışında kaldığından davalı sigorta şirketinin sorumlu olmayacağı, talep edilen zarar ispatlanamadığı için davalı sürücünün—– bulunmadığı mahkememizce kabul edilmiştir.
—— hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ——– takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu kaza nedeniyle davacı yaralanmıştır. Somut olayın özellikleri, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, olaydaki kusur oranlarına göre asıl davada istenen manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne,—- manevi tazminatın kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı —- alınarak davacıya verilmesine,fazla talebin reddine karar verilerek asıl dava ve birleşen dava için aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Asıl Dava Yönünden Davanın KISMEN KABULÜNE
Davalı —– davanın pasif husumet yokluğundan reddine,
Davalı —– yönünden ;
-Maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE,
—geçici işgöremezlik,— sürekl işgöremezlik tazminatının—-kaza tarihi olan — tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı —- alınarak davacıya verilmesine,fazla talebin reddine,
-Manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE,
—manevi tazminatın kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı —- alınarak davacıya verilmesine,fazla talebin reddine,
Birleşen—— sayılı dosyası yönünden davanın KISMEN KABULÜNE,
—– geçici işgöremezlik,—- sürekli işgöremezlik tazminatının—— temerrüt tarihi olan — tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı —- alınarak davacıya verilmesine,fazla talebin reddine,
3- Asıl Dava Ve Birleşen Davada Maddi Tazminat Davası Yönünden;
a- Maddi tazminat için alınması gereken karar harcı olan — davalılar ——-müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
b-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 5.474,340 TL vekalet ücretinin davalılar —– alınarak davacıya verilmesine,
c- Davalılar ——vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.13.m deki esaslara göre belirlenen 3.173,09TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
d-Davalı ——kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.13.m deki esaslara göre belirlenen 5.100,00TLvekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
e-Davalı —– yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
f- Davalılar —- tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
g-Davacı tarafından yapılan 510,00TL yargılama giderinin kabul red oranları gözetilerek 469,21 TL’sinin davalılar —— müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
h-Davada adli yardım talebi kabul edilmiş olup, re’sen harcanan —– davanın kabul ve red oranlarına göre —-davalılar—— müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Asıl Davada Manevi Tazminat Davası Yönünden;
a- Manevi tazminat için alınması gereken karar harcı olan — davalı —— tahsili ile hazine adına irad kaydına,
b- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı —– alınarak ile davacıya verilmesine,
c-Davalı—— kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.13.m deki esaslara göre belirlenen 5.100,00 TLvekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalılar vekilinin yokluğunda karar verildi. 03/03/2022