Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1199 E. 2022/818 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1199 Esas
KARAR NO : 2022/818

DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 08/11/2017
KARAR TARİHİ : 10/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı vekili ————-tarihli dava dilekçeleriyle — —-yerinde kurulu olan tesisat için davalı–akdettiğini, davalı tarafından anılan tesisatın—– bulunan —-olduğunun daha sonra öğrendiğini, müvekkilinin ——– olduğu ———-tahakkuk eden faturaları düzenli olarak ödediğini, —- kat 3 yazılı olduğunu, ———– olduğu ——olduğu ———— kullandığını ve sonra tahliye ettiğini, davalı tarafından müvekkili adına kaçak kullanım zabıt varakalarının düzenlenerek tahakkuk ettirilen kaçak kullanım bedellerinin tahsili için—-. sayılı,———–sayılı dosyaları üzerinden takipte bulunduğunu, müvekkilinin———olduğunu ve tüm ödemelerini de yaptığını,—- dairede kurulu olmasındaki hatanın kendisinde olmadığından bahisle müvekkilinin söz konusu takiplerden dolayı borçlu olmadığının tespitine, takiplerin iptaline, davalının kötü niyetli olması —- aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleriyle ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesine taleple delillerini ibraz etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Mahkemenize huzurda görülen dava esnasında davalıya tebligatın yapılmış olduğunu, davalı——— tarihli dilekçeleriyle süre talebinde bulunulduğu, davanın esasına ilişkin cevap verilmediği, delil ibrazında bulunulmadığı, mahkemenin 24.01.2019 tarihli müzekkeresi ile davalı kuruluştan talep edilen belgeler için cevap verilmediği görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibari ile menfi tespit istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenerek tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenmiş, tahkikat aşamasına geçilerek taraf delilleri toplanmıştır.
——————–takip dosyasının incelenmesinde; davacı aleyhine yapılan——–gecikme faizi ile —- alacağın asıl alacağa takip tarihinden işleyecek avans faizi tahsili talepli olduğu anlaşılmıştır.
—————- takip dosyasının incelenmesinde; davacı aleyhine yapılan— asıl alacak, ——-alacağın asıl alacağa takip tarihinden işleyecek avans faizi tahsili talepli olduğu anlaşılmıştır.
———takip dosyasının incelenmesinde; davacı aleyhine yapılan —-tarihli takip —- asıl alacak, — gecikme faizi ile —– alacağın asıl alacağa takip tarihinden işleyecek avans faizi tahsili talepli olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz ara kararı gereği dosyanın mali müşavir ve elektrik mühendisi bilirkişilere tevdine karar verilmiş, bilirkişi————- tarihli bilirkişi raporunda özetle; 4628 sayılı “Elektrik Piyasası Kanunu’na dayanılarak yayımlanmış olan——– Yönetmeliği” hükümlerine göre ——– dahilinde doğrudan kullandığı elektriğinin mevzuat gereği kaçak kullanım olduğu, ancak kurumun davacıdan tahsil yaptığı daireye ————- kesilmesi halinde sözleşmesiz — bölümün de — kesilmesinden ötürü bu bölümde kullanılan elektrik tüketimin de yine davacı tarafından ödenen tutarların içerisinde olduğu değerlendirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak incelendiğinde;
Dava; davacının kaçak elektrik kullanımının bulunduğuna dair tutulan tutanaklarla tahakkuk ettirilen ve icra takibine konu edilen cezalar yönünden davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı davaya menfi tespit davası denir.———-
Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir.
Genel ispat kuralları uyarınca herkes iddiasını ispatla mükelleftir.(6100 sayılı HMK m.6) Ancak menfi tespit davasında davacı, davalıya borçlu olmadığını savunduğundan kural olarak ispat külfeti alacaklı olduğunu iddia eden davalı üzerindendir. ———Ancak bazı durumlarda ispat yükü yer değiştirir ve davacıya yani borçlu olmadığını iddia eden tarafa geçer.
Menfi tespit davasını açan borçlu, davalı alacaklının, alacağın doğduğunu bildirerek başka bir nedenle bu alacağı doğuran hukuki işlemin geçersiz olduğunu veya alacağın son bulduğunu ileri sürdüğünde artık bu iddiayı ispat yükü davacıya düşer.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. Maddesinde “…Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. …” şeklinde belirtilmiş olup Kanundaki bu hükme göre somut olayda, davacı ve davalı tarafın defterlerini ibraz etmeleri ile defterleri incelenmiş; davacı tarafın —— defteri kebir ve envanter defterinin ibraz edilmediği ancak bunun dışında bilirkişi raporunda her iki tarafın defterlerinin açılış kapanış onaylarının yapıldığı, eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu ve kayıtların birbirini doğrular nitelikte olması nedeniyle sahibi lehine delil olarak kabul edilebileceği anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ile somut olayda her ne kadar ——- düzenlediği kaçak ————-tutanağında ——-davacının elektrik kullanımının —- olarak belirlenmiş olsa da bu durumun —- mümkün olmadığı, ilgili tutanakların ayrıntısında kurulu güç olarak belirtilen————- yapılan hesaplama ile davacının ——— tüketiminin olabileceği, —– dosyaya sunulan delillerden anlaşılamadığı, yapılan hesaplamaya göre davalının talepte bulunduğu miktarın 2 günlük kaçak kullanım için fazla olduğu, bu nedenle davalının dava konusu takiplerde belirtilen miktarlarda alacaklı konumda olmadığının bilimsel verilere ve maddi gerçeğe uygun, denetime elverişli bilirkişi raporunda belirtilerek yapılan hesaplamanın gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile fazlaya dair taleplerin reddine ve dosyaya sunulan deliller ile kötü niyet kanıtlanamadığından davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen KABULÜNE;
1-Davacının —-takip sayılı dosyası,———sayılı dosyası, —– dosyası yönünden—— borçlu olmadığının tespitine, fazlaya dair talebin reddine,
2-Davacının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gereken ——-karar harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan ——– harcın mahsubu ile bakiye —– harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 31,40 TL başvuru, 385,58 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 416,98 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 180,50 TL tebligat, posta ve müzekkere gideri, 1.599,50 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.780,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —– esaslara göre belirlenen ——– davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.