Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1222 E. 2020/133 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1222 Esas
KARAR NO : 2020/133

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 14/11/2017
KARAR TARİHİ : 13/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının emtia nakliyesi yapan bir —-olduğunu, müvekkilinin kendisine ait araçlar ile davalıya ait emtiaların nakliyesini yaptığını, nakliye ücretinin birim fiyattan hesaplandığını, faturasının kesilerek davalıya verildiğini, davalının ise her ay nakliye ücretini müvekkiline ödediğini, nakliyeden önce nakliye yapacak araçlar ile taşınacak emtiaların davalı tarafından nakliye sigortası yapılarak sigortalandığını, yapılan sigortanın bedelinin fatura ettirilerek müvekkile gönderildiğini, müvekkili tarafından ödendiğini, davalıdan 27.134,10 TL alacakları olduğunu, davalının müvekkiline mail ile gönderdiği cari hesap ekstresinde bu tutarı kabul ettiğini, taraflara ait ticari defterlerde kayıt altına alındığını, alacaklarının ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İstanbul Anadolu—. İcra Müdürlüğünün —-. sayılı dosyasında ilamsız icra takibi yapıldığını, davalı tarafın takibe itiraz ettiğini, davalının icra dosyasına sunduğu 03.08.2017 tarihli itiraz dilekçesinde takas ve mahsup haklarından bahsettiğini, davalının bu iddiasına beyanda bulunma ve delil sunma haklarını saklı tuttuklarını, icra takibine yapılan itiraz haksız ve kötü niyetli olduğundan, itirazın iptali ile davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ettiklerini beyanla; fazlaya ilişkin her türlü dava ve alacak hakları saklı kalmak kaydıyla, İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü —. sayılı, dosyasın yapılan itirazın iptaline, icra takibinin devamına, icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz nedeniyle alacağın % 20’den aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı şirkete hiçbir borcunun bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte; davacıya müvekkilinin borcu olduğunu iddiasını davacının ispat etmekle yükümlü olduğunu, davacı ile müvekkili arasında ticari ilişki olduğunu, 24.05.2017 tarihinde davacı tarafından sevk ve idare edilen —plakalı çekici ve — müvekkil şirket adına taşınmak üzere ——- sevkiyatı için emtia yüklendiğini, aracın müvekkilinin —-tesisine gelmesinin ardından, asma kilidinin kırılmış olduğu ve araçta 7 adet paletin boş olduğunun tespit edildiğini, emtiaların; davacı çalışanı — iken özen yükümlülüğüne aykırı davranılması sonucunda çalındığını; gerek müvekkilinin gerekse müşterisinin zarara uğradığını, davacının sebebiyet verdiği işbu zarar nedeniyle, davalı şirketin ve/veya müşterilerinin doğmuş ve doğacak her türlü zarar ve ziyanından davacı şirketin sorumluluğunun bulunduğunu, bu zararın davacı tarafından karşılanması gerektiğini, davacının davalı müvekkilinin borçlu konumunda olduğu iddiasının soyut ve mesnetsiz olduğunu, kabul ve ikrar anlamına gelmemesi kaydıyla; davacının işbu ticari ilişkiye konu edimleri ifada özen yükümlülüğüne uygun davranmadığını, kusur ve/veya ihmali bulunduğunu, müvekkilinin —- ait emtiaların sevkıyatı için sözleşmesel ilişki kurulan davacının üzerine düşen edim yükümlülüğünü ifada özeni göstermemesi ve müvekkili şirketi zarara uğratmış olması olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte; müvekkilinin somut uyuşmazlıkta borçlu olduğunun tespiti halinde takas mahsup haklarını saklı tuttuklarını, Sayın Mahkemece gerektiği takdirde “bilirkişi incelemesinden yararlanılmak suretiyle takas- mahsup talebinin” incelenerek oluşan sonuca göre karar verilmesi gerektiğini, beyanla; davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı olarak açmış olduğu davanın reddine, icra takibinin haksız ve kötü niyetli olarak başlatıldığından değerin %20’sinden az olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile İİK 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Davacı kendi araçları ile davalıya nakliye hizmeti verdiğini, bu nedenle cari hesap alacağının 27.134,10 TL olduğunu belirterek davalı hakkında başlattığı takibe itirazın iptaline, takibin devamına, davalının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiş, davalı ise taraflar arasındaki ticari ilişkide davacının hak ettiği tüm ücretin ödendiğini, başkaca bir borcun kalmadığını mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davacıdan olan alacağına karşılık takas mahsup talep ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin 08/05/2018 günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları saptanıp tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanıp bilirkişiden rapor alınarak sonuca gidilmiştir.
İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü —. sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap alacağına dayalı 27.134,10 TL asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Tarafların tacir oluşu göz önünde bulundurularak ticari defter ve dayanak kayıtları üzerinde ve delillerin değerlendirilmesi için mali müşavir ve taşıma uzmanınından oluşan bilirkişi heyetine inceleme yaptırılmasına karar verilmiş, belirlenen inceleme günü tarafların ticari defter ve dayanak kayıtları incelenmiş, tarafların ibraz ettiği — yıllarına ilişkin ticari defterlerinin noter açılış onamaları ile yevmiye defterlerinin noter kapanış onamalarının süreleri içinde yaptırılmış olduğu, defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve birbirini teyit ettiği, taraflar arasında 2016 ve 2017 yıllarında yoğun bir ticari ilişkinin olduğu, davalı ile davacının ticari ilişkilerine 2016 yılı öncesinde başlandığı ve 01.01.2016 tarihli açılış fişinde davalının 5.107,04 TL borçlu olarak mali yıla başladığı, davacının kestiği faturalar ve davalının karşılığında yaptığı ödemeler ve davacıya kestiği nakliye sigorta bedeli faturaları sonrasında 31.12.2016 tarihinde davalının davacıya 10.142,10 TL borçlu olarak 2017 yılına devir ettiği, davalının 01.01.2017 açılışta davacıya 10.142,10 TL borçlu olarak mali yıla başladığı, davacının kestiği faturalar ve davalının karşılığında yaptığı ödemeler ve davacıya kestiği nakliye sigorta bedeli faturaları sonrasında; davalının 20.07.2017 takip tarihinde 27.534,66 TL borçlu olduğu, 31.12.2017 tarihinde davalının davacıya aynı tutarda borçlu olarak 2018 yılma devir olduğu, iki tarafın defterlerinin tespit edilen alacak miktarında birbirini teyit ettiği, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 27.134,10 TL alacaklı olduğu, tespit edilmiştir.
Davalı … tarafından;— gönderilen Beyoğlu — Noterliği — no.lu ihtarname ile özetle; 24.05.2017 tarihinde davacı tarafından sevk ve idare edilen—- plakalı çekici ve —– plakalı araca, davalı adına taşınmak üzere — emtia yüklendiğini, aracın asma kilidinin kırıldığını ve araçta 7 adet paletin boş olduğunun tespit edildiğini, ——- plakalı aracın içerisindeki müşteriye ait emtiaların, davacı çalışanı —- gözetimi altında iken özen yükümlülüğüne aykırı davranılması sonucunda çalınması sebebiyle; davalının ve müşterilerinin zarara uğradığını, bu zarar nedeni ile, davalının ve/veya müşterilerinin doğmuş ve doğacak her türlü zarar ve ziyanından mesul olduğunu, bu zararın davacı tarafından karşılanması gerektiğini, fazlaya dair tüm hakları saklı tutmak kaydıyla, söz konusu olayla ilgili oluşan eksik ve/veya kayıp emtialar nedeniyle; davalı nezdindeki hak ve alacaklarınıza bloke koyulduğunu, doğmuş ve/veya doğacak her türlü zarar/ziyanlar için davalının davacıya rücu hakkı saklı olmak kaydıyla zararının karşılanmaması halinde yasal yollara başvuracakları” hususları ihtar edilmiştir.
Davacı cari hesap alacağına dayalı olarak icra takibi başlatmış, davalı davacıya ödenmemiş borcu bulunmadığını, borcunu ödediğini, aksi kanaatte ise ihtarname ile giderilmesi talep edilen zararları karşılanmadığından alacağının tespit edilerek davacının alacağı ile takas ve mahsup edilmesini talep etmiştir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 139. maddesi gereğince, iki kişi karşılıklı olarak bir miktar —— diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise, her biri alacağını borcuyla takas edebilir. Yine 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 143. maddesi hükmüne göre takas, ancak borçlunun takas iradesini alacaklıya bildirmesi ile gerçekleşir. Bu durumda her iki borç takas edilebilecekleri anda daha az olan borç tutarınca sona erer. (Yargıtay —-. Hukuk Dairesi—- Karar ) Somut dava dosyasında davalının varlığını iddia ettiği alacağı muaccel değildir. Bu açıklamalar uyarınca davalının talepleri mahkememizce yerinde görülmemiştir. Bu durumda taraflar arasında davacı tarafça talep edilen alacağa konu hizmetin verildiğine ilişkin bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacının cari hesap alacağının biriken navlun ücretinden kaynaklandığı, iki tarafın defterlerinin tespit edilen alacak miktarında birbirini teyit ettiği, davalının takas ve mahsup talebi kabul edilebilir olmadığı, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 27.134,10 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulü ile takip konusu alacak likid ve davalı itirazında haksız olduğundan hükmedilen tutarın %20’si oranında inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün —–. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin 27.134,10 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 oranında avans faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan 27.134,10 TL alacağın %20 si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 1.853,53 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 327,72 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.525,81 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 327,72 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL ilk masraf, 171,40 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 1.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.602,80 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —— esaslara göre belirlenen 4.070,12 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.