Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1327 E. 2022/370 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1327 Esas
KARAR NO: 2022/370
DAVA :Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ: 12/12/2017
KARAR TARİHİ : 10/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: —kullandığı kreditere — kefaletinin bulunduğunu., kredilerin vadesinde ödenmemesi üzerine —- yevmiye no.lu kat ihtarnamesi gönderildiğini. ihtarnameye rağmen ödeme yapılmadığı için — tarihinde ——- esas sayılı ilamsız icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine duran icra takibine devam edilebilmesi amacıyla işbu davanın açıldığını beyan etmiş; itirazın iptaline ve borçluların icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davalılar vekili. takibe dayanak sözleşmenin genel işlem koşulları taşıdığını. kefaletin yasal şekil şartlarını taşımadığını, el yazısının kefile ait olmadığını, eş rizasının bulunmadığını. Asıl borçluya yapılan başvuru sonuçsuz kalmadan kefile başvurulamayacağını, uygulanan faizin fahiş olduğunu, alacağın likit olmadığını beyan etmiş: davanın reddine ve davacının kötüniyet tazmınatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—–takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalılar aleyhine, —- tarihli genel kredi sözleşmesi” sebebine dayalı —ihtiyati haciz vekalet ücreti,— İhtiyati haciz karar harcı olmak üzere —- toplam alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Davacı ve davalılardan —–ait ticari defter ve dayanak belgeleri —— dosyaya sunulan belgeler üzerinde inceleme yapılarak tarafların tüm iddia ve itirazlarının değerlendirileceği şekilde rapor düzenlenmesi için dosyanın mahkememizce resen seçilen mali müşavir ve bankası bilirkişiden oluşan ——– kişilik bilirkişi heyetine tevdi ile hazırlanan —- tarihli raporda özetle;Davacı banka ile davalı — arasında — tarihinde —- limitli kredi çerçeve sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede diğer davalı —-müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu, asıl borçlunun — —– kaynaklı borcunun bulunduğu, kat ihtarnamesinde asıl alacak tutarı toplamı —- olarak dercedilmiş olup, davalılar tarafından ödeme yapıldığına dair dekont vb. ödeme belgelerinin dosyaya ibraz edilmediği, borçluların adreslerine gönderilen kat ihtarnamelerinin tebliğ edilemediği, buna mukabil. ihtarnamenin. asıl borçlunun sözleşmede beyan ettiği adresine gönderilmiş olması nedeniyle — tarihinde asıl borçlunun temerrüde düştüğü, kefil — sözleşmede adres beyanı bulunmadığı, bu nedenle kefil için temerrüt tarihi — olarak kabul edildiği, detaylarına yukarıda yer verildiği üzere icra takip tarihi itibariyle ulaşılan alacak tutarı:
Asıl Borçlu İçin—–Noter İhtarname Masrafı=—-Toplam
Müteselsil Kefil İçin:—- İhtiyati Haciz Masrafı,——Toplam hesaplandığı, söz konusu tutarlar genel kredi sözleşmesi limiti dahilinde kaldığı için davalıların bu tutarlardan sorumlu oldukları, buna göre icra takip talebinde — alacak talep edildiği dikkate alındığında: Asıl borçlu için — müteselsil kefil için —- fazla alacak talep edildiği kanaatine varıldığı, davalı müteselsil kefilin davalı asıl borçlu şirketin yöneticisi olduğu anlaşıldığından.—– yarınca eş rızasının aranmayacağı; kefalet sözleşmesinin TBK m. 583 ‘teki şekil şartlarını ihtiva ettiği: çekilen kat ihtarnamesine rağmen borcun asıl borçlu tarafından ödenmemiş olması nedeniyle. müteselsil kefile TBK m. 586 uyarınca başvurulabileceği, kullanılan kredi tutarları muayyen olduğu için alacağın likil kabul edilebileceği, talep edilen temerrüt faizi oranının. —– istinaden uygulanabileceği: ticari iş niteliğindeki somut kredi ilişkisinde asıl borçlunun tacir olması sebebiyle basiretli davranmasının beklenebileceği belirtilmiştir.
Davacı vekilinin yeni bilirkişi raporu alınması talebinin kabul edilerek davacı bankanın krediyi kullandıran —– banka kayıtları üzerinde bankacı bilirkişiye HMK 278/4 maddesi uyarınca yerinde inceleme yapma yetkisi vermek suretiyle davacının takip tarih itibariyle davalılardan talep edebileceği alacağının olup olmadığı, varsa tutarının tespiti yönünde rapor düzenlenmesi için dosyanın bankacı bilirkişiye tevdi ile hazırlanan —- tarihli raporda özetle;takip talebinde banka tarafından farklı hesaplama yapıldığının görüldüğü, hangi meblağlar üzerinden hangi günler için ve hangi oranların kullanılarak hesaplama yapıldığının açık olmadığı, yapılan hesaplamalarda da farklılıklar bulunduğu, takip yapılan her bir kalem itibarı ile takipte talep edilen, incelemede tespit edilen tutarlar karşılaştırıldığında, tahsil edilmesi gereken tutarların raporda asıl borçlu ve kefil açısından ayrı ayrı tablo halinde gösterildiği, banka’nın talep yaptığı asıl alacak tutarları ile işbu incelemede tespit edilen asıl alacak tutarının yaklaşık olarak uyumlu olduğu, aradaki farkın kaynağının bulunamadığı, talebe bağlı kalarak, takip tarihi itibarı ile faizler ve fer’ileri dâhil olmak üzere banka alacağının, asıl borçlu’dan toplam — kefil’den toplam —- olduğu, takip tarihinden tahsil edileceği tarihe kadar asıl alacak tutarına hem asıl borçlu hem kefil açısından; ——–oranından temerrüt faizi hesaplanması gerektiği, kefil’in de belirtilen tutarlar kadar borçtan sorumlu bulunduğu belirtilmiştir.
Mevcut bilirkişi yanında bilirkişi — görevlendirilerek tarafların itirazlarının değerlendirileceği şekilde ek rapor alınmasına karar verilmesi ile bilirkişi heyetinden alınan —- tarihli ek raporda özetle;¸
Yapılan bu hesaplamalar şayet sayın mahkeme —– tarihli raporda banka talebi doğrultusunda yapılan hesaplama yerine yargıtay kararları doğrultusunda hesaplama yapılması yönünde karar vermesi halinde geçerli olan hesaplama olduğu,
Davacı banka ile Davalı —- arasında akdedilen kefalet sözleşmesinde, tarih, kefalet limiti ve müteselsil kefil olma hususlarının el yazısıyla yazıldığı ve davalı — ortağı olan —- borcu için kefalet vermesi sebebiyle TBK m. 583 ve 584’teki şartları taşıdığının ifade edilebileceği; TTK m. 7/2 gereğince davalı kefilin ticari bir borca kefil olması sebebiyle kredi borcundan davalı asıl borçlu ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğu ve davacı bankanın asıl borçluyu takip etmeksizin kefilin sorumluluğuna gidebileceği; aksi yöndeki davalı vekilinin kefalet sözleşmesinin geçersizliği yönündeki itirazları ve iddiaları yönünde nihai takdirin Mahkeme de olduğu,
Davalı kefil için, temerrüt faizinin taahhüt veya ödemenin yapılmadığı veya yerine getirilmediği yönündeki ihbarın yapılmasından sonra ihtarnamede verilen sürenin bitiminden itibaren işletilmeye başlayacağı —-
Şayet ——- itirazları nedeniyle, her ne kadar Banka talebindeki asıl alacak tutarının belirlenme şekli olmasa da, —- doğrultusunda hesap yapılması yönünde karar verecek ise; Asıl Borçlu açısından ——– açısından—- Banka alacağının bulunduğu (ki bu tutarlar ihtiyati haciz vekâlet ve karar harcı tutarı hariç olarak hesaplanmıştır),
Takip tarihinden tahsil edileceği tarihe kadar asıl alacak tutarına hem asıl borçlu hem kefil açısından; —- yıllık — oranından, —- oranından temerrüt faizi hesaplanması gerektiği, kefil’in de belirtilen tutarlar kadar borçtan sorumlu bulunduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamına göre;Davanın, davacı ile davalı şirket arasında imzalanan diğer davalının da müteselsil kefi olduğu kredi çerçeve sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatıan icra takibine yapılan itirazın iptali olduğu anlaşıldı.
Hükme ve denetime elverişli olan —- tarihli ek raporda yargıtay kararları doğrultusunda yapılan hesaplama mahkememizce kabul edilerek, raporda yapılan hesaplamaya göre asıl borçlu açısından — kefil açısından — banka alacağı bulunsa da, takip talebinde talep edilen miktarla bağlı kalınarak ve davacının — ihtiyati haciz vekalet ücreti,— İhtiyati haciz karar harcını talepte haklı olduğu mahkememizce kabul edilerek yapılan hesaplamaya eklenerek davanın kısmen kabulüne, davalıların—-Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin; —- İhtiyati haciz vekalet ücreti, — haciz karar harcı olmak üzere toplam — üzerinden devamına, asıl alacağın — takip tarihinden itibaren yıllık — oranında temerrüt faizi ve bunun —- oranında —uygulanmak ve asıl alacağın —- takip tarihinden itibaren yıllık—- oranında temerrüt faizi ve bunun —- uygulanmak suretiyle takibin (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı —- İhtiyati haciz karar harcı olmak üzere toplam —üzerinden devamına, asıl alacağın —takip tarihinden itibaren yıllık — oranında temerrüt faizi ve bunun —- takip tarihinden itibaren yıllık — oranında temerrüt faizi ve bunun —- uygulanmak suretiyle) devamına,bakiye talebin reddine, alacak likit olmakla hüküm altına alınan —-oranında inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili (davalı —- %20’si oranında inkar tazminatından sınırlı sorumlu olması kaydıyla) ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Duruşmanın dosya yoğunluğu nedeniyle uzamasından dolayı gerekçeli kararın bilahare yazılmasına;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalıların —–Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin;
—- asıl alacak,
— işlemiş faiz,
— –
—- İhtiyati haciz vekalet ücreti
— İhtiyati haciz karar harcı olmak üzere
+————————————————
Toplam — üzerinden devamına, asıl alacağın— takip tarihinden itibaren yıllık — oranında temerrüt faizi ve bunun — uygulanmak ve asıl alacağın — takip tarihinden itibaren yıllık — oranında temerrüt faizi ve bunun —- oranında — uygulanmak suretiyle takibin (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı — asıl alacak, — İhtiyati haciz vekalet ücreti, — İhtiyati haciz karar harcı olmak üzere toplam — üzerinden devamına, asıl alacağın — takip tarihinden itibaren yıllık — oranında temerrüt faizi ve bunun —uygulanmak ve asıl alacağın —takip tarihinden itibaren yıllık — oranında temerrüt faizi ve bunun —–uygulanmak suretiyle) devamına,bakiye talebin reddine,
—– %20 si oranında inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili (davalı —- %20’si oranında inkar tazminatından sınırlı sorumlu olması kaydıyla) ile davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 4.380,43TL harcın davalı taraflardan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 297,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.400,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 3.697,50TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 3.622,03TL’sinin davalı — tahsili ile ( davalı —– sınırlı sorumlu olması kaydıyla) davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.136,35 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 5.939,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/05/2022