Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1220 E. 2020/145 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1220 Esas
KARAR NO : 2020/145

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/11/2017
KARAR TARİHİ : 18/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında —— kapsamında imzalanan protokol (hizmet sözleşmesi) gereğince, müvekkilinin davalı şirkete 1 yıl süreyle aylık 7.000 TL +KDV karşılığında hizmet vereceğinin kararlaştırıldığını, ancak davalı şirketin noter kanalı ile müvekkiline göndermiş olduğu 27.10.2015 tarihli İhtarname ile hizmet protokolünü haksız olarak feshettiğini, taraflar arasında yapılan protokolün 12. maddesi gereğince kalan aylar için ödenecek ücretlerin muaccel hale geldiğini, muaccel hale gelen ———- aylarına ait alacağın ödenmesi için davalıya ihtarname keşide ettiklerini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine tahsili için davalı aleyhine İstanbul Anadolu—-. İcra Müdürlüğünün ——— sayılı dosya ile icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu iddia ederek, davalı şirketin vaki itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, ayrıca yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;öncelikle davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da, davacı tarafın, söz konusu protokol gereği üstlenmiş oldukları edimleri gereği gibi yerine getiremediklerinden dolayı müvekkili şirket tarafından —–haklı sebeple akdin feshedildiğini, müvekkilinin davacı tarafın bakiye ve hak etmiş oldukları döneme ilişkin alacaklarını —- dâhil olmak üzere ödeyerek protokolü feshettiğini, fesihten önce davacı şirket yetkililerinin e-mail yolu ile hizmetlerin aksatılmaması konusunda uyarıldığını, yapılan uyarıya rağmen hizmetin aksatıldığını bu nedenle feshin haklı olduğunu, müvekkilinin protokol fesih tarihi itibariyle davacı tarafa bakiye herhangi bir borcu bulunmadığını, takibe konu alacak kalemlerinden olan ve protokol fesih tarihinden çok sonra ——–bedelli faturanın kayıtlarında olmadığını ve müvekkilinin böyle bir borcunun bulunmadığını, davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu savunarak, davanın reddine ve davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile İİK 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Davacı, davalı ile aralarında düzenlenen sözleşme uyarınca davalıya iş sağlığı ve güvenliği konularında hizmet verdiğini, davalının sözleşmeyi haksız olarak feshetmesi nedeniyle doğan alacağın tahsili için başlattığı takibe haksız yere itiraz edildiğini belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini taleple dava açmış , davalı taraf cevap dilekçesinde feshin haklı olduğunu, davacının sözleşmeye uygun hareket etmediğini, yükümlülüklerini ihlal ettiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğünün —–. sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacının davalı hakkında 01/02/2015 tarihli sözleşme ve ——- numaralı hizmet faturasından kaynaklı 24.835,00 TL asıl alacak ve 7,14 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 24.842,14 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Dayanak sözleşmenin karşılıklı borçlar yükleyen bir sözleşme olduğu, sözleşmeye göre davacının davalıya iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri yanısıra iş yeri hekimlik hizmetleri ve diğer sağlık personelleri ile hizmet vermeyi taahhüt ettiği, ücret ve ödeme konusunun 3. maddede düzenlenmiş olup, davacının vereceği hizmet için aylık hizmet bedeli ödeneceği fatura bedelinin 7.000,00 TL+KDV olarak düzenleneceği ve ödemenin faturanın tanzim tarihinden itibaren 3 gün içinde nakden ödeneceği, faturaların ödenmemesi yada aksatılması halinde yada hekim/uzman ücretlerinde oluşabilecek fahiş artışlar ile yönetmeliklerdeki çalışma süreleri neticesinde hizmetin maliyetinin yetersiz kalması halinde davacı şirketin protokolü tek taraflı fesih hakkını saklı tuttuğu görülmüştür.
Sözleşmenin 12.maddesi ise sözleşme süresi ve feshi düzenlemekte olup sözleşmenin 1 yıl süreyle geçerli olduğu, sözleşmenin bitim tarihinden önce haklı bir neden olmadan işveren tarafından tek taraflı olarak feshedilmesi durumunda sözleşmenin kalan süresine ilişkin ücretin muacceliyet kesbedeceği kabul edilmiştir.
Davalı vekili sözleşmenin feshine dayanak olarak sunduğu e-mailleri de dosyaya sunmuştur. Buna göre davalı gönderdiği muhtelif tarihli e-mailler ile davacının işini özenle yapması konusunda uyardığı ve davacıdan kaynaklanan aksaklıkların davacıya bildirildiği görülmüştür.
Tarafların tacir oluşu gözönünde bulundurularak ticari defter ve kayıtların incelenmesine karar verilmiş, belirlenen inceleme gününde davacı taraf defterlerini ibrazdan kaçınmıştır.
Davalının incelenen ticari defter ve kayıtlarında davacı şirket tarafından düzenlenen hizmet faturalarının davacı şirket alacağı olarak kaydedilmiş oldukları ve fatura kayıtları sonucunda oluşan muavin hesap ekstresi ile davacı şirketçe dosyaya sunulan mübrez hesap ekstresinin “davacı şirketçe takip konusu yapılan ——– bedelli fatura” kaydı haricinde tam bir karşılıklılık içinde bulundukları, kanunlara uygun tutulduğu kapanış onamalarının yaptırıldığı, davalı şirketin incelenen ticari defter kayıtlarında yer alan hizmet alış faturaları ve bu faturalara ilişkin olarak davacı şirkete yapılan ödemeler sonucunda takip tarihi itibarıyla borç/alacak bakiyesinin bulunmadığı, davacı şirketçe takip konusu yapılan ——— takip tarihi itibarıyla davalı şirketin incelenen ticari defter ve kayıtlarında yer almadığı, söz konusu faturanın takip tarihi sonrası tarih olan 07.03.2016 tarihinde davacı şirket alacağı olarak ticari defterlere kaydedildiği, bu faturaya ilişkin bedelin ise dava tarihi öncesi tarih olan 10.03.2017 tarihinde banka havalesi/eft yapılmak suretiyle davacı şirkete ödendiği, bilirkişi raporu ile belirlenmiş sözleşmenin haklı neden olmaksızın feshedilmesi karşısında davacının sözleşmenin 12 maddesi uyarınca talep edebileceği 3 aylık ücret tutarının henüz fatura kesilmemiş olmakla 3×7000=21.000,00 TL olduğu açıklanmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu ile taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca davalının sözleşmeyi haksız olarak feshetmesi nedeniyle sözleşme sonuna kadar olan alacağını talep ettiği anlaşılmıştır. davalı davacıya gönderdiği ihtarname ile haklı sebeple sözleşmeyi fesih talebinde bulunduğunu bildirmiştir. Sözleşme 12.madde uyarınca sözleşmenin bitim tarihinden önce haklı bir neden olmadan işveren tarafından tek taraflı olarak feshedilmesi durumunda sözleşmenin kalan süresine ilişkin ücretin muacceliyet kesbedeceği kabul edilmiş, bilirkişi tarafından 21.000 TL olarak hesaplanmıştır. Ortada haklı bir fesih nedeni bulunmadığından davacının sözleşmenin 12 maddesinde dayalı olarak talepte bulunabileceği, ancak bu tutar için düzenlenmiş bir fatura olmadığından KDV talep edemeyeceği kabul edilerek davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğünün—- sayılı takip dosyasında itirazının 21.000 TL üzerinden iptali ile takibin bu tutar üzerinden devamına, 3.835,00 TL bedelli faturanın ise davadan önce ödenmiş olmasından dolayı talep edilmesinde hukuki bir yararın olmadığı dolayısıyla bu kısma ilişkin talebin hukuki yarar yokluğundan reddine, davalı takibe itirazında haksız olsa da sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığının tespiti ve dolayısıyla alacak yargılamayı gerektirdiğinden davacının inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğünün — Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazınınkısmen iptaline, takibin 21.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10,5 oranında ve değişen oranlarda avans faiz işletilmesine, bakiye talebin hukuki yarar yokluğundan reddine,
2-Alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Karar harcı 1.434,51 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 424,36 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.010,15 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 31,40 TL başvuru, 424,36 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 455,76 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 121,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.150,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.271,50 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 1.074,54 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 69,70 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.150,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.271,50 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 1.074,54 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 69,70 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 10,80 TL’sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——- esaslara göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.