Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1277 E. 2020/248 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1277 Esas
KARAR NO: 2020/248
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 28/11/2017
KARAR TARİHİ: 16/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında ————- tarihinde ——–yapıldığını, sözleşmeye göre davacı şirketin kentine ait araçlar ile davalı şirketin belirttiği ———- adresinden boşaltma gümrüğü olan ——- çekirdek nakliye edeceğini ve bunun karşılığında davalının —– ücreti ödeyeceğini, davacı şirketin sözleşme ile yükümlendiğini yerine getirdiğini, ancak buna karşılık davalı şirketin sözleşmede belirtilen ve kendisine fatura edilen ——– tutarındaki edimini yerine getirmediğini, bu durum üzerine alacağın tahsili amacı ile davalı şirket aleyhine ——— İcra dairesinin ———- esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu iddia ederek davalının haksız itirazının iptali ile takibin ticari faiz işletilerek devamına, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı mahkumiyetine hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı, usulüne uygun davetiyet tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
——İcra Müdürlüğünün —— sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam ——– alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanarak bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi —— tarafından hazırlanan raporda özetle;Davacı şirketin —–yılı ticari defterlerinden ————elektronik ortamda tutulmuş oldukları,elektronik defterlerin hesap döneminin ilk ayı ve son ayının beratlarının alınmış olduğu,söz konusu beratların açılış ve kapanış onayı olarak kabul edilmesi gerektiği,elektronik defter ve beratlarının Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu kapsamında geçerli Kanuni Defter olarak kabul edilmesi gerektiği,VUK md.215-219 md. İle Muhasebe sistemi Uygulama Genel Tebliğlerine uygun ve dayanak belgeleriyle uyum içinde oldukları ve defterlerin birbirini teyit ettikleri ,davacı şirketin davanın dayandığı takipte,takibine devam edebileceği asıl alacağının ——- olabileceği, davacının ———- farkı faturasından kaynaklanan asıl alacak talebinin ve ve işlemiş faiz talebinin takdirinin mahkemeye ait olacağı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu, tüm dosya kapsamına göre;Davanın, davacı tarafından davalıya nakliye hizmeti karşılığında düzenlenen faturalar nedeniyle alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, dava konusu ihtilafın takip konusu yapılan faturalardan kaynaklı olarak davacı şirketin davalı şirketten alacaklı olup olmadığı varsa alacağın miktarı hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
Dava dilekçesinde delil olarak sunulan davalı şirketin antetinin yer aldığı ,—– tarihli —–başlıklı belgede yükleme tarihinin —- olduğu ,yükleme yeri olarak belirlenmiş ————- adresine yük cinsi ——–olan Emtianın taşınması ve —- tarihinde boşaltması için ——- taşıma bedelinin yazılı olduğu,imza bölümünde davalı şirketin ve davacı şirketin kaşe ve imzasının bulunmadığı görülmüştür.
Bilirkişi raporunda ,davacı şirketçe davalı şirket adına — düzenleme tarihli, ——- nolu ——–içerikli ——– bedelli navlun faturası ile,—– düzenleme tarihli,—–nolu —— içerikli, —— olmak üzere toplam tutarı———- adet ——— hizmet faturalarının düzenlenerek, davacı şirketin ticari defterlerinde davalı şirket adına borç kayıtlarının yapılmış olduğu,davacı şirketin bilirkişice incelenen ticari defterlerinde VUK gereği —- cinsinden kayıt altına alınan bu faturalardan kaynaklı olarak davacı şirketin davalı şirketten ———–alacaklı durumda bulunduğu ve bu faturalara ilişkin olarak davalı şirketten yapılmış herhangi bir tahsilat kaydının ticari defter kayıtlarında yer almadığı ,davalı şirket —– yılı BA formunda davacı şirketçe adına düzenlenmiş —– bedelli ———–karşılığı tutar olan —– üzerinden davacı şirketten mal hizmet alımı olarak BA formu aracılığıyla ———–beyan ettiği,miktar olarak ——-faturanın ———- altıda kalmış olması nedeniyle beyan konusu edilmediği tespit edilmiştir.
Dava İİK 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davası olup ispat yükü davacı üzerindedir.Davalı şirket cevap dilekçesi vermemiş olmakla davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiştir.Ayrıca davalı takip dosyasında ödeme emrine itirazında borcunun bulunmadığını iddia etmiştir.Mahkememizce gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte görülerek hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı şirketin——- bedelli faturayı ——– BA beyannamesi ile beyan ettiğinin tespiti üzerine mahkememizce davacının alacağını bu miktar üzerinden ispat etmiş olduğu kabul edilmiştir. Davacının alacağını dayandırdığı —— bedelli —— içerikli fatura her ne kadar davacı defterlerinde kayıtlı olsa da davalının defterlerini sunmaması sebebiyle davalının defterlerinde kayıtlı olup olmadığı tespit edilemediği gibi miktar olarak ——– altında kalması sebebiyle BA beyannamesi ile bildirilemeyeceği için BA beyannamesinde de tespit edilememiş olup ayrıca navlun farkı talebine ilişkin taraflar arasında yazılı sözleşme veya uygulama bulunmadığı görülmekle ,davacının ——– bedelli fatura alacağı mahkememizce ispat edilememiş kabul edilmiştir.Alacağa ilişkin olarak takip öncesinde davalı şirkete keşide edilmiş temerrüt ihtarı bulunmadığından işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı kabul edilerek, alacak faturaya dayalı alacak olup likit olduğundan davacı lehine hüküm altına alınan —– takip tarihinde karşılığı olan ——- % 20’si oranında inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının ——- İcra müdürülüğünün —-esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —- asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca faiz işletilmesine, bakiye talebinin reddine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan —– takip tarihinde karşılığı olan —– %20 si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 818,27 TL karar harcından başlangıçta yatırılan 236,78 TL harcın mahsubu ile 581,49 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 236,78 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 36,00 TL ilk dava masrafı, 94,05 TL tebligat ve müzekkere gideri ve 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 730,05 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre(%86 kabul) 630,73 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, 99,32 TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı asilin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/06/2020