Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1313 E. 2022/896 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1313 Esas
KARAR NO: 2022/896
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2017
KARAR TARİHİ: 08/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacının —— toplu taşıma hizmeti veren bir şirket olduğunu, müvekkil Şirketin —- numaralı ve —— numaralı araçlarla —- yaptığını, Davalı ——-sahiplerinin belli bir düzen içinde hareketlerini ve —– sahipleri arasındaki bağlantıyı kolaylaştırmak ve havuz kurarak ücret konusunda haklı dağıtım sağlayan bir kuruluş olduğunu, — otobüslerde kullanılan—- sisteminin —-tarafından organize edildiğini, otobüslerin taşıdığı yolcu sayısının bu şirket tarafından kayıt altına alındığını, Müvekkil şirketinde —– yaptığını, davacının davalının avantajlarından yararlanmak ve havuz sisteminden faydalanmak amacıyla davalı işletmeye girdiğini ve ortak çalışan araç sahiplerinin uyması gereken kural ve şartlarla alakalı taahhütnameyi imzaladığını, Davalının giriş ücreti olarak ——başıma aylık —- aidat aldığını ve müvekkil şirketin —- Aracı olduğu için müvekkil şirketten her ay —- Aidat Kesintisi yaptığını, davalının her ay iki dönem olarak toplanan paraları, ilk dönemden belediyenin yapmış olduğu kesintiler kesildikten sonra kalanını, ikinci dönemden de davalı işletmenin aidat ve diğer kesintileri yapıldıktan sonra, —- düşen payın otobüs sahiplerine hesaplarına yatırmakta olduğunu, ayrıca her ayın sonunda mavi aylık abonman ücretlerinin havuzda toplanıp otobüs sahiplerine payları – karşılığının gönderildiği, davalı derneğin işletmesi tarafından otobüs sahiplerine her dönem itibarıyla ne kadar servis yaptığını, servis başına düşen geliri, —– topladığı geliri, yapılan kesintileri ve—— sahiplerine gönderilecek paraları gösterir tabloların gönderilmekte olduğunu, bu tablolardan müvekkil şirkete gönderilen ücretlerin görüleceğini, her ay sonunda davalı derneğin işletmesi tarafından ——sahiplerine ne kadar fatura kesileceğinin bildirilip, —-sahiplerinin buna göre faturalarını kestiğini, davacı şirkette söz konusu iktisadi işletmeye dâhil olduktan sonra davalı tarafından kendisine bildirilen fiyatlar üzerinden düzenlediği faturaları ticari defterlerine kayıt ettiğini ve buna göre de Vergi Ödemelerinin yapıldığını, Ancak davacının hesaplar üzerinde yapmış olduğu inceleme sonucunda, davalının müvekkile her ay göndermiş olduğu paralar ile müvekkile kestiği faturalar arasında fark olduğunun ortaya çıktığını, davalı tarafın davacıya ödemediği paralar içinde müvekkile fazladan fatura kestirdiğini, müvekkilin baştan bu yana kestiği faturaları incelediğinde müvekkilin davalı taraftan bakiye —– alacağının kaldığını anlaşılmakta olduğunu, davalı tarafından söz konusu bakiye alacağının davacıya ödemediği için müvekkil tarafından, davalı aleyhine, ——icra takibini başlattığını, davalının başlatılan ilamsız takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, tarafların defter ve belgeleri incelendiğinde, davalının davacıya borçlu olduğunun ortaya çıkacağını, davalının itirazında, tebliğ edilen C/H’ ta yer alan bakiye borç hiç yokmuş gibi itirazda bulunduğunu, alacaklarının likit olduğunu iddia ederek, davalı yanın vaki itirazının iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, fazlaya dair her türlü talep ve haklarının saklı kalmasına, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı yanın dava dilekçesindeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davalının ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde gerçeklerin ortaya çıkacağını, davalı iktisadi işletmede —- 7 yıl süre ile başkanlık yaptığını, daha sonra yapılan genel kurulda —— başkan olduğunu, ancak, —- iktisadi işletmeye ait tüm belge ve evrakları —– teslim etmediğini, bu nedenle hakkında açılan —–sayılı davada ——- suçunun sabit bulunduğunu, davacı yanın her ne kadar iktisadi işletmeye üye gibi gözükse de ödeme ve ceza sistemlerinin şu şekilde ilerlediğini; davalı iktisadi işletmenin,– ödemiş olduğu hakedişleri alıp, kendi bünyesinde üye olan kişi ve kurumlara dağıttığını, ancak, bu hakedişleri ——- tarafından kesilen cezalar ve müvekkil iktisadi işletmenin aldığı kararlar doğrultusunda kesilen yolcu ve çalışma düzeni cezaları düşüldükten sonra kalanını dağıttığını, —-başkanlıklarından sonra —– başkan seçildiğini, —- dönemine ait tüm evrak ve cezalara ilişkin faturalar ve belgelerin dilekçe ekinde sunulduğunu, —-döneminde performansa dayalı cezaların kaldırıldığını, davalı iktisadi işletmenin —- anlaştığını ve 3 yıl süre ile üyelerinin bankaya bağlı kalmaları şartıyla promosyon aldığını, bunu üyelerine dağıttığını, davacı yanın kendi isteği ile ayrıldığı için —- iade alındığını, davacının tartışma nedeniyle —- cihazlarını kırdığını, bu nedenle de davalının kırılan ——— cihaz bedellerini kestiğini, davalı iktisadi işletmenin ticari defterleri incelendiğinde, davacının değil davalının —– alacaklı olduğunun görüleceğini, davacının hakedişleri için 3. şahıslara havale edilmesi hususunda talimat verdiğini, bu talimatların da dilekçe ekinde dosyaya sunulduğunu, davalı iktisadi işletme tarafından takibe yapılan itirazın haklı ve hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davacı şirket üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava; —— plakalı araçların akbil vs alacağından kaynaklı cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Davaya konu—– sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı şirket, davalı takip borçlusu işletme aleyhine, —————Asıl alacağın, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %69 Yasal faizi ile birlikte tahsili için icra takibine başvurduğu, ödeme emrine ilişkin tebligat parçasının dosya içeriğinde yer almadığı, ancak icra dosyasının—– Tarihinde açıldığı davalının itiraz dilekçesinin de —– Tarihinde verilmiş olması nedeniyle itirazın 7 günlük yasal süresi içinde yapıldığı, takip borçlusu davalı işletme vekilinin itiraz dilekçesinde; müvekkilinin alacaklı görülen tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, zira müvekkil ile aralarında herhangi bir ticari ilişki ve sözleşme dahi bulunmadığını, bu nedenle takibe konu alacağın bulunmasının mümkün olmayacağını beyanla, ödeme emrine konu borca, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına itiraz ederek takibin durdurulmasını talep etmişlerdir.
Mahkememiz —– celse ön inceleme duruşmasında; tarafların tacir olup delil olarak ticari deftere dayanıldığından her iki tarafın taraflar arasındaki ilişkinin başladığı—– yıllarına ait tüm yasal ticari defterleri ve defterlerin bu uyuşmazlığa ilişkin dayanak kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir.
Dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, ——- tarihli raporda özetle; tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelendiği, ticari defter ve kayıtların karşılaştırıldığı, anlaşmazlığın davacı şirket tarafından davalı işletme adına düzenlenen aylık taşıma hakediş fatura kayıtlarında, davacı Aleyhine — farklılık mevcut olduğu;—– tutarlı olmak üzere toplam —— tutarlı hakediş faturalarının davacı şirket aleyhine olacak şekilde davalı işletme kayıtlarında yer almadıkları tespit edilmiş olup, bunlara ilişkin müstenidatların dosyaya sunulması, gerekirse —– davacıya ait aylık hakedişlerin dosyaya celbi—- yılından devir gelen ve davacı lehine olduğu tespit edilen —–devir farklılığının teşpiti için tarafların—-yılı ticari defter ve kayıtları ile dayanaklarının dosyaya sunulması, davalı yanca davacıya gerçekleştirilen banka ödemeleri ile ilgili banka ekstrelerinin ve/veya makbuz, dekont vb. müstenidatların dosyaya celbi halinde taraflar arasındaki borç/alacak ilişkisinin değerlendirilebileceği ve denetime elverişli ek rapor hazırlanabileceği belirtilmiştir.
Dosya mali müşavir yanında hesap uzmanı görevlendirilerek yeniden rapor hazırlanması için bilirkişilere tevdi olunmuş, tanzim olunan —– tarihli heyet raporunda özetle; tarafların karşılıklı defter kayıtlarının birbirini çürütmesi sebebiyle ticari defterlerin delil niteliğinden faydalanmanın mümkün olmadığı, davalının dava dışı üçüncü kişi ——- davalı hesabına aldığı ödemeleri eksik olarak davacıya aktardığı, davalının aidat kesintisi yönünden hakkının bulunduğunun davacının kabulünde bulunduğu, aidat olarak kesilmesi mümkün olan miktarın mahsubu ile eksik yapılan ödemenin —- olduğu, davalı tarafından —-sayılı takibine yapılan itirazın bu miktar üzerinden iptalinin mümkün olduğu, icra inkar tazminatına yönelik olarak takdirin mahkemeye ait olduğunu beyan ve mütalaa etmiştir.
Mahkememizin —— tarihli duruşma ara kararı ile; davanın itirazın iptali davası olup, ek raporun dava tarihi esas alınarak hazırlandığı anlaşılarak icra takip tarihinin esas alınarak taraf beyanları değerlendirilerek yeniden ek rapor hazırlanmasi için hesap uzmanından rapor alınmasına karar verilmiştir.
Ek raporda özetle, kök rapordan ayrılmayı gerektirir bir durum bulunmadığı, ancak raporda dava tarihi itibariyle hesaplama yapıldığı için —- fark tespit edildiği, takip tarihi itibariyle —- mayıs ayına kadar —— tahakkuk miktarının —-bankaya yatan miktarın ise —- olması ile aradaki farkın —- olduğu, davacının her bir araç için aylık —davalıya ödemesi gerektiğinden —– borcu bulunduğu, takip tarihi itibariyle alacak miktarının —– olduğu tespit edilmiştir.
Dosya kapsamında tespiti yapılan tarafların ticari defterleri, ödeme belgeleri, bilimsel verilere dayalı, denetime ve hükme elverişli bilirkişi raporları ile tüm deliller incelendiğinde;
Davacı —— aleyhine —– bedelli takip talebinde bulunduğu, davalının takibe itiraz etmesi ile takibin durduğu, dosya arasında bulunan faturalar, ödeme belgeleri ve ticari defterlerden takip tarihi itibariyle davacının ——— alacağının bulunduğunun tespit olunduğu, ancak davacının sahibi olduğu iki aracın aidat bedeli nedeniyle davalıya —– borcunun bulunduğu, böylece takip tarihi itibariyle takibin —— ile yerinde olduğu, bu miktar üzerinden davalının yapmış olduğu takibe itirazın iptali gerektiği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, ancak takip tarihi itibariyle alacağın kesin bir şekilde belirlenebilir olmadığı kanaatiyle icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıda gösterildiği şekilde karar verilmiştir.
HÜ K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının —— sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 37.386,04 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranında yasal faiz işletilmesine, fazlaya dair taleplerinin reddine
2-Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 2.553,84 TL karar harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.069,76 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.484,08 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 1,069,76 TL peşin nispi harç ile 31,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.101,16 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 174,60 TL tebligat, posta ve müzekkere gideri, 1.400,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.574,60 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 664,61 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluklarında verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2022