Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1289 E. 2018/862 K. 22.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1289 Esas
KARAR NO : 2018/862

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2017
KARAR TARİHİ : 22/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine İstanbul Anadolu —————–. İcra Müdürlüğünün 2017/25477 E. sayılı dosyası ile faturaya dayalı takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, taraflar arasında elektrik enerjisi satış sözleşmesinin yapıldığını, buna bağlı olarak davalının elektrik kullandığını, 20/02/2017 vade tarihli fatura bedeli 2.193,59 TL vc ———- vade tarihli 1.839,50 TL borçlarını ödemediğini ve inkar ederek borca itiraz etliğini belirterek; davalının icra takibe yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı cevap dilekçesinde özetle; dava konusu iddia edilen elektrik bedelinin faizi ile birlikte 4.268,07 TL olduğunu, yapılan takibe itiraz ettiğini, davacının elektrik kullanım bedelinin hesaplanmasında fahiş ve söyleşmeye aykırı olarak hesapladığından dolayı söyleşmenin feshedildiğini belirterek; davanın reddine, itirazın iptaline karar verilmesini beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; …nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu ———-İcra Müdürlüğünün 2017/25477 sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine 2.193,59 TL asıl alacak, 223,13 TL İşlemiş faiz, 1.839,50 TL asıl alacak, 11,85 TL İşlemiş faiz olmak üzere toplam 4.268,07 TL’nin tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Davacı şirketten abonelik sözleşmesi, faturalar ve aboneliğe ilişkin kayıtlar celbedilmiştir.
Elektrik Mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; davalının, 2017-01 döneminde kullandığı elektrik enerjisinin bedeli 2.193,59 TL hesaplandığı, davalının sözü geçen bedeli ödediğine ilişkin dekont veya makbuz ibraz etmediği, davacının sözleşmede yer alan şartlara ve esaslara uygun olarak taahhütlerini yerine getirdiği halde, davalı sözleşme bitiş tarihinden önce tek taraflı olarak sözleşmeyi feshettiğinden davacıya 1.839,50TL ceza bedeli ödemesi gerektiği, tahakkuk ettirilen ceza bedelinin, herhangi bir teslim veya hizmetin karşılığını teşkil etmediğinden icra takip tarihi kadar gecikme zammı ve K.DV uygulanmasının söz konusu olmadığı, davacıya verilen enerji bedeli (Gecikme zammı ve KDV dahil) 2.408,66 TL, ceza bedeli 1.839,50 TL olmak üzere toplam davacının alacağının 4.248,16 TL olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı davacının piyasa değerinin % 10 altında fatura kesmesi gerekirken % 10 oranında üzerinde fatura düzenlediğini, takibin iptalini talep ettiğini beyan etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; taraflar arasında akdedilen elektrik abonelik sözleşmesi uyarınca davacının davalıya elektrik hizmeti verdiği, ancak davalının almış olduğu hizmete ilişkin olarak düzenlenen fatura bedelini ödemediği, faturanın fahiş olarak düzenlendiğini iddia ettiği, taraflar arasında 29.08.2013 tarihinde 24 ay süreyle elektrik eneıjisi satış sözleşmesi yapılmış olup, taraflardan herhangi birisi sözleşme bitim tarihinden 60 takvim günü öncesine kadar sözleşmenin feshedileceğine dair yazılı bildirimde bulunmadığı sürece iş bu sözleşme aynı şanlarla birer yıl sürelerle kendiliğinden uzatılmış olacağı ve aktif enerji birim satış fiyatından yapılacağının taahhüt edildiği, davalının kullandığı elektrik enerji bedellerine ilişkin tahakkukların EPDK’nın Elektrik Tarifelerindeki Tek Terimli Tek Zamanlı Ticaret abone grubu aktif eneıji birim fiyatından % 6 indirim üzerinden yapıldığı, davalı, 31/12/2016-31.01.2017 tarihleri arasında 5734,15 KWH elektrik enerjisi tükettiği, tüketime ilişkin elektrik enerji bedelini hesapladığı, hesaplama sonucu fatura bedelinin 2.267,11 TL olması gerektiği, takipte bu bedelin 2.193,59 TL olarak belirtilmesi sebebiyle taleple bağlı kalınarak 2.193,59 TL’den sorumlu olacağı, taraflar arasında yapılan sözleşmenin 9,3.Maddesinde; “Satıcı’nın sözleşmede yer şartlara ve esaslara uygun olarak taahhütlerini yerine getirememesi halinde, alıcı sözler tek taraflı olarak fesih edebilir, Şayet, işbu sözleşme hitam tarihinden önce belirtilen ve işbu sözleşme madde 5.4’de belirtilen şartlar dışında bir sebep gösterilerek alıcı tarafından tek taraflı olarak fesihedilirse, aha satıcıya son iki aylık elektrik fatura bedelleri topl ceza bedeli olarak ödeyeceğim Kabul ve taahhüt eder ” hükmü gereğince davacının sözleşmede yer alan şartlara ve esaslara uygun olarak taahhütlerini yerine getirmediğine ilişkin somut bilgi ve belge söz konusu olmadığı halde sözleşme tarihinden önce davalı tarafından tek taraflı olarak feshedildiği, bu nedenle, davalının cezai şartı ödemesi gerektiği, bilirkişi tarafından bu bedellerin hesaplandığı, 2.193,59 TL fatura alacağının bulunduğu, bu fatura alacağına 215,07 TL işlemiş faiz işletilmiş olması gerektiği, yine ceza bedeli olarak 1.839,50 TL kabul edildiği, tahakkuk ettirilen ceza bedelinin, herhangi bir teslim veya hizmetin karşılığını teşkil etmediğinden icra takip tarihi kadar gecikme zammı ve K.DV uygulanmasının söz konusu olmadığı, bu nedenle vakiye talebin reddine karar verildiği, mahkememizce denetime açık bulunan raporun hükme esas alındığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, alacak faturaya dayalı olup likit olduğundan %20 icra inkar tazminatına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul Anadolu ——–.İcra Müdürlüğünün 2017/25477 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının 2.193,59 TL asıl alacak, 215,07 TL işlemiş faiz, 1.839,50 TL ceza bedeli olmak üzere toplam 4.248,16 TL üzerinden iptali ile takibin 2.193,59 TL asıl alacak, 215,07 TL işlemiş faiz, 1.839,50 TL ceza bedeli olmak üzere toplam 4.248,16 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 16,80 oranında faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 4.248,16 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 290,19 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 72,89 TL harcın mahsubu ile bakiye 217,30 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 31,40 TL başvuru, 72,89 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 104,29 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 115,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 500,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 615,50 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 612,63 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —– deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.