Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1310 E. 2019/1014 K. 15.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2017/1310 Esas
KARAR NO: 2019/1014
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 06/12/2017
KARAR TARİHİ: 15/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle:Davalıların, müvekkile olan borcunu ödememesi üzerine, davalı borçlular aleyhine, İstanbul Anadolu 20. İcra Dairesinin ——E. Sayılı takip dosyasından genel haciz yolu ile icra takibine geçilmiş, Davalı-borçlu müvekkile olan borcunu ödemediği gibi —- tarihinde iddaa edilen alacak konusunda carilerinde hiçbir borç gözükmediğinden bahisle takibe, borca, faize ve ferilerine itiraz etmesi üzerine açılan takip durmuş olduğunu, Davalı borçlunun borca itirazı kötü niyetli ve borcu ödememek gayesi ile yapılmış bir itiraz olduğunu, Borçlu tarafın iddiaları ve itirazının taraflarınca kabulü mümkün olmadığını, davalı iş sağlığı ve güvenliği kanunu kapsamında zorunlu olarak aldığı sağlık ve güvenlik riskleri ile ilgili eğitimi hizmetini tüm çalışanlarının almaması gerektiği bahisiyle borca itiraz etmiş olduğunu, müvekkil tarafından gerçekleştirilen hizmet karşılığı ödenmesi gereken bedel davalı tarafından ödenmemiş olduğunu, davalı aldığı hizmeti kabul edip tüm çalışanlarına uygulanmaması gerektiği bâhisiyle borcunu ödememekte olduğunu, Davalı kurum 6331 sayılı iş güvenliği kanunu 17.md. gereği yapı inşaat işleri sınıfında bulunduğu için kanunen çok tehlikeli işyeri sınıfında bulunmakta olduğunu, Bu nedenle ———- kayıtlı bulunan tüm çalışanlarının bu eğitimi alma zorunluluğu bulunmakta olduğunu, davalı bu madde hükmü aksine ofiste çalıştığı iddiasıyla bazı çalışanlarının aldığı ücreti ödemek istememekte olduğunu” beyan ederek —-TL alacağın takip tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsili için davalı (borçlu) haksız itirazının iptali ve takibin takip talebinde yazılı olan koşullarla devamına, Alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalı-borçludan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket cevap dilekçesinde özetle; ——–firmaya hiç bir borcu olmadığını, asıl inşaatın sahibi/yüklenici firma ———-adresinde bulunan —- olarak inşaatın bir alt taşaronu olduklarını, asıl muhatap —- olduğunu, inşaat süresince —– olarak bir kişi görevlendirildiğini, harcamalar sırasında gelen faturalarda gözden kaçırarak faturalar işlenmiş ve ödemeler yapılmış olduğunu, durumu, ———-İnşaatında işin —- yılında sona ermiş olduğunu, hesapları incelerken ——- Ödemeler yaptıklarını fark edip şirketi uyardıklarını, şantiye ite ilgisi olmayan bürodaki kişilerin (sekreter, ofisboy, muhasebe, mimar vb.) şantiye kapsamına alındığını gördüklerini, hizmetin yapılması ile ilgili ——— tarafından sağlık kontrolü dahil çeşitli hizmetlerin yapılması gerekmekte olduğunu, bu hizmet sonunda eksik kişileri raporlamak zorunda olduğunu,—– muhasebesi ile görüşüldüğünde aynı işle ilgili —– aynı şekilde fatura kesildiğini öğrendiklerini, çifte fatura kesilmiş olduğunu, kendileri ile görüşüp en azından kalan kısımla ilgili olarak —- tarafından — TL lik —— taraflarına iş yaparak fatura kesilerek carinin kapanması ile ilgili antat kalındığını, faturalar işlenmiş olduğunu, —- da vergi dairesine bs formu verilmiş olduğunu” beyan ederek gerekli işlemlerin yapılmasını talep etmiş oldukları belirlenmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Davaya konu İstanbul Anadolu 20. İcra Müdürlüğünün —— sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine takip talebine – fatura no:- -TL ,—— TL—- TL,—–TL—- TL,— TL,-TL,-TL- adet fatura ‘borcun sebebi gösterilerek -TL asıl alacak ,- TL işlemiş faiz olmak üzere toplam —-TL’nin tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir—- tarafından hazırlanan raporda;Davacı tarafın ——-yılları yasal defterlerinin birbirini doğruladığı,kanunlara uygun şekilde tutulduğu,tüm ticari defterlerinin eksiksiz ve usulüne uyguın olarak tutulduğu,defterlerin açılış ve yevmiye defterinin kapanış onaylarının yapılmış olduğu nazara alındığında davacı tarafın ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu,davacının yasal defter kayıtlarına göre davalı tarafın — takip tarihi itibariyle —- TL borçlu olduğunun belirlendiğini davacı tarafça tanzim edilen faturalar ve davalı ödemelerinin davacı tarafın sahibi lehine delil niteliği bulunan yasal defterlerinde aynen kayıtlı bulunduğudavalı defterin inceleme gününde defter ve belge ibraz etmediğini bildirmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre;Dava fatura alacağından kaynaklı başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının —–zorunlu olarak —– ile ilgili eğitim hizmetini aldığını ve davalının tüm personeline hizmetin verildiğini ve gerçekleştirilen hizmet karşılığı ödenmesi gereken bedelin davalı tarafça ödenmediğini belirterek — TLasıl alacak,- TLişlemiş faiz takibe konulsa da,davacı vekilince —– tarihli dilekçesinde takibe kadar işlemiş faiz taleplerinin bulunmadığını bildirmiştir.
Davalı şirket ise cevap dilekçesinde asıl inşaatın sahibinin —– olup kendilerinin alt taşeron olduklarını,inşaat süresince——–olarak bir kişinin görevlendirildiğini, davacı ile görüşmede — ait olan—kişinin önemli olmadığını, ücret alınmayacağının belirtildiğini, harcamalar sırasında faturaların gözden kaçtığından işlendiğini ve ödemelerin yapıldığı ayrıca davacıya iş yaparak fatura kesildiği,—- yılında vergi dairesine BS formu verildiği belirtilmişitir.
Hükme ve denetime tabi olan bilirkişi raporunda davacı tarafça tanzim edilen, icra takibine konulan ve dava konusu edilen faturaların ve davalı ödemelerinin davacı tarafın sahibi lehine delil niteliği bulunan yasal defterlerinde kayıtlı olduğu ayrıca davalı tarafça dosya içerisine sunulan hesap ekstresinde davacı tarafça davalı adına tanzim edilen tüm faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu bildirilmiştir. Davalı tarafın, davacı tarafça adına düzenlenen hizmet faturalarına itiraz etmemesi sebebiyle faturaların kapsamı ve parasal değeri bakımından içerikleri davalıyı bağlayacaktır.Ayrıca davalı şirketin hizmet alımına ilişkin düzenlenen faturaların iadesine veya bedellerini ödediğine ilişkin ispatlayıcı delil de dosyaya sunmamıştır ve davalı tarafa yapılan ihtara rağmen defterlerini de incelemeye sunmamıştır.Davalı cevap dilekçesinde davacıya iş yaparak fatura kesildiğini ve carinin kapanması ile ilgili antat kalındığını ve —- yılında vergi dairesine BS formu verildiği belirtmiş olsa da bu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olmaması ve davalı tarafça davacı adına tanzim edilen — numaralı ve —numaralı —–TL lik fatura içeriği hizmetlerin davalı tarafça davacı tarafa verildiğine ilişkin dosya içeriğinde ispatlayıcı bir delil yoktur.
Davalı taraf her ne kadar davacının sunduğu hizmetten davalı personellerinden gerçekte bir kişinin yararlandığını, harcamalar sırasında gelen faturaların gözden kaçırarak faturaların işlendiğini ve ödemeler yapılmış olduğunu ve sonra davacı tarafa iş yaparak carinin kapatıldığını iddia etse de tacir olarak basiretli davranması gereken davalının,—- tarihinde davacı tarafla imza altına aldığı ——alacak personel sayısının yer almaması , davacı tarafça gönderilen hizmet faturalarına itiraz etmemesi ve dosyaya sunduğu hesap ekstresinden tüm faturaların davalı defterlerinde aynen kayıtlı olması ve bu hususun davalı tarafça kabul edildiği ayrıca defterlerini incelemeye sunmaması karşısında davacının takibe koyduğu ve davaya konu alacağının varlığının kabulü ile davanın kabulüne,davalının itirazının iptaline ,takibin aynen devamına ,alacağın likit olması karşısında hükmedilen tutarın %20 si oranında inkar tazminatının davacıya ödenmesine aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul Anadolu 20.İcra Müdürlüğünün —— sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin —— TL.asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
2-Hükmedilen tutarın %20’si oranında 1.910,53 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 652,54 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40 TL peşin harç, 70,37 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 101,77 TL harcın mahsubu ile bakiye 550,77 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan toplam 101,77 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 36,00 TL ilk masraf, 169,00 TL tebligat, müzekkere gideri, 450,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 655,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/10/2019