Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1240 E. 2021/248 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1240 Esas
KARAR NO: 2021/248
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2017
KARAR TARİHİ: 25/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan—- maliki olduğu taşınmaz —– kiracısı olduğu taşınmazda —- tarihinde meydana gelen yangın sonucunda dava dışı müvekkil şirket sigortalısı——firmada maddi hasar meydana geldiğini, işletmesi zarar gören ———– numarası ile müvekkil şirket nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkili şirket tarafından hasar tespiti amacıyla yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucu hazırlanan raporda özetle; yangının meydana geldiği adreste kiracı sıfatıyla bulunan davalılardan————- unvanlı şirketin gece kulübü olarak kullanıldığı, yangının gece kulübünün asma kat mutfak bölümünde başladığı ve gelişmesi sonucunda bitişinde bulunan diğer binalara sirayet etmesi sonucunda hasarın meydana geldiği açıkça tespit edildiğini, gerek hasarın oluş şekli, gerekse ekspertiz raporundan da anlaşılacağı üzere zarara sebebiyet veren davalıların maliki olduğu davalı şirketin kiracı sıfatıyla kullanmakta olduğu taşınmazda çıkan yangının sebep olduğunu, müvekkil şirket tarafından, yukarıda numarasını belirttiğimiz sigorta poliçesi kapsamında dava dışı sigortalının işyerinde meydana gelen hasar karşılandığını, davacı müvekkil şirketin hasar tazminatı ödemesi sonrası işbu hasara neden olanlara rücu etme hakkı yasa koyucu tarafından tanınan bir hak olduğunu, müvekkil şirket ödediği meblağın rücuen tahsili nedeniyle yasal sürecin başlamasından önce, davalılardan ödenen hasar tazminatı için ödeme talebinde bulunmuş ancak davalı yandan herhangi bir cevap alamamıştır, îş bu nedenle, müvekkil şirket tarafından davalılar aleyhine ————– üzerinden icra takibi başlatılmıştır. Ancak davalılar takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edip takibi durdurduğu gibi, tarafımıza bu güne kadar herhangi bir ödemede de bulunmadığını, tüm bu açıklamalar kapsamında, davacı müvekkile şirketin dava dışı sigortalısına ödemek zorunda kaldığı hasar tazminatının nedeninin ——– tarihinde meydana gelen yangının olduğu ve bu yangında davalıların kusuru sabit olduğundan haklı davamızın kabulüne karar verilmesi gerekmektedir. Bu itibarla, ———– sayılı icra dosyası ile başlatılan takibe davalıların yapmış olduğu haksız ve hukuka aykırı itirazın iptaliyle takibin devamına ve işbu haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı talebinde bulunma zarureti hasıl olmuştur beyan ederek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesi talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava dilekçesinde bahsi geçen iddiaları ile müvekkiller aleyhine atfettiği kusur sorumluluğunun tarafımızca kabulü mümkün olmadığını, Yangına sebebiyet veren müvekkillere ait gayrimenkulün hemen arkasında bulunan, — —— adresindeki mecurun kiracısı—— olduğunu, ekspertiz incelemesini yapan şirket,———— göndermiş olduğu mailde olayı——- arkasında bulunan kimyasal madde deposunda başlayan yangın sirayeti ile işyerinde çok ağır hasar meydana gelmiştir.’ şeklinde özetlediğini, müvekkillere ait olan gayrimenkulün hemen arkasındaki mecurda kiracı olan———- hali hazırda yürüttüğü işin konusunun kapsamı inşaatlarda izolasyon amaçlı kullanılan malzemelerin toptan ticareti ——— her türlü konut, fabrika, atölye ve benzeri binalara çatı izolasyonu, dış cephe izolasyonu yapmak, ısı yalıtımlı, giydirmeli dış cephe kaplama işleri yapmak ve ——— tarihinde tescil edilen tadil tasarısında yazılı diğer işler olduğunu, Olay yeri görgü tanıklarından alınan ilk ifadeler ile olayın hemen akabinde mahalde yapılan incelemelerde ve yapılan tespitlere göre yangın ilk olarak davacı tarafın kiracısı olan ——– kaynaklı olarak başlamış ve şirketin deposundaki yanıcı ve patlayıcı maddelerin etkisiyle büyüyerek müvekkillere ait olan gayrimenkulün üzerindeki işyeri ile çevredeki diğer işyerlerine sirayet ederek büyüdüğünü, dava konusu yangına sebebiyet veren müvekkillere ait olan gayrimenkulün hemen arkasındaki mecurun maliki ile kiracısının kusuru ve ağır ihmali olduğunu, konuyla alakalı————- dosyasında derdest olan dava dosyalarının bulunduğunu, Dosya kapsamında yapılan yargılamada mahkemeniz dosyasına konu yangındaki kusur oranın tespiti yapıldığını, velev ki, bir an için yangına sebebiyet verenin davacı tarafın kiracısı olan ——– müvekkillerin kiracısı olduğu iddia edilen——— olduğunu düşünelim; bu halde dahi müvekkiller aleyhine TBK m.69 manasında herhangi bir sorumluluk yükletilmesinin imkanı bulunmadığını, dava konusu yangına sebebiyet verebilecek husus, varsa dahi, bu ———- sorumluluğu dahilinde olduğunu, ekspertiz raporunu kabul anlamına gelmemekle birlikte daha önce mahalde yapılan tespit raporundaki fotoğraflara bakıldığından müvekkillere ait olan gayrimenkulün hemen arkasındaki mecurun maliki ile kiracısının elektrik trafosunun açık vaziyette olduğu, kablolarından bazılarının oksitlendiği ve yanıcı patlayacı maddelerin usule uygun şekilde muhafaza edilmediği ve buna bağlı olarak hasar miktarının ciddi boyutta arttığı görülecektir. Müvekkillere ait olan gayrimenkulün hemen arkasındaki mecurun maliki ile kiracısının bu hususlarla alakalı kiracısını kontrol etmemiş ve özen yükümlülüğünü ihlal ettiğini, aleyhe olan hususları kabul anlamına gelmemekle birlikte davaya konu rizikonun gerçekleşmesinde ve büyümesinde davacı tarafın sigortalısı olan şirketin kusuru bulunmadığını,——–düzenlenen yangın raporunda ——— arasındaki boşlukta park halinde olduğu tespit edilen,————- yanmak suretiyle hasar gördüğünü, açık ifadeden de anlaşılacağı üzere rizikoya sebebiyet veren en önemli etken sigortalının kusurlu olduğunu, Buna göre sigorta ettiren, rizikonun gerçekleşmesi veya gerçekleşme ihtimalinin yüksek olduğu durumlarda, zararı en aza indirmek için gerekli tüm önlemleri almak zorunda olduğunu, dava konusu hadisede ise sigorta ettirenin kusurlu eylemi zararın doğmasına sebep olduğunu beyan ederek davanın reddine, yargılama harç ve giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Asıl dava, halefiyete dayalı olarak dava dışı sigortalıya ödenen sigorta bedelinin sorumlulardan rücusuna ilişkin başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır, Birleşen dava ise halefiyete dayalı olarak dava dışı sigortalıya ödenen sigorta bedelinin sorumlulardan tahsiline ilişkin açılan rücu davasıdır.
HMK’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.———-
Asıl ve birleşen davaların yangından kaynaklanması yani haksız fiile dayanması, ,davaların her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili dava olmadığı, davanın 6102 Sayılı TTK.’nun 4 ve 5 maddelerinde düzenlenen ticari davalardan olmadığı,davanın haksız fiilden kaynaklı itirazın iptali ve rücu davası olup , 6100 Sayılı HMK.nın 2 maddesine göre Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanına girmesi sebebiyle görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.———-
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl ve birleşen dava yönünden MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemeninin———–Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ——– Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına ——-
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı ———– vekilinin yüzüne karşı diğer davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/03/2021