Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/12 E. 2019/531 K. 14.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/12 Esas
KARAR NO : 2019/531
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/01/2017
KARAR TARİHİ: 14/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı … dava dilekçesinde özetle; ——– Memurluğu’nda; ——— sicil no.ile kayıtlı olduğunu, —–Noterliği’nden ————– yevmiye numara ile tasdikli esas mukavelesinin —— tarihinde tescil; —- gün ve —- sayılı ———– Gazetesinde ilan edildiği ——–ünvanlı;————— adresli şirketin kurucu ortaklarındanım. Şirket 500 paya karşılık ——–TL sermaye ile kurulmuş olup, ortaklık payım 5 pay karşılığı 5.000,00 TL olduğunu, bu tutar şirketin esas sermayesinin %1’ine tekabül etmekte olduğunu, şirketin esas sermayesinin %99’una sahip olan; 495 pay karşılığı 495.000,00 TL değerinde hisseye sahip ————–. kimlik numaralı … esas mukavelede 10 yıl süre ile şirketi her hususta münferit imzası ile temsil ve ilzam etmesi konusunda yetkili kılındığını, ortaklık hususunda yaşanan anlaşmazlıklar ve hiçbir yetkiye sahip olmadığını, herhangi bir hesabına vakıf olmadığını, bahse konu———— ünvanlı şirkette mevcut 5 paya karşılık 5.000,00 TL değerindeki hissesini —–Noterliği’nden —————yevmiye no ile tasdikli Hisse Devir Sözleşmesi ile şirket dışından, ilgili tarihte —- —— adresinde ikamet eden, —– kimlik numaralı ————-devrederek ortaklıktan ayrıldığını, ortaklık hissesinin devrine ilişkin ——Noterliğinden ———-yevmiye no ile tasdikli Ortaklar Kurulu Kararı, hisse devir sözleşmesi ile birlikte ——–Memurluğunda ——– tarihinde tescil edildiğini, tescile havi ortaklık devri —–gün ve — sayılı ——– Gazetesinde ilan olunduğunu, herhangi bir temsil selahiyetinin yahut şirketi borç ve ilzam altına sokacak bir yetkinin olmadığını % 1 oranındaki hissedarlığının 11/11/2009 tarihinde sonlandığını, bu tarihten sonra şirket ile gerek çalışan, gerekse hissedar statüsünde hiçbir ilişkinin olmadığını ————alacaklısı olduğunu iddia eden davalılardan ———– vekilleri tarafından adına düzenlenmiş ihbarnameler gönderilmeye başlandığını, ihbarname tutarı 19.706,00TL olduğunu, nereden kaynaklandığı bilinemediğini, adına yapılan bu tebligatların personel sıfatı ile çalışmasından ve mesai saatleri içerisinde evde bulunmamasından dolayı ikamet ettiği adresinin muhtarlığına bırakılmış ve herhangi bir uyarı belgesi de bulunmamış olmasından dolayı ilk iki ihbarnamenin itiraz süreleri geçtiğini, —– tarafında tarafıma İstanbul Anadolu l.İcra Müdürlüğünden ———- esas sayılı dosyası ile “haczin üçüncü şahıslara tebliğ kağıdı” tebliğ edildiğini, itirazda bulunmadıkları borcun uhdemde sayıldığı belirtilerek yalnızca 4,5 ay hiçbir surette temsil selahiyetinin bulunmadığı % 1 oranındaki ortaklığı nedeniyle davalılardan ———– itirazda bulunmadığını, borcun uhdesinde (malın yedinde) sayıldığı belirtilerek yalnızca 4,5 ay hiçbir surette temsil selahiyetinin bulunmadığını %1 oranındaki ortaklığı nedeniyle davalılardan ———— mahiyeti anlaşılamayan ———– TL tutarında bir borcunun bulunmadığını, kaldı ki—–arasında herhangi bir nakdi/ticari ilişki olmadığını, davalılardan ————- vekillerine şifahi olarak müteaddit kereler anlatılmış olmasına karşı davalı vekilleri bilerek ve isteyerek takibi ısrarla sürdürdüğünü, davalılardan — ———- hiçbir temsil yetkisinin bulunmadığını, şirket adına borçlanma yapamayacağını, bu şirkete yahut davalılardan herhangi birine de borcunun olmadığı anlaşılacağını, davalılardan———– yeni davalılardan ————- bulunan ticari bir borcu olsa dahi gerek şirketin kuruluşu esnasında geçerli olan 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu, gerekse şu an yürürlükte bulunan 6335 Sayılı Kanunla değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde limited şirketlerde temsil yetkileri bulunmayan ortakların ticari borçlar ile ilgili bir sorumluluğu bulunmamadığını, öncelikle kötü niyetle açılan takibin durdurulmasını, akabinde iptalini, İstanbul Anadolu l.İcra Müdürlüğü ———– esas sayılı dosyasına konu ——— TL’lik tutarın iptaline ve borçlu olmadığının tespitini, kötü niyetle hareket ederek kötü niyetle hareket ederek tarafıma işimi kaybetme riski yaratan davalıların %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı————. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket alacağının tahsili amacıyla …,——— aleyhine İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğü’nün ———- Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış ve takip kesinleştiğini, icra dosyasında davacı dışında başka üçüncü şahıslara da İİK.madde 89 çerçevesinde haciz ihbarnamesi gönderildiğini, söz konusu haciz ihbarnameleri davacıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen hiçbir itirazda bulunmadığını, —— Haciz İhbarnamesi ——-Haciz İhbarnamesi ———-Haciz İhbarnamesi —— tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, İİK.madde 89 da yer alan yasal düzenlemeye göre; üçüncü şahıs kendisine tebliğ edilen haciz ihbarnamelerine itiraz etmediğini, bu nedenle borç zimmetinde sayılacağını, İİK.madde 89/3; “…Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur..” şeklinde düzenleme gereğince davada borçlu olmadığını ispat etmesinin gerektiğini, davacı davalı borçlu ———– eski ortağı olduğunu ve ortaklıktan ayrıldığını beyan ederek borçlu olmadığını ileri sürdüğünü, davacı ortaklıktan ayrılmış ise de ticari ilişkide bulunmuşsa söz konusu şirkettin davacıda alacağı olabileceğini, bu sebeple davacıya haciz ihbarnameleri tebliğ edildiğini, davacının şirket ortaklığından ayrılmış olması borçlu olmadığı anlamına gelmeyeceğini, borçlu şirketin davacıda alacağı olup olmadığının tarafımızca tespiti mümkün olmadığından haciz ihbarnameleri tebliğ edilmediğini, davacı hiçbirine itiraz etmediğini, bu nedenle aksini ispat etmesi gereken davacı olduğunu, davacı kendine yapılan tebligatlara istinaden itiraz etmemesi neticesinde yasal düzenleme doğrultusunda iş bu davayı açtıklarını, davayı açmaya davacının kendi fiili sebebiyet verdiğini, müvekkilinin davacının borçlu olmadığının tespit edemeyeceği gibi böyle bir zorunluluğu da bulunmadığını, müvekkilinin şirket davacının davayı açmasına sebebiyet vermediğinden ve de herhangi bir şekilde kötü niyeti olmadığından yargılama giderlerinden sorumlu olamayacağı gibi tazminata da hükmedilemeyeceğini, davacı hakkında yapılmış herhangi bir hukuki ve fiili haciz yapılmadığını, fiili durum ile ilgili bilgilerinin olmadığını, müvekkilinin zarara uğramasını engellemek maksadıysadıyla dilekçe ekinde sunulan Yargıtay Kararı doğrultusunda davanın kabulunü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesinin davalı ———— dışında diğer davalılara tebliğ edildiği, davalı ———–gelen yazı cevabında ——— tarihinde TTK geçici 7.maddesi gereği ticaret sicil kaydının silindiği anlaşıldığından davacıya davalı ———– ihyası için dava açmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine ilişkin muhtıra tebliğ edildiği, davacının süresi içerisinde davalı ———- karşı ihya davası açmadığı anlaşıldı.
Diğer davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 89/3 maddesine dayalı menfi tespit davasıdır.
İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğünün ———– Esas sayılı dosyası dosyamız arasındadır. Yapılan incelemesinde; davalı alacaklı ——— tarafından davalı borçlular …,——- aleyhine ——nolu çeke dayalı asıl alacak, çek tazminatı, komisyon, işlemiş faiz olmak üzere toplam —- TL üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlattığı, takibin kesinleştiği, davacı …’a ———- olan alacakları doğrultusunda İİK’nin 89. Maddesi uyarınca 1.,2. ve 3. Haciz ihbarnamelerinin gönderildiği, davacı …’ın İİK’nın 89/1 ve 2. Fıkraları uyarınca gönderilen haciz ihbarnamelerine itirazda bulunmadığı, İİK’nın 89/3 fıkrası uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesinin davacı …’a 23/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı …’ın 29/12/2016 tarihinde dosya borçlarına hiçbir hak ve alacağı bulunmadığına yönelik itirazda bulunduğu görülmüştür.
Davacı, mahkememizde açtığı menfi tespit davasında İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü dosyasından İİK.nun 89.maddesi uyarınca gönderilen 1.ve 2.haciz ihbarnamelerine itiraz edilemediğini, 3.haciz ihbarnamesinin tebliği ile bu davayı açtığını, takip dosyasında borçlu olan şahıs ve şirketlere karşı herhangi bir borcu bulunmadığını, davalılar ile de ticari ilişkisinin olmadığını, takip borçlularından ————– kurucu ortaklarından olup şirketteki % 1 payını 05/11/2009 tarihli hisse devir sözleşmesi ile şirket dışında ——— devrederek ortaklıktan ayrıldığını, şirketteki ortaklığının 11/11/2009 tarihi itibariyle sonlandığını, davalı ————veya diğer davalılara herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalılardan yalnızca ———-vekili davaya cevap vermiş ve cevap dilekçesinde davacının şirket ortaklığından ayrılmış olsa da şirkete borçlu olabileceğini, davacının davayı açmaya kendisinin sebep olduğunu, müvekkilinin kötü niyetli olmadığından yargılama giderleri, vekalet ücreti ve kötü niyet tazminatından sorumlu olmadıklarını ileri sürmüştür.
İİK’nın 89/3. maddesine göre açılan bu dava, davacı takipte haciz ihbarnamelerinin gönderildiği 3. kişinin, takip borçlusuna borçlu olmadığını ispatla yükümlü olduğu özel bir menfi tespit davasıdır. Davanın koşulları İcra İflas Kanunu’nun 89/3. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddeye göre takip borçlusunun, alacaklı olduğu bildirilen 3. şahsa 1. ve 2. haciz ihbarnameleri gönderilip, itiraz edilmemesi üzerine 3. haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 günlük hak düşürücü süre içinde, 3. şahıs tarafından bu davanın açılması gerekir. Aksi takdirde, takip alacaklısı ile 3. kişi arasında bir icra takibi varmış, bu takip kesinleşmiş ve 3. kişi bu icra takibinin borçlusu olmuş gibi bir hukuki durum doğmuş olur. Başka bir anlatımla, borç 3. kişinin zimmetinde sayılır.
Dava konusu takip dosyasında, davalı-takip alacaklısı tarafından davalılar hakkında kambiyo senedinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibinde, icra dairesince davacıya 1. ve 2. haciz ihbarnameleri gönderilmiş, bu ihbarnamelerin her birini 7 gün içinde itiraz edilmemiş olması sebebiyle borcun davacı 3. kişinin zimmetinde sayıldığı kabul edilerek icra dairesince bu kez 3. haciz ihbarnamesi tebliğ edilmiş, davacı, 3. kişi tarafından takip borçlusunun haciz ihbarnamesine konu böyle bir alacağı bulunmadığını ispatlamak, 2. haciz ihbarnamesi ile zimmetinde sayılan bu borcu ödemekten kurtulmak için eldeki özel menfi tespit davası açılmıştır.
Davalılardan ———— dava dilekçesinin tebliğe çıkarıldığı, ancak tebligatın yapılamadığı, sicilden gelen yazı cevabında söz konusu şirketin TTK’nın geçici 7. Maddesi kapsamında 04/09/2014 tarihinde ——— silindiğinin belirtilmesi üzerine davacı vekiline davalı ———yönünden şirketin ihyası amacıyla dava açmak üzere kesin süre verildiği, davacı vekilinin kendisine verilen kesin süre içerisinde davalı ——– hakkında ihya davası açmadığı anlaşılmakla davalı şirketin ticaret sicilinden resen terkin edildiği ve bu şekilde tüzel kişiliğin ortadan kalktığı sabittir. Davacı şirkete verilen kesin süre içerisinde tüzel kişiliğin ihyası için dava açılmadığının anlaşıldığı, taraf ehliyeti bulunmayan şirkete karşı davanın görülebilme imkanı bulunmadığından davanın———-yönünden husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.——–
Davalılar …,———. ise icra dosyasında takip borçlusudur. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 15/05/2014 tarih 2014/6014 Esas 2014/9275 Karar nolu ilamında da belirtildiği gibi; İİK nun 89/3 maddesine göre açılacak menfi tespit davasında husumetin takip alacaklısına yöneltilmesi gerekeceği anlaşıldığından davanın takip borçluları .——— yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
———Müdürlüğünden gelen davalı ——— dosyasında; davacının kurucu ortak olduğu, davacının ——- Noterliğinin ———yevmiye nolu Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesi ile şirketteki %5 payını şirket dışından—— devrederek ortaklıktan ayrıldığı, söz konusu kararın karar defterine işlendiği, dolayısıyla davacının ———- hissesini devrederek ayrıldığının anlaşıldığı, davacının söz konusu şirketle herhangi bir bağının bulunmadığını, şirkete herhangi bir borcunun olmadığının anlaşıldığı yine———dışında diğer davalılarla davacının herhangi bir ticari ilişkisi olduğuna ilişkin zaten——— tarafından da herhangi bir iddia da bulunmadığı, dolayısıyla davacının davalılara herhangi bir borcunun olmadığı, her ne kadar davacı icra müdürlüğü tarafından kendisine gönderilen 1. Ve 2. Haciz ihbarnamelerine itiraz etmemişse de 3. Haciz ihbarnamesine süresinde itiraz ettiği ve iş bu davayı 3. Haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğ tarihi olan 23/12/2016 tarihinden itibaren 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açtığı, davacının davalılara borcu olmadığı anlaşılmakla davanın davalı——- yönünden kabulü ile; İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğünün ———–Esas sayılı takip dosyasında 3. kişi davacı …’ın kendisine gönderilen İİK 89/3. Maddesi ihbarnamesine göre borçlu olmadığının TESPİTİNE karar vermek gerekmiştir. Ancak davacının takipte taraf olmadığı ve takibin iptal edilmesinde hukuki yararı bulunmadığından takibin iptali yönündeki talebin reddine karar vermek gerekmiştir. Yine söz konusu bu davada davacının davayı kazanması halinde kötüniyet tazminatına hükmedileceğine yönelik bir hüküm olmadığından davacının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Yargıtay 12.Hukuk Dairesi’nin 2013/19414 E, 2013/28875 K. sayılı, 17.09.2013 tarihli içtihadı gereğince maktu harca hükmedilmiştir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 07.12.2015 tarih 2015/2181 E. – 2015/16335 K. sayılı ilamı ile “Davalının yargılama giderleri ile sorumlu tutulabilmesi için dava açılmasına sebebiyet vermiş olması gerekir.” içtihadı gereği somut olayda davacı 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine itiraz etmemekle 3. haciz ihbarnamesinin çıkarılmasına ve bunun sonucunda İİK’nun 89/3 maddesine dayalı bu davanın açılmasına kendisi sebebiyet vermiş olup, davalı ———— dava açılmasına sebebiyet vermemiş olması nedeniyle yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmıştır.
HÜKÜM:Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
Davanın ————- yönünden davanın kabulü ile; İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğünün ——– Esas sayılı takip dosyasında 3. kişi davacı …’ın kendisine gönderilen İİK 89/3. Maddesi ihbarnamesine göre borçlu olmadığının TESPİTİNE, takibin iptali yönündeki talebin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine,
2-Davalı ———- yönünden davanın husumet nedeniyle reddine,
3-Davalılar …,———-… yönünden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine,
3-Davacının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
4-Alınması gerekli —–TL’nin davacının peşin harç olarak yatırdığı 336,53 TL’den mahsubu ile bakiye ———TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı————tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı ve davalı —- vekilinin yüzüne karşı, davalılar …———– yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/05/2019