Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1255 E. 2019/1275 K. 18.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/422
KARAR NO: 2019/1281
DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 03/04/2018
KARAR TARİHİ: 18/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili bankadan sevk sonrası reeskont kredisi kullandığını, davalı tarafa gönderilen ihtarnameye rağmen borcun ödenmediğini, bu nedenle davalı hakkında İstanbul Anadolu -.İcra Müdürlüğünün – esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibine girişildiğini, davalının takibe haksız yere itiraz ettiğini, icra takibinin başlatıldığı – tarihi itibariyle davalı borcunun – Euro olup, takip sonrasında müvekkili lehine – tarafından –tarafından- tarafından – Euro tutarında olmak üzere toplam —Euro ödeme yapılmış olup bu tutarın kredi alacağına karşılık mahsup edildiğini, davalının itirazı üzerine takip durduğundan icra dosyasına tahsilat olarak beyan edilemediğini belirterek takibin başlatıldığı ve itirazın yapıldığı tarihlerdeki borç tutarı üzerinden davalının itirazının iptaliyle takibin devamına ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı tarafa dava dilekçesi tebliğ olmuş, cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Yargılamanın devamında davalı şirketin Manisa -.Asliye Hukuk Mahkemesinin – esas sayılı– karar sayılı kararıyla iflasına karar verildiği, Manisa -.İcra Dairesi-iflas dosyasından basit tasfiye usulünce iflas tasfiyesinin yürütüldüğü tespit edilmiş, iflas müdürlüğüne dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmak suretiyle yargılamaya devam olunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile İİK 67 maddesi uyarınca açılmış itirazın iptali davası iken yargılama sürecinde Manisa -. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin – esas sayılı dosyasında- tarihinde verilen iflas kararı uyarınca kayıt kabul davasına dönüşmüştür. Manisa -. İcra Müdürlüğü’nden gelen – tarihli yazı ile davalı şirketin iflasının basit tasfiye usulüne göre yürütüldüğü, 2.alacaklılar toplantısının bu nedenle yapılmadığı ve iflas idaresinin oluşmadığı bildirilmiş, – İflas Müdürlüğü’ne dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Yargılamanın başında dava itirazın iptali davası olarak açıldığından ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar değerlendirilmiş, İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün — sayılı takip dosyasında davacının genel kredi sözleşmesinden doğan alacak nedeniyle davalı hakkında ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin tebliği ile davalının icra dairesinin yetkisi yanısıra borca itiraz ettiği, itirazın süresinde olduğu, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu belirlenmiştir.
Davalı İstanbul Anadolu İcra Daireleri’nin yetkisine itirazla yetkili icra dairesinin Manisa İcra Dairesi olduğunu ileri sürmüş ise de dayanak kredi sözleşmesinde yetkili kılınan icra daireleri arasında İstanbul Anadolu İcra Daireleri de bulunduğundan davalının icra dairesinin yetkisine itirazı reddedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı banka kayıtlarında inceleme yapılarak davacının iflas tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceği bir alacağının olup olmadığının belirlenmesi yönünde bilirkişiden rapor alınmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu ile davalının davacı bankadan imzalanan -tarihli genel kredi sözleşmesi uyarınca peyderpey toplamda -tutarında kredi kullandığı, kredilerin hazine -sevk öncesi reeskont kredisi niteliğinde olduğu, davacının – tarihli iadeli taahütlü mektupla kredi hesabını kat ederek ödeme talebinde bulunduğu, – tarihinde davacıya tebliğ edildiği, söz konusu ihtarın davalıya aynı zamanda e posta yoluyla da gönderilmiş olup davalının – tarihinde cevap verdiği, ihtarname ile verilen 5 iş günü sonucunda davalının — tarihi itibariyle temerrüdünün oluştuğu, davalının ihtarname içeriğine itiraz ettiğine ilişkin hiç bir delil sunulmadığı, incelenen sözleşme ve banka kayıtlarına göre davacının dilediği zaman sözleşmeyi feshetme, tek taraflı olarak cari hesabı kat etme yetkisine sahip olup, iflas tarihi itibariyle davacının toplam alacak tutarının- asıl alacak, – işlemiş temerrüd faizi ve -olmak üzere – olduğu, bu tutarın iflas masasına kaydının gerektiği, dava ve iflas tarihinden sonra – tarihinde yapılan – ödeme bulunduğu belirlenmiş, söz konusu bu ödemenin iflas müdürlüğünce dikkate alınması gerektiği kabul edilerek davanın kısmen kabulüne, – sonrasında yapılan — tarihli ödemenin iflas müdürlüğünce nazara alınmasına, fazla talebin reddine karar verilmiş, her ne kadar dava başlangıçta itirazın iptali davası olarak açılmış ve davacı bu nedenle inkar tazminatı talebinde bulunmuş ise de yargılama sürecinde davanın niteliği değiştiğinden kayıt kabul davasında inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün olmadığından davacının bu yöndeki talebi yerinde görülmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
—Euro’nun iflas masasına kayıt ve kabulüne, iflas sonrasında yapılan -tarihli ödemenin iflas müdürlüğünce nazara alınmasına,
2- Fazla talebin reddine,
3-Karar harcı 44,40 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 11.583,54 TL harçtan mahsubu ile bakiye 11.539,14 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 41,10 TL ilk masraf, 153,60 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.194,70 TL yargılama giderinden davadaki haklılık oranı göz önünde bulundurularak (%74) 884,00 TL.nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/12/2019