Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1155 E. 2021/394 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1155 Esas
KARAR NO: 2021/394
DAVA: Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 27/10/2017
KARAR TARİHİ: 03/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkil şirket, dava dışı —— isimli şirketin —– işlerini—- mukabilinde takip etmektedir. Davalı şirket dava dışı ———- vermiş ve ön ödeme olarak — dava dışı —— —– bulunan hesabına göndermiştir. —- tarihinde —- —— —— davalı şirkete gelmiş ve bu mailde banka hesabının denetimde olduğu belirtilerek bakiye kalan alacağın —-yatırılması istenmiştir. Davalı —– maalesef göndermiş bulunmaktadır. Anlaşılan —– tarafından yapılan bir siber saldırı sonucu para yanlış bankaya gönderilmiştir. Taraflar arasındaki bu ticarette müvekkil şahsın ve şirketin hiçbir sorumluluğu veya kefaleti bulunmamaktadır. Kazanç elde etmemiştir. Ortada bilişim suçları nedeniyle işlenmiş bir suç vardır. Sorumluluğun kimde olduğu müvekkilleri hiçbir şekilde ilgilendirmemekte olup başka bir dava konusudur. Müvekkillerinin davalı firmaya borçlu bulunmadığının tespitine, takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini vekâleten ve saygı ile talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacı —— diğer davacı —- ortak ve müdürü olduğunu, davacı —- dava dışı —- yürütmekte olduğunu, nitekim —— mevcut referansları arasın da —– — davacı—— bulunduğunu, davacı yanın iş takibini ve temsilciliğini yürüttüğü—— müvekkil şirket arasında davacı yanın aracılığı ile ticari ilişki kurulduğunu, davacı taraf vasıtası ile müvekkil şirkete —– düzenlenmiş sahte fatura gönderildiğini, Müvekkil faturaya binaen yaptığı ödemeden sonra uzun bir süre davacıdan dönüş alamadığını, davacıya ulaşamamasının üzerine ilk defa doğrudan —-atmış ve ödemenin akıbetin sorulduğunu, —— cevap olarak herhangi bir ödeme yapılmadığını, gönderilen ikinci banka ve faturanın sahte olduğunu ,—–adresinin ——- ödeme olmadığından kalan ekipmanı gönderemeyeceğini ilettiğini, müvekkili şirketin iş bu ticari ilişkiden beklentisi —— değerinde ekipman ithalatını sağlamak olmakla birlikte;vuku bulan olay neti cesinde sadece —— ekipman temin edebildiğini, davacının de belirtiği üzere —– hesabına ödemen geçmediğinden bahisle geri kalan ——- ekipmanın göndermeyeceğini bildirdiğini, müvekkil ticari geleceğini korumak adına ne olursa oldun geri kalan malları temin etmek durumunda olduğunu, bunu korumak adına sadece %10’luk bir indirimle tekrar ödeme yapmak durumunda kaldığını, yeni bir ödeme yapılarak mal temin edilmesi müvekkil şirketin —— zararı olmadığı ve tarafların da bundan sorumlu olmadığı anlamına gelmediğini, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına hükmedilmesini karar verilmesini vekâleten arz ve talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, —- alım faturasına binaen teslim edilmeyen malların bedelinden doğan alacak” açıklaması ile başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
——– Esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelendiğinde; Dosyamız davalısı tarafından dosyamız davacılarına karşı, —— tarihli bedeli ödenmiş mal alım faturasına binaen taraflarına teslim edilmeyen malların bedelinden doğan alacağın ödeme tarihindeki kur değeri karşılığının ödenmesi talebine dayanarak —- asıl alacak,—- işlemiş faiz olmak üzere toplam —- alacağın tahsili amacıyla takip başlatılldığı anlaşılmıştır.
Davalı şirketin defterlerinin incelenmesi için—— yazılan talimat ile alınan bilirkişi raporunda özetle; İncelenen davalıya ait —- defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri bulunduğu, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu ve defter kayıtlarının kendi içinde birbirini doğruladığını, delil vasfı taşıdığı, incelenen davalıya ait ticari defter ve kayıtlarına göre — icra takip tarihi itibariyle dava dışı —– sipariş avansı tutarı alacaklı olduğunu, davalının icra takip dayanağı —- mal sipariş bedeli için, dava dışı firmaya banka havalesi göndermesi hususunda; davacılar tarafından gönderilen, — ve yeni fatura ile farklı bir iban hesabına yönlendirildiğini belirtmiştir.
Mali müşavir ve hesap uzmanlarından oluşan üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; Davacının ibraz ettiği —– yılı defterleri üzerinde yapılan incelemede açılış ve kapanış tasdiki ——- davalıya ilişkin herhangi bir hesap hareketine rastlanmadığı, davacı gerçek kişi ve davacı şirketin davalıya karşı sözleşmeden veya haksız fiilden kaynaklanan bir sorumluluğunun bulunmadığı belirtilmiştir.
Somut olayda davalının dava dışı şirketten bir takım ürünler satın aldığı, davacı şirketin bu satım işine aracılık ettiği, davacı gerçek kişinin davacı şirketin yetkilisi olduğu, davacı gerçek kişi tarafından davalıya yönlendirilen ——- verilen hesap numarasının sahte olması sebebiyle davalı tarafından gönderilen paranın dava dışı şirket hesabına geçmediği ve bu sebeple aynı bedeli bir kısım indirimle tekrar göndermek zorunda kaldığı ve bu sebeple bir zararının oluştuğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmayıp uyuşmazlığın davalı şirketin ilk yaptığı ödeme dolayısıyla uğradığı zarardan davacı gerçek kişi ve davacı şirketin sorumlu olup olmadığı hususudur.
Davacı gerçek kişinin, davalı şirketle yaptığı yazışmaların davacı şirket adına yapması sebebiyle şahsi sorumluluğunu gerektirecek bir husus bulunmayıp dava dışı üçüncü kişinin hesabının hacklenmesi suretiyle gelen mailin içeriğine de şahsi olarak etkisi de ispatlanamadığından gerek sözleşmeden kaynaklanan gerek haksız fiilden kaynaklanan bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
Davacı şirketin hacklenen e-posta gönderisini, davalıya göndermesi olayında gönderilen e-postanın daha önce davacı ile dava dışı şirket arasındaki yazışmalarda kullanılan aynı e-posta adresinin olması ve dava dışı şirket temsilcisi tarafından gönderilen e-mail yazışmalarında aynı şablon ve antet bilgisinin kullanılması sebebiyle TTK’nun madde 102/II’nin göndermesiyle TBK m.505/III gereği özen yükümlülüğüne aykırı davranışı söz konusu olmadığından davacı şirketin de sorumluluğuna gidilemeyecektir. Bu sebeplerle davanın kabulü ile davacıların —— takibinden dolayı borçlu olmadıklarının tespitine ve her ne kadar davalı taraf takip başlatmakta haksız ise de kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davacıların kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-Davacıların —– Esas sayılı icra takibinden dolayı borçlu olmadıklarının tespitine,
2-Davacıların kötüniyet tazminat talebinin reddine,
3-Karar harcı 4.134,42 TL’den
davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.033,61 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.100,81TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,4 -D avacı tarn peşin olarak yatırılan 1.033,61 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,5-Davacı tarafından yapılan 31,40TL ilk masraf, 301,20TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.132,60 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 8.668,16TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/06/2021