Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1172 E. 2019/984 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1172 Esas
KARAR NO : 2019/984

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/11/2017
KARAR TARİHİ : 08/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı ile arasındaki anlaşmaya istinaden otopark üzeri izolasyon yaptığını bu işe istinaden dava konusu faturanın tanzim edildiğini, Fatura borcunun ikazlara rağmen ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi yapıldığını, davalının faturaya ilişkin borçtan haberi olmadığı dolayısı ile borcu olmadığı yönündeki itirazı üzerine takibin durduğunu, Müvekkilinin yaptığı otopark üzeri su izolasyonu işinin davalının haberi olmadan yapılabilecek küçük bir iş olmadığını, iş yapımı sırasında çekilen fotoğrafların dilekçe ekinde sunulduğunu, işin tarafların karşılıklı anlaşması doğrultusunda yapıldığını, Alacağın konusunun taraflar arasındaki ticari işten kaynaklandığını, bu nedenle ticari temerrüt faizi talep edildiğini, Davalının zaman kazanmak maksadıyla itiraz ettiğini, müvekkilinin alacağının likit olduğunu, bu nedenle %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı talep edildiğini, Açıklanan nedenlerle vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedil meşine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının beyan ve iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu,davalı ile davacı arasında dava konusu ilişkiden önce ticari ilişkiden kaynaklanan hizmet ilişkisi olduğunu, bu hizmete ilişkin müvekkili tarafından davacıya ödemede bulunulduğunu, ancak bundan sonra taraflar arasında başka bir ticari ilişkinin olmadığını, davalının yapılan iş ve faturadan haberdar olmadığı gibi dava konusu faturanın da borçlusu olmadığını, yapılan otopark su izolasyonu ilişkisinin müvekkili ile bir ilgisinin bulunmadığını, zira müvekkile teslim edilmiş bir iş mevcut olmadığı gibi bu konuda herhangi bir belgenin de bulunmadığını, davalının takip konusu faturaya ilişkin davacı tarafa bir borcu bulunmadığını, bu hususun ticari defterlerin incelenmesi ile ortaya çıkacağını, açıklanan nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile İİK 67 maddesine dayılı itirazın iptali davasıdır.
Davacı davalı ile aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklı fatura alacağının ödenmemesi nedeniyle davalı hakkında başlatılan takibe davalının haksız yere itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin 22/11/2018 günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş tarafların sulh olma imkanı bulunmadığınan uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşmasına geçilip deliller toplanarak bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
İstanbul Anadolu ————. İcra Müdürlüğü’nün———— sayılı takip dosyası getirtilmiş, davacının davalı hakkında 1 adet faturadan kaynaklı 14.853,28 TL asıl alacak ve 692,61 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.545,89 TL alacak talebiyle ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin tebliği ile davalının takibe süresinde itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu belirlenmiştir.
Bilirkişinin hazırlamış olduğu 18/12/2018 tarihli raporunun incelenmesinde, özetle; Davacının takip tarihi itibariyle takibe konu ettiği faturadan ötürü davalıdan alacaklı olup olmadığının tespiti bakımından iki tarafın 2016, 2017 ve 2018 yılı tüm ticari defter ve dayanak kayıtlarında inceleme yapılmasına karar verilmiş, davacı taraf belirlenen inceleme gününde 2016-2017 yılları ticari defterleri ibraz ettiği ve usulüne uygun olduğu, 2018 yılına ait ticari defterlerini ise ibraz etmediği, davalının 2016 yılı defterlerini ibraz ettiği, 2017- 2018 yılı defterlerini ise ibrazdan kaçındığı, dosya içeriğinde takip ve dava konusu fatura içeriği kapsamında davalının davacıya bir talimatının bulunmadığı, faturanın davalı tarafa tebliğ ve teslimine ilişkin bir kanıtın davacı tarafından dosyaya sunulmadığı, keza davacının 31.12.2017 tarihli yevmiye kapanış maddesinde davalıdan olan alacağına ilişkin bir kaydın bulunmadığı, davacının takip ve dava konusu faturasından dolayı davalı şirketin sorumlu olmayacağı, söz konusu alacağın davacı tarafından işi yaptırandan talep edilebileceği bildirilmiştir.
Davacının sunduğu defterler üzerinde inceleme yapan bilirkişi raporunda davacının takip konusu faturadan önce taraflar arasında gerçekleşen ticari ilişkiye ilişkin olduğunu beyan ettiği faturanın ve fatura bedelinin tahsiline ilişkin kaydın olduğu davalı defterlerinin de bu faturayı doğruladığı, takibe konu faturanın ise davacı defterlerinde 01.01.2017 tarihli yevmiye kapanış kaydında davalıdan alacak olarak kayıtlı iken, 31.12.2017 tarihli yevmiye kapanış maddesine göre davalıdan tahsil edilmiş gibi kaydın kapatıldığı görülmüştür. Davalı defterlerinde ise takip konusu faturaya ilişkin herhangi bir kayda rastlanmamıştır. Davacı kendi defterleriyle takip tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olduğunu ortaya koyamamış mevcut delillerle davalıdan alacaklı olduğunu ispatlayamamıştır. Davacının delilleri arasında yemin delilinin de olduğu görülmekle davacı yana davalı tarafa yemin teklif etme hakkının kullanılıp kullanılmayacağı sorulmuş, davacı vekili yemin teklif etme hakkını kullanmayacaklarını bildirmiştir. Yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu ile davacının yaptığı hizmeti davalıdan aldığı talimatla yerine getirdiğini ispatlayamadığı, davacının sunduğu ticari defter kayıtlarına göre de dayanak fatura nedeniyle takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının bulunmadığı belirlenmiş ve davalı vekiline yemin hakkı hatırlatılmış, yemin teklif etmek istemediklerini beyan etmesi üzerine davacı takip tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceği bir alacağı olduğunu ispatlayamadığı anlaşılmakla davanın reddine, davalının şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
2-Karar harcı 44,40 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacıdan tahsil edilerek hazineye irad kaydına,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——————-. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.