Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1195 E. 2022/395 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1195 Esas
KARAR NO: 2022/395
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin
Düzenlemelerden Kaynaklanan (Tazminat)
DAVA TARİHİ: 06/04/2016
KARAR TARİHİ : 17/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil bankanın —-arasında akdedilen —- ile dava dışı adı geçene kredi kullandırıldığını, —– temerrüde düşmesi sonucunda bu risklerin teminatını teşkil eden rehinli taşınmazın paraya çevrilmesi yoluyla —-dosyasıyla başlatılan icra takip dosyasından müvekkil bankanın —–yevmiye nolu —-bedelli ipotek alacaklısı bulunduğunu, —– tarihinde —— bedel ile alacağa mahsuben müvekkil bankaya ihale edildiğini, müvekkil bankaya ipotekli taşınmazın, cebri icra yoluyla tespit edilen kıymeti ile ipotek tesisi esnasında gayrimenkul değerleme firmasınca tespit ettirilen kıymeti arasındaki olumsuz farktan dolayı ortaya çıkan zararın davalı taraftan tahsiline karar verilmesini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla,—- zararın tazminini, alacağın —- tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle:
Müvekkil şirketin ——— olduğunu, bu nedenle dosyanın davaya bakmakla yetkili —- Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini, uyuşmazlık konusu hasar —– vadeli poliçenin özel şartları gereği teminat dışı olduğunu, uyuşmazlık konusu hasar —– vadeli poliçenin özel şartları gereği teminat dışı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, uyuşmazlık konusu talebin teminat dahilinde olduğu düşünülse dahi, dava dışı sigortalı vakıf gayrimenkul değerlemenin bir kusuru olup olmadığının araştırılması gerektiğini, hiçbir şekilde davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla yine dava dışı sigortalı elitin kusurlu olduğu ve uyuşmazlık konusu zararın da poliçe teminatına girdiği bir an düşünülse dahi, poliçe üst limiti olay başına —- olduğunu, ayrıca her bir hasarda uygulanmak üzere —– muafiyeti bulunduğunu, davacı uğramış olduğu zararı belgeleri ile ispatlayamadığını, bu sebeple davanın reddi gerektiğini, davacı tarafından zarara uğradığını, uğramış olduğu zararın miktarı, sigortalı dava dışı—–değerlemenin kusuru ile müvekkil şirketin poliçeden kaynaklı sorumluluğu ispatlanamadığından davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafaa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından dava dışı —-yaptırılan ve davacının kredi müşterisi olan dava dışı —— ait taşınmazın değerlemesinin gerçek değerinden daha yüksek bir rakamda değerlemesi neticesi doğduğu iddia edilen banka zararının, dava dışı — hatası sonucu olduğu savıyla —- mesleki sorumluluk sigortası ile sigortalayan davalı sigortacı tarafından tazmini talebine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Davaya konu taşınmazın —tarihi itibariyle değerinin tespitinin yapılması için dosyanın bilirkişiye tevdi ile hazırlanan — tarihli raporda özetle;Dava konusu gayrimenkulün;—- olduğu, dava konusu gayrimenkulün değerine olumlu veya olumsuz yönde tesir eden diğer tüm unsurlar da ayrı ayrı irdelenerek emsal karşılaştırma yöntemi ile gayrimenkulün; —- düzenlenmiş bulunan rapor tarihi olan — tarihi itibariyle ve — dosyasında yapılan tespit ve inceleme sonucu düzenlenmiş bulunan rapor tarihi olan —- tarihi itibariyle rayiç değerlerinin;
Güncel Rayiç Değerinin :—-
— tarihi itibariyle rayiç değerinin —–
— tarihi itibariyle rayiç değerinin — olduğu belirtilmiştir.
Dosyanın sigorta hukuku, bankacılık hukuku ve gayrimenkul uzmanından oluşan üçlü bilirkişi heyetine tevdii ile davaya konu olayda bankanın kusurunun olup olmadığı, davalının sorumluluğunun bulunlup bulunmadığı ve gayrimenkulun değerinin tespiti ile dosyadaki bilirkişi raporunun değerlendirilerek dosyadaki tüm iddia ve itirazların değerlendirileceği şekilde rapor hazırlanmasının istenilmesi üzere dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile hazırlanan— tarihli raporda “… Dosya kapsamından davacı ile dava dışı —-tarihinde akdedilen —-bulunduğu, sözleşmenin, davacı tarafından ekspertiz yapılması istenen taşınır ve taşınmazların değerlemesinin, ilgili mevzuat kapsamında —- tarafından yapılması ve ekspertiz raporunun hazırlanması hizmetleri için akdedildiği, söz konusu —– verdiği ekspertiz hizmetinden doğabilecek zararların tazminini teminen genel şartları —- belirtilen mesleki sorumluluk sigortası yaptıracağını taahhüt eder.” şeklinde olup dosya kapsamında davacı ile dava dışı —- tarihinde akdedilen ikinci bir —– bulunduğu, bu ikinci —— —- başlığı altında taraflar arasında daha detaylı bir düzenlemeye gidildiği, buna göre, —- işbu sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren —– değerleme raporlarında gerçeğe aykırı bir değer takdiri yapılması ya da değeri etkileyecek bir bilginin verilmemesinden ötürü doğacak zararlar nedeni ile uğrayacağı zararların teminatını karşılamak üzere olay başı en az —–teminat limiti üzerinden Banka tarafından uygun görülecek bir firmaya mesleki sorumluluk sigortası yaptırmayı beyan ve taahhüt eder…” hükmü getirildiğ, bu durumda, davacı banka ile dava dışı gayri menkul ekspertiz şirketi arasında, bankanın talep edeceği gayri menkul değerleme hizmetlerinin dava dışı ekspertiz şirketince görüleceği ve bu hizmetin görülmesi esnasında gerçeğe aykırı bir değer takdiri yapılması ya da değeri etkileyecek bir bilginin verilmemesinden ötürü doğacak banka zararlarına teminat olması bakımından ekspertiz şirketinin mesleki sorumluluk sigortası yaptırması hususlarında anlaşma bulunduğu,
—-, bilindiği üzere, bir sorumluluk sigortası türü olup, 6102 sayılı TTK kapsamında m. 1473 ve devamında düzenlenmiştir. Ayrıca —- tarafından düzenlenen Mesleki ——-başlığı altında “Bu sigorta sözleşmesi ile sigortalının poliçede belirtilen ve – ilgili taraflarca konusu tarif edilerek sınırları çizilen mesleki faaliyeti ifa ederken; a) Sözleşme süresi içinde meydana gelen olay sonucu doğan ve sorumluluk hükümleri uyarınca tazmini sözleşme süresi içinde ya da sonrasında talep edilen zararlara karşı veya b) Sözleşme yapılmadan önce veya sözleşme yürürlükteyken meydana gelen bir olay nedeniyle, sadece sözleşme süresi içinde sigortalıya karşı ileri sürülebilecektaleplere karşı sözleşmede belirtilen miktara kadar isteme ilişkin makul giderleri de içerecek şekilde teminat verilir. Taraflar, (a) ve (b) bendlerinden birini içerecek şekilde sözleşme yapabilecekleri gibi, her ikisini içerecek şekilde de sözleşme yapabilir.” tarifi bulunmaktadır.
Genel Şartlar BA. de rizikonun gerçekleşmesi —–bendinde belirtilen şekilde yapılması hâlinde, sigortalının, sözleşme süresi içinde yürüttüğü mesleki faaliyeti dolayısıyla, gerek sözleşme dönemi gerekse sözleşmenin bitiminden itibaren iki yıl içinde başkalarının zarara uğraması sonucunda,- A.1.’in (b) bendinde belirtilen şekilde yapılması hâlindebir yıldan az olmamak kaydıyla sözleşme yapılmasından önce veya sözleşme yürürlükteyken meydana gelen olaya bağlı olarak; a) Sigortacının bilgisi ve yazılı muvafakatı dahilinde olmak koşuluyla sigortalı tarafından ödeme yapılması veya, b) Sigortacının, sigortalıya ayrıca hukuki yardımda bulunmayı da üstlendiği mesleki sorumluluk sigortalarında, tebligat ile davanın veya hukuki takibin öğrenilmesiyle, c) Zararın gerçekleştiğinin ve bu zararın sigortalının sorumluluğundan kaynaklandığının mahkeme tarafından karar altına alınması hallerinde riziko gerçekleşmiş olur.” şeklinde tarif edilmektedir.
Dosya kapsamında tarafları davalı sigorta şirketi ve dava dışı — tarihinde akdedilen — sayılı mesleki sorumluluk sigortası poliçesi ile aynı sayıyla —- tarihinde akdedilen mesleki sorumluluk sigortası poliçesi görülmektedir.
Davalı sigorta şirketi ve dava dışı —- tarihinde akdedilen —sayılı mesleki sorumluluk sigortası poliçesi — incelendiğinde; sigortalısının dava dışı —- sigortacısının davalı sigorta şirketi olduğu, — tarihlerinde geçerli olacağı, sigorta bedelinin —-olarak belirlendiği, teminat limitinin olay başına — yıllık toplam — olarak kararlaştırıldığı, her bir hasar başına —- muafiyet uygulanacağı, —–başlığı altında—- verecek kuruluşların yetkilendirilmesi ve faaliyetleri hakkında yönetmelik çerçevesinde hazırlamakta olduğu değerleme raporlarında gerçeğe aykırı bir değer takdiri yapılması ya da değeri etkileyecek bir bilginin verilmemesinden ötürü doğacak zararlar nedeniyle üçüncü şahıslar tarafından kendisine karşı ileri sürülecek tazminat taleplerinin sonuçlarına karşı, sigortalıyı poliçede belirtilen limitine kadar aşağıda yazılı özel şartlar ile ekli mesleki sorumluluk sigorta genel şartları’nın A.1. maddesi (B) fıkrası hükümlerine göre sigorta eder.” denilmektedir.
Sözleşme “2. Teminat Kapsamı” başlığı altında “A) Bir tazminat talebinin bu sigorta kapsamında sigortacı tarafından karşılanabilmesi için, poliçede belirtilen sigorta süresi içinde veya geriye dönüş tarihinden önce olmamak kaydı ile poliçe başlangıç tarihinden önce gerçekleşen ve sigortalının sorumluluğunu gerektiren bir olay dolayısıyla poliçe süresi içinde meydana gelmiş olan bir zararla ilgili bulunması ve tazminat talebinin sigorta süresi içinde veya sigorta süresinin sona ermesini izleyen——- ay zarfında (uzatılmış bildirim süresi) sigorta şirketine iadeli taahhütlü mektupla yazılı olarak bildirilmiş bulunması zorunludur. Bu koşulların tamamı hep birlikte gerçekleşmediği sürece, sigortacının sorumluluk sigortası kapsamında hiçbir ödeme yükümlülüğü doğmaz.” denilmektedir.
Davalı sigorta şirketi ve dava dışı—- tarihinde akdedilen —- incelendiğinde; sigortalısının dava dışı —-sigortacısının davalı sigorta şirketi olduğu,—- tarihlerinde geçerli olacağı, sigorta bedelinin — olarak belirlendiği, teminat limitinin olay başına —- olarak kararlaştırıldığı, her bir hasar başına — muafiyet uygulanacağı, “geriye dönüş tarihi”nin —tarihi olduğu belirtilmektedir. —-başlığı altında “Bu sigorta ile sigortacı; sigortalının ilgili mevzuat çerçevesinde bir değer takdiri yapılması ya da değeri etkileyecek bir bilginin verilmemesinden ötürü doğacak zararlar nedeniyle üçüncü şahıslar tarafından kendisine karşı ileri sürülecek tazminat taleplerinin sonuçlarına karşı, sigortalıyı poliçede belirtilen limitine kadar aşağıda yazılı özel şartlar ile ekli mesleki sorumluluk sigorta genel şartları’nın A.1. Maddesi (8) fıkrası hükümlerine göre sigorta eder.” denilmektedir.
Sözleşme “2. Teminat Kapsamı” başlığı altında “A) Bir tazminat talebinin bu sigorta kapsamında sigortacı tarafından karşılanabilmesi için, tazminata konu değerleme işlemiyle ilgili olarak sigortalının —-tarafından hazırlanan ekli —— yer alan esaslara tümüyle uyulmuş olması, poliçede belirtilen sigorta süresi içinde veya geriye dönüş tarihinden önce olmamak kaydı ile poliçe başlangıç tarihinden önce gerçekleşen ve sigortalının sorumluluğunu gerektiren bir olay dolayısıyla poliçe süresi içinde meydana gelmiş olan bir zararla ilgili bulunması ve tazminat talebinin sigortalıya poliçe süresi içinde iletilmiş olması zorunludur. Bu koşulların tamamı hep birlikte gerçekleşmediği sürece, sigortacının sorumluluk sigortası kapsamında hiçbir ödeme yükümlülüğü doğmaz.” denilmektedir.
Sözleşme “2. Teminat Kapsamı” başlığı altında (sf. 3) “H) Bu poliçeyle sağlanan teminat sigortalı tarafından sunulan değerleme hizmetindeki hata/ kusur/ eksiklik nedeniyle üçüncü kişilerin uğrayacağı parasal zararla sınırlıdır. Gerçeğe aykırı bir değer takdiri sayılmış olması halinde sigorta, takdir edilen değer ile ilgili gayrimenkulün gerçek değeri arasındaki farkı peşinen karşılamayı taahhüt etmemekte; bu hata dolayısıyla üçüncü kişilerde oluşan gerçek parasal kayıp/ zararı poliçe limitine kadar karşılamaktadır. Değerleme hizmetinin bir banka tarafından verilen krediye güvence teşkil etmek üzere verilmiş olması durumunda talebin iletildiği tarihe kadar tahsil edilmiş tutarlar zarar sayılamayacağından bu tutarlar sigortacı tarafından ödenecek tazminat tutarından düşülecektir.” denilmektedir.
Sigortalı —- davacının talebi üzerine dava dışı —ait taşınmazın değerlendirmesini yapıp,— olarak — tarihinde –sayıyla rapora bağlandığı dosya kapsamından anlaşılabilmektedir. Dava dışı—- davacı banka ile olan — limitli —- kaynaklanan borcu sebebiyle davacı banka — tarihinde borçlunun hesaplarını— toplam borç miktarı ile kat etmiş ve bu tarihte noter kanalıyla kat ihtarnamesini keşide etmiştir. Dava dışı —- kat ihtarına karşın borcunu ödememesi sebebiyle, davacı bankanın — tarihinde — alacağını tahsil etmek maksadıyla—-ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlattığı görülmektedir. İcra talebi, iboteğin parava cevrilmesi istemivle açıldığından, önceden —-bedelle ipotek alınan taşınmazın icra marifetiyle satışının yapılması için değerinin tespit edilmesi gerekmiştir. — talimatıyla —- hazırlatılan bilirkişi raporuna göre bahis konusu taşınmazın değeri — tarihi itibariyle — olarak tespit edilmiştir. Neticede — hitaben gönderdiği — tarihinde ipotekli taşınmazın — bedelle davacı bankaya ihale edilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer yandan, davacı taleplerinden anlaşılabildiği kadarıyla, meydana gelen zararının bir önceki poliçe yani, davalı sigorta şirketi ve dava dışı —– tarihinde akdedilen —sayılı mesleki sorumluluk sigortası poliçesi —- kapsamında değerlendirmesi gerektiği yönünde talebi bulunduğu —- anlaşılabilmektedir. Yukarıda, davalı sigorta şirketi ve dava dışı —–tarihinde akdedilen —sayılı mesleki sorumluluk sigortası poliçesi —-incelenirken Teminat Kapsamı kısmında “..sigortalının sorumluluğunu gerektiren bir olay dolayısıyla poliçe süresi içinde meydana gelmiş olan bir zararla ilgili bulunması ve tazminat talebinin sigorta süresi içinde veya sigorta süresinin sona ermesini izleyen —– zarfında (uzatılmış bildirim süresi) sigorta şirketine iadeli taahhütlü mektupla yazılı olarak bildirilmiş bulunması zorunludur…” denildiği tespitine yer verilmişti. Somut olayda, davacının zararının ne zaman meydana geldiğinin dosya kapsamından tespit edilmesi mümkün gözükmemektedir. Zira, davacı banka ile dava dışı —- arasında akdedilen —- kerelik verilen bir krediye ait olmayıp, —tarihinden itibaren banka tarafından açılan—- limitli bir genel kredi sözleşmesidir; dava dışı —- bu limit dahilinde ——- kredi, — kredili bankomat kredisi — kredi kartı kullandırıldığı, — tarihli kat ihtarnamesinden anlaşılmaktadır. Dava dışı —- geri ödemediğinin (dolayısıyla banka zararının oluştuğunun) ilk tespiti, dosya kapsamına göre, —- tarihli kat ihtarnamesidir. Dolayısıyla, takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, banka zararının doğduğu tarih olarak ihtarname tarihinin alınabileceği kanaati oluşabilmektedir. Eğer hal böyleyse, — tarihinin, davalı sigorta şirketi ve dava dışı —tarihinde akdedilen—- mesleki sorumluluk sigortası poliçesi—- kapsamında değerlendirilmesi de mümkün gözükmemektedir. Zira, bahsi geçen poliçenin vadesi —– tarihinde sona ermiş olduğundan “…poliçe süresi içinde meydana gelmiş olan bir zararla ilgili bulunması…” koşulu gerçekleşmemiş olmaktadır.
Sonuç olarak dava konusu —-niteliğindeki taşınmazın, —-tarafından düzenlenmiş olan raporun tarihi olan — tarihi itibariyle değeri—- olarak hesap ve takdir edildiği, —- tarafından düzenlenmiş olan — nolu raporu ile takdir edilmiş olan —- bedelin, serbest piyasa alım-satım rayiçleri, piyasa şartları ile örtüşmediği kanaatine varıldığı, —- tarafından düzenlenmiş olan —- nolu raporu ile takdir edilmiş olan bedel ile, heyetçe belirlenmiş, taşınmazın gerçek değeri arasındaki farkın —- olarak hesaplandığı, bir başka deyişle,—tarafından düzenlenmiş olan — nolu rapordaki bedelin, serbest piyasa alım-satım rayiçlerine göre, — yüksek belirlenmiş olduğunun tespit edildiği, dava dışı ——– bağlamında “değerleme raporlarında gerçeğe aykırı bir değer takdiri yapılması ya da değeri etkileyecek bir bilginin verilmemesinden ötürü doğacak zararlar”ın davalı sigorta şirketince teminat altına alındığı, bir diğer deyişle somut olayda rizikonun gerçekleşmiş olduğu kanaatinin oluşabildiği, dava dışı —- arasında — tarihinde akdedilen — Mesleki sorumluluk sigortası poliçesi —- kapsamında değerlendirilmesinin, bahsi geçen poliçenin vadesinin —– tarihinde sona ermiş olduğundan “…poliçe süresi içinde meydana gelmiş olan bir zararla ilgili bulunması…” koşulu gerçekleşmemiş olmaktadır.” denilerek görüş belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamına göre; Dava, davacı tarafından dava dışı —–yaptırılan ve davacının kredi müşterisi olan dava dışı —- ait taşınmazın değerlemesinin gerçek değerinden daha yüksek bir rakamda değerlemesi neticesi doğduğu iddia edilen banka zararının, dava dışı — hatası sonucu olduğu savıyla —-mesleki sorumluluk sigortası ile sigortalayan davalı sigortacı tarafından tazmini talebine ilişkindir.
Davacı ile dava dışı—– tarihinde akdedilen —-akdedilen ikinci bir —–gereğince, davacı banka ile dava dışı gayri menkul ekspertiz şirketi arasında, bankanın talep edeceği gayri menkul değerleme hizmetlerinin dava dışı ekspertiz şirketince görüleceği ve bu hizmetin görülmesi esnasında gerçeğe aykırı bir değer takdiri yapılması ya da değeri etkileyecek bir bilginin verilmemesinden ötürü doğacak banka zararlarına teminat olması bakımından ekspertiz şirketinin mesleki sorumluluk sigortası yaptırması hususlarında anlaşma bulunduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporunda meydana gelen zararının bir önceki poliçe yani, davalı sigorta şirketi ve dava dışı —- tarihinde akdedilen — sayılı mesleki sorumluluk sigortası poliçesi — kapsamında değerlendirmesi gerektiği yönünde talebi bulunduğunun —-anlaşıldığı, davalı sigorta şirketi ve dava dışı —-tarihinde akdedilen —- sayılı mesleki sorumluluk sigortasısı incelenirken Teminat Kapsamı kısmında “..sigortalının sorumluluğunu gerektiren bir olay dolayısıyla poliçe süresi içinde meydana gelmiş olan bir zararla ilgili bulunması ve tazminat talebinin sigorta süresi içinde veya sigorta süresinin sona ermesini izleyen ——–zarfında (uzatılmış bildirim süresisigorta şirketine iadeli taahhütlü mektupla yazılı olarak bildirilmiş bulunması zorunludur…” denildiği tespitine yer verildiği, somut olayda, davacının zararının ne zaman meydana geldiğinin dosya kapsamından tespit edilemediği, zira, davacı banka ile dava dışı—- arasında akdedilen —- kerelik verilen bir krediye ait olmayıp, — tarihinden itibaren banka tarafından açılan — limitli bir genel kredi sözleşmesidir; dava dışı —, bu limit dahilinde —— kullandırıldığı, — tarihli kat ihtarnamesinden anlaşıldığı, dava dışı —- kullandığı kredileri geri ödemediğinin (dolayısıyla banka zararının oluştuğunun) ilk tespiti, dosya kapsamına göre, —- tarihli kat ihtarnamesi olduğu, dolayısıyla, banka zararının doğduğu tarih olarak ihtarname tarihinin alınabileceği, öyleyse —tarihinin, davalı sigorta şirketi ve dava dışı—- tarihinde akdedilen —- kapsamında değerlendirilmesi de mümkün gözükmediği, zira, bahsi geçen poliçenin vadesinin — tarihinde sona ermiş olduğundan “…poliçe süresi içinde meydana gelmiş olan bir zararla ilgili bulunması…” koşulu gerçekleşmediği belirtilmiş olup hükme ve denetime elverişli olan bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.963,92 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.883,22TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 66,00 TL posta gideri ve 700 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 766,00 TL yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 14.875,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/05/2022