Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1300 E. 2019/222 K. 28.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1133 Esas
KARAR NO : 2019/337

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 27/09/2018
KARAR TARİHİ : 02/04/2019

Dosya mahkememize İstanbul Anadolu——–.Tüketici Mahkemesinin —- esas, —– Görevsizlik Kararı ile mahkememize tevzi olduğu, mahkememizin —-esasına kaydının yapılmış olduğu, davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmaya ait —— plakalı araç hakkında, ———– tünelinden ücret ödenmeden geçildiği iddiasıyla idari para cezasına hükmedildiğini, davalı şirketin sistemsel eksikliği sebebiyle mağduriyetin söz konusu olduğunu, idari para cezasına konu geçişlerin hiçbirinde müvekkili firmaya herhangi bir uyarı mesajının gelmediğini, davalı şirket herhangi bir uyarıda bulunsaydı ödenmesi gereken tutarın 75,20 TL olacağını, ilk ceza işletilen 29/01/2018 tarihinden tebliğ tarihi olan 30/04/2018 tarihine kadar herhangi bir şekilde bildirimde bulunmaması üzerine bu tutarın 750,00 TL ‘ye ulaştığını geçiş hizmet bedeli ve buna ilişkin cezalı tutar bir araya geldiğinde bu bedelin 827,20 TL olduğunu, işletmenin haber vermemesinin manidar ve kötü niyetli olduğunu ve şüphe uyandırıcı bir nitelikte bulunduğunu, müvekkiline düzenlenen 30/04/2018 tebliğ tarihli ve bila sayılı idari para cezasının iptaline karar verilmesini yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu para cezalarının idari para cezası niteliğinde olmaması sebebiyle davanın hatalı talep ile ikame edildiğinin davanın usulden reddini, davacı şirketin avrasya tünelinden 8 kez ihlalli geçişte bulunması neticesinde ihlalli geçişlerin yapıldığı tarih itibari ile yürürlükte bulunan 6001 sayılı kanun’un 30/5. Maddesi uyarınca 1.672,00 TL borçlanmasında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmaması sebebiyle davanın esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, davalı tarafından davacı şirkete tebliğ olunan idari para cezasına karşı itirazına ilişkindir.
Davacı vekilinin 19/03/2019 tarihli dilekçesi ile davanın konusuz kaldığını, davadan vazgeçtiklerine ilişkin feragat dilekçesini mahkememize sunmuştur.
Davalı vekilince 02/04/2019 tarihli dilekçesi ile yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin olduğunu beyan etmiştir.
Davacı vekilinin dosyaya sunmuş olduğu vekaletnamede davadan feragat etme yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davadan feragat HMK’nın 307. ve 311. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. HMK 307. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Her ne kadar davacı vekili yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olduğunu beyan etmiş olsa da dava feragatle sonuçlandığından davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Dava açılırken harç alınmadığı anlaşıldığından 44,40 TL başvurma harcı, 14,80 TL nisbi harç olmak üzere toplam 59,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafında yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflar hakkında vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.